agreed! - Türkisch Englisch Wörterbuch

agreed!

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "agreed!" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
agreed! interj. amenna

Bedeutungen, die der Begriff "agreed!" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 89 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
agreed adj. mutabık
Parliament and the Commission largely agree on the policy to be adopted.
Parlamento ve Komisyon, benimsenecek politika konusunda büyük ölçüde mutabıktır.

More Sentences
agreed adj. anlaşmış
Hopefully, we shall have agreed, in as little as two weeks' time in Seville, to take entirely practical initiatives.
Umarım, Sevilla'da iki hafta gibi kısa bir süre içinde tamamen pratik girişimlerde bulunma konusunda anlaşmış oluruz.

More Sentences
General
agreed adj. kabul edilmiş
A global message was sent out and specific, globally agreed proposals were tabled.
Küresel bir mesaj gönderildi ve küresel olarak kabul edilen spesifik öneriler masaya yatırıldı.

More Sentences
agreed adj. hemfikir
Most, though, would agree that there is a sufficient choice of soaps, deodorants, perfumes, and lipsticks.
Yine de çoğu kişi sabun, deodorant, parfüm ve ruj seçeneklerinin yeterli olduğu konusunda hemfikirdir.

More Sentences
agreed upon adj. üzerinde anlaşmaya varılmış
After all, when this system was agreed upon, the average lifespan was 63 years, two years under 65.
Sonuçta, bu sistem üzerinde anlaşmaya varıldığında ortalama yaşam süresi 63 yıldı ve 65 yaşın iki yıl altındaydı.

More Sentences
agreed adj. anlaşmaya varılmış
The EU has its own separately agreed arrangements with these countries.
AB'nin bu ülkelerle ayrı ayrı anlaşmaya varılmış düzenlemeleri bulunmaktadır.

More Sentences
Speaking
agreed adv. tamam
Agreed.
Tamamdır.

More Sentences
agreed adv. anlaşıldı
It's what was agreed to.
Böyle anlaşılmıştı.

More Sentences
Insurance
agreed adj. mutabık kalınmış
I should like to encourage Turkey to continue with the economic reforms agreed with the International Monetary Fund.
Türkiye'yi Uluslararası Para Fonu ile mutabık kalınan ekonomik reformları sürdürmeye teşvik etmek isterim.

More Sentences
Common Usage
agreed adj. kararlaştırılmış
General
agreed equipment n. kabul edilen teçhizat
agreed value n. üzerinde anlaşmaya varılmış değer
agreed value n. mutabakatlı bedel
the value agreed upon n. üzerinde anlaşmaya varılmış değer
agreed-upon value n. üzerinde anlaşmaya varılmış değer
agreed language n. sözleşilen dil
be agreed upon v. kararlaşmak
be agreed v. kararlaştırılmak
be agreed on v. kararlaştırılmak
arrive by the agreed time v. anlaşılan/kararlaştırılan zamanda ulaşmak/varmak
agreed upon adj. kararlaştırılmış
agreed adj. aynı fikirde olan
agreed adj. kabul
pre-agreed adj. önceden kabul edilmiş
agreed upon adj. koşullu
as agreed adv. anlaşmaya varıldığı üzere
as agreed adv. kararlaştırıldığı gibi
as agreed adv. üzerinde anlaşıldığı üzere
unless otherwise agreed adv. aksi kararlaştırılmadıkça
unless otherwise agreed adv. aksine hüküm olmadıkça
as agreed adv. anlaşmalı olarak
agreed adv. mutlaka
agreed adv. kesinlikle
agreed adv. bütün yönleriyle
agreed adv. tamamıyla
agreed adv. mutlak surette
agreed adv. kesinlikle (cevap olarak)
agreed adv. mutlaka (cevap olarak)
Phrases
as mutually agreed adv. mutabık olunduğu şekilde
as mutually agreed adv. mutabık olunduğu üzere
as we agreed upon expr. anlaştığımız üzere
as we agreed (on) expr. anlaştığımız üzere
has yet to be agreed expr. henüz mutabık kalınmamış
Speaking
agreed adv. kuşkusuz ki
agreed adv. elbette ki
agreed adv. peki
agreed adv. 1
agreed adv. kabul
agreed adv. pekala
agreed adv. hayhay
agreed adv. olur
as we agreed before expr. daha önce kararlaştırdığımız gibi
we agreed on the rules expr. kurallar üzerine anlaşmıştık
Trade/Economic
agreed receivables n. anlaşması sağlanmış alacaklar
agreed price n. kabul edilen fiyat
agreed interest rate n. mutabık kalınan faiz oranı
documents in the agreed terms n. mutabık kalınan dokümanlar
agreed rate n. mutabık kalınan oran
agreed price n. mutabık olunan fiyat
agreed valuation report n. mutabakatlı kıymet takdiri raporu
agreed price n. sözleşmede saptanmış ücret
agreed payment period n. üzerinde anlaşılan ödeme dönemi
price agreed upon n. üzerinde anlaşmaya varılan fiyat
agreed price n. üzerinde anlaşmaya varılan fiyat
agreed interest rate n. üzerinde anlaşılan faiz oranı
agreed price n. üzerinde anlaşılan fiyat
a mutually agreed upon location n. üzerinde karşılıklı olarak mutabakata varılmış/anlaşılmış yer
account agreed upon n. üzerinde anlaşmaya varılmış hesap
agreed adj. anlaşması sağlanmış
have agreed upon the following expr. aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır
in the agreed form expr. üzerinde mutabık kalınan şekilde
Law
agreed entry [us] n. anlaşmalı boşanma
dismissal agreed n. tarafların anlaşmasıyla davanın düşmesi
be mutually agreed upon expr. üzerinde mutabık kalınacak
Politics
agreed framework n. mutabık kalınan çerçeve
agreed value policy n. mutabakatlı poliçe
agreed return n. mutabakatlı iade
has agreed as follows expr. aşağıdaki gibi anlaşmıştır
Insurance
rate to be agreed n. kararlaştırılacak fiyat
agreed value n. mutabakatlı değer
agreed policy n. mutabakatlı poliçe
held covered at rate to be agreed adj. kararlaştırılacak fiyatla teminat altında
to be agreed expr. kararlaştırılacak
Technical
agreed weight n. kararlaştırılmış ağırlık
Religious
agreed upon adj. müttefekun aleyh
Military
agreed statement of facts n. iki tarafça birlikte tespit edilen ve ihtilaflı olmayan olayları ihtiva eden yazılı beyan
agreed point n. kararlaştırılmış nokta
agreed valuation n. nakil kıymeti
agreed valuation n. takdir olunmuş nakil kıymeti