Geçmiş

uğraş

"uğraş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	uğraş	occupation i.
General
2	Genel	uğraş	toil i.
3	Genel	uğraş	employment i.
4	Genel	uğraş	fight i.
5	Genel	uğraş	wrestle i.
6	Genel	uğraş	resource i.
7	Genel	uğraş	tug i.
8	Genel	uğraş	avocation i.
9	Genel	uğraş	endeavor i.
10	Genel	uğraş	endeavour i.
11	Genel	uğraş	pursuit i.
12	Genel	uğraş	engagement i.
13	Genel	uğraş	exertion i.
14	Genel	uğraş	struggle i.
15	Genel	uğraş	pastime i.
16	Genel	uğraş	career i.
17	Genel	uğraş	profession i.
18	Genel	uğraş	work i.
19	Genel	uğraş	vocation i.
20	Genel	uğraş	interest i.
21	Genel	uğraş	campaign i.
22	Genel	uğraş	tune i.
23	Genel	uğraş	bag i.
24	Genel	uğraş	endeavorment i.
25	Genel	uğraş	hobby i.
26	Genel	uğraş	doss i.
Idioms
27	Deyim	uğraş	grind stone i.
28	Deyim	uğraş	bid for i.
Trade/Economic
29	Ticaret/Ekonomi	uğraş	profession i.
30	Ticaret/Ekonomi	uğraş	occupation i.
Latin
31	Latince	uğraş	negotium i.
Archaic
32	Eski Kullanım	uğraş	strife i.
Slang
33	Argo	uğraş	one's strong suit i.
34	Argo	uğraş	dodge i.

"uğraş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 70 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	eğlendiren oyun veya uğraş	amusement i.
General
2	Genel	uğraş topluluğu	community of practice i.
3	Genel	büyük uğraş	battle i.
4	Genel	büyük uğraş	a full-court press i.
5	Genel	nafile uğraş	desperate struggle i.
6	Genel	yan uğraş	side hustle i.
7	Genel	eğlendiren uğraş	lake [dialect] i.
8	Genel	fiziksel veya zihinsel bir uğraş alanı	vineyard i.
9	Genel	uğraş gerektiren çalışma	lucubration i.
10	Genel	favori uğraş	hobby i.
11	Genel	eğlenceli uğraş	gay [obsolete] i.
12	Genel	uğraş göstermek	endeavour f.
13	Genel	uğraş göstermek	make an effort f.
14	Genel	uğraş göstermek	endeavor f.
15	Genel	uğraş vermek	campaign f.
16	Genel	hobi ya da küçük uğraş	avocational s.
17	Genel	uğraş gerektiren	labored s.
18	Genel	uğraş gerektiren	laboured s.
19	Genel	uğraş gerektiren	laborious s.
20	Genel	uğraş gerektirmeyen	unlaborious s.
21	Genel	uğraş gerektirmeyen	unlabouring s.
22	Genel	tek seferlik uğraş gerektiren	one-shot s.
Phrasals
23	Öbek Fiiller	uğraş vermek	make a bid for f.
24	Öbek Fiiller	(bir şey) yapmaya uğraş vermek	endeavor to (do something) f.
Colloquial
25	Konuşma Dili	zor uğraş	nut i.
26	Konuşma Dili	boşuna uğraş	an exercise in futility i.
27	Konuşma Dili	daha fazla uğraş	try harder expr.
28	Konuşma Dili	sen uğraş	you deal with it expr.
29	Konuşma Dili	al kendin uğraş	you deal with it expr.
30	Konuşma Dili	bir sürü iş/uğraş	one thing and another expr.
31	Konuşma Dili	bir sürü iş/uğraş	(what with) one thing and another expr.
32	Konuşma Dili	sağlam/düzgün ya, bozana kadar uğraş/uğraşırlar artık	if it ain't broke, fix it till it is expr.
33	Konuşma Dili	gidip kendi küçük işlerinle uğraş	pound salt exclam.
34	Konuşma Dili	gidip kendi küçük işlerinle uğraş	pound sand exclam.
Idioms
35	Deyim	boşuna uğraş	sisyphean task i.
36	Deyim	boşuna uğraş	sisyphean challenge i.
37	Deyim	nafile uğraş	grasping at straws i.
38	Deyim	nafile uğraş	futile attempt i.
39	Deyim	nafile uğraş/çaba	sisyphean challenge i.
40	Deyim	nafile uğraş/çaba	sisyphean task i.
41	Deyim	boşuna uğraş	plowing water i.
42	Deyim	nafile uğraş	a losing battle i.
43	Deyim	boşuna uğraş	trip for biscuits i.
44	Deyim	anlamsız uğraş	trip for biscuits i.
45	Deyim	bir çaba/uğraş göstermek	do something/anything about f.
46	Deyim	bir şeye gömülmek (uğraş verme)	bury oneself in something f.
47	Deyim	yoğun uğraş içinde olmak	get up to f.
48	Deyim	üstün uğraş vermek	hold on for dear life f.
49	Deyim	(biri) bir uğraş için harcadığı parayı geri kazanmak	get (one's) bait back [us] f.
50	Deyim	anlamsız bir uğraş içerisinde olmak	shoe the goose f.
51	Deyim	yapmaya uğraş vermek	endeavor to do f.
52	Deyim	(büyük bir uğraş sonrası bir şey) elde etmek	have (something) to show for (something) f.
53	Deyim	(büyük bir uğraş sonrası) bir şey elde etmek	have something to show for something f.
54	Deyim	(büyük bir uğraş sonrası) elinde bir sonuç olmak	have something to show for something f.
55	Deyim	(büyük bir uğraş sonrası) bir şey elde edememek	have nothing to show for something f.
56	Deyim	(büyük bir uğraş sonrası) elinde bir sonuç olmamak	have nothing to show for something f.
57	Deyim	(büyük bir uğraş sonrası) eldeki/elde edilen şey	something to show for something expr.
58	Deyim	sen git, kendinle uğraş	go chase your tail exclam.
Speaking
59	Konuşma	ne kadar uğraşırsan uğraş	no matter how hard you try expr.
Technical
60	Teknik	zevkli uğraş	hobby i.
Medical
61	Medikal	iş uğraş tedavisi	occupational therapy i.
62	Medikal	uğraş tedavisi	occupational therapy i.
63	Medikal	uğraş terapisi	occupational therapy i.
Psychology
64	Psikoloji	sakinleştirici uğraş	sedative occupation i.
65	Psikoloji	tek bir ilgi ve uğraş	monomania i.
Linguistics
66	Dilbilim	uğraş dili	jargon i.
67	Dilbilim	uğraş dil	jargon i.
68	Dilbilim	uğraş alanı	field of occupation i.
Archaic
69	Eski Kullanım	riskli uğraş	emprise i.
Slang
70	Argo	sen git, kendinle uğraş!	go chase your tail! exclam.