Geçmiş

tesadüfen

"tesadüfen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	tesadüfen	accidentally zf.
2	Yaygın Kullanım	tesadüfen	by chance zf.
3	Yaygın Kullanım	tesadüfen	incidentally zf.
General
4	Genel	tesadüfen	adventitious s.
5	Genel	tesadüfen	happy-go-lucky s.
6	Genel	tesadüfen	accidently zf.
7	Genel	tesadüfen	by accident zf.
8	Genel	tesadüfen	fortuitously zf.
9	Genel	tesadüfen	by coincidence zf.
10	Genel	tesadüfen	in passing zf.
11	Genel	tesadüfen	causelessly zf.
12	Genel	tesadüfen	at random zf.
13	Genel	tesadüfen	haply zf.
14	Genel	tesadüfen	casually zf.
15	Genel	tesadüfen	coincidentally zf.
16	Genel	tesadüfen	haphazardly zf.
17	Genel	tesadüfen	fortunately zf.
18	Genel	tesadüfen	by good fortune zf.
19	Genel	tesadüfen	luckily zf.
20	Genel	tesadüfen	by happenstance zf.
21	Genel	tesadüfen	by a fluke zf.
22	Genel	tesadüfen	by the bye zf.
23	Genel	tesadüfen	en passant zf.
24	Genel	tesadüfen	incidently (incidentally) zf.
25	Genel	tesadüfen	speaking of which zf.
26	Genel	tesadüfen	by the by zf.
27	Genel	tesadüfen	habnab zf.
28	Genel	tesadüfen	haphazard zf.
29	Genel	tesadüfen	may be zf.
30	Genel	tesadüfen	hobanob zf.
31	Genel	tesadüfen	hobnob zf.
32	Genel	tesadüfen	on the volley zf.
33	Genel	tesadüfen	parcase [obsolete] zf.
Phrases
34	İfadeler	tesadüfen	as chance/luck would have it expr.
35	İfadeler	tesadüfen	as it so happens expr.
36	İfadeler	tesadüfen	as luck may have it expr.
37	İfadeler	tesadüfen	as luck would have it expr.
Colloquial
38	Konuşma Dili	tesadüfen	by pure accident expr.
39	Konuşma Dili	tesadüfen	by accident expr.
40	Konuşma Dili	tesadüfen	as it happens expr.
41	Konuşma Dili	tesadüfen	as it just so happens expr.
Idioms
42	Deyim	tesadüfen	on a toss of the coin expr.
43	Deyim	tesadüfen	on the toss of a coin expr.
44	Deyim	tesadüfen	on the toss of the coin expr.
45	Deyim	tesadüfen	as chance would have it expr.
46	Deyim	tesadüfen	as luck would have it expr.
47	Deyim	tesadüfen	at a venture expr.
Law
48	Hukuk	tesadüfen	obiter zf.
Archaic
49	Eski Kullanım	tesadüfen	chance zf.
50	Eski Kullanım	tesadüfen	chanceably zf.
51	Eski Kullanım	tesadüfen	happily zf.
Slang
52	Argo	tesadüfen	half-ass s.
53	Argo	tesadüfen	half-assed zf.

"tesadüfen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 82 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	tesadüfen olma	causelessness i.
2	Genel	tesadüfen gerçekleşme	obvention [obsolete] i.
3	Genel	tesadüfen bulmak	stumble on f.
4	Genel	tesadüfen bulmak	stumble across f.
5	Genel	tesadüfen bulmak	chance upon f.
6	Genel	tesadüfen olmak	chance f.
7	Genel	tesadüfen karşılaşmak	run across f.
8	Genel	tesadüfen bulmak	stumble upon f.
9	Genel	tesadüfen karşılaşmak	chance on f.
10	Genel	tesadüfen bulmak	chance on f.
11	Genel	kazara ya da tesadüfen edinmek	come by f.
12	Genel	tesadüfen karşılaşmak	fall in with f.
13	Genel	tesadüfen karşılaşmak	chance upon f.
14	Genel	tesadüfen olmak	happen f.
15	Genel	tesadüfen bulmak	hit on f.
16	Genel	tesadüfen bulmak	alight on f.
17	Genel	tesadüfen rastlamak	come across f.
18	Genel	tesadüfen bulmak	come across f.
19	Genel	tesadüfen bulmak	find by chance f.
20	Genel	tesadüfen olmak	happen by chance f.
21	Genel	tesadüfen olmak	happen accidentally f.
22	Genel	tesadüfen olmak	happen coincidentally f.
23	Genel	tesadüfen olmak	tumble f.
24	Genel	tesadüfen keşfetmek	happen f.
25	Genel	tesadüfen vuku bulmak	light f.
26	Genel	tesadüfen bahsetmek	glance f.
27	Genel	tesadüfen taşınmak	hitchhike f.
28	Genel	tesadüfen değinmek	drop f.
29	Genel	tesadüfen yapmak	fluke f.
30	Genel	tesadüfen bir araya gelmek	foregather [rare] f.
31	Genel	tesadüfen bulmak	strike f.
32	Genel	tesadüfen meydana gelen	incidental s.
33	Genel	tesadüfen meydana gelen	accidental s.
34	Genel	tesadüfen olan	casual s.
35	Genel	tesadüfen keşfedilen/keşfedilmiş	serendipitous s.
36	Genel	tesadüfen olan	causeless s.
37	Genel	tesadüfen gelişen	fortuitous s.
Phrasals
38	Öbek Fiiller	tesadüfen bulmak	hit on f.
39	Öbek Fiiller	tesadüfen bulmak	come on f.
40	Öbek Fiiller	bir şeyi yapmaya tesadüfen başlamak	fall into something f.
41	Öbek Fiiller	tesadüfen karşılaşmak	run into f.
42	Öbek Fiiller	tesadüfen karşılaşmak	meet up f.
43	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) tesadüfen tanışmak	fall in with (someone or something) f.
44	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak	fall in with (someone or something) f.
45	Öbek Fiiller	tesadüfen keşfetmek	fall on f.
46	Öbek Fiiller	tesadüfen keşfetmek	fall upon f.
47	Öbek Fiiller	rastlantı eseri/tesadüfen (bir şey) keşfetmek	strike on (something) f.
48	Öbek Fiiller	tesadüfen (bir şeye) karışmak	stumble into (something) f.
49	Öbek Fiiller	tesadüfen (birine) rastlamak	stumble into (someone) f.
50	Öbek Fiiller	tesadüfen (biriyle) yüz yüze/karşı karşıya gelmek	stumble into (someone) f.
51	Öbek Fiiller	(bir şeye) tesadüfen rastlamak	tumble on (something) f.
52	Öbek Fiiller	(bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak	tumble on (something) f.
53	Öbek Fiiller	tesadüfen (bir şey) keşfetmek/bulmak	stumble onto (something) f.
54	Öbek Fiiller	tesadüfen bir araya getirmek/karşılaştırmak	push together f.
55	Öbek Fiiller	tesadüfen karşılaşmak	meet up with f.
56	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) tesadüfen bulmak	chance on (someone or something) f.
57	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak	chance on (someone or something) f.
58	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) tesadüfen bulmak	chance upon (someone or something) f.
59	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak	chance upon (someone or something) f.
60	Öbek Fiiller	tesadüfen (bir şey) bulmak	stumble across (something) f.
61	Öbek Fiiller	tesadüfen (bir şey) bulmak	stumble against (something) f.
62	Öbek Fiiller	tesadüfen (bir şey) keşfetmek	stumble against (something) f.
63	Öbek Fiiller	tesadüfen (bir şey) bulmak	stumble on (something) f.
64	Öbek Fiiller	tesadüfen (bir şey) bulmak	stumble upon (someone or something) f.
Phrases
65	İfadeler	tesadüfen/şansına/şans eseri	more by accident than (by) judgment expr.
Idioms
66	Deyim	(bir şeyi) tesadüfen yapmak	pluck (something) from the air f.
67	Deyim	(bir şeyi) tesadüfen yapmak	pluck something from the air f.
68	Deyim	tesadüfen ortaya çıkmak	happen along f.
69	Deyim	(tesadüfen) tanışmak	get a line f.
70	Deyim	(bir şeyi) tesadüfen ortaya çıkarmak	pluck (something) out of the air f.
71	Deyim	(bir şeyi) tesadüfen ortaya çıkarmak	pluck (something) out of the thin air f.
72	Deyim	(bir şeyi) tesadüfen ortaya çıkarmak	pull (something) out of the/thin air f.
73	Deyim	tesadüfen sadece bir iki defa karşılaşıp bir daha asla karşılaşmayacak iki insan gibi	like ships that pass in the night expr.
Medical
74	Medikal	tesadüfen saptanan asemptomatik metal yabancı cisim	incidentally detected asymptomatic metal foreign body i.
Psychology
75	Psikoloji	anlamsal olarak birbiri ile alakasız iki benzer olayın tesadüfen eş zamanlı gerçekleşmesi	synchronicity i.
76	Psikoloji	anlamsal olarak birbiri ile alakasız iki benzer olayın tesadüfen eş zamanlı gerçekleşmesi	synchronism i.
Pathology
77	Patoloji	böcek ilaçlarında kullanılan talyum sülfatın sindirimi sonucu tesadüfen meydana gelen zehirlenme	thallitoxicosis i.
78	Patoloji	tesadüfen tespit edilen hastalık veya fiziksel durum	incidentaloma i.
Statistics
79	İstatistik	tesadüfen belirli bir sınır içerisinde değer alan	nonsignificant s.
Music
80	Müzik	tesadüfen gelen diyez	accidental i.
Archaic
81	Eski Kullanım	tesadüfen gelişmek	fortune f.
British Slang
82	İngiliz Argosu	tesadüfen bir partner bulma	trick (mainly gay use) i.