bakan kimse

Bedeutungen von dem Begriff "bakan kimse" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bakan kimse	tender n.
2	General	bakan kimse	provider n.
3	General	bakan kimse	beholder n.

Bedeutungen, die der Begriff "bakan kimse" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 72 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	ayak işlerine bakan kimse	legmen n.
2	General	ailesine iyi bakan kimse	a good provider n.
3	General	bir şirketin ambalaj ve nakliyat işlerine bakan kimse	shipping clerk n.
4	General	dik dik bakan kimse	gazer n.
5	General	ayak işlerine bakan kimse	legman n.
6	General	ayak işlerine bakan kimse	errand boy n.
7	General	el falına bakan kimse	palmist n.
8	General	vitrinlere bakan kimse	window shopper n.
9	General	el falı bakan kimse	chiromancer n.
10	General	el falı bakan kimse	palmist n.
11	General	el falı bakan kimse	palmister n.
12	General	ayak işlerine bakan kimse	general dogsbody n.
13	General	içki ya da yemeklerin tadina bakan kimse	degustator n.
14	General	el falına bakan kimse	palm reader n.
15	General	yerine bakan kimse	supply n.
16	General	el falı bakan kimse	chiromancer n.
17	General	el falı bakan kimse	cheiromancer n.
18	General	insanlara özellikle tepeden bakan ya da aşırı korumacı davrandığı düşünülen kimse	nanny n.
19	General	besleyen, bakan veya ilgilenen kimse	nurser n.
20	General	kuş bakan kimse	aviarist n.
21	General	ayak işlerine bakan kimse	messenger n.
22	General	handa at bakan kimse	hostler n.
23	General	geriye bakan kimse	reviewer [obsolete] n.
24	General	ağzı açık bakan kimse	gapeseed n.
25	General	başkasına arzuyla bakan kimse	ogler n.
26	General	başkasına çapkın çapkın bakan kimse	ogler n.
27	General	transa geçebilmek için kendi göbek deliğine bakan kimse	omphalopsychite n.
28	General	rüyaları yorumlayarak fal bakan kimse	oneiromancer n.
29	General	tepeden bakan kimse	overweener n.
30	General	sürekli saatine bakan kimse	clockwatcher n.
31	General	ağıla bakan kimse	pinner [uk] n.
32	General	boş boş bakan kimse	deadpan n.
33	General	bön bön bakan kimse	gauper n.
34	General	koyunlara bakan kimse	sheepmaster n.
35	General	hastanede gönüllü bebek bakan kimse	cuddler n.
36	General	yansıtıcı yüzeylerden fal bakan kimse	skryer n.
37	General	ateş falı bakan kimse	pyromantic n.
38	General	yan yan bakan kimse	squinter n.
39	General	yan göz ile bakan kimse	squinter n.
40	General	kısık gözler ile bakan kimse	squinter n.
41	General	dik dik bakan kimse	starer n.
42	General	tepeden bakan kimse	stiff neck n.
43	General	ıvır zıvır işlere bakan kimse	sundryman n.
44	General	dikkatle bakan kimse	surveyor n.
45	General	bakan (kimse)	viewer n.
46	General	ev sahibi yokken eve bakan kimse	house sitter n.
47	General	ev sahibi yokken eve bakan kimse	housesitter n.
48	General	manevi gözle bakan kimse	spiritualiser n.
49	General	manevi gözle bakan kimse	spiritualizer n.
Colloquial
50	Colloquial	gözünü dikip bakan kimse	gawker n.
Idioms
51	Idioms	bir iş yerinde her işe bakan kimse	a girl/man/person friday n.
52	Idioms	öylesine araba bakan ama alıcı olmayan kimse	tire kicker [australia] n.
53	Idioms	ikinci el arabalara/arabalara bakan ama alıcı olmayan kimse	tire kicker [australia] n.
54	Idioms	sıkıcı evrak işlerine bakan ve pek bir yetkisi olmayan kimse	a paper pusher n.
55	Idioms	sıkıcı yazı işlerine bakan kimse	a pencil pusher [us] n.
56	Idioms	sıkıcı yazı işlerine bakan kimse	a pen pusher [uk] n.
57	Idioms	sıkıcı yazı işlerine bakan kimse	a paper pusher n.
58	Idioms	sıkıcı evrak işlerine bakan ve pek bir yetkisi olmayan kimse	a pencil pusher [us] n.
59	Idioms	sıkıcı evrak işlerine bakan ve pek bir yetkisi olmayan kimse	a pen pusher [uk] n.
60	Idioms	bir gözü toprağa bakan kimse	candidate for a pair of wings n.
61	Idioms	her işe bakan kimse	chief cook and bottlewasher n.
62	Idioms	yazı/evrak işlerine bakan kimse	paper pusher n.
63	Idioms	sıkıcı evrak işlerine bakan ve pek bir yetkisi olmayan kimse	paper pusher n.
64	Idioms	sıkıcı yazı işlerine bakan kimse	pencil-pusher n.
65	Idioms	her işe bakan kimse	chief cook and bottle-washer v.
Law
66	Law	şerifin el koyduğu mülke dava bitene dek emaneten bakan kimse	receiptor n.
67	Law	hukuka ticaret olarak bakan kimse	lawmonger n.
Tourism
68	Tourism	otelde ayak işlerine bakan kimse	commies n.
Textile
69	Textile	fabrikada germe makinesine bakan kimse	tenter [brit] n.
Breeding
70	Breeding	çiftlikte koyun yetiştirip bakan kimse	sheep farmer n.
Religious
71	Religious	taşlardan fal bakan kimse	lithomancer n.
Slang
72	Slang	(amerikan iç savaşında) güney'e ve köleliğe sıcak bakan kuzeyli kimse	dough-face [obsolete] n.