|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
vak’a |
fact n.
|
|
2 |
General |
(allah'a özgü) inayet |
grace n.
|
|
3 |
General |
gabon'a özgü |
gabonese n.
|
|
4 |
General |
hindistan'a yeni gelmiş avrupalı |
griffin n.
|
|
5 |
General |
allah'a saygı gösterme |
piousness n.
|
|
6 |
General |
allah'a tapınan kimse |
worshiper n.
|
|
7 |
General |
vak’a |
event n.
|
|
8 |
General |
alçıpan (KNAUF A.Ş'nin tescilli markasıdır) |
drywall n.
|
|
9 |
General |
ingiliz hukukunda devletin vatandaş jones'a karşı açtığı dava |
rex v. jones n.
|
|
10 |
General |
liverpool'a özgü bir yemek |
scouse n.
|
|
11 |
General |
kur'a |
lottery n.
|
|
12 |
General |
a yayın alanı |
a service area n.
|
|
13 |
General |
Allah'a inanma |
theism n.
|
|
14 |
General |
alçıpan (KNAUF A.Ş'nin tescilli markasıdır) |
sheetrock n.
|
|
15 |
General |
A.Ş |
inc. n.
|
|
16 |
General |
keskin zeka |
acumen n.
|
|
17 |
General |
a sınıfı işletme |
class a operation n.
|
|
18 |
General |
tümler-ağaç |
co-tree n.
|
|
19 |
General |
taksimü’l-a’mal |
division of labor n.
|
|
|
20 |
General |
kereste-ağaç endüstrisi |
timber-wood industries n.
|
|
21 |
General |
darü's-sına'a |
ottoman factory n.
|
|
22 |
General |
kar'a iştirak |
profit-sharing n.
|
|
23 |
General |
a grubu |
group a n.
|
|
24 |
General |
ay'a uzay uçuşu |
space flight to the moon n.
|
|
25 |
General |
ingilizlerin eskiden hindistan'a gitmek üzere yaptıkları ve yola dayanıklı olması için şerbetçiotunu bol kullandıkları bira |
india pale ale n.
|
|
26 |
General |
yunanistan'a ait bir reçine şarabı |
retsina n.
|
|
27 |
General |
afganistan'a özgü keçi kapma oyunu |
kok-boru n.
|
|
28 |
General |
afganistan'a özgü keçi kapma oyunu |
buzkashi n.
|
|
29 |
General |
afganistan'a özgü keçi kapma oyunu |
oglak tartis n.
|
|
30 |
General |
allah'a tapınan kimse |
worshipper n.
|
|
31 |
General |
a şıkkı |
option a n.
|
|
32 |
General |
yaklaşık 0,45 kg'a denk gelen ağırlık ölçüsü |
lbs. n.
|
|
33 |
General |
antik yunan'da 26 kg'a eşit bir ölçü birimi |
talent n.
|
|
34 |
General |
hazreti davut'a ve müritlerine erzak getiren ve daha sonra onun karısı olan kadın |
abigail n.
|
|
35 |
General |
c ile d'nin ilişkisi, a ile b'nin ilişkisi gibi |
a is to b as c is to d n.
|
|
36 |
General |
a, b ve c tabakalarının dikey bir şekilde üç ayrı katman olarak görülebildiği toprak |
abc soil n.
|
|
37 |
General |
sovyetler birliğinde 45.3 kg (100 paund)'a denk gelen ağırlık birimi |
centner n.
|
|
38 |
General |
100 kg'a denk gelen ağırlık birimi |
centner n.
|
|
39 |
General |
A kesişim B |
A intersection B n.
|
|
|
40 |
General |
a, b ve c tabakalarının düşey düzlemde üç ayrı katman olarak göründüğü toprak |
abc soil n.
|
|
41 |
General |
a harfinin farklı bir şekilde söylenişi |
aw [scottish] n.
|
|
42 |
General |
afganistan'da taliban'a karşı kurulmuş çok etnikli bir ılımlı islam ittifakı |
united front n.
|
|
43 |
General |
allah'a karşı saygısızlık |
unpitousty n.
|
|
44 |
General |
allah'a karşı saygısızlık |
unpity n.
|
|
45 |
General |
hindistan'a özgü bol bir ceket |
banian n.
|
|
46 |
General |
hindistan'a özgü bol bir ceket |
banyan n.
|
|
47 |
General |
iran'a özgü bir kalem kutusu |
kalamdan n.
|
|
48 |
General |
zamanında hollanda'dan new york'a göçmüş olanların soyundan kimse |
knickerbocker n.
|
|
49 |
General |
4000 pound'a eşdeğer bir ağırlık birimi |
last n.
|
|
50 |
General |
10 quarter'a veya 80 buşele eşdeğer bir ingiliz hububat kapasitesi birimi |
last n.
|
|
51 |
General |
keyif için alınan ve bağımlılık yapmayan bir uyuşturucu olarak tüketilen, kenevir ve baldan yapılan fas'a özgü bir macun |
majoun n.
|
|
52 |
General |
iran'a özgü kalem kutusu |
qalamdan n.
|
|
53 |
General |
hindistan'a özgü üflemeli bir çalgı |
bin n.
|
|
54 |
General |
hindistan'a özgü üflemeli bir çalgı |
pungi n.
|
|
55 |
General |
hindistan'a özgü üflemeli bir çalgı |
poogye n.
|
|
56 |
General |
avrupa ülkelerinde özellikle altın ve gümüşte kullanılan, 227 gram'a eşdeğer çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad |
mark n.
|
|
57 |
General |
bir milyon bar'a eşdeğer bir basınç birimi |
megabar n.
|
|
58 |
General |
hindistan'a özgü çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad |
men n.
|
|
59 |
General |
hindistan'a özgü olup 82.28 pound'a eşdeğer bir ağırlık birimi |
men n.
|
|
60 |
General |
1/ohm'a eşdeğer bir iletkenlik birimi |
mho n.
|
|
61 |
General |
trinidad'a özgü bir dans |
bongo n.
|
|
62 |
General |
yunanistan'a, kültürüne veya halkına hayran olan kimse |
hellenophile n.
|
|
63 |
General |
112 pound'a eşdeğer bir ingiliz ağırlık birimi |
hundred n.
|
|
64 |
General |
kendini imparator sanan deli bir italyan'a verilen lakap |
monarcho n.
|
|
65 |
General |
içerdiği önermelerin nitelik ve niceliğine göre sınıflandırılan ve geleneksel olarak a, e, ı, o harfleri ile ifade edilen bir kıyas biçimi |
mood n.
|
|
66 |
General |
ay'a tapınma |
moon-worship n.
|
|
67 |
General |
hindistan'a özgü dans ve ritüellerde kullanılan stilize ve sembolik bir jest |
mudra n.
|
|
68 |
General |
on bin ar'a veya bir milyon metre kare'ye eşdeğer bir ölçü birimi |
myriare n.
|
|
69 |
General |
genellikle isa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi temalarını ve kutsal kitapta geçen olayları işleyen orta çağ'a ait bir piyes türü |
mystery n.
|
|
70 |
General |
mısır'a özgü şey |
gippy n.
|
|
71 |
General |
hindistan'a yeni gelmiş avrupalı |
griff [india] n.
|
|
72 |
General |
hindistan'a yeni gelen bir ingiliz olma |
griffinism n.
|
|
73 |
General |
hindistan'a yeni gelen ingilizlere özgü davranış |
griffinism n.
|
|
74 |
General |
suudi arabistan'a ait altın bir sikke |
guinea n.
|
|
75 |
General |
çin ve tayvan'a özgü bir siyah çay |
oolong n.
|
|
76 |
General |
papalık'a bağlı tören sembolleri ve ayinler |
dignities n.
|
|
77 |
General |
metre kare başı bir newton'a denk gelen basınç birimi |
pa n.
|
|
78 |
General |
hindistan'a özgü bir çay |
pekoe n.
|
|
79 |
General |
(dini) yahudi ve hristiyanlık'a ait kutsal kitapları amaçlanan yoruma göre tefsir eden kimse |
originalist n.
|
|
|
80 |
General |
yunanistan'a özgü güçlü anason aroması olan bir içki |
ouzo n.
|
|
81 |
General |
eski ibrani takviminin yaklaşık olarak şubat'a denk gelen on birinci ayı |
sebat n.
|
|
82 |
General |
tacikistan'ın 100 diram'a eşdeğer olan standart para birimi |
somoni n.
|
|
83 |
General |
gürcistan'a özgü geleneksel bir ziyafet |
supra n.
|
|
84 |
General |
allah'a havale etmek |
refer somebody to god v.
|
|
85 |
General |
allah'a şükranlarını sunmak |
offer thanks v.
|
|
86 |
General |
allah'a inanmak |
believe in god v.
|
|
87 |
General |
allah'a şükretmek |
offer thanks v.
|
|
88 |
General |
allah'a tevekkül etmek |
trust in god v.
|
|
89 |
General |
allah'a şükretmek |
return thanks v.
|
|
90 |
General |
(allah'a) hamdetmek |
praise v.
|
|
91 |
General |
allah'a şükranlarını sunmak |
return thanks v.
|
|
92 |
General |
allah'a havale etmek |
leave (punishment/revenge) to god v.
|
|
93 |
General |
be a person of distinction |
parmakla gösterilmek v.
|
|
94 |
General |
make a pass at |
iş atmak v.
|
|
95 |
General |
kuran'a el basmak |
swear on koran v.
|
|
96 |
General |
allah'a havale etmek |
leave the rest to god v.
|
|
97 |
General |
allah'a havale etmek |
leave the rest to allah v.
|
|
98 |
General |
allah'a bırakmak |
leave the rest to god v.
|
|
99 |
General |
allah'a bırakmak |
leave the rest to allah v.
|
|
100 |
General |
kur’a çekmek |
draw lots v.
|
|
101 |
General |
Allah'a sığınmak |
resort to Allah v.
|
|
102 |
General |
Allah'a sığınmak |
seek refuge in God v.
|
|
103 |
General |
Allah'a sığınmak |
take refuge in Allah v.
|
|
104 |
General |
-a dönmek |
get back to v.
|
|
105 |
General |
Allah'a dua etmek |
pray to Allah v.
|
|
106 |
General |
zararı küçük bir alan(l)a sınırlamak |
contain the damage to a small area v.
|
|
107 |
General |
-a/e dönmek |
give way to v.
|
|
108 |
General |
12 dalda oscar'a aday olmak |
have 12 oscar nominations v.
|
|
109 |
General |
mısır'a özgü karakter vermek |
egyptize v.
|
|
110 |
General |
(shakespeare'in coriolanus eseri) birine coriolanus'un aufidius'a davrandığı gibi davranmak |
fiddious v.
|
|
111 |
General |
fransız'a benzetmek |
frenchify v.
|
|
112 |
General |
ırak'a özgü |
iraqi adj.
|
|
113 |
General |
surinam'a özgü |
surinamese adj.
|
|
114 |
General |
karadağ'a özgü |
montenegrin adj.
|
|
115 |
General |
kırım'a özgü |
crimean adj.
|
|
116 |
General |
taşoz'a özgü |
thasian adj.
|
|
117 |
General |
butan'a özgü |
bhutanese adj.
|
|
118 |
General |
singapur'a özgü |
singaporean adj.
|
|
119 |
General |
kuran'a ait |
koranic adj.
|
|
120 |
General |
dionysus'a tapma ile ilgili |
dionysian adj.
|
|
121 |
General |
suudi arabistan'a özgü |
saudi arabian adj.
|
|
122 |
General |
lihtenştayn'a özgü |
liechtenstein adj.
|
|
123 |
General |
tayvan'a özgü |
taiwanese adj.
|
|
124 |
General |
laos'a özgü |
laotian adj.
|
|
125 |
General |
pakistan'a özgü |
pakistani adj.
|
|
126 |
General |
pencap´a özgü |
panjabi adj.
|
|
127 |
General |
sisam'a özgü |
samian adj.
|
|
128 |
General |
rodos'a özgü |
rhodian adj.
|
|
129 |
General |
barbados'a özgü |
barbadian adj.
|
|
130 |
General |
sudan´a özgü |
sudanese adj.
|
|
131 |
General |
iran'a özgü |
iranian adj.
|
|
132 |
General |
allah'a karşı saygısız |
impious adj.
|
|
133 |
General |
tunus'a özgü |
tunisian adj.
|
|
134 |
General |
honduras'a özgü |
honduran adj.
|
|
135 |
General |
pencap´a özgü |
punjabi adj.
|
|
136 |
General |
alman filozofu kant'a veya felsefesine ait |
kantian adj.
|
|
137 |
General |
einstein'a ait |
einsteinian adj.
|
|
138 |
General |
çad'a özgü |
chadian adj.
|
|
139 |
General |
fas'a özgü |
moroccan adj.
|
|
140 |
General |
madagaskar'a özgü |
madagascarian adj.
|
|
141 |
General |
islam'a ait |
islamic adj.
|
|
142 |
General |
umman'a özgü |
omani adj.
|
|
143 |
General |
kıbrıs'a özgü |
cypriot adj.
|
|
144 |
General |
hindistan´a özgü |
indian adj.
|
|
145 |
General |
lübnan'a özgü |
lebanese adj.
|
|
146 |
General |
ekvador'a özgü |
ecuadorian adj.
|
|
147 |
General |
mısır'a ait |
egyptian adj.
|
|
148 |
General |
vietnam´a özgü |
vietnamese adj.
|
|
149 |
General |
morityus'a özgü |
mauritian adj.
|
|
150 |
General |
labrador'a özgü |
labradorean adj.
|
|
151 |
General |
madagaskar'a özgü |
madagascan adj.
|
|
152 |
General |
hindistan'a ait |
indian adj.
|
|
153 |
General |
dragon'a ait |
draconian adj.
|
|
154 |
General |
mısır'a özgü |
egyptian adj.
|
|
155 |
General |
zengibar'a özgü |
zanzibari adj.
|
|
156 |
General |
patmos'a özgü |
patmian adj.
|
|
157 |
General |
grönland'a özgü |
greenlandic adj.
|
|
158 |
General |
saravak'a özgü |
sarawakese adj.
|
|
159 |
General |
cebelitarık'a özgü |
gibraltarian adj.
|
|
160 |
General |
katar'a özgü |
qatari adj.
|
|
161 |
General |
uruguay'a özgü |
uruguayan adj.
|
|
162 |
General |
kamerun'a özgü |
cameroonian adj.
|
|
163 |
General |
paraguay'a özgü |
paraguayan adj.
|
|
164 |
General |
siyam´a özgü |
siamese adj.
|
|
165 |
General |
trinidad'a özgü |
trinidadian adj.
|
|
166 |
General |
lüksemburg'a özgü |
luxembourgian adj.
|
|
167 |
General |
liliput'a ait |
lilliputian adj.
|
|
168 |
General |
gine bisav'a özgü |
guinea-bissauan adj.
|
|
169 |
General |
jul sezar'a ait |
julian adj.
|
|
170 |
General |
fas'a ait |
moorish adj.
|
|
171 |
General |
orfeus'a özgü |
orphic adj.
|
|
172 |
General |
kıbrıs'a ait |
cypriot adj.
|
|
173 |
General |
kıbrıs'a ait |
cyprian adj.
|
|
174 |
General |
durkheim'a ait |
durkheimian adj.
|
|
175 |
General |
batlamyos'a ait |
ptolemaic adj.
|
|
176 |
General |
kuran'a ait |
alcoranic adj.
|
|
177 |
General |
nostradamus'a ait |
nostradamic adj.
|
|
178 |
General |
hindistan ya da pakistan'a özgü |
east indian adj.
|
|
179 |
General |
malaylar'a ait |
malayan adj.
|
|
180 |
General |
malaylar'a dair |
malayan adj.
|
|
181 |
General |
malaylar'a özgü |
malayan adj.
|
|
182 |
General |
hem malaylar'a hem de endonezyalılar'a ait |
malayo-indonesian adj.
|
|
183 |
General |
hem malaylar'a hem de endonezyalılar'a dair |
malayo-indonesian adj.
|
|
184 |
General |
hem malaylar'a hem de endonezyalılar'a özgü |
malayo-indonesian adj.
|
|
185 |
General |
barbados'a ait |
bajan adj.
|
|
186 |
General |
barbados'a özgü |
bajan adj.
|
|
187 |
General |
allah'a karşı saygısız |
unpitious adj.
|
|
188 |
General |
kashubialılar'a ait |
kashubian adj.
|
|
189 |
General |
katar'a ait |
katari adj.
|
|
190 |
General |
katarlılar'a ait |
katari adj.
|
|
191 |
General |
zanzibar'a ait veya ilgili |
zanzibari adj.
|
|
192 |
General |
utah'a ait |
utahan adj.
|
|
193 |
General |
belarus'a ait |
belarusian adj.
|
|
194 |
General |
belarus'a ait |
belarusan adj.
|
|
195 |
General |
belarus'a dair |
belarusan adj.
|
|
196 |
General |
kırgızistan'a ait |
kyrgyzstani adj.
|
|
197 |
General |
latium'a ait |
latian adj.
|
|
198 |
General |
malabar'a özgü tarzda olan |
malabar adj.
|
|
199 |
General |
hindistan'a ait |
bharatiya adj.
|
|
200 |
General |
hindistan'a dair |
bharatiya adj.
|
|
201 |
General |
bihar'a ait |
bihari adj.
|
|
202 |
General |
bihar'a dair |
bihari adj.
|
|
203 |
General |
ingiliz kenti manchester'a ait |
mancunian adj.
|
|
204 |
General |
gaius marius'a ait |
marian adj.
|
|
205 |
General |
quirinus'a ait |
quirinal adj.
|
|
206 |
General |
yunanistan'a ait |
hellenic adj.
|
|
207 |
General |
boston'a özgü |
bostonian adj.
|
|
208 |
General |
iskoç doktor john brown'a ait |
brunonian adj.
|
|
209 |
General |
himalayalar'a ait |
himalayan adj.
|
|
210 |
General |
himalayalar'a özgü |
himalayan adj.
|
|
211 |
General |
kuzey hindistan'a ait |
hindi adj.
|
|
212 |
General |
hindistan'a ait |
hindoostani adj.
|
|
213 |
General |
hindistan'a ait |
hindostani adj.
|
|
214 |
General |
hong kong'a veya halkına ait |
hong kongese adj.
|
|
215 |
General |
hong kong'a veya halkına özgü |
hong kongese adj.
|
|
216 |
General |
rönesans'a ait veya ilişkin |
humanistic adj.
|
|
217 |
General |
moğolistan'a ait |
mongolian adj.
|
|
218 |
General |
ay'a doğru |
moonward adj.
|
|
219 |
General |
ay'a ait |
moony adj.
|
|
220 |
General |
fas'a ait |
morisco adj.
|
|
221 |
General |
tarihçi ve istatistikçi william wilson hunter'a ait |
hunterian adj.
|
|
222 |
General |
liverpool'a ait |
liverpolitan adj.
|
|
223 |
General |
glam rock'a ait veya özgü |
glam adj.
|
|
224 |
General |
dağıstan'a ait |
dagestani adj.
|
|
225 |
General |
yunanistan'a veya yunanlılara ait |
grecian adj.
|
|
226 |
General |
yunanistan'a ait |
greek adj.
|
|
227 |
General |
yunanistan'a özgü |
greek adj.
|
|
228 |
General |
yunanistan'a ait |
greeklike adj.
|
|
229 |
General |
yunanistan'a özgü |
greeklike adj.
|
|
230 |
General |
birleşik krallık'a ait |
imperial adj.
|
|
231 |
General |
oxford'a ait |
oxonian adj.
|
|
232 |
General |
oxford'a özgü |
oxonian adj.
|
|
233 |
General |
dev golyat'a ait |
goliathan adj.
|
|
234 |
General |
dev golyat'a ilişkin |
goliathan adj.
|
|
235 |
General |
ırak'a ait |
iraki adj.
|
|
236 |
General |
ırak'a özgü |
iraki adj.
|
|
237 |
General |
belucistan'a ait |
belooche beloochee adj.
|
|
238 |
General |
belucistan'a dair |
belooche beloochee adj.
|
|
239 |
General |
iran'a, iranlılara veya dillerine ait |
iranian adj.
|
|
240 |
General |
paracelsus'a ait |
paracelsian adj.
|
|
241 |
General |
hindistan'a ait |
country [india] adj.
|
|
242 |
General |
hırvatistan'a ait |
croatian adj.
|
|
243 |
General |
hırvatistan'a özgü |
croatian adj.
|
|
244 |
General |
isidor'a ait |
isidorian adj.
|
|
245 |
General |
isidor'a atfedilen |
isidorian adj.
|
|
246 |
General |
sevillalı isidor'a ait |
isidorean adj.
|
|
247 |
General |
sevillalı isiodor'a özgü |
isidorean adj.
|
|
248 |
General |
pencap'a ait veya ilgili |
panjabi adj.
|
|
249 |
General |
pegasus'a ait |
pegasian adj.
|
|
250 |
General |
pegasus'a benzer |
pegasian adj.
|
|
251 |
General |
pegasus'a ait |
pegasean adj.
|
|
252 |
General |
pegasus'a benzer |
pegasean adj.
|
|
253 |
General |
(mısır'da) pelusium'a ait veya ilgili |
pelusiac adj.
|
|
254 |
General |
el salvador'a ilişkin |
salvador adj.
|
|
255 |
General |
el salvador'a ilişkin |
salvadoran adj.
|
|
256 |
General |
el salvador'a ilişkin |
salvadorean adj.
|
|
257 |
General |
el salvador'a ilişkin |
salvadorian adj.
|
|
258 |
General |
sisam'a özgü |
samiot adj.
|
|
259 |
General |
saskatchewan'a ait |
saskatchewanian adj.
|
|
260 |
General |
suudi arabistan'a ait veya ilgili |
saudi-arabian adj.
|
|
261 |
General |
(fransa) savoy'a ait veya ilgili |
savoyard adj.
|
|
262 |
General |
savoy'a özgü |
savoyard adj.
|
|
263 |
General |
(ingiltere) cornwall'a ait veya ilgili |
cornish adj.
|
|
264 |
General |
cornwall'a özgü |
cornish adj.
|
|
265 |
General |
a kalite |
five-star adj.
|
|
266 |
General |
oregon'a ait |
oregonian adj.
|
|
267 |
General |
oregon'a özgü |
oregonian adj.
|
|
268 |
General |
oscan'a ait |
oscan adj.
|
|
269 |
General |
liverpool'a ait |
scouse adj.
|
|
270 |
General |
tayland'a özgü |
siamese adj.
|
|
271 |
General |
tayland'a ait veya ilgili |
siamese adj.
|
|
272 |
General |
santa kruz'a ait veya ilişkin |
cruzan adj.
|
|
273 |
General |
pisagor'a ait veya ilgili |
pythagorean adj.
|
|
274 |
General |
pisagor'a ait veya ilgili |
pythagoric adj.
|
|
275 |
General |
pisagor'a ait veya ilgili |
pythagorical adj.
|
|
276 |
General |
sudan'a ait |
sudanic adj.
|
|
277 |
General |
sudan'a özgü |
sudanic adj.
|
|
278 |
General |
a'dan z'ye |
a to izzard adv.
|
|
279 |
General |
a'dan z'ye |
from a to izzard adv.
|
|
280 |
General |
a'dan z'ye |
from a to z adv.
|
|
281 |
General |
a özel |
specific to adv.
|
|
282 |
General |
ocak'tan ağustos'a kadar |
from January until august adv.
|
|
283 |
General |
ocak'tan ağustos'a kadar |
from january to august adv.
|
|
284 |
General |
ay'a doğru |
moonward adv.
|
|
285 |
General |
ay'a doğru |
moonwards adv.
|
|
286 |
General |
(kısaca) e/a kadar |
til adv.
|
|
287 |
General |
-a |
in prep.
|
|
288 |
General |
-e/-a (yönelme) |
to prep.
|
|
289 |
General |
-a |
into prep.
|
|
290 |
General |
'-a kıyasla |
then [dialect] prep.
|
|
291 |
General |
'-a |
till [scottish] prep.
|
|
292 |
General |
-e/a |
for prep.
|
|
293 |
General |
-e/a |
toward prep.
|
|
294 |
General |
e/a |
against prep.
|
|
295 |
General |
e/a |
for prep.
|
|
296 |
General |
e/a |
into prep.
|
|
297 |
General |
e/a (bölünmek) |
into prep.
|
|
298 |
General |
e/a (çarpmak) |
into prep.
|
|
299 |
General |
e/a (girmek, atılmak) |
into prep.
|
|
300 |
General |
e/a |
to prep.
|
|
301 |
General |
e/a (bağlanmak) |
to prep.
|
|
302 |
General |
e/a (bahis oranı) |
to prep.
|
|
303 |
General |
e/a (gitmek) |
to prep.
|
|
304 |
General |
e/a dek |
to prep.
|
|
305 |
General |
e/a göre |
to prep.
|
|
306 |
General |
e/a kadar |
to prep.
|
|
307 |
General |
e/a karşı |
to prep.
|
|
308 |
General |
e/a karşı (skor) |
to prep.
|
|
309 |
General |
allah'a şükür |
thank heaven interj.
|
|
310 |
General |
allah'a şükür |
thank goodness interj.
|
|
311 |
General |
allah'a emanet ol |
god you see interj.
|
|
312 |
General |
a dostlar |
heartlings [obsolete] interj.
|
|
313 |
General |
hindistan'a veya batı hint adaları'na ait anlamı veren ön ek |
ind- pref.
|
|
314 |
General |
hindistan'a ait |
hind (hindu) abrev.
|
|
315 |
General |
hindistan'a ait |
hind (hindi) abrev.
|
|
316 |
General |
hindistan'a ait |
hind (hindustani) abrev.
|
|
317 |
General |
hindistan'a ait |
hind. (hindu) abrev.
|
|
318 |
General |
hindistan'a ait |
hind. (hindi) abrev.
|
|
319 |
General |
hindistan'a ait |
hind. (hindustani) abrev.
|
|
Phrasals |
|
320 |
Phrasals |
...a dönüşmek |
transmogrify into v.
|
|
321 |
Phrasals |
'a amacıyla üretmek |
produce for v.
|
|
322 |
Phrasals |
(x/a vb ile) işaretlemek |
mark something in v.
|
|
323 |
Phrasals |
-a mahkum etmek |
doom to v.
|
|
324 |
Phrasals |
(roket) ay'a |
blast off v.
|
|
Phrases |
|
325 |
Phrases |
dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma |
let (the) perfect be the enemy of (the) good v.
|
|
326 |
Phrases |
bu benim ... a ilk seyahatim |
this is my first trip to ... expr.
|
|
327 |
Phrases |
dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma |
don't let perfect be the enemy of good expr.
|
|
328 |
Phrases |
google'a sor |
google it expr.
|
|
329 |
Phrases |
-a/e kadar aptal |
as stupid as expr.
|
|
330 |
Phrases |
-a kadar |
well into expr.
|
|
331 |
Phrases |
-e/'-a imkan verir |
this allows you to... expr.
|
|
332 |
Phrases |
'-a benzer bir şey |
to this/that effect expr.
|
|
333 |
Phrases |
gryffindor'a on puan |
10 points to gryffindor expr.
|
|
334 |
Phrases |
on puan gryffindor'a gidiyor |
10 points to gryffindor expr.
|
|
335 |
Phrases |
on puan gryffindor'a gidiyor |
10 points to gryffindor expr.
|
|
336 |
Phrases |
(b, e, a, d, g, c ve f) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi |
battle ends and down goes charles' father (b, e, a, d, g, c and f) expr.
|
|
Proverb |
|
337 |
Proverb |
sezar'ın hakkı sezar'a |
give the devil his due
|
|
338 |
Proverb |
(bacon'a atfedilen hikayeye göre) aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz |
hope is a good breakfast but a bad supper
|
|
339 |
Proverb |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla |
trust in Allah, but tie up your camel
|
|
340 |
Proverb |
eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et |
trust in Allah, but tie up your camel
|
|
341 |
Proverb |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla |
trust in God, but tie up your camel
|
|
342 |
Proverb |
eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et |
trust in God, but tie up your camel
|
|
343 |
Proverb |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a/tanrı'ya ısmarla |
trust in god, but tie up your camel
|
|
344 |
Proverb |
eşeğini bağla, sonra allah'a/tanrı'ya emanet et |
trust in god, but tie up your camel
|
|
345 |
Proverb |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla |
trust in allah, but tie up your camel
|
|
346 |
Proverb |
eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et |
trust in allah, but tie up your camel
|
|
347 |
Proverb |
yalnızlık allah'a mahsustur |
no man is an island
|
|
348 |
Proverb |
yalnızlık allah'a mahsustur |
no man is an island (entire of itself)
|
|
349 |
Proverb |
yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği urum'dan şam'a |
beauty is more than skin deep
|
|
350 |
Proverb |
yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği urum'dan şam'a |
beauty is only skin deep
|
|
Colloquial |
|
351 |
Colloquial |
istanbul’a giden uçak |
plane to istanbul n.
|
|
352 |
Colloquial |
abd'de araba üretilen eyaletler olarak da bilinen detroit, michigan'a verilen takma isim |
motown n.
|
|
353 |
Colloquial |
sol anahtarındaki notaları hatırlamak için kullanılan bir ipucu (f, a, c ve e) |
face n.
|
|
354 |
Colloquial |
hiç covid 19'a yakalanmamış kimse |
covirgin n.
|
|
355 |
Colloquial |
tüm dersleri a olma |
straight a's n.
|
|
356 |
Colloquial |
tüm derslerden a alma |
straight a's n.
|
|
357 |
Colloquial |
target'a alışverişe gitme |
target run n.
|
|
358 |
Colloquial |
hint alt kıtası'ndan birleşik krallık'a yeni göç etmiş kimse |
freshie n.
|
|
359 |
Colloquial |
ırak'a ek asker gönderilmesine engel olan kimse |
surge protector n.
|
|
360 |
Colloquial |
fast food'a gömülmek |
mac out v.
|
|
361 |
Colloquial |
pub'a gitmek |
pub v.
|
|
362 |
Colloquial |
zeitgeist'a uyan |
zeitgeisty adj.
|
|
363 |
Colloquial |
madagaskar'a ait |
madecassee adj.
|
|
364 |
Colloquial |
madagaskar'a ait |
madegassy adj.
|
|
365 |
Colloquial |
tüm dersleri a olan |
straight-a adj.
|
|
366 |
Colloquial |
her dersi a olan |
straight-a adj.
|
|
367 |
Colloquial |
peckham'a ait |
peckish adj.
|
|
368 |
Colloquial |
(kısaca) hell of a |
helluva adv.
|
|
369 |
Colloquial |
a'dan z'ye kadar |
from a to z expr.
|
|
370 |
Colloquial |
google'a bak |
google it expr.
|
|
371 |
Colloquial |
işimiz allah'a kaldı |
only god can help us expr.
|
|
372 |
Colloquial |
sezar'ın hakkı sezar'a |
give credit where credit is due expr.
|
|
373 |
Colloquial |
1'den 10'a kadar bir sayı seç |
think a number between one and ten expr.
|
|
374 |
Colloquial |
1'den 10'a kadar bir sayı seç |
pick a number between one and ten expr.
|
|
375 |
Colloquial |
-a bak! |
get you! expr.
|
|
376 |
Colloquial |
google'a sor |
quod google expr.
|
|
377 |
Colloquial |
google'a sorun |
quod google expr.
|
|
378 |
Colloquial |
google'a yaz |
quod google expr.
|
|
379 |
Colloquial |
google'a yazın |
quod google expr.
|
|
380 |
Colloquial |
allah'a şükür |
but for the grace of god expr.
|
|
381 |
Colloquial |
google'a sorsan öğrenirdin |
lmgtfy (let me google that for you) expr.
|
|
382 |
Colloquial |
google'a sorman gereken şeyi bana/bize soruyorsun |
lmgtfy (let me google that for you) expr.
|
|
383 |
Colloquial |
allah'a emanet ol |
may the gods bless you expr.
|
|
384 |
Colloquial |
n'a ber? |
how do ye do? [old-fashioned] exclam.
|
|
385 |
Colloquial |
n'a ber? |
how-de-do [us] exclam.
|
|
Idioms |
|
386 |
Idioms |
A'dan Z'ye her şey |
everything from A to Z n.
|
|
387 |
Idioms |
son anda kazandığı yarışlarla bilinen jokey edward "snapper" garrison'a atıfta bulunarak türetilmiş bir ifade |
garrison finish n.
|
|
388 |
Idioms |
a'dan z'ye tüm işleri yapan kişi |
head cook and bottle washer n.
|
|
389 |
Idioms |
(a ve b arasında) büyük bir fark |
the world of difference (between a and b) n.
|
|
390 |
Idioms |
(a ve b arasında) dağlar kadar fark |
the world of difference (between a and b) n.
|
|
391 |
Idioms |
(a ve b arasında) epeyce bir fark |
the world of difference (between a and b) n.
|
|
392 |
Idioms |
(a ve b arasında) bir hayli fark |
the world of difference (between a and b) n.
|
|
393 |
Idioms |
(a ve b arasında) dünya kadar fark |
the world of difference (between a and b) n.
|
|
394 |
Idioms |
(a ve b arasında) aşırı fark |
the world of difference (between a and b) n.
|
|
395 |
Idioms |
(a ve b arasında) büyük bir fark |
a world of difference (between a and b) n.
|
|
396 |
Idioms |
(a ve b arasında) dağlar kadar fark |
a world of difference (between a and b) n.
|
|
397 |
Idioms |
(a ve b arasında) epeyce bir fark |
a world of difference (between a and b) n.
|
|
398 |
Idioms |
(a ve b arasında) bir hayli fark |
a world of difference (between a and b) n.
|
|
399 |
Idioms |
(a ve b arasında) dünya kadar fark |
a world of difference (between a and b) n.
|
|
400 |
Idioms |
(a ve b arasında) aşırı fark |
a world of difference (between a and b) n.
|
|
401 |
Idioms |
(a ve b arasında) büyük fark |
a world of difference (between a and b) n.
|
|
402 |
Idioms |
(a ve b arasında) dünya kadar fark |
a world of difference (between a and b) n.
|
|
403 |
Idioms |
(a ve b arasında) büyük fark |
the world of difference (between a and b) n.
|
|
404 |
Idioms |
(a ve b arasında) dünya kadar fark |
the world of difference (between a and b) n.
|
|
405 |
Idioms |
sabah 10:00'dan öğleden sonra 3:00'a kadar olan kısa çalışma saatleri |
bankbook n.
|
|
406 |
Idioms |
sabah 10:00'dan öğleden sonra 2:00'a kadar olan kısa çalışma saatleri |
banker's hours n.
|
|
407 |
Idioms |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
bring sand to the beach v.
|
|
408 |
Idioms |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
bring owls to athens v.
|
|
409 |
Idioms |
dimyat'a pirinç götürmek |
bring owls to athens v.
|
|
410 |
Idioms |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
take owls to athens v.
|
|
411 |
Idioms |
dimyat'a pirinç götürmek |
take owls to athens v.
|
|
412 |
Idioms |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
carry owls to athens v.
|
|
413 |
Idioms |
dimyat'a pirinç götürmek |
carry owls to athens v.
|
|
414 |
Idioms |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
bring sand to the beach v.
|
|
415 |
Idioms |
dimyat'a pirinç götürmek |
bring sand to the beach v.
|
|
416 |
Idioms |
parnassos'a tırmanmak |
climb parnassus v.
|
|
417 |
Idioms |
'-a kavuşmak |
knock at (one's) door v.
|
|
418 |
Idioms |
'-a kavuşmak |
knock at your door v.
|
|
419 |
Idioms |
'-a kavuşmak |
come knocking at your door v.
|
|
420 |
Idioms |
aklın a'sı bile olmamak |
not have two brain cells to rub together v.
|
|
421 |
Idioms |
a takımında olmak |
the first string v.
|
|
422 |
Idioms |
allah'a can borcunu ödemek |
pay the debt of nature v.
|
|
423 |
Idioms |
bir şeyi a'dan z'ye bilmek |
know something inside out v.
|
|
424 |
Idioms |
bir şeyi a'dan z'ye bilmek |
know something through and through v.
|
|
425 |
Idioms |
sezar'ın hakkını sezar'a vermek |
give the devil his due v.
|
|
426 |
Idioms |
'a çağrısında bulunmak |
issue a call for something v.
|
|
427 |
Idioms |
bırakmak ve allah'a havale etmek |
let go and let god v.
|
|
428 |
Idioms |
boş vermek ve allah'a havale etmek |
let go and let god v.
|
|
429 |
Idioms |
sadece allah'a havale etmek |
let go and let god v.
|
|
430 |
Idioms |
allah'a/tanrıya kalmış olmak |
be in the lap of the gods v.
|
|
431 |
Idioms |
(a ile b arasında) köprü görevi görmek |
bridge the gap (between a and b) v.
|
|
432 |
Idioms |
(a ile b arasında) iletişim/bağlantı kurmak |
bridge the gap (between a and b) v.
|
|
433 |
Idioms |
(a ile b arasında) bir köprü oluşturmak |
bridge the gap (between a and b) v.
|
|
434 |
Idioms |
(a ile b arasında) bir geçiş sağlamak |
bridge the gap (between a and b) v.
|
|
435 |
Idioms |
(a ile b arasındaki) geçişi sağlamak/kolaylaştırmak |
bridge the gap (between a and b) v.
|
|
436 |
Idioms |
(a ile b arasında) köprü görevi görmek |
bridge the gulf (between a and b) v.
|
|
437 |
Idioms |
(a ile b arasında) iletişim/bağlantı kurmak |
bridge the gulf (between a and b) v.
|
|
438 |
Idioms |
(a ile b arasında) bir köprü oluşturmak |
bridge the gulf (between a and b) v.
|
|
439 |
Idioms |
(a ile b arasında) bir geçiş sağlamak |
bridge the gulf (between a and b) v.
|
|
440 |
Idioms |
(a ile b arasındaki) geçişi sağlamak/kolaylaştırmak |
bridge the gulf (between a and b) v.
|
|
441 |
Idioms |
(a ile b/biriyle arasındaki) ilişkileri güçlendirmek |
build bridges (between a and b/with somebody) v.
|
|
442 |
Idioms |
(a ile b/biriyle arasındaki) köprüleri kurmak |
build bridges (between a and b/with somebody) v.
|
|
443 |
Idioms |
sezar'ın hakkını sezar'a vermek |
render unto caesar v.
|
|
444 |
Idioms |
kur'a çekmek |
cast/draw lots v.
|
|
445 |
Idioms |
(birini seçmek/bir şey yapmak için) kur'a çekmek |
cast/draw lots (for something/to do something) v.
|
|
446 |
Idioms |
(birini/bir şeyi) a'dan z'ye bilmek/tanımak |
know (someone or something) inside out v.
|
|
447 |
Idioms |
(birini/bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (someone or something) through and through v.
|
|
448 |
Idioms |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) backward [us] v.
|
|
449 |
Idioms |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) backward and forward [us] v.
|
|
450 |
Idioms |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) forward and backward [us] v.
|
|
451 |
Idioms |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) inside and out v.
|
|
452 |
Idioms |
a'dan z'ye bilmek |
know backwards and forwards v.
|
|
453 |
Idioms |
a'dan z'ye bilmek |
know forwards and backwards v.
|
|
454 |
Idioms |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
send owls to athens v.
|
|
455 |
Idioms |
dimyat'a pirinç götürmek |
send owls to athens v.
|
|
456 |
Idioms |
(bir şeye)a bağımlı |
given to (something) adj.
|
|
457 |
Idioms |
epir kralı pyrrhus'a ait |
pyrrhic adj.
|
|
458 |
Idioms |
buradan fizan'a kadar |
from here to kingdom come adv.
|
|
459 |
Idioms |
nixon'a özgü cüretkar ya da tabu olan işleri başarma özelliğini belirtmek için kullanılan bir deyim |
only nixon could go to china expr.
|
|
460 |
Idioms |
a nerden çıktınız siz |
If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr.
|
|
461 |
Idioms |
adıyla bahsetsene a çocuğum |
who's she, the cat's mother? expr.
|
|
462 |
Idioms |
olur a ... beklentisiyle |
on the outside chance expr.
|
|
463 |
Idioms |
olur a (olumlu sonuçlanma) beklentisiyle |
on the outside chance expr.
|
|
464 |
Idioms |
olur a ... beklentisiyle |
on the off chance expr.
|
|
465 |
Idioms |
olur a (olumlu sonuçlanma) beklentisiyle |
on the off chance expr.
|
|
466 |
Idioms |
(top) tinker'dan evers'a ve chance'e |
tinker to evers to chance expr.
|
|
467 |
Idioms |
a ile z |
a2o (apples to oranges) expr.
|
|
468 |
Idioms |
a'dan z'ye |
from a to z expr.
|
|
469 |
Idioms |
a'dan z'ye |
the a to z of expr.
|
|
470 |
Idioms |
A'dan Z'ye her şey |
everything from soup to nuts expr.
|
|
471 |
Idioms |
Allah'a kalmış |
in the lap of the gods expr.
|
|
472 |
Idioms |
allah'a şükür |
thank god expr.
|
|
473 |
Idioms |
benden uzak allah'a yakın |
far be it from me expr.
|
|
474 |
Idioms |
dünya süleyman'a bile kalmamış |
no man can live forever expr.
|
|
475 |
Idioms |
sen elinden geleni yap gerisini allah'a bırak |
god helps him who helps himself expr.
|
|
476 |
Idioms |
yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği urum'dan şam'a |
beauty is but skin deep. expr.
|
|
477 |
Idioms |
her a'nın içinde bir b yatar |
scratch a and you’ll find b expr.
|
|
478 |
Idioms |
her a'nın içinde bir b saklıdır |
scratch a and you’ll find b expr.
|
|
479 |
Idioms |
a'ya biraz yakından bakarsan içinde yatan b'yi göreceksin/görürsün |
scratch a and you’ll find b expr.
|
|
480 |
Idioms |
a'dan z'ye |
from soup to nuts expr.
|
|
481 |
Idioms |
sezar'ın hakkı sezar'a |
credit where credit is due expr.
|
|
482 |
Idioms |
müzikte (f, c, g, d, a, e ve b) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi |
father charles goes down and ends battle expr.
|
|
483 |
Idioms |
a'dan b'ye |
from a to b expr.
|
|
484 |
Idioms |
sezar'ın hakkı sezar'a |
give the devil his/her due expr.
|
|
485 |
Idioms |
sezar'ın hakkını sezar'a vermek |
give the devil his/her due expr.
|
|
486 |
Idioms |
olur a ... beklentisiyle |
on the off-chance [uk] expr.
|
|
487 |
Idioms |
adıyla bahsetsene a çocuğum |
who's she, the cat's mother? [uk] expr.
|
|
Speaking |
|
488 |
Speaking |
allah'a ısmarladık |
ta-ta interj.
|
|
489 |
Speaking |
Aferin .......'(y)e/a! |
full marks to...! expr.
|
|
490 |
Speaking |
allah'a emanet ol |
god bless expr.
|
|
491 |
Speaking |
allah'a emanet ol |
god bless you expr.
|
|
492 |
Speaking |
Allah'a şükür |
thank Allah expr.
|
|
493 |
Speaking |
allah'a şükür |
thank god expr.
|
|
494 |
Speaking |
bu istanbul'a ilk gelişim |
this is my first time in istanbul expr.
|
|
495 |
Speaking |
daha önce de geldin mi istanbul'a? |
have you been to Istanbul before? expr.
|
|
496 |
Speaking |
daha önce istanbul'a de geldin mi? |
have you been to Istanbul before? expr.
|
|
497 |
Speaking |
istanbul'a ilk gidişin mi (olacak)? |
is this the first time you are going to istanbul? expr.
|
|
498 |
Speaking |
ingilizce için 9'a basınız |
for english press nine expr.
|
|
499 |
Speaking |
istanbul'a ilk gelişin mi? |
is this the first time you have been to istanbul? expr.
|
|
500 |
Speaking |
ingilizce için 9'a basın |
for english press 9 expr.
|
|