| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | assiduous adj. | gayretli | ||
|
I wish to thank my fellow MEP, Mrs Kauppi, for the typically assiduous and ambitious work she has done. AP üyesi arkadaşım Bayan Kauppi'ye, tipik olarak gayretli ve azimli çalışmaları için teşekkür etmek istiyorum. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | assiduous adj. | özenli | ||
|
I shall take your speech as an appeal for more assiduous attendance. Konuşmanızı daha özenli bir katılım için bir çağrı olarak kabul edeceğim. More Sentences |
||||
| General | assiduous adj. | çalışkan | ||
|
She is assiduous in her job. İşinde çok çalışkan biridir. More Sentences |
||||
| General | assiduous adj. | gayret | ||
| General | assiduous adj. | yılmaz | ||
| General | assiduous adj. | devam | ||
| General | assiduous adj. | sürekli | ||
| General | assiduous adj. | dikkatli | ||
| General | assiduous adj. | devamlı | ||
| General | assiduous adj. | dikkatli ve devamlı (bir çalışma) | ||
| General | assiduous adj. | bezmeden çalışan | ||
| General | assiduous adj. | dikkatli ve devamlı çalışan | ||