Geçmiş

too much

"too much" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 9 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	too much s.	çok fazla
General
2	Genel	too much i.	ziyade
3	Genel	too much s.	fazla
4	Genel	too much s.	aşırı
5	Genel	too much s.	pek çok
6	Genel	too much s.	çok fazla miktarda
7	Genel	too much s.	çok fazla
8	Genel	too much s.	haddinden fazla
Colloquial
9	Konuşma Dili	too much expr.	çok fazla

"too much" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 186 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	too much money i.	çok para
2	Genel	put too much stress on f.	fazlasıyla vurgulamak
3	Genel	have a drop too much f.	içkiyi fazla kaçırmak
4	Genel	be too much f.	fazla gelmek
5	Genel	be too much f.	gırla gitmek
6	Genel	be too much for f.	için çok zor olmak
7	Genel	seem too much f.	çok gelmek
8	Genel	cost too much f.	girmek
9	Genel	be too much f.	çok gelmek
10	Genel	be too much for f.	gücünü aşmak
11	Genel	take a drop too much f.	içkiyi fazla kaçırmak
12	Genel	be much too tight f.	dar gelmek
13	Genel	put too much stress on f.	fazla yük olmak (bir yapıdaki eleman)
14	Genel	put too much stress on f.	fazla yük bindirmek (bir yapıdaki eleman)
15	Genel	stress too much f.	üzerinde çok durmak
16	Genel	be too much (for) f.	çok gelmek
17	Genel	talk too much f.	çok söylemek
18	Genel	become too much for (someone) to take f.	çok gelmek
19	Genel	consider (something) to be too much f.	çok görmek
20	Genel	be too much f.	fazla kaçmak
21	Genel	spend too much f.	fazla harcama yapmak
22	Genel	stress too much f.	üzerinde önemle durmak
23	Genel	lay too much stress on f.	üzerinde önemle durmak
24	Genel	place too much stress on f.	üzerinde önemle durmak
25	Genel	stress too much f.	önemle üzerinde durmak
26	Genel	place too much stress on f.	önemle üzerinde durmak
27	Genel	lay too much stress on f.	önemle üzerinde durmak
28	Genel	pay too much f.	çok fazla para ödemek
29	Genel	spend too much time in front of the tv f.	televizyonun karşısında çok vakit geçirmek
30	Genel	pay too much f.	pahalıya mal olmak
31	Genel	pay too much f.	dünyanın parasını ödemek
32	Genel	pay too much money f.	çok fazla para ödemek
33	Genel	play too much golf f.	çok fazla golf oynamak
34	Genel	have a little too much to drink f.	içkiyi biraz fazla kaçırmak
35	Genel	watch too much tv f.	çok tv izlemek
36	Genel	watch too much tv f.	çok televizyon izlemek
37	Genel	watch too much television f.	çok televizyon izlemek
38	Genel	watch too much television f.	çok tv izlemek
39	Genel	drink too much coke f.	çok kola içmek
40	Genel	eat too much f.	çok yemek
41	Genel	far too much s.	çok fazla
42	Genel	a deal too much zf.	fazlaca
43	Genel	a little too much zf.	biraz çok
44	Genel	there's too much ... in it expr.	çok …li
45	Genel	there's too much ... in it expr.	çok fazla … katmışsınız
Phrases
46	İfadeler	too much information! (tmi) expr.	bu kadar detaya girmene gerek yoktu!
47	İfadeler	it is not too much to say that expr.	...dığını söylemek abartı değildir
48	İfadeler	methinks the lady doth protest too much expr.	bu kadar karşı çıkıp inkar ediyorsa tam tersi de olabilir bence
49	İfadeler	methinks thou dost protest too much expr.	bu kadar karşı çıkıp inkar ediyorsa tam tersi de olabilir bence
50	İfadeler	the lady doth protest too much expr.	kadın biraz fazla itiraz ediyor gibi
51	İfadeler	the lady doth protest too much, methinks expr.	bu kadar karşı çıkıp inkar ediyorsa tam tersi de olabilir bence
52	İfadeler	thou dost protest too much, methinks expr.	bu kadar karşı çıkıp inkar ediyorsa tam tersi de olabilir bence
Proverb
53	Atasözü	have too much of a good thing	sevilen şeyler çok tüketilirse eskisi kadar zevk vermeyebilir
54	Atasözü	you can have too much of a good thing	azı karar çoğu zarar
55	Atasözü	you can have too much of a good thing	bu kadarı da biraz çok
56	Atasözü	you can have too much of a good thing	aşırıya da kaçmamak gerek
57	Atasözü	you can have too much of a good thing	bir şeyin cılkını/suyunu da çıkarmamak gerek
58	Atasözü	you can have too much of a good thing	bir şeyi fazla abartmamak gerek
59	Atasözü	you can have too much of a good thing	her şey ölçüsünde ve kararında güzel
60	Atasözü	a little too late is much too late	biraz bile gecikse iş işten geçmiş olur/demektir
61	Atasözü	a little too late is much too late	gecikme gecikmedir
62	Atasözü	a little too late is much too late	gecikmenin azı çoğu yoktur
63	Atasözü	more than enough is too much	gereğinden fazla çok fazla demektir
64	Atasözü	more than enough is too much	yeterinden fazlası çok fazla demektir
65	Atasözü	more than enough is too much	yeterinden/gereğinden fazlası aşırıya kaçmaktır
66	Atasözü	more than enough is too much	ihtiyaç fazlası aşırı demektir
67	Atasözü	more than enough is too much	ihtiyaç fazlasıysa gereksizdir
68	Atasözü	too much of anything is good for nothing	her şeyin fazlası zarar
Colloquial
69	Konuşma Dili	miss too much f.	burnunda tütmek
70	Konuşma Dili	put too much on (something) f.	(bir şeye) gereğinden fazla anlam yüklemek
71	Konuşma Dili	put too much on (something) f.	(bir şeyi) gereğinden fazla ciddiye almak
72	Konuşma Dili	put too much on (something) f.	(bir şeye) aşırı tepki göstermek
73	Konuşma Dili	put too much on (something) f.	(bir şeyi) olduğundan fazla önemsemek
74	Konuşma Dili	put too much on it f.	çok fazla titizlenmek
75	Konuşma Dili	put too much on it f.	çok fazla üstüne düşmek
76	Konuşma Dili	put too much on it f.	gereğinden fazla önemsemek/ciddiye almak
77	Konuşma Dili	know too much f.	çok fazla şey/ayrıntı bilmek
78	Konuşma Dili	know too much f.	çok fazla bilgisi olmak
79	Konuşma Dili	know too much f.	gereğinden fazla şey/ayrıntı bilmek
80	Konuşma Dili	know too much f.	çok fazla önemli bilgiye sahip olmak
81	Konuşma Dili	know too much f.	bilmemesi gereken şeyleri bilmek
82	Konuşma Dili	know too much f.	öylece salınıp hayatına normal devam etmesine izin verilemeyecek kadar fazla şey bilmek
83	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(birinden) daha iyi/güçlü olmak
84	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(birini) alt etmek
85	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(birini) yenmek
86	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(birine) üstün gelmek
87	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(birini) aşmak
88	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(birinin) gücünün/kapasitesinin üstünde olmak
89	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(biri için) fazla olmak
90	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(biri için) sinir bozucu olmak
91	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(biri için) zor olmak
92	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(birinin) yapabileceğinin üstünde/fazlası olmak
93	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(biri için) dayanılmaz/katlanılmaz olmak
94	Konuşma Dili	be too much (for somebody) f.	(biri için) kabul/tahammül edilemez olmak
95	Konuşma Dili	a bit too much zf.	çok fazla
96	Konuşma Dili	a bit too much zf.	haddinden fazla
97	Konuşma Dili	a bit too much zf.	aşırı
98	Konuşma Dili	a bit too much zf.	abartı
99	Konuşma Dili	you're too much! expr.	fazla oldun!
100	Konuşma Dili	you're too much! expr.	çok hoşsun/komiksin!
101	Konuşma Dili	you're too much! expr.	çok sıktın!
102	Konuşma Dili	people say I talk too much expr.	insanlar çok konuştuğumu söyler
103	Konuşma Dili	too much water under the bridge expr.	o günler geride kaldı
104	Konuşma Dili	I have too much at stake expr.	kaybedecek çok şeyim var
105	Konuşma Dili	this is too much expr.	bu kadarına da pes
106	Konuşma Dili	enough is too much expr.	işler çığırından çıktı
107	Konuşma Dili	enough is too much expr.	işler dayanılmaz/çekilmez hale geldi
108	Konuşma Dili	enough is too much expr.	durum dayanılmaz/çekilmez hale geldi
109	Konuşma Dili	enough is too much expr.	yetti artık
110	Konuşma Dili	enough is too much expr.	sabır kalmadı
111	Konuşma Dili	that's too much! expr.	bu kadarı fazla
112	Konuşma Dili	that's too much! expr.	yeter
113	Konuşma Dili	that's too much! expr.	çok/fazla oldu/oldun
114	Konuşma Dili	too much to overcome expr.	üstesinden gelmek için yeterince ağır
115	Konuşma Dili	too much to overcome expr.	üstesinden gelmek çok zor
Idioms
116	Deyim	(one) is (just) too much f.	çok hoş/eğlenceli/komik olmak
117	Deyim	have too much of a good thing f.	bir şeyin cılkını çıkarmak
118	Deyim	make too much of someone f.	birini gözünde çok büyütmek
119	Deyim	have too much on one's plate f.	çok yoğun olmak
120	Deyim	talk too much f.	çok konuşmak
121	Deyim	have too much on one's plate f.	çok meşgul olmak
122	Deyim	protest too much f.	çok fazla şikayet etmek/şikayetçi olmak/mızmızlanmak
123	Deyim	too much information f.	fazla ayrıntıya girmek
124	Deyim	make too much fuss f.	fazla yaygara koparmak
125	Deyim	take too much on f.	yapabileceğinden daha çok işin altına girmek
126	Deyim	have too much time on one's hands f.	yeteri kadar/çok zamanı olmak
127	Deyim	have too much on one's plate f.	yapacak çok işi olmak
128	Deyim	have too much on plate f.	çok meşgul olmak
129	Deyim	have too much on plate f.	çok yoğun olmak
130	Deyim	have too much on plate f.	yapacak çok işi olmak
131	Deyim	take on too much f.	yapabileceğinden daha çok işin altına girmek
132	Deyim	take on too much f.	çok fazla şey yüklenmek
133	Deyim	a bit too much s.	aşırıya kaçılmış
134	Deyim	a bit too much s.	abartılmış
135	Deyim	a bit too much s.	ölçüsüz
136	Deyim	a bit too much s.	fazla kaçırılmış
137	Deyim	a bit too much s.	aşırı
138	Deyim	too much of a good thing expr.	bu kadarı da biraz çok
139	Deyim	too much information expr.	(mahremiyetin ifşa edilmesi durumunda söylenen) duyulmak istenmeyen bilgiler (duymak istemiyorum/ bana anlatma)
140	Deyim	too much like hard work expr.	devam etmesi aşırı zor
141	Deyim	too much like hard work expr.	devam ettirmesi aşırı zahmetli
142	Deyim	too much like hard work expr.	devam ettirmesi aşırı stresli
143	Deyim	too much like hard work expr.	aşırı zor
144	Deyim	too much like hard work expr.	aşırı yorucu
Speaking
145	Konuşma	too much of a good thing i.	azı karar çoğu zarar
146	Konuşma	too much work i.	çok iş
147	Konuşma	you're too much like your dad expr.	aynen baban gibisin
148	Konuşma	too much of a good thing is bad expr.	azı karar çoğu zarar
149	Konuşma	this is way too much expr.	bu kadarı da fazla
150	Konuşma	I need this too much expr.	buna çok ihtiyacım var
151	Konuşma	failure is something I know too much about expr.	başarısızlık iyi bildiğim bir şeydir
152	Konuşma	I wouldn't worry too much about him expr.	ben olsam onun için fazla endişelenmezdim
153	Konuşma	I don't think it's too much to ask expr.	çok şey istediğimi sanmıyorum
154	Konuşma	don't sweat too much expr.	çok terleme
155	Konuşma	I have too much homework expr.	çok ödevim var
156	Konuşma	you're losing too much blood expr.	çok kan kaybediyorsun
157	Konuşma	if it's not too much trouble expr.	çok zahmet olmayacaksa
158	Konuşma	is that too much to ask? expr.	çok mu şey istiyorum?
159	Konuşma	you're too much! expr.	çok oldun!
160	Konuşma	you worry too much expr.	çok fazla endişeleniyorsun
161	Konuşma	am I asking for too much? expr.	çok mu şey istiyorum?
162	Konuşma	you talk too much expr.	çok konuşuyorsun
163	Konuşma	you don't have too much time expr.	çok fazla zamanın yok
164	Konuşma	you run your mouth too much expr.	çenen çok çalışıyor
165	Konuşma	is that too much to expect? expr.	çok mu şey istiyorum/bekliyorum?
166	Konuşma	I have too much homework expr.	çok fazla ödevim var
167	Konuşma	it causes too much pain expr.	çok acı veriyor
168	Konuşma	we have too much homework expr.	çok fazla ödevimiz var
169	Konuşma	is that too much to ask? expr.	çok şey mi istiyorum?
170	Konuşma	you are spending too much money expr.	çok para harcıyorsun
171	Konuşma	there is too much noise expr.	çok ses var
172	Konuşma	we have too much homework expr.	çok ödevimiz var
173	Konuşma	if it isn't too much trouble expr.	eğer zahmet olmazsa
174	Konuşma	you're too much! expr.	fazla oldun!
175	Konuşma	you all play too much expr.	hepiniz çok şakacısınız
176	Konuşma	if it isn't too much trouble expr.	size zahmet olacak
177	Konuşma	too much of a good thing expr.	pes doğrusu
178	Konuşma	don't you think you're overreacting a little too much? expr.	sence de biraz aşırı tepki göstermiyor musun?
179	Konuşma	you drink too much expr.	sen cok içiyorsun
180	Konuşma	not too much to say expr.	söyleyecek çok fazla şey yok
181	Konuşma	that's a little too much, don't you think? expr.	sence de bu biraz fazla değil mi?
182	Konuşma	I hope I didn't take too much of your time expr.	umarım çok vaktini almamışımdır
183	Konuşma	that's (just) too much! expr.	yeter/çok/fazla oldu/oldun!
184	Konuşma	if it isn't too much trouble expr.	zahmet olmazsa
Modern Slang
185	Modern Argo	a little bit too much cheese on the taco i.	vajinal mantar
186	Modern Argo	a little bit too much cheese on the taco i.	vajinal bakteriyel enfeksiyon