ölçülü

Bedeutungen von dem Begriff "ölçülü" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 43 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	ölçülü	restrained adj.
Even here the Commission is very restrained and cautious. Burada bile Komisyon çok ölçülü ve temkinli davranıyor. More Sentences
2	Common Usage	ölçülü	measured adj.
The president answered the question in a measured manner. Başkan soruya ölçülü bir şekilde cevap verdi. More Sentences
3	Common Usage	ölçülü	temperate adj.
General
4	General	ölçülü	sober adj.
Wishful thinking is an obstacle to anything approaching sober realism. Hevesli düşünce, ölçülü gerçekçiliğe yaklaşan her şeyin önünde bir engeldir. More Sentences
5	General	ölçülü	demure adj.
You must wear demure dresses approved by the school authorities. Okul yetkilileri tarafından onaylanan ölçülü kıyafetler giymelisiniz. More Sentences
6	General	ölçülü	moderate adj.
So let us moderate our great speeches on dictatorships, and murders, and dying children. O halde, diktatörlükler, cinayetler ve ölen çocuklar hakkındaki muhteşem konuşmalarımızı ölçülü hale getirelim. More Sentences
7	General	ölçülü	understated adj.
The understated elegance of the minimalist design appealed to many people. Minimalist tasarımın ölçülü zarafeti pek çok kişinin beğenisini kazanıyordu. More Sentences
Technical
8	Technical	ölçülü	moderate adj.
My grandfather does moderate exercise every morning, which is why he is strong and healthy. Büyükbabam her sabah ölçülü egzersiz yapar, güçlü ve sağlıklı olmasının nedeni budur. More Sentences
General
9	General	ölçülü	continent adj.
10	General	ölçülü	conservative adj.
11	General	ölçülü	decided adj.
12	General	ölçülü	prudent adj.
13	General	ölçülü	level adj.
14	General	ölçülü	metric adj.
15	General	ölçülü	deliberate adj.
16	General	ölçülü	dimensional adj.
17	General	ölçülü	measurable adj.
18	General	ölçülü	careful adj.
19	General	ölçülü	mensurable adj.
20	General	ölçülü	metrical adj.
21	General	ölçülü	sober-minded adj.
22	General	ölçülü	toned-down adj.
23	General	ölçülü	unextreme adj.
24	General	ölçülü	unsuperfluous adj.
25	General	ölçülü	evenminded adj.
26	General	ölçülü	moderable [obsolete] adj.
27	General	ölçülü	delicate adj.
28	General	ölçülü	dependable adj.
29	General	ölçülü	longanimous adj.
30	General	ölçülü	paced adj.
31	General	ölçülü	continent adj.
32	General	ölçülü	discreet adj.
33	General	ölçülü	self-restrained adj.
34	General	ölçülü	self-restraining adj.
35	General	ölçülü	sobersided adj.
36	General	ölçülü	retentive adj.
Technical
37	Technical	ölçülü	graduated adj.
38	Technical	ölçülü	calibrated adj.
Literature
39	Literature	ölçülü	rhythmic adj.
Music
40	Music	ölçülü	misurato adj.
41	Music	ölçülü	rhythmical adj.
42	Music	ölçülü	stepwise adj.
Archaic
43	Archaic	ölçülü	dimensive adj.

Bedeutungen, die der Begriff "ölçülü" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 147 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	ölçülü olma	moderation n.
A sense of moderation should be kept in these matters. Bu konularda ölçülü olunmalıdır. More Sentences
2	General	ölçülü olma	temperance n.
I need some temperance for my health. Sağlığım için biraz ölçülü olmam lazım. More Sentences
3	General	ölçülü bir şekilde	moderately adv.
She always spends her money moderately. Parasını her zaman ölçülü bir şekilde harcar. More Sentences
4	General	ölçülü büret	measuring jar n.
5	General	ölçülü olma	equanimity n.
6	General	ölçülü hale getirmek	cadency n.
7	General	ölçülü şekilde veya üstü kapalı konuşan kimse	mincer n.
8	General	ölçülü davranış biçimi	minor key n.
9	General	ölçülü bir şekilde içen kimse	moderationist n.
10	General	ölçülü müzikte uzun ve kısa arasındaki ilişki	modus n.
11	General	ölçülü mısra	row [obsolete] n.
12	General	ölçülü kimse	conservative n.
13	General	ölçülü eski bir bardak türü	peg tankard n.
14	General	altı beden ölçülü kıyafet	six n.
15	General	ölçülü olma	restrainedness n.
16	General	ölçülü içmek	drink responsibly v.
17	General	ölçülü hale getirmek	cadence v.
18	General	ölçülü bir miktarda tedarik etmek	meter v.
19	General	ölçülü hale getirmek	low-key v.
20	General	ölçülü yaşamak	contain [obsolete] v.
21	General	hassas ölçülü	gauged adj.
22	General	büyük ölçülü	extensional adj.
23	General	(stil veya nitelik) ölçülü	low-key adj.
24	General	ölçülü biçili	carefully calculated adj.
25	General	çok ölçülü	polyschematistic adj.
26	General	çok ölçülü	polyschematist adj.
27	General	(kıta veya beyit) eşit ölçülü dizelere sahip	isometric adj.
28	General	(kıta veya beyit) eşit ölçülü dizelere sahip	isometrical adj.
29	General	tam ölçülü	fit [obsolete] adj.
30	General	ölçülü bir şekilde	dimensionally adv.
31	General	ölçülü bir halde	demurely adv.
32	General	ölçülü olarak	continently adv.
33	General	ölçülü bir şekilde	sobersidedly adv.
34	General	ölçülü bir şekilde	measuredly adv.
35	General	ölçülü bir biçimde	prudently adv.
36	General	ölçülü bir biçimde	temperately adv.
37	General	ölçülü bir biçimde	attemperly adv.
38	General	ölçülü bir şekilde	easy adv.
39	General	ölçülü ve ciddi bir tavırla	gravely adv.
40	General	ölçülü bir şekilde	incedingly adv.
41	General	ölçülü bir şekilde	providentially adv.
42	General	ölçülü bir tavırla	stayedly adv.
43	General	… ölçülü anlamına gelen son ek	-size suf.
44	General	… ölçülü anlamına gelen son ek	-sized suf.
Colloquial
45	Colloquial	ölçülü davranan kadın karakter	straight woman n.
Idioms
46	Idioms	ılımlı/ölçülü bir şey	the happy/golden mean n.
47	Idioms	kullanırken ölçülü olmak	go easy on v.
48	Idioms	ölçülü şekilde konuşmak	mince the matter v.
49	Idioms	ölçülü olmak	follow the golden mean v.
50	Idioms	ölçülü bir tonda	in a minor key expr.
Trade/Economic
51	Trade/Economic	ölçülü birinci muhasebe sistemi	limited monist accounting system n.
52	Trade/Economic	ölçülü ikinci muhasebe sistemi	limited dualist accounting system n.
Law
53	Law	birey haklarını sınırlayan yasaların ölçülü olması	balance of convenience n.
Politics
54	Politics	ölçülü ve ahlaki açıdan doğru ilerleme şekli	highroad [us] n.
Advertising
55	Advertising	ölçülü bir şekilde reklam yapmak	undersell v.
Technical
56	Technical	ölçülü püskürtme nozulu	metered jet n.
57	Technical	ölçülü kap	measuring cup n.
58	Technical	ölçülü resim	dimensioned drawing n.
59	Technical	ölçülü ağız	calibrated orifice n.
60	Technical	ölçülü kroki	dimensioned sketch n.
61	Technical	ölçülü yüz	gauge side n.
62	Technical	ölçülü buret	measuring jar n.
63	Technical	tam ölçülü tuğla	gaged brick n.
64	Technical	ölçülü çubuk	rod n.
65	Technical	ölçülü hale getirmek	temper v.
66	Technical	eş ölçülü	isometric adj.
67	Technical	(kristallografide) eş ölçülü	monometrical adj.
68	Technical	kübit ölçülü olan	cubited adj.
Textile
69	Textile	çok ölçülü kalıp	multi-size pattern n.
70	Textile	uzun ölçülü kıyafet	long n.
Construction
71	Construction	hızlı sertleşmenin gerekli olduğu mimari unsurları yaparken kullanılan hassas ölçülü harç	gauge stuff n.
Automotive
72	Automotive	kompresyon yüksekliği azaltılmış üst ölçülü piston	oversize piston with reduced compression height n.
73	Automotive	üst ölçülü piston	oversize piston n.
74	Automotive	üst ölçülü supap kılavuzu	oversize valve guide n.
75	Automotive	üst ölçülü supap sapı	oversize valve stem n.
76	Automotive	küçük ölçülü	undersized adj.
77	Automotive	üst ölçülü	oversize adj.
Mining
78	Mining	eş ölçülü	isometric adj.
Medical
79	Medical	ölçülü inhalasyon aleti	metered dose inhaler n.
Physiology
80	Physiology	(sindirime yardımcı olmak için) yavaş ve ölçülü tüketim	fletcherism n.
Statistics
81	Statistics	eşit ölçülü grafik	isometric chart n.
Chemistry
82	Chemistry	ölçülü balon	volumetric flask n.
83	Chemistry	ölçülü silindir	measuring cylinder n.
Biochemistry
84	Biochemistry	ölçülü kap	mesured cylinder n.
Literature
85	Literature	üç ölçülü vezin halinde yazılmış kıtada bir dize	trimeter n.
86	Literature	üç ölçülü vezin halinde yazılmış kıta	trimeter n.
87	Literature	düz yazının ölçülü versiyonu	versification n.
88	Literature	ölçülü şiir oluşturma sanatı	rhythmopoeia n.
89	Literature	ölçülü bir nazım sistemi	rhythmic pattern n.
90	Literature	nicel iambik üç ölçülü dize	choliamb n.
91	Literature	nicel iambik üç ölçülü dize	choliambus n.
92	Literature	nicel iambik üç ölçülü dize	scazon n.
93	Literature	karışık ölçülü dize	logaoedic n.
94	Literature	sekiz ölçülü dize	octapody n.
95	Literature	sekiz ölçülü kıta	octapody n.
96	Literature	sekiz ölçülü şiir	octapody n.
97	Literature	sekiz ölçülü şiir	octonarius n.
98	Literature	sekiz ölçülü şiir	octonarian n.
99	Literature	sekiz ölçülü dize	octonarian n.
100	Literature	sekiz ölçülü kıta	octonarian n.
101	Literature	sekiz ölçülü dize	octonarius n.
102	Literature	sekiz ölçülü kıta	octonarius n.
103	Literature	çok ölçülü şiir	polyschematist n.
104	Literature	beş ölçülü vezin	pentapody n.
105	Literature	serbest ölçülü şiir	free verse n.
106	Literature	(düz yazıyı, şiiri) ölçülü biçime dönüştürmek	versify v.
107	Literature	(düz yazıyı, şiiri) ölçülü biçime dönüştürmek	rimey v.
108	Literature	üç ölçülü vezinle ilgili	trimetric adj.
109	Literature	üç ölçülü vezinden	trimetric adj.
110	Literature	üç ölçülü	trimeter adj.
111	Literature	üç ölçülü vezinden oluşan	trimetric adj.
112	Literature	yedili hece ölçülü	heptapodic adj.
113	Literature	sekiz ölçülü	octameter adj.
114	Literature	nicel iambik üç ölçülü dizeden oluşan	choliambic adj.
115	Literature	nicel iambik üç ölçülü dizeye ait	choliambic adj.
116	Literature	karışık ölçülü dize ile ilgili	logaoedic adj.
117	Literature	çok ölçülü mısra ile ilgili	logaoedic adj.
118	Literature	sekiz ölçülü (dize)	octapodic adj.
119	Literature	sekiz ölçülü (kıta)	octapodic adj.
120	Literature	sekiz ölçülü (şiir)	octapodic adj.
121	Literature	sekiz ölçülü (kıta)	octonarian adj.
122	Literature	sekiz ölçülü (dize)	octonarian adj.
123	Literature	sekiz ölçülü (şiir)	octonarian adj.
124	Literature	(dize, mısra) beş ölçülü	pentapodic adj.
125	Literature	nicel iambik üç ölçülü dizelerden oluşan	scazontic adj.
126	Literature	nicel iambik üç ölçülü dizeler ile ilişkili	scazontic adj.
Religious
127	Religious	mezmurlardan birinin katı ölçülü ve kafiyeli dizelere çevrilmesi	metrical psalm n.
Art
128	Art	ölçülü düzenleme	rhythm n.
Music
129	Music	ölçülü nota sisteminde nota değerleri arasındaki geçici ilişkiler	mensuration n.
130	Music	ölçülü nota sistemi	mensuration n.
131	Music	senkoplu iki ölçülü müzik türü	clave n.
132	Music	ölçülü pasaj	run n.
133	Music	hızlı ve ölçülü kısa bölüm	run n.
134	Music	ölçülü ve akıcı armonilerle karakterize olan bir tür caz	cool jazz n.
135	Music	bileşik ölçülü müzikte ilk vuruştakinden farklı vurgu	secondary accent n.
136	Music	ölçülü notasyonda yarı-breve ve minim arasındaki ilişki	prolatio n.
137	Music	ölçülü notasyonda yarı-breve ve minim arasındaki ilişki	prolation n.
138	Music	(ölçülü notasyonda) normal nota değerlerinin aritmetik orana göre azaltılıp artırılarak değiştirilmesi	proportion n.
139	Music	ölçülü çalmak	keep time v.
140	Music	ölçülü müziğe veya nota sistemine ait	mensural adj.
141	Music	ölçülü müzik veya ölçülü nota sistemi ile ilişkili	mensural adj.
142	Music	(müzik) ölçülü	scalar adj.
143	Music	ölçülü bir şekilde	stepwise adv.
144	Music	düşük ölçülü	hyp- pref.
Printery
145	Printery	(kağıt boyutu) uzun ölçülü	long adj.
Engineering
146	Engineering	tam ölçülü	precision-made adj.
147	Engineering	hassas ölçülü	precision-made adj.