ayakta durmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

ayakta durmak

Bedeutungen von dem Begriff "ayakta durmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ayakta durmak stand v.
Everything will stand or fall with their implementation.
Her şey onların uygulanmasıyla ayakta duracak veya düşecektir.

More Sentences
General
ayakta durmak stand v.
What I want to say is that this directive stands or falls by the minimum social provision for victims.
Söylemek istediğim şey, bu direktifin mağdurlar için asgari sosyal hükümlerle ayakta durduğu veya düştüğüdür.

More Sentences
ayakta durmak remain standing v.
Please remain standing.
Lütfen ayakta durun.

More Sentences
Gastronomy
ayakta durmak stand v.
I am not yet well enough to stand while I talk to you, but please do not think I am being rude.
Sizinle konuşurken ayakta durabilecek kadar iyi değilim, ama lütfen kabalık ettiğimi düşünmeyin.

More Sentences
Sport
ayakta durmak stand up v.
I'm having trouble standing up.
Ayakta durmakta zorlanıyorum.

More Sentences
General
ayakta durmak overstride v.

Bedeutungen, die der Begriff "ayakta durmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dimdik ayakta durmak not to collapse v.
ayakta zor durmak have difficulty in standing v.
otobüste ayakta durmak stand on the bus v.
ayakta dikilerek öylece durmak stand about v.
Colloquial
zorlukla ayakta durmak do it tough v.
Idioms
dimdik ayakta olmak/durmak be tall in the saddle v.
dimdik ayakta olmak/durmak be tall in (one's) saddle v.
dimdik ayakta durmak be tall in one's saddle v.
dimdik ayakta durmak be tall in the saddle v.
dimdik ayakta olmak/durmak ride tall in the saddle v.
dimdik ayakta olmak/durmak sit tall in the saddle v.
dimdik ayakta olmak/durmak ride tall in one's saddle v.
dimdik ayakta olmak/durmak sit tall in one's saddle v.
zar zor ayakta durmak be out on (one's) feet v.
ayakta zor durmak be out on (one's) feet v.
dimdik ayakta olmak/durmak be tall in one's saddle v.
dimdik ayakta olmak/durmak be tall in the saddle v.