Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yetiştirmek
"yetiştirmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
yetiştirmek
raise
f.
General
2
Genel
yetiştirmek
bring up
f.
3
Genel
yetiştirmek
throw up
f.
4
Genel
yetiştirmek
rush
f.
5
Genel
yetiştirmek
farm
f.
6
Genel
yetiştirmek
manage
f.
7
Genel
yetiştirmek
produce
f.
8
Genel
yetiştirmek
teach
f.
9
Genel
yetiştirmek
educate
f.
10
Genel
yetiştirmek
wean
f.
11
Genel
yetiştirmek
cultivate
f.
12
Genel
yetiştirmek
groom
f.
13
Genel
yetiştirmek
discipline
f.
14
Genel
yetiştirmek
make do
f.
15
Genel
yetiştirmek
coach
f.
16
Genel
yetiştirmek
nurture
f.
17
Genel
yetiştirmek
guide
f.
18
Genel
yetiştirmek
bring somebody up
f.
19
Genel
yetiştirmek
school
f.
20
Genel
yetiştirmek
grow
f.
21
Genel
yetiştirmek
breed
f.
22
Genel
yetiştirmek
train
f.
23
Genel
yetiştirmek
rear
f.
24
Genel
yetiştirmek
raise
f.
25
Genel
yetiştirmek
upbring
f.
26
Genel
yetiştirmek
cradle
f.
27
Genel
yetiştirmek
nurstle [obsolete]
f.
28
Genel
yetiştirmek
nuzzle [obsolete]
f.
29
Genel
yetiştirmek
educate
f.
30
Genel
yetiştirmek
keep
f.
31
Genel
yetiştirmek
upbreed
f.
32
Genel
yetiştirmek
uptrain
f.
33
Genel
yetiştirmek
reyse
f.
34
Genel
yetiştirmek
inform [obsolete]
f.
35
Genel
yetiştirmek
father
f.
36
Genel
yetiştirmek
spain
f.
37
Genel
yetiştirmek
spane
f.
38
Genel
yetiştirmek
start
f.
39
Genel
yetiştirmek
mold
f.
40
Genel
yetiştirmek
mould
f.
Phrasals
41
Öbek Fiiller
yetiştirmek
do up
f.
42
Öbek Fiiller
yetiştirmek
fetch up [dialect]
f.
43
Öbek Fiiller
yetiştirmek
blab something around
f.
44
Öbek Fiiller
yetiştirmek
train up
f.
45
Öbek Fiiller
yetiştirmek
breed in
f.
46
Öbek Fiiller
yetiştirmek
breed to
f.
47
Öbek Fiiller
yetiştirmek
fetch up
f.
Technical
48
Teknik
yetiştirmek
cement
f.
49
Teknik
yetiştirmek
train
f.
50
Teknik
yetiştirmek
catch
f.
Automotive
51
Otomotiv
yetiştirmek
coach
f.
Marine Biology
52
Deniz Biyolojisi
yetiştirmek
rear
f.
Agriculture
53
Tarım
yetiştirmek
tend
f.
54
Tarım
yetiştirmek
cultivate
f.
Apiculture
55
Arıcılık
yetiştirmek
rear
i.
56
Arıcılık
yetiştirmek
raise
f.
Education
57
Eğitim
yetiştirmek
educate
f.
Archaic
58
Eski Kullanım
yetiştirmek
noursle
f.
59
Eski Kullanım
yetiştirmek
nursle
f.
"yetiştirmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 162 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
çocuk yetiştirmek
raise a child
f.
General
2
Genel
genelde ev yapımında ve yakıt olarak kullanılacak ağaç yetiştirmek için ayrılan alan
woodlot
i.
3
Genel
dağ çiçekleri yetiştirmek için düzenlenen kayalık bahçe
rock garden
i.
4
Genel
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap
vivarium
i.
5
Genel
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap
terrarium
i.
6
Genel
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı bir kap
vivary
i.
7
Genel
(bahçecilikte) üzerinde bitki yetiştirmek için toprak parçası kiralayan kimse
lotter
i.
8
Genel
sırayla farklı ekinler yetiştirmek
rotate crops
f.
9
Genel
çocuk yetiştirmek
bring up children
f.
10
Genel
çırak yetiştirmek
train apprentices
f.
11
Genel
yetiştirmek (bitki/sebze/meyve)
grow
f.
12
Genel
şerbetçiotu yetiştirmek
hop
f.
13
Genel
yetiştirmek (hayvan/ekin)
raise
f.
14
Genel
çocuk yetiştirmek
bring up
f.
15
Genel
yetiştirmek (özenle)
nurture
f.
16
Genel
belirli bir amaç için yetiştirmek
cultivation
f.
17
Genel
laf yetiştirmek
gossip
f.
18
Genel
çiçek yetiştirmek
grow flower
f.
19
Genel
aynı alanda farklı tarım ürünleri yetiştirmek
intercrop
f.
20
Genel
arpa yetiştirmek
grow barley
f.
21
Genel
balık yetiştirmek
farm fish
f.
22
Genel
balık yetiştirmek
breed fish
f.
23
Genel
balık yetiştirmek
keep fish
f.
24
Genel
balık yetiştirmek
raise fish
f.
25
Genel
balık yetiştirmek
grow fish
f.
26
Genel
buğday yetiştirmek
grow grain
f.
27
Genel
koyun yetiştirmek
farm sheep
f.
28
Genel
koyun yetiştirmek
keep sheep
f.
29
Genel
koyun yetiştirmek
raise sheep
f.
30
Genel
koyun yetiştirmek
rear sheep
f.
31
Genel
sebze yetiştirmek
grow vegetable
f.
32
Genel
aynı tarlada farklı bitkileri yetiştirmek
intercrop
f.
33
Genel
lider yetiştirmek
raise a leader
f.
34
Genel
kendini yetiştirmek
improve oneself
f.
35
Genel
turfanda yetiştirmek
force
f.
36
Genel
bitki yetiştirmek
grow plant
f.
37
Genel
çocuk yetiştirmek
bring up a child
f.
38
Genel
çocuk yetiştirmek
care for
f.
39
Genel
meyve yetiştirmek
grow fruit
f.
40
Genel
nesiller yetiştirmek
raise generations
f.
41
Genel
kuşaklar yetiştirmek
raise generations
f.
42
Genel
birini hastaneye yetiştirmek
rush someone to the hospital
f.
43
Genel
öğrenci yetiştirmek
train students
f.
44
Genel
ağaç yetiştirmek
grow a tree
f.
45
Genel
birey yetiştirmek
raise individual(s)
f.
46
Genel
işi vaktinde yetiştirmek
get the job done before the deadline
f.
47
Genel
işi vaktinde yetiştirmek
complete/finish the job in time/before the deadline
f.
48
Genel
öğrenci yetiştirmek
educate students
f.
49
Genel
tavuk yetiştirmek
raise chicken
f.
50
Genel
çocuk yetiştirmek
raise children
f.
51
Genel
(bir yere) yetiştirmek
rave
f.
52
Genel
toprak veya bitki olarak yetiştirmek
tame
f.
53
Genel
(bitkiyi) özenle yetiştirmek
nurse
f.
54
Genel
(çocuk veya hayvan) yetiştirmek
educate [obsolete]
f.
55
Genel
haşarat yetiştirmek
verminate
f.
56
Genel
yanlış şekilde yetiştirmek
misnurture
f.
57
Genel
(çocuğu) kötü ve disiplinsiz yetiştirmek
drag up
f.
58
Genel
(hayvan) yetiştirmek
dress
f.
59
Genel
(ıslah etmek için) hayvan yetiştirmek
fancy
f.
60
Genel
mahsul yetiştirmek
culture
f.
61
Genel
bitki yetiştirmek
pitch
f.
62
Genel
birlikte yetiştirmek
coculture
f.
63
Genel
ortaklaşa yetiştirmek
coculture
f.
64
Genel
çuha çiçeği yetiştirmek
primrose
f.
65
Genel
(teslim tarihinden) önceye yetiştirmek
beat
f.
Phrasals
66
Öbek Fiiller
birisini bir şeye (yarışma vb) hazırlamak/bir şey için (yarışma vb) yetiştirmek
coach someone for something
f.
67
Öbek Fiiller
birine bir şey yetiştirmek
rush something off to someone
f.
68
Öbek Fiiller
baskıya yetiştirmek
rush something into print
f.
69
Öbek Fiiller
çocuk yetiştirmek
bring up
f.
70
Öbek Fiiller
için eğitmek/yetiştirmek
train (someone or an animal) for something
f.
71
Öbek Fiiller
olarak eğitmek/yetiştirmek
train (someone or an animal) as something
f.
72
Öbek Fiiller
(bir alanda) eğitmek/yetiştirmek
train someone in something
f.
73
Öbek Fiiller
tohumdan, soğandan yetiştirmek
grow something from something
f.
74
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) alıp yetiştirmek/büyütmek
raise (someone or something) from (some state)
f.
75
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) belli bir yaştan/dönemden itibaren yetiştirmek
raise (someone or something) from (some state)
f.
76
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) belli bir dönemden itibaren yetiştirmek
raise (someone or an animal) from something
f.
77
Öbek Fiiller
bir şeyle yetiştirmek
raise on
f.
78
Öbek Fiiller
belli bir eğitim, eğlence anlayışıyla yetiştirmek
raise on
f.
79
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) yetiştirmek
raise with (someone or something)
f.
80
Öbek Fiiller
(belli bir yaklaşımla, zihniyetle, ahlaki değerle, davranışla) yetiştirmek
raise with (someone or something)
f.
81
Öbek Fiiller
(belli bir yaklaşım, zihniyet, ahlaki değer, davranış) sahibi olarak yetiştirmek
raise with (someone or something)
f.
82
Öbek Fiiller
üstünde (bir şey) yetiştirmek
plant (something) on
f.
83
Öbek Fiiller
'-de (bir şey) yetiştirmek
plant (something) on
f.
84
Öbek Fiiller
olarak yetiştirmek
qualify as
f.
85
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi yetiştirmek
bring someone or something up
f.
86
Öbek Fiiller
bir alışkanlıkla yetiştirmek
bring up on
f.
87
Öbek Fiiller
belli bir şekilde yetiştirmek
bring up on
f.
88
Öbek Fiiller
için yetiştirmek
coach for
f.
89
Öbek Fiiller
(yarışmaya) hazırlamak/yetiştirmek/çalıştırmak
coach for
f.
90
Öbek Fiiller
'-i yetiştirmek
coach up
f.
91
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek
hurry (someone or something) in(to some place)
f.
92
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak
hurry (someone or something) in(to some place)
f.
93
Öbek Fiiller
aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek
hurry in
f.
94
Öbek Fiiller
çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak
hurry in
f.
95
Öbek Fiiller
(bir şeyi) aceleyle baskıya yetiştirmek
rush (something) to print
f.
96
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) yetiştirmek
rush to (someone or something)
f.
97
Öbek Fiiller
-de yetiştirmek
school in
f.
98
Öbek Fiiller
-de özel olarak eğitmek/yetiştirmek
school in
f.
99
Öbek Fiiller
(bir şey) olarak yetiştirmek
train as (something)
f.
100
Öbek Fiiller
(bir şey) için yetiştirmek/eğitmek
train for (something)
f.
Proverb
101
Atasözü
bir çocuk yetiştirmek için bir köy gerekir
it takes a village to raise a child
Colloquial
102
Konuşma Dili
saygısızca cevap yetiştirmek
sass back
f.
103
Konuşma Dili
ucu ucuna yetiştirmek
barely make it
f.
104
Konuşma Dili
laf yetiştirmek
blabbermouth
f.
105
Konuşma Dili
birini özel olarak eğitmek/yetiştirmek
school someone
f.
Idioms
106
Deyim
laf yetiştirmek
sell bargains
f.
107
Deyim
(bir lafı) yetiştirmek
open (one's) big mouth
f.
108
Deyim
çocuğunu bir alışkanlıkla yetiştirmek
bring (one) up on (something)
f.
109
Deyim
bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek
bring (one) up on (something)
f.
110
Deyim
çocuğunu bir alışkanlıkla yetiştirmek
bring someone up on something
f.
111
Deyim
bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek
bring someone up on something
f.
112
Deyim
birini bir iş yapabilmesi için özel olarak yetiştirmek
school someone in something
f.
113
Deyim
birini bir iş için yetiştirmek
break someone in
f.
114
Deyim
ucu ucuna yetiştirmek
barely make it on time
f.
115
Deyim
(bir şeyi) aceleyle baskıya yetiştirmek
rush (something) into print
f.
116
Deyim
laf yetiştirmek
big mouth
f.
117
Deyim
hastaneye yetiştirmek
rush to the hospital
f.
Trade/Economic
118
Ticaret/Ekonomi
adam yetiştirmek
train personnel
f.
119
Ticaret/Ekonomi
eleman yetiştirmek
train personnel
f.
Biology
120
Biyoloji
soy içi türetilmiş ebeveynlerin melezlenmesi yoluyla hayvan yetiştirmek
incrossbreed
f.
Botanic
121
Botanik
kabuklu bit yetiştirmek amacıyla nopal kaktüsü dikimi
nopalry
i.
122
Botanik
yeniden yetiştirmek
regrow
f.
123
Botanik
çekirdekten yetiştirmek
establish
f.
124
Botanik
çivit otu yetiştirmek
woad
f.
125
Botanik
koru oluşturacak şekilde yetiştirmek
sprout
f.
Agriculture
126
Tarım
özellikle üzüm yetiştirmek için kullanılan arazi
vineland
i.
127
Tarım
drenaj deliği olmayan kaplarda bitki soğanı yetiştirmek için kullanılan özel bir kompost
bulb fiber
i.
128
Tarım
istiridye yetiştirmek için arazi tahsisi
designation
i.
129
Tarım
yeniden yetiştirmek
recultivate
f.
130
Tarım
melez olarak yetiştirmek
hybridize
f.
131
Tarım
küçük saksı ya da kaplarda ürün yetiştirmek
microgreen
f.
132
Tarım
melez olarak yetiştirmek
hybridise
f.
133
Tarım
patates yetiştirmek
grow the potato
f.
134
Tarım
sebze yetiştirmek
grow vegetables
f.
135
Tarım
ürün yetiştirmek
grow crops
f.
136
Tarım
(mahsul) yetiştirmek
make
f.
137
Tarım
yelpaze biçiminde yetiştirmek
espalier
f.
138
Tarım
saman yapmak için ot yetiştirmek
hays
f.
139
Tarım
ot yetiştirmek
herbarize
f.
140
Tarım
bitki yetiştirmek
herbarize
f.
141
Tarım
ot yetiştirmek
herbarise
f.
142
Tarım
bitki yetiştirmek
herbarise
f.
143
Tarım
bitki yetiştirmek
herborize
f.
144
Tarım
ot yetiştirmek
herborize
f.
145
Tarım
bitki yetiştirmek
herborise
f.
146
Tarım
ot yetiştirmek
herborise
f.
147
Tarım
tek ürün türü yetiştirmek
monocrop
f.
148
Tarım
tek bitki çeşidi yetiştirmek
monocrop
f.
149
Tarım
(mahsul) yetiştirmek
rotate
f.
150
Tarım
aynı alanda farklı tarım ürünleri yetiştirmek
intertill
f.
151
Tarım
(toprak, arazi) mahsul yetiştirmek için kullanılan
cropped
s.
Breeding
152
Hayvancılık
belirli bir yere alıştırıp yetiştirmek üzere hayvan getirme
planting
i.
153
Hayvancılık
sığır yetiştirmek
raise cattle
f.
154
Hayvancılık
(damızlık atı) yetiştirmek
stand
f.
Fishery
155
Balıkçılık
kontrollü koşullarda balık veya kabuklu deniz ürünleri yetiştirmek
aquafarm
f.
Education
156
Eğitim
kötü yetiştirmek
miseducate
f.
Archaic
157
Eski Kullanım
(bitki) yetiştirmek
nourish
f.
158
Eski Kullanım
beyaz ekinler yetiştirmek için uygun olan (toprak)
white
s.
Slang
159
Argo
topraksız marihuana/esrar yetiştirmek
hydro
f.
160
Argo
hidroponik yöntemle marihuana/esrar yetiştirmek
hydro
f.
161
Argo
herkese yetiştirmek
take it to the street
f.
162
Argo
(birine) saygısızca cevap yetiştirmek
give (one) static
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yetiştirmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy