yetiştirmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yetiştirmek



"yetiştirmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yetiştirmek raise f.
General
yetiştirmek bring up f.
yetiştirmek throw up f.
yetiştirmek rush f.
yetiştirmek farm f.
yetiştirmek manage f.
yetiştirmek produce f.
yetiştirmek teach f.
yetiştirmek educate f.
yetiştirmek wean f.
yetiştirmek cultivate f.
yetiştirmek groom f.
yetiştirmek discipline f.
yetiştirmek make do f.
yetiştirmek coach f.
yetiştirmek nurture f.
yetiştirmek guide f.
yetiştirmek bring somebody up f.
yetiştirmek school f.
yetiştirmek grow f.
yetiştirmek breed f.
yetiştirmek train f.
yetiştirmek rear f.
yetiştirmek raise f.
yetiştirmek upbring f.
yetiştirmek cradle f.
yetiştirmek nurstle [obsolete] f.
yetiştirmek nuzzle [obsolete] f.
yetiştirmek educate f.
yetiştirmek keep f.
yetiştirmek upbreed f.
yetiştirmek uptrain f.
yetiştirmek reyse f.
yetiştirmek inform [obsolete] f.
yetiştirmek father f.
yetiştirmek spain f.
yetiştirmek spane f.
yetiştirmek start f.
yetiştirmek mold f.
yetiştirmek mould f.
Phrasals
yetiştirmek do up f.
yetiştirmek fetch up [dialect] f.
yetiştirmek blab something around f.
yetiştirmek train up f.
yetiştirmek breed in f.
yetiştirmek breed to f.
yetiştirmek fetch up f.
Technical
yetiştirmek cement f.
yetiştirmek train f.
yetiştirmek catch f.
Automotive
yetiştirmek coach f.
Marine Biology
yetiştirmek rear f.
Agriculture
yetiştirmek tend f.
yetiştirmek cultivate f.
Apiculture
yetiştirmek rear i.
yetiştirmek raise f.
Education
yetiştirmek educate f.
Archaic
yetiştirmek noursle f.
yetiştirmek nursle f.

"yetiştirmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 162 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
çocuk yetiştirmek raise a child f.
General
genelde ev yapımında ve yakıt olarak kullanılacak ağaç yetiştirmek için ayrılan alan woodlot i.
dağ çiçekleri yetiştirmek için düzenlenen kayalık bahçe rock garden i.
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap vivarium i.
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap terrarium i.
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı bir kap vivary i.
(bahçecilikte) üzerinde bitki yetiştirmek için toprak parçası kiralayan kimse lotter i.
sırayla farklı ekinler yetiştirmek rotate crops f.
çocuk yetiştirmek bring up children f.
çırak yetiştirmek train apprentices f.
yetiştirmek (bitki/sebze/meyve) grow f.
şerbetçiotu yetiştirmek hop f.
yetiştirmek (hayvan/ekin) raise f.
çocuk yetiştirmek bring up f.
yetiştirmek (özenle) nurture f.
belirli bir amaç için yetiştirmek cultivation f.
laf yetiştirmek gossip f.
çiçek yetiştirmek grow flower f.
aynı alanda farklı tarım ürünleri yetiştirmek intercrop f.
arpa yetiştirmek grow barley f.
balık yetiştirmek farm fish f.
balık yetiştirmek breed fish f.
balık yetiştirmek keep fish f.
balık yetiştirmek raise fish f.
balık yetiştirmek grow fish f.
buğday yetiştirmek grow grain f.
koyun yetiştirmek farm sheep f.
koyun yetiştirmek keep sheep f.
koyun yetiştirmek raise sheep f.
koyun yetiştirmek rear sheep f.
sebze yetiştirmek grow vegetable f.
aynı tarlada farklı bitkileri yetiştirmek intercrop f.
lider yetiştirmek raise a leader f.
kendini yetiştirmek improve oneself f.
turfanda yetiştirmek force f.
bitki yetiştirmek grow plant f.
çocuk yetiştirmek bring up a child f.
çocuk yetiştirmek care for f.
meyve yetiştirmek grow fruit f.
nesiller yetiştirmek raise generations f.
kuşaklar yetiştirmek raise generations f.
birini hastaneye yetiştirmek rush someone to the hospital f.
öğrenci yetiştirmek train students f.
ağaç yetiştirmek grow a tree f.
birey yetiştirmek raise individual(s) f.
işi vaktinde yetiştirmek get the job done before the deadline f.
işi vaktinde yetiştirmek complete/finish the job in time/before the deadline f.
öğrenci yetiştirmek educate students f.
tavuk yetiştirmek raise chicken f.
çocuk yetiştirmek raise children f.
(bir yere) yetiştirmek rave f.
toprak veya bitki olarak yetiştirmek tame f.
(bitkiyi) özenle yetiştirmek nurse f.
(çocuk veya hayvan) yetiştirmek educate [obsolete] f.
haşarat yetiştirmek verminate f.
yanlış şekilde yetiştirmek misnurture f.
(çocuğu) kötü ve disiplinsiz yetiştirmek drag up f.
(hayvan) yetiştirmek dress f.
(ıslah etmek için) hayvan yetiştirmek fancy f.
mahsul yetiştirmek culture f.
bitki yetiştirmek pitch f.
birlikte yetiştirmek coculture f.
ortaklaşa yetiştirmek coculture f.
çuha çiçeği yetiştirmek primrose f.
(teslim tarihinden) önceye yetiştirmek beat f.
Phrasals
birisini bir şeye (yarışma vb) hazırlamak/bir şey için (yarışma vb) yetiştirmek coach someone for something f.
birine bir şey yetiştirmek rush something off to someone f.
baskıya yetiştirmek rush something into print f.
çocuk yetiştirmek bring up f.
için eğitmek/yetiştirmek train (someone or an animal) for something f.
olarak eğitmek/yetiştirmek train (someone or an animal) as something f.
(bir alanda) eğitmek/yetiştirmek train someone in something f.
tohumdan, soğandan yetiştirmek grow something from something f.
(birini/bir şeyi) alıp yetiştirmek/büyütmek raise (someone or something) from (some state) f.
(birini/bir şeyi) belli bir yaştan/dönemden itibaren yetiştirmek raise (someone or something) from (some state) f.
(birini/bir şeyi) belli bir dönemden itibaren yetiştirmek raise (someone or an animal) from something f.
bir şeyle yetiştirmek raise on f.
belli bir eğitim, eğlence anlayışıyla yetiştirmek raise on f.
(biriyle/bir şeyle) yetiştirmek raise with (someone or something) f.
(belli bir yaklaşımla, zihniyetle, ahlaki değerle, davranışla) yetiştirmek raise with (someone or something) f.
(belli bir yaklaşım, zihniyet, ahlaki değer, davranış) sahibi olarak yetiştirmek raise with (someone or something) f.
üstünde (bir şey) yetiştirmek plant (something) on f.
'-de (bir şey) yetiştirmek plant (something) on f.
olarak yetiştirmek qualify as f.
birini/bir şeyi yetiştirmek bring someone or something up f.
bir alışkanlıkla yetiştirmek bring up on f.
belli bir şekilde yetiştirmek bring up on f.
için yetiştirmek coach for f.
(yarışmaya) hazırlamak/yetiştirmek/çalıştırmak coach for f.
'-i yetiştirmek coach up f.
(birini/bir şeyi) aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek hurry (someone or something) in(to some place) f.
(birini/bir şeyi) çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak hurry (someone or something) in(to some place) f.
aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek hurry in f.
çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak hurry in f.
(bir şeyi) aceleyle baskıya yetiştirmek rush (something) to print f.
(birine/bir şeye) yetiştirmek rush to (someone or something) f.
-de yetiştirmek school in f.
-de özel olarak eğitmek/yetiştirmek school in f.
(bir şey) olarak yetiştirmek train as (something) f.
(bir şey) için yetiştirmek/eğitmek train for (something) f.
Proverb
bir çocuk yetiştirmek için bir köy gerekir it takes a village to raise a child
Colloquial
saygısızca cevap yetiştirmek sass back f.
ucu ucuna yetiştirmek barely make it f.
laf yetiştirmek blabbermouth f.
birini özel olarak eğitmek/yetiştirmek school someone f.
Idioms
laf yetiştirmek sell bargains f.
(bir lafı) yetiştirmek open (one's) big mouth f.
çocuğunu bir alışkanlıkla yetiştirmek bring (one) up on (something) f.
bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek bring (one) up on (something) f.
çocuğunu bir alışkanlıkla yetiştirmek bring someone up on something f.
bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek bring someone up on something f.
birini bir iş yapabilmesi için özel olarak yetiştirmek school someone in something f.
birini bir iş için yetiştirmek break someone in f.
ucu ucuna yetiştirmek barely make it on time f.
(bir şeyi) aceleyle baskıya yetiştirmek rush (something) into print f.
laf yetiştirmek big mouth f.
hastaneye yetiştirmek rush to the hospital f.
Trade/Economic
adam yetiştirmek train personnel f.
eleman yetiştirmek train personnel f.
Biology
soy içi türetilmiş ebeveynlerin melezlenmesi yoluyla hayvan yetiştirmek incrossbreed f.
Botanic
kabuklu bit yetiştirmek amacıyla nopal kaktüsü dikimi nopalry i.
yeniden yetiştirmek regrow f.
çekirdekten yetiştirmek establish f.
çivit otu yetiştirmek woad f.
koru oluşturacak şekilde yetiştirmek sprout f.
Agriculture
özellikle üzüm yetiştirmek için kullanılan arazi vineland i.
drenaj deliği olmayan kaplarda bitki soğanı yetiştirmek için kullanılan özel bir kompost bulb fiber i.
istiridye yetiştirmek için arazi tahsisi designation i.
yeniden yetiştirmek recultivate f.
melez olarak yetiştirmek hybridize f.
küçük saksı ya da kaplarda ürün yetiştirmek microgreen f.
melez olarak yetiştirmek hybridise f.
patates yetiştirmek grow the potato f.
sebze yetiştirmek grow vegetables f.
ürün yetiştirmek grow crops f.
(mahsul) yetiştirmek make f.
yelpaze biçiminde yetiştirmek espalier f.
saman yapmak için ot yetiştirmek hays f.
ot yetiştirmek herbarize f.
bitki yetiştirmek herbarize f.
ot yetiştirmek herbarise f.
bitki yetiştirmek herbarise f.
bitki yetiştirmek herborize f.
ot yetiştirmek herborize f.
bitki yetiştirmek herborise f.
ot yetiştirmek herborise f.
tek ürün türü yetiştirmek monocrop f.
tek bitki çeşidi yetiştirmek monocrop f.
(mahsul) yetiştirmek rotate f.
aynı alanda farklı tarım ürünleri yetiştirmek intertill f.
(toprak, arazi) mahsul yetiştirmek için kullanılan cropped s.
Breeding
belirli bir yere alıştırıp yetiştirmek üzere hayvan getirme planting i.
sığır yetiştirmek raise cattle f.
(damızlık atı) yetiştirmek stand f.
Fishery
kontrollü koşullarda balık veya kabuklu deniz ürünleri yetiştirmek aquafarm f.
Education
kötü yetiştirmek miseducate f.
Archaic
(bitki) yetiştirmek nourish f.
beyaz ekinler yetiştirmek için uygun olan (toprak) white s.
Slang
topraksız marihuana/esrar yetiştirmek hydro f.
hidroponik yöntemle marihuana/esrar yetiştirmek hydro f.
herkese yetiştirmek take it to the street f.
(birine) saygısızca cevap yetiştirmek give (one) static f.