Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
train on
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"train on"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
train on
f.
nişan almak
2
Genel
train on
f.
sürüklemek
3
Genel
train on
f.
doğrultmak
4
Genel
train on
f.
yöneltmek
5
Genel
train on
f.
çevirmek (silah/kamera/projektör vb'ni)
"train on"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
the train on platform two
i.
iki numaralı perondaki tren
2
Genel
get on the gravy train
f.
beleşe konmak
3
Genel
train something on
f.
nişan almak
4
Genel
get on the gravy train
f.
köşe dönmek
5
Genel
jump on the train
f.
trene atlamak
6
Genel
get on the train
f.
trene binmek
7
Genel
hop on the train
f.
trene binmek
8
Genel
meet on the train
f.
trende tanışmak
Phrasals
9
Öbek Fiiller
train someone on something
f.
birini bir konuda eğitmek
10
Öbek Fiiller
train on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) nişan almak
11
Öbek Fiiller
train on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) doğrultmak
12
Öbek Fiiller
train on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yöneltmek
13
Öbek Fiiller
train on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çevirmek
14
Öbek Fiiller
train on (someone)
f.
(birini) bir şeye çalıştırmak
15
Öbek Fiiller
train on (someone)
f.
(birini) bir konuda eğitmek
16
Öbek Fiiller
train on (someone)
f.
(birine) bir konuda yol göstermek/rehberlik etmek
17
Öbek Fiiller
train on (something)
f.
(bir şey) üzerinde çalışmak
18
Öbek Fiiller
train on (something)
f.
(bir şey) üzerinde pratik yapmak
19
Öbek Fiiller
train on (something)
f.
(bir şey) üzerinde alıştırma yapmak
20
Öbek Fiiller
train on (something)
f.
(bir şeyle) çalışmak
21
Öbek Fiiller
train on (something)
f.
(bir şeyle) antrenman yapmak
Idioms
22
Deyim
climb on the gravy train
f.
kebap gibi bir işe gelmek
23
Deyim
climb on the gravy train
f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
24
Deyim
climb on the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
25
Deyim
climb on the gravy train
f.
sağlam yere olta atmak
26
Deyim
climb on the gravy train
f.
sağlam yere kapak atmak
27
Deyim
climb on the gravy train
f.
işi iş olmak
28
Deyim
get on the gravy train
f.
kebap gibi bir işe gelmek
29
Deyim
get on the gravy train
f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
30
Deyim
get on the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
31
Deyim
get on the gravy train
f.
sağlam yere olta atmak
32
Deyim
get on the gravy train
f.
sağlam yere kapak atmak
33
Deyim
get on the gravy train
f.
işi iş olmak
34
Deyim
train one's sights on something
f.
amacı olmak
35
Deyim
train one's sights on something
f.
amaç edinmek
36
Deyim
train one's sights on something
f.
gözüne kestirmek
37
Deyim
be on the gravy train
f.
köşeyi dönmek
38
Deyim
be on the gravy train
f.
köşe olmak
39
Deyim
be on the gravy train
f.
para kırmak
40
Deyim
be on the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
41
Deyim
be on the gravy train
f.
cukkalamak
42
Deyim
be on the gravy train
f.
(kumarda) duman yapmak
43
Deyim
be on the gravy train
f.
mangır kesmek
44
Deyim
be on the gravy train
f.
yükü tutmak
45
Deyim
be on the gravy train
f.
beleşe konmak
46
Deyim
be on the gravy train
f.
işleri kebap olmak
47
Deyim
be on the gravy train
f.
işleri gıcırında olmak
48
Deyim
train (one's) sights on (someone or something)
f.
amacı (biri/bir şey) olmak
49
Deyim
train (one's) sights on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) amaç edinmek
50
Deyim
train (one's) sights on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) gözüne kestirmek
51
Deyim
train sights on
f.
gözüne kestirmek
52
Deyim
train sights on
f.
amacı olmak
53
Deyim
train sights on
f.
amaç edinmek
54
Deyim
on the gravy train
expr.
turnayı gözünden vurmuş
55
Deyim
on the gravy train
expr.
köşeyi dönmüş
56
Deyim
on the gravy train
expr.
köşe olmuş
57
Deyim
on the gravy train
expr.
beleşe konmuş
58
Deyim
on the gravy train
expr.
işleri gıcırında
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of train on
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy