will do - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

will do



"will do" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
will do expr. tamam
will do expr. yapacağım
will do expr. yaparım
will do expr. olur

"will do" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 83 sonuç

İngilizce Türkçe
General
that will do ünl. kafi
that will do ünl. yetişir
Phrases
it will never do! expr. olacak iş mi bu!
it will never do! expr. olur iş değil!
it will never do! expr. olacak iş değil!
that will never do! expr. olacak iş mi bu!
that will never do! expr. olur iş değil!
that will never do! expr. olacak iş değil!
If you always do what you've always done, you will always get what you've always got expr. hep aynı şeyleri yaparsan, hep aynı sonuçları elde edersin
Proverb
do good things and good things will happen to you iyilik yap iyilik bul
do good things and good things will happen to you iyilik yapan iyilik bulur
Colloquial
that will do nicely f. işe yarayacak
that will do nicely expr. güzel olacak
any day will do expr. herhangi bir gün olur
any day will do expr. herhangi bir gün bana uyar
a little dab will do you [us] expr. azıcık kafi
a little dab will do you [us] expr. azıcık yeterli
a little dab will do you [us] expr. bir tutam yeterli
a little dab will do you [us] expr. bir gıdım kafi
a little dab will do you [us] expr. bir damla yeterli
a little dab will do you [us] expr. bir tutam kafi
a little dab will do you [us] expr. bir çimdik yeterli
it/that will never do expr. bu olmaz
it/that will never do expr. öyle/böyle olmaz
it/that will never do expr. (bu) işe yaramaz
it/that will never do expr. bu kabul edilemez
it/that will never do expr. öyle/böyle devam edemez
it/that will never do expr. buna bir çözüm bulmak gerek
it/that will never do expr. (bir şeyi yapmak) olmaz
it/that will never do [uk] expr. bu olmaz
it/that will never do [uk] expr. öyle/böyle olmaz
it/that will never do [uk] expr. (bu) işe yaramaz
it/that will never do [uk] expr. bu kabul edilemez
it/that will never do [uk] expr. öyle/böyle devam edemez
it/that will never do [uk] expr. buna bir çözüm bulmak gerek
it/that will never do [uk] expr. (bir şeyi yapmak) olmaz
it’s a hundred to one that somebody/something will not do something expr. bire yüz veririm ki (biri bir şeyi yapmayacak)
it’s a hundred to one that somebody/something will not do something expr. (birinin bir şeyi yapmayacağına) bire yüz/bin/bir milyon veririm
Idioms
that will do expr. yeter
that will do expr. yetti artık
that will do it expr. yeterli
that will do it expr. bu kadar yeterli
that will do it expr. bitti sayılır
that will do it expr. tam şimdi bitti
that will do expr. yeterli
that will do expr. bu kadar yeterli
that will do expr. bitti sayılır
that will do expr. tam şimdi bitti
Speaking
I will never do anything to hurt you expr. asla seni incitecek bir şey yapmayacağım
do you think this will protect me? expr. bunun beni koruyacağını düşünüyor musun?
I will never do it expr. bunu asla yapmayacağım
I will love you till death do us part expr. bizi ölüm ayırana dek seni seveceğim
I will never do that expr. bunu asla yapmayacağım
what will you do today? expr. bugün ne yapacaksın?
I will find a way to do it expr. bunu yapmanın bir yolunu bulacağım
this will do nicely expr. bu işimizi görür
I will do my best expr. elimden geleni yaparım
I will do my utmost expr. elimden gelenin en iyisini yapacağım
it will do none of us any good expr. hiçbirimizin hayrına olmaz
I will do whatever it takes expr. elimden geleni yaparım
I will do my utmost expr. elimden gelen çabayı göstereceğim
I will do whatever I can expr. elimden geleni yaparım
I will do my best expr. elimden gelenin en iyisini yapacağım
I will do my utmost expr. elimden geleni yapacağım
do you think it will scar? expr. iz kalacak mı?
it looks like it will continue to do so expr. olmaya devam edecek gibi görünüyor
I will do it however it is you want it done expr. nasıl yapılmasını istiyorsan öyle yaparım
what will we do expr. ne yapacağız
what will you do expr. ne yapacaksın
how much do you think this place will go for? expr. sence burayı kaça satarlar?
how much do you think this place will go for? expr. sence burası kaça gider?
do you think it will work on me? expr. sence bu bende işe yarar mı?
I will do it later expr. (bunu) sonra yaparım
do you think you will be forgiven for what you've done? expr. yaptıklarınızın bağışlanacağını mı sanıyorsunuz?
what will you do tomorrow? expr. yarın ne yapacaksınız?
what will you do tomorrow? expr. yarın ne yapacaksın?
what will you do tomorrow? expr. yarın ne yapıyorsunuz?
what will you do tomorrow? expr. yarın ne yapıyorsun?
what will you do tomorrow? expr. yarn ne yapacaksın?
I will do everything in my power expr. (yetkimin elverdiği ölçüde) elimden gelen ne varsa yaparım
what will you do tomorrow? expr. yarın neler yapacaksın?
I will tell you what I do on a weekday expr. size hafta içi bir günde neler yaptığımı anlatacağım
Star Wars
what will you do expr. ne yapacaksın