devamlı

Bedeutungen von dem Begriff "devamlı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 93 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	devamlı	continuous adj.
General
2	General	devamlı	permanent adj.
I found a permanent job with a decent salary. İyi bir maaşı olan devamlı bir iş buldum. More Sentences
3	General	devamlı	frequent adj.
Carelessness causes frequent accidents. Dikkatsizlik devamlı kazalara neden olur. More Sentences
4	General	devamlı	constant adj.
Tom is in constant pain. Tom devamlı acı çekiyor. More Sentences
5	General	devamlı	steady adj.
Our website offers a steady stream of scientific articles. Web sitemiz devamlı olarak bilimsel makale akışı sunmaktadır. More Sentences
6	General	devamlı	perpetual adj.
We were fed up with his perpetual complaints. Devamlı şikayet etmesinden bıkmıştık. More Sentences
7	General	devamlı	persistent adj.
I have a persistent pain here. Buramda devamlı bir ağrı var. More Sentences
8	General	devamlı	continuously adv.
Trade volumes between the EC and Turkey have continuously increased, with the exception of the contraction of 1999. AT ve Türkiye arasındaki ticaret hacimleri, 1999’daki daralma hariç tutulursa, devamlı olarak artmıştır. More Sentences
Phrases
9	Phrases	devamlı	on end expr.
It rained for three days on end. Üç gün devamlı yağmur yağdı. More Sentences
Technical
10	Technical	devamlı	constant adj.
There is a constant flow of traffic on this road. Bu yolda devamlı bir trafik akışı var. More Sentences
General
11	General	devamlı	lasting adj.
12	General	devamlı	relentless adj.
13	General	devamlı	unbroken adj.
14	General	devamlı	assiduous adj.
15	General	devamlı	chronic adj.
16	General	devamlı	sustained adj.
17	General	devamlı	regular adj.
18	General	devamlı	settled adj.
19	General	devamlı	enduring adj.
20	General	devamlı	incessant adj.
21	General	devamlı	continual adj.
22	General	devamlı	substantive adj.
23	General	devamlı	everlasting adj.
24	General	devamlı	running adj.
25	General	devamlı	continued adj.
26	General	devamlı	unabating adj.
27	General	devamlı	durable adj.
28	General	devamlı	unceasing adj.
29	General	devamlı	solid adj.
30	General	devamlı	invariable adj.
31	General	devamlı	continuous adj.
32	General	devamlı	round-the-clock adj.
33	General	devamlı	non-stop adj.
34	General	devamlı	consistent adj.
35	General	devamlı	nonstop adj.
36	General	devamlı	uninterrupted adj.
37	General	devamlı	standing adj.
38	General	devamlı	remorseless adj.
39	General	devamlı	unceasable adj.
40	General	devamlı	unremitted adj.
41	General	devamlı	unremittent adj.
42	General	devamlı	unresisted adj.
43	General	devamlı	unresting adj.
44	General	devamlı	unsleeping adj.
45	General	devamlı	unstaying adj.
46	General	devamlı	everliving adj.
47	General	devamlı	run [scotland] adj.
48	General	devamlı	continuant adj.
49	General	devamlı	persisting adj.
50	General	devamlı	persistive [obsolete] adj.
51	General	devamlı	lastingly adv.
52	General	devamlı	regularly adv.
53	General	devamlı	in ordinary adv.
54	General	devamlı	invariably adv.
55	General	devamlı	all day and every day adv.
56	General	devamlı	continually adv.
57	General	devamlı	evermore adv.
58	General	devamlı	hourly adv.
59	General	devamlı	on and on adv.
60	General	devamlı	day after day adv.
61	General	devamlı	permanently adv.
62	General	devamlı	over adv.
63	General	devamlı	alday adv.
64	General	devamlı	unremittedly adv.
65	General	devamlı	ever adv.
66	General	devamlı	ever in on adv.
67	General	devamlı	ever is one adv.
68	General	devamlı	most an end [dialect] [uk] adv.
69	General	devamlı	away adv.
70	General	devamlı	contd (continued) abrev.
71	General	devamlı	contd. (continued) abrev.
72	General	devamlı	contin. (continued) abrev.
Colloquial
73	Colloquial	devamlı	the whole time [brit] n.
74	Colloquial	devamlı	7-24 expr.
75	Colloquial	devamlı	twenty-four seven expr.
76	Colloquial	devamlı	twenty-four/seven expr.
Idioms
77	Idioms	devamlı	off the reel [old-fashioned] adj.
78	Idioms	devamlı	twenty-four seven expr.
Trade/Economic
79	Trade/Economic	devamlı	standing adj.
80	Trade/Economic	devamlı	settled adj.
Law
81	Law	devamlı	continuing adj.
82	Law	devamlı	perdurable adj.
83	Law	devamlı	perpetual adj.
Politics
84	Politics	devamlı	full time adj.
Technical
85	Technical	devamlı	perennial adj.
86	Technical	devamlı	non stop adj.
Computer
87	Computer	devamlı	forever adj.
88	Computer	devamlı	nonparallel adj.
Education
89	Education	devamlı	on a rolling basis expr.
Sport
90	Sport	devamlı	incessant adj.
Archaic
91	Archaic	devamlı	uncessant [obsolete] adj.
92	Archaic	devamlı	often adj.
Modern Slang
93	Modern Slang	devamlı	all day every day expr.

Bedeutungen, die der Begriff "devamlı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 255 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	(birine) devamlı zarar vermek	hammer v.
The new tax system hammered the SMEs. Yeni vergi sistemi KOBİ'lere (birine) devamlı zarar vermektedir. More Sentences
2	General	devamlı olarak	consistently adv.
As recent research shows, the life expectancy in Japan is consistently increasing. Son araştırmaların gösterdiği üzere, Japonya'da ortalama yaşam süresi devamlı olarak artmaktadır. More Sentences
3	General	devamlı olarak	continually adv.
Tom continually eats cake. Tom devamlı olarak pasta yiyor. More Sentences
4	General	yanıp sönen sinyal lambası (devamlı)	blinker n.
5	General	devamlı hareket	perpetual motion n.
6	General	borsada fiyatların devamlı yükselişi	bull market n.
7	General	devamlı müşteri	habitue n.
8	General	devamlı müşteri	regular n.
9	General	devamlı müşteri	steady customer n.
10	General	devamlı müşteri	patron n.
11	General	yüksek ve devamlı ses	peal n.
12	General	kiliseye devamlı olarak giden kimse	churchgoer n.
13	General	devamlı müşteri	frequenter n.
14	General	devamlı sakatlık	permanent disability n.
15	General	devamlı müşteri	regular customer n.
16	General	devamlı adres	permanent address n.
17	General	devamlı güç	continuous power n.
18	General	devamlı kullanılan deniz rotası	sea-lane n.
19	General	ihtiyaçların devamlı bir şekilde değişmesi	continual shifting of wants n.
20	General	devamlı ziyaretçi	frequenter n.
21	General	devamlı iyileştirme	continuous improvement n.
22	General	devamlı arkadaş	constant companion n.
23	General	devamlı artış	steady increase n.
24	General	devamlı artış	accrescence n.
25	General	devamlı kusur bulan kimse	nagger n.
26	General	devamlı olma	remorselessness n.
27	General	devamlı olarak seyahat ederek satış yapan kimse	tranter [dialect] n.
28	General	devamlı olarak seyahat ederek satış yapan kimse	traunter [obsolete] n.
29	General	devamlı sorun çıkaran tip	larrikin n.
30	General	izleyicilerde devamlı tepki uyandırmak üzere tasarlanmış olaylar veya olaylar zinciri	happening n.
31	General	devamlı devriye	round-the-clock patrol n.
32	General	gidişatı devamlı kötüye giden özellikler	disimprovement n.
33	General	devamlı kusur bulan kimse	insectator [obsolete] n.
34	General	devamlı değişim	fluxion n.
35	General	devamlı akış	stream n.
36	General	devamlı yüzey alanı	stretch n.
37	General	devamlı tekrar	perseveration n.
38	General	devamlı konuşmak	run on v.
39	General	bir yere devamlı yaşamak amacıyla gelmek	come to stay v.
40	General	devamlı olarak tek bir kişi ile flört etmek	go steady v.
41	General	devamlı kılmak	render continuous something v.
42	General	devamlı ısrarla kırmak	wear down v.
43	General	devamlı flört etmek	go steady with v.
44	General	sürekli/devamlı bir işi olmak	have regular job v.
45	General	sürekli/devamlı bir işi olmak	have a regular job v.
46	General	devamlı azarlamak	nag v.
47	General	devamlı olarak seyahat ederek satış yapmak	trant [dialect] v.
48	General	devamlı olarak seyahat ederek satış yapmak	traunt [obsolete] v.
49	General	devamlı olarak yapmak	vape v.
50	General	devamlı olarak sahip olmak	wear v.
51	General	devamlı kullanarak sıradanlaştırmak	hack v.
52	General	devamlı uğraşmak	hammer v.
53	General	(biriyle) devamlı görüşmek	hant [dialect] v.
54	General	devamlı aklına gelmek	hant [dialect] v.
55	General	devamlı zahmet vermek	bedevil v.
56	General	devamlı (müşteri)	regular adj.
57	General	dikkatli ve devamlı çalışan	assiduous adj.
58	General	devamlı kusur bulan	censorious adj.
59	General	dikkatli ve devamlı (bir çalışma)	assiduous adj.
60	General	devamlı olmayan	interlocutory adj.
61	General	devamlı müşterisi bol/çok	well-patronized adj.
62	General	kendi/devamlı müşteris(ler)i olan	patronised adj.
63	General	kendi/devamlı müşteris(ler)i olan	pastronized adj.
64	General	devamlı aynı şekilde devam eden (müzik)	monotonous adj.
65	General	kendi/devamlı müşteris(ler)i olan	patronized adj.
66	General	devamlı olmayan	unsustained adj.
67	General	devamlı belli belirsiz bir ses çıkaran	murmuring adj.
68	General	belli belirsiz ve devamlı duyulan	murmurous adj.
69	General	devamlı olmayan	impersistent adj.
70	General	devamlı hareket halinde	seething adj.
71	General	devamlı olarak	permanently adv.
72	General	devamlı olarak	persistently adv.
73	General	devamlı olarak	regularly adv.
74	General	devamlı olarak	progressively adv.
75	General	devamlı kusur bularak	censoriously adv.
76	General	devamlı olarak	enduringly adv.
77	General	devamlı olarak	alday adv.
78	General	devamlı bir şekilde	unrestingly adv.
79	General	devamlı olarak	unremittently adv.
80	General	devamlı olarak	imprescriptibly adv.
81	General	devamlı olarak	continuedly adv.
82	General	devamlı olarak	inveterately adv.
Phrasals
83	Phrasals	(birini veya bir şeyi) devamlı veya şiddetli eleştirmek	set at v.
84	Phrasals	devamlı dayak atmak	bat around v.
85	Phrasals	bir şeyi kalıcı/devamlı hale getirmek	lock something in v.
86	Phrasals	devamlı gece kulüplerine gitmek	bum around v.
87	Phrasals	devamlı barlara gitmek	bum around v.
88	Phrasals	devamlı gece kulüplerinde takılmak	bum around v.
89	Phrasals	devamlı barlarda takılmak	bum around v.
90	Phrasals	(birini) devamlı azarlamak	fuss at (one) v.
91	Phrasals	birini/bir şeyi devamlı azarlamak	fuss at someone or something v.
92	Phrasals	(bir şey) üzerinde devamlı olarak çalışmak	work away (at something) v.
Phrases
93	Phrases	devamlı bir şey yapmak	be given to something/to doing something v.
94	Phrases	devamlı (bir şey) yapmak	be given to (something) v.
Colloquial
95	Colloquial	devamlı gidilen yer/mekan	the place to be n.
96	Colloquial	ortamdakilere aldırmadan devamlı telefonuyla konuşan kaba ve görgüsüz kimse	cellfish n.
97	Colloquial	devamlı bir yerlere gitmek isteme	itchy feet n.
98	Colloquial	devamlı kusur bulan	on prep.
99	Colloquial	devamlı olarak	on the regular expr.
100	Colloquial	devamlı olarak	on the reg (on the regular) expr.
Idioms
101	Idioms	önemli bir şeyi devamlı söylemek	have a bee in your bonnet v.
102	Idioms	devamlı yer değiştirmek (işten işe/ mekandan mekana)	play musical chairs v.
103	Idioms	devamlı konuşmak	talk to hear one's own voice v.
104	Idioms	sürekli/devamlı bir işi olmak	hold down a steady job v.
105	Idioms	birini devamlı eleştirmek	keep (going) on at someone v.
106	Idioms	(birini veya bir şeyi) devamlı eleştirmek	keep (going) on at (one) v.
107	Idioms	(bir şeyi) devamlı hale getirmek	make (something) stick v.
108	Idioms	devamlı hale getirmek	make stick v.
109	Idioms	devamlı olarak tek bir kişi ile flört etmek	go steady (with somebody) [old-fashioned] v.
Speaking
110	Speaking	arkadaşın da devamlı kafa açıyor	and your friend here pesters expr.
Trade/Economic
111	Trade/Economic	devamlı envanter yöntemi	perpetual inventory method n.
112	Trade/Economic	fiyatların devamlı düşmesi	sagging n.
113	Trade/Economic	devamlı çalışan	permanent employee n.
114	Trade/Economic	devamlı müşteri	patron n.
115	Trade/Economic	devamlı tahvil	continued bond n.
116	Trade/Economic	devamlı müşteri	steady customer n.
117	Trade/Economic	devamlı borç tahvili	deferred bond n.
118	Trade/Economic	devamlı murakabe	continuous audit n.
119	Trade/Economic	devamlı envanter	perpetual inventory n.
120	Trade/Economic	şirketin devamlı faaliyet değeri	going concern value n.
121	Trade/Economic	devamlı kullanılabilen mallar	goods durable n.
122	Trade/Economic	devamlı bir işi olmayan işçiler	casual workers n.
123	Trade/Economic	devamlı tahsisat	continuing appropriation n.
124	Trade/Economic	devamlı müşteri	repeat customer n.
125	Trade/Economic	devamlı bütçe	moving budget n.
126	Trade/Economic	devamlı bütçe	continuous budget n.
127	Trade/Economic	devamlı envanter	continuous inventory n.
128	Trade/Economic	devamlı ameliye	continuous process n.
129	Trade/Economic	devamlı müşteri	regular customer n.
130	Trade/Economic	devamlı stok	perpetual inventory n.
131	Trade/Economic	devamlı müşteri	frequenter n.
132	Trade/Economic	iş yerinde çalışanlar veya işverenler tarafından psikolojik veya sosyal nedenlerle devamlı olarak ya da sistematik şekilde uygulanan psikolojik taciz veya şiddet	mobbing n.
133	Trade/Economic	devamlı müessese	permanent establishment n.
134	Trade/Economic	sönümsüz/devamlı enflasyon	sustained inflation n.
135	Trade/Economic	devamlı sermaye	constant capital n.
136	Trade/Economic	devamlı müşterisi olmak	be a regular customer v.
137	Trade/Economic	devamlı kadroya dahil olmayan	freelance adj.
138	Trade/Economic	devamlı satışta olup satın alınacak miktarla sınırlandırılmamış (devlet tahvilleri)	on tap adv.
Law
139	Law	devamlı irtifak hakkı	continuous easement n.
140	Law	devamlı gelir	perpetual annuity n.
141	Law	devamlı konut	permanent abode n.
142	Law	devamlı ikametgah	permanent abode n.
143	Law	devamlı sözleşme	standing contract n.
Politics
144	Politics	istihdam devamlı komitesi	permanent committee for employment n.
145	Politics	devamlı ilişkiler	continued relations n.
146	Politics	devamlı iş düzeni	standing order n.
147	Politics	devamlı talimat	standing operating procedure n.
Technical
148	Technical	devamlı deformasyon	continuous deformation n.
149	Technical	devamlı filitrasyon	permanent filtration n.
150	Technical	devamlı fren	continuous brake n.
151	Technical	devamlı akım	continuous flow n.
152	Technical	devamlı filtre	continuous filter n.
153	Technical	devamlı güç	continuous power n.
154	Technical	devamlı yük	steady load n.
155	Technical	devamlı akan akarsu	perennial stream n.
156	Technical	devamlı spektrum	continuous spectrum n.
157	Technical	modüle devamlı dalga	modulated continuous wave n.
158	Technical	devamlı don	permafrost n.
159	Technical	devamlı sulama	perennial irrigation n.
160	Technical	devamlı yağlama	continuous lubrication n.
161	Technical	devamlı akarsu	perennial stream n.
162	Technical	devamlı oturma	continuous settlement n.
163	Technical	devamlı servis freni	continuous service brake n.
164	Technical	devamlı frenleme sistemi	continuous braking system n.
165	Technical	devamlı radyasyon	general radiation n.
166	Technical	devamlı yük	continuous load n.
167	Technical	devamlı dalga	continuous wave n.
168	Technical	devamlı hareket	perpetuum mobile n.
169	Technical	devamlı zumlama	continuous zooming n.
170	Technical	devamlı lifli iplikler	continuous filament yarns n.
171	Technical	devamlı kısa devre akımı	sustained short-circuit current n.
172	Technical	devamlı aynı tonda olan malzeme	monochrome continuous tone material n.
173	Technical	kimyasal bir maddenin var olup olmadığının devamlı ya da periyodik aralıklarla gözlenmesi	chemical monitoring n.
174	Technical	iki veya daha çok sayıdaki sinyali eşzamanlı olarak devamlı kaydeden aygıt	multichannel recorder n.
175	Technical	devamlı spektrum	continous spectrum n.
Computer
176	Computer	devamlı çizgi (autocad)	polyline n.
177	Computer	devamlı üstte	always on top expr.
Electric
178	Electric	modüle devamlı dalga	modulated continuous wave n.
Textile
179	Textile	devamlı liflerden yapılmış iplik	continuous filament yarn n.
180	Textile	devamlı elyaftan yapılmış iplik	continuous filament yarn n.
181	Textile	devamlı iplik	continuous thread n.
182	Textile	devamlı lifli naylon iplik	continuous filament nylon yarn n.
183	Textile	polimid devamlı lif	polyamid continuous fiber n.
184	Textile	pamuk, keten gibi ipliklerden oluşan devamlı şerit veya katman	lap n.
185	Textile	devamlı sentetik liflerin çekilmesi ile tülbent dokulu kumaş elde etme işlemi	spun-bonding n.
Automotive
186	Automotive	devamlı çizgi	continuous line n.
187	Automotive	devamlı frenleme sistemi	continuous braking system n.
188	Automotive	devamlı fren	continuous brake n.
189	Automotive	devamlı servis freni	continuous service brake n.
Traffic
190	Traffic	boyuna paralel devamlı iki çizgi	longitudinal double continuous line n.
191	Traffic	boyuna devamlı çizgi	longitudinal continuous line n.
192	Traffic	yan yana iki devamlı sarı yol çizgisi	double solid yellow line n.
193	Traffic	devamlı (kesintisiz/fasılasız) sarı yol çizgisi	solid yellow line n.
194	Traffic	sağa tehlikeli devamlı virajlar	double curve n.
Railway
195	Railway	devamlı frenleme	sustained braking n.
Aeronautic
196	Aeronautic	devamlı yük deneyi	delayed fracture n.
197	Aeronautic	eşdeğer devamlı ses seviyesi	equivalent continuous sound level n.
198	Aeronautic	devamlı yeşil ışık	continuous green light n.
199	Aeronautic	devamlı kırmızı ışık	continuous red light n.
200	Aeronautic	devamlı azami takat süratiyle uçmak	buster v.
201	Aeronautic	devamlı azami hızla uçmak	buster v.
Marine
202	Marine	devamlı gözlem sertifikaları	continuous synopsis record document n.
Medical
203	Medical	devamlı alkol kulanma	inebriety n.
204	Medical	devamlı olarak fazla miktarda gözyaşı gelişi	dacryorrhea n.
205	Medical	kasın devamlı kasılma halinde olması	contracture n.
206	Medical	devamlı spinal anestezi	continuous spinal anaesthesia n.
207	Medical	devamlı pozitif hava yolu basıncı	continuous positive airway pressure n.
208	Medical	devamlı akım doppler ve puls/volüm pletismografi yöntemleri	continuous flow doppler and pulse/volume plethysmographic methods n.
209	Medical	devamlı ayaktan periton diyaliz tedavisi gören hasta	continuous ambulatory peritoneal dialysis patient n.
210	Medical	devamlı dikiş	running stitch n.
211	Medical	devamlı dikiş	running suture n.
212	Medical	kasların devamlı kasılmasını önlemek için ele takılan rulo şeklindeki atel	handroll n.
213	Medical	bölgesel ve devamlı olarak	endemically adv.
Pathology
214	Pathology	gözün devamlı açık durduğu, bakışa anormal bir görünüş veren bir hastalık	lagophthalmia n.
215	Pathology	gözün devamlı açık durduğu, bakışa anormal bir görünüş veren bir hastalık	lagophthalmus n.
216	Pathology	gözün devamlı açık durduğu, bakışa anormal bir görünüş veren bir hastalık	lagophthalmos n.
217	Pathology	asbest partiküllerinin devamlı solunmasından kaynaklanan bir akciğer iltihabı	asbestosis n.
218	Pathology	şeker kamışı tozunun devamlı solunması nedeniyle oluşan bir akciğer hastalığı	bagasse disease n.
219	Pathology	şeker kamışı tozunun devamlı solunması nedeniyle oluşan bir akciğer hastalığı	bagascosis n.
220	Pathology	lökositlerin devamlı çoğalıp patolojik yapı gösterdiği bir hastalık	leucocythaemia n.
Optics
221	Optics	devamlı dairesel kapsüloreksis	continued curvilinear capsulorhexis n.
Veterinary
222	Veterinary	atlarda devamlı ve anormal kas kasılması	shivering n.
Physics
223	Physics	devamlı spektrum	continuous spectrum n.
224	Physics	devamlı hareket	constant motion n.
Agriculture
225	Agriculture	kendinden devamlı çelik kesilen bitki	stock n.
226	Agriculture	devamlı akış	continuous flow n.
Education
227	Education	devamlı öğrenci	student with perfect attendance n.
Geology
228	Geology	devamlı klivaj	continuous cleavage n.
229	Geology	devamlı reaksiyon serisi	continuous reaction series n.
230	Geology	devamlı dilinim	continuous cleavage n.
Military
231	Military	muhabere devamlı talimatları	standing signals instructions n.
232	Military	devamlı talimat	standard operating procedures n.
233	Military	devamlı ateş	continuous fire n.
234	Military	devamlı savunma emri	standing defence plan n.
235	Military	devamlı yönerge	permanent directive n.
236	Military	devamlı idame ettirilecek azami sürat	maximum sustained speed n.
237	Military	devamlı stok kaydı usulü	perpetual inventory n.
238	Military	devamlı emir	standing order n.
239	Military	devamlı kamuflaj	fixed camouflage n.
240	Military	devamlı eğitim	continued training n.
241	Military	devamlı dalga aydınlatma radarı	continuous wave illuminator radar n.
242	Military	devamlı dalga yakalama radarı	continuous wave acquisition radar n.
243	Military	ikk devamlı talimatı	counter-intelligence standing operating procedures n.
244	Military	harekat devamlı kıymetlendirme	operational permanent evaluation n.
245	Military	devamlı atış sürati	sustained rate of fire n.
Hunting
246	Hunting	tetik çekişiyle devamlı ateşleme yapan sistem	automatic n.
Basketball
247	Basketball	savunmada devamlı değişiklik yapmak	stunt v.
Music
248	Music	müzik aletinin devamlı ve tekdüze ses çıkaran bölümü	drone n.
249	Music	devamlı tekdüze ses çıkaran enstrüman	drone n.
Printery
250	Printery	(monotip üzerindeki işlemi düzenleyen) devamlı kağıt rulosu	ribbon n.
Archaic
251	Archaic	devamlı akış	lapse n.
252	Archaic	devamlı olarak	still adv.
Slang
253	Slang	devamlı mc donalds ürünleri tüketen şişko/yağ tulumu	mackers n.
254	Slang	devamlı sorun çıkartan tip	helf n.
255	Slang	bir sesi veya müziği baştan sona devamlı arka arkaya çalmak	loop v.