bar- - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bar-



Bedeutungen von dem Begriff "bar-" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
bar- pref. ağırlık anlamı veren ön ek
bar- pref. baskı anlamı veren ön ek
Religious
bar- pref. (yahudilikte) oğlu anlamına gelen bir ön ek

Bedeutungen, die der Begriff "bar-" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
bar n. çubuk
bar n. bar
bar n. demir çubuk
bar n. baro
bar n. parmaklık
General
bar n. set
snack bar n. büfe
bar n. hariç
sand bar n. kum seti
bar diagram n. çubuk grafiği
sand bar n. sığlık
sliding bar n. sürgü
color bar n. beyazlar ve siyahlar arasındaki ırk ayrımı
bar n. üniformalarda rütbe belirten metal çubuklar
peanut bar n. fıstıklı gofret
sand bar n. kum kalıbı
bar n. bariyer
bar of soap n. sabun kalıbı
bar n. parça
ice bar n. buz kalıbı
metal bar n. mil
bar graph n. çubuk grafiği
bar n. demir çubuk
bar sight n. çubuk nişangah
bar n. yargı
metal bar n. metal çubuk
bar n. parmaklık
bar n. çıta
grate bar n. ocak ızgarası
lattice bar n. kafes çubuğu
bar n. ışın
magnetic bar n. mıknatıs çubuğu
salad bar n. salata barı
bar n. demir ya da tahta parmaklık
snack bar n. müşterilerinin bar gibi bir tezgahın önünde oturduğu ufak lokanta
snack bar n. genellikle bir tezgah çevresinde oturulan, hafif yiyecek ve çeşitli içeceklerin satıldığı küçük restoran
bar n. bar (içki içilen yer)
bar n. ince ışık demeti
coffee bar n. kafeterya
bar n. kalıp
rudder bar n. dümen pedalı
horizontal bar n. barfiks
bar n. mahpus
bar n. büfe
tying bar n. tombolo
snack bar n. ayakta meze gibi yiyeceklerin atıştırıldığı lokanta
bar associations n. barolar
american bar n. amerikan bar
color bar n. ırk ayrımı
magnetic bar n. manyetik çubuk
bar n. vazgeçiren
bar n. meyhane
bar room n. meyhane
date bar n. tarih çizgisi
coffee bar n. kafe
bar n. engel
a bar of n. bir parça
bar n. çizgi
bar n. su içindeki kum seti
bar n. ayrıksız
snack bar n. hafif yemek büfesi
refreshment bar n. gazino
panic bar n. acil çıkış mandalı
chinning bar n. barfiks
bar n. baro
bar mitzvah n. yahudilerde yaş kutlaması
bar association n. avukatlar barosu
bar president n. baro başkanı
bar spacing n. çubuk aralayıcı
bar spacing n. aralayıcı çubuk
bar list n. demir listesi
fire bar n. ızgara
fire bar n. ızgara çubuğu
grab bar n. banyo tutamağı
bar-tailed lark n. küçük çöl toygarı
choc-bar n. çikolata kaplı dondurma
t-bar n. t-kolu
mini-bar n. otellerde müşterilerin kullanımına tahsis edilmiş self-servis bar
mini-bar n. minibar
bar n. bar
bar n. demir
motion bar n. hareket kolu
towel bar n. havluluk
towel bar n. havlu asacağı
towel bar n. havlu askısı
bar-room brawl n. bar kavgası
bar chair n. bar sandalyesi
bar stool n. bar taburesi
bar-b-que n. barbekü
bar mitzvah n. (yahudilerde) yetişkinliğe kabul töreni
bar tour n. bir bardan çıkıp ötekine gitme
bar crawl n. bir bardan çıkıp ötekine gitme
bar crawl n. (aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme
bar-hopping n. (aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme
bar tour n. (aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme
bar-hopping n. bir bardan çıkıp ötekine gitme
pry bar n. levye
jimmy bar n. levye
a bar of chocolate n. bir kalıp çikolata
support bar n. destek çubuğu
hotel bar n. otelin barı
handle bar n. bisiklet gidonu
handle bar n. gidon
pool bar n. havuz bar
bar room fight n. bar kavgası
bar fight n. bar kavgası
bar n. sürgü
bar of soap n. kalıp sabun
a bar of soap n. bir kalıp sabun
soap bar n. kalıp sabun
soap bar n. sabun kalıbı
panic bar n. panik kolu
bar steel n. çubuk çeliği
bar copper n. çubuk bakır
toy-bar n. oyuncak asma çubuğu
toy-bar n. oyuncak barı
grab bar n. tutunma kolu
nail bar n. manikürcü
nail bar n. manikür pedikürcü
tie bar n. kravat iğnesi
karaoke bar n. karaoke bar
chin-up bar n. barfiks
honor bar n. (küçük içki şişeleriyle dolu) minibar
ka-bar n. askeri bıçaklar üreten bir firma
milk bar (aus) n. bakkal
trigger bar n. tetik kolu
tamping bar n. sıkıştırıcı
tamping bar n. (tütün) sıkıştırma çubuğu
t-bar lift n. t-bar lift
t-bar lift n. kayakçıların ayaklarının zeminde sabit kalarak taşındığı bir kablolu taşıma aracı
t-bar lift n. kayak merkezlerinde kişilerin t şeklinde bir bara tutunarak yukarı çıktığı lift
t-bar lift n. kayakçıların çekilerek taşınması
juice bar n. meyve suyu standı
raw bar n. kabuklu deniz ürünlerinin çiğ olarak servis edildiği bar veya tezgah
cash bar n. parti ya da etkinlikte cam bardakta içecek satılan bar/tezgah
cash bar n. partide parayla içki satışı yapılan özel bar
bar n. beklenti
bar n. gereklilik
bar n. çıta
bar n. at dizgininin metal ağızlığı
bar n. atın dişleri arasında at dizgininin metal bölümünün girdiği boşluk
bar n. (oyunda) ceza muafiyeti
bar n. (oyunda) ceza muafiyeti isteme
bar n. madalya yerine takılan renkli kurdele
bar n. bir tüyün üzerindeki kesişen çizgiler
bar n. tavla tahtasında oyuncunun kendi bölgesiyle rakibinkinden ayıran kısım
bar n. düğme iliği üstündeki güçlendirici iplikler
bar n. pencere sinekliği
bar [scotland] n. insan kandırmaya dayalı şaka
bar [scotland] n. eğlenceli durum
bar n. dikdörtgen nesne
bar [obsolete] n. kapatılabilen geçit kapısı
bar girl n. konsomatris
bar girl n. barmaid
bar girl n. barlarda çalışan hayat kadını
bar shoe n. altında çubuk bulunan bir at nalı
bar sinister n. (hanedan armasında) çapraz şerit
bar sinister n. namus lekesi
bar sinister n. alında kara leke
bar sinister n. şerefe sürülen leke
bar-stool n. bar sandalyesi
halligan bar n. itfaiye ve kanun uygulayıcı personel tarafından bir yere zorla girerken kullandıkları metal araç
dive bar n. ucuz, kalitesiz bar
matter in bar n. nihai savunma
h-bar n. ä§ karakteri
hershey bar® n. hershey şirketine ait sütlü kalıp çikolata
burger bar n. hamburgerci
gemel bar n. hanedan armalarında yan yana kullanılan bir çift şerit
heel bar n. ayakkabı tamircisi
heel bar n. kundura tamircisi
heel bar n. ayakkabı tamir tezgahı
hitching bar n. (at) bağlama rayı
bar n. tüyü dik kesen şerit
bar n. (tavlada) oyuncuların pullarını topladıkları bölümü ayıran çıkıntılı alan
bar n. sineklik
bar [scottish] n. zor durumdaki birini istismar eden şaka
bar girl n. bar sahibinin erkek müşterilere içki ısmarlatması için tuttuğu çekici kız
bar girl n. barlara takılan hayat kadını
bar sinister n. (armada) soylunun evlilik dışı doğduğunu gösteren bir işaret
bar chart n. sütun grafiği
bar graph n. sütun grafiği
bar-share plow n. tahta kulağı ve metal düz çubuğu olan eski bir tür döner pulluk
bar-stool n. bar taburesi
bar-stool n. yaslanma kısmı olmayan yüksek iskemle
pinky bar® [new zealand] n. çikolata kaplı bir şekerleme markası
father of the bar n. baronun en tecrübelisi
father of the bar n. baro başkanı
fern bar n. yeşil bitkilerle süslü bar veya restoran
sandwich bar n. ana ürünü sandviç olan restoran veya büfe
cocktail bar n. ağırlıklı olarak alkollü kokteyl servisi yapan içki mekanı
private bar [uk] n. umuma açık eğlence mekanında içkili oturma salonu
singles bar n. bekarlar barı
singles bar n. bekarlar kulübü
bar v. parmaklıklarla örtmek
bar v. katmamak
bar v. almamak
bar v. önlemek
bar v. menetmek
bar v. demirlemek
bar v. kısıtlamak
bar v. izin vermeme
bar v. parmaklık takmak
raise the bar v. çıtayı yükseltmek
bar v. hoşlanmamak
bar out v. içeri almamak
bar v. hapsetmek
bar v. saymamak
bar v. parmaklıkla çevirmek
bar v. sokmamak
bar v. yasaklamak
bar v. engellemek
bar v. önünü kesmek
bar v. kapatmak
bar v. kapatmak ya da dışarıda bırakmak
bar v. engel olmak
bar v. sürgülemek
study for the bar v. hukuk öğrenimi yapmak
keep the bar high v. çıtayı yüksek tutmak
get involved in a bar-room brawl v. bir bar kavgasına karışmak
get in a bar fight v. bir bar kavgasına karışmak
be involved in a bar fight v. bir bar kavgasına karışmak
get involved in a bar fight v. bir bar kavgasına karışmak
set the bar high v. çıtayı yükseltmek
bar v. sınır dışı etmek
bar v. çizgi çizmek
bar hop v. o bar senin bu bar benim gezmek
bar v. barda içki hazırlayıp servis etmek
bar v. çizgili hale getirmek
bar v. (düğme deliğini) iplikle güçlendirmek
bar none adj. istisnasız
bar none adj. ayrıksız
bar none adj. ayrımsız
a bar of adj. bir kalıp
bar prep. -den başka
bar [uk] prep. dışında
bar [uk] prep. istisnasıyla
bar [uk] prep. haricinde
Phrasals
bar someone from some place v. birisinin bir yere girmesini engellemek
bar someone from some place v. birisinin bir yere girişini engellemek
bar off v. etrafına barikat çekmek/koymak
bar off v. kepenkleri kapatmak
bar off v. ulaşımı engellemek
bar off v. erişimi engellemek
bar off v. girişi yasaklamak
bar off v. karık açmak
bar off v. karıklamak
bar off v. bitki sırasının iki yanına karık açarak köklerin yayılmasını önlemek
bar up v. parmaklık taktırmak
bar up v. korkuluk taktırmak
bar from (something or some place) v. (bir şeyden/yerden) menetmek
bar from (something or some place) v. (bir şeyden/yerden) aforoz etmek
bar from (something or some place) v. (bir şeyde/yerde) yasaklamak
bar from (something or some place) v. (bir şeye/yere) giriş çıkışını yasaklamak
bar from some place v. bir yerden menetmek
bar from some place v. bir yerden aforoz etmek
bar from some place v. bir yerde yasaklamak
bar from some place v. bir yere giriş çıkışını yasaklamak
bar out [obsolete] v. (eski bir noel geleneği olarak) kapıyı kapatıp öğretmeni sınıfa/okula almamak
bar out [obsolete] v. (eski bir noel geleneği olarak) kapıyı kapatıp öğretmeni sınıfın/okulun dışında bırakmak
Colloquial
spanish bar n. ispanyol barı
bull bar n. kangurulara çarpmamak için arabanın önüne takılan koruyucu
coffee bar n. kafe
hotel bar n. otelin barı
bar sinister [obsolete] n. (armacılık) soylunun evlilik dışı doğduğunu gösteren ve armasında sol omuzdan sağa çapraz olarak inen bir işaret
bar sinister [obsolete] n. (armacılık) gayrimeşruluk simgesi
bar sinister n. gayrimeşruluk
bar sinister n. evlilik dışı doğma durumu
bar star [us] n. o bar senin bu bar benim gezen kişi
bar star [us] n. sürekli barlarda görüntülenen kişi
bar star [us] n. bar kuşu
bar fly n. o bar senin bu bar benim gezen kimse
bar fly n. bar kuşu
go to the bar v. bara gitmek
won't have a bar of expr. dayanamaz
won't have a bar of expr. sevmez
won't have a bar of expr. hoşlanmaz
wouldn't have a bar of expr. dayanamaz
wouldn't have a bar of expr. sevmez
wouldn't have a bar of expr. hoşlanmaz
the bar keeps moving higher expr. çıta daha da yükselmeye devam ediyor
Idioms
everything but/bar the kitchen sink n. fuzuli şeyler
everything but/bar the kitchen sink n. gereksiz şeyler
everything but/bar the kitchen sink n. gerekli gereksiz her şey
everything but/bar the kitchen sink n. ıvır zıvır her şey
low bar n. aşması kolay şey
high bar n. aşması zor şey
belly up to the bar v. yavaş yavaş (bir yere) yaklaşmak
belly up to the bar v. kalabalığı yara yara ilerlemek
belly up to the bar v. omuz vura vura kalabalığın içinde ilerlemek
belly up to the bar v. bir sorumluluğu/zorlu bir görevi üstlenmek
prop up the bar v. aynı barın müdavimi olmak
prop up the bar v. bar kuşu olmak
not know (someone) from a bar of soap v. hiç bilmemek
not know (someone) from a bar of soap v. hiç tanımamak
prop up the bar v. sürekli aynı barda içki içmek
prop up the bar v. sürekli aynı yere takılmak
lower the bar v. çıtayı aşağı çekmek
lower the bar v. standardını düşürmek
not have a bar of (something) [australia] v. (bir şeyi) kabul etmeyi reddetmek
not have a bar of (something) [australia] v. (bir şeye) katlanamamak
not have a bar of (something) [australia] v. (bir şeyi) duymak bile istememek
not have a bar of (something) [australia] v. (bir şeye) dahil olmayı reddetmek
not have a bar of (something) [australia] v. (bir şeyi) tolere edememek
set a hig bar v. çıtayı yüksek tutmak
set a hig bar v. çıtayı yükseltmek
set a low bar v. çıtayı düşük tutmak
set a low bar v. çıtayı düşürmek
go to the bar v. avukat olmak
tend bar v. barmenlik yapmak
tend bar v. barmaidlik yapmak
be all over bar the shouting [uk/australia] v. sonucun değişmeyeceği noktaya gelmek
be all over bar the shouting [uk/australia] v. sonuç kesin olmak
be all over bar the shouting [uk/australia] v. sonuç belli olmak
be all over bar the shouting [uk/australia] v. sonuç kesinleşmek
be all over bar the shouting [uk/australia] v. karar verilmiş olmak
be all over bar the shouting [uk/australia] v. bitmiş olmak
not have a bar of something [australia/new zealand] v. bir şeyle ilgisi olmamak
not have a bar of something [australia/new zealand] v. bir şeyle alakası olmamak
not have a bar of something [australia/new zealand] v. bir şeyle işi olmamak
set a high bar v. çıtayı yüksek tutmak
set a high bar v. çıtayı yükseltmek
set a high bar v. çıtayı yüksek tutmak
set the bar low v. çıtayı düşürmek
set the bar low v. çıtayı düşük tutmak
it's all over bar the shouting expr. apaçık ortada
all over bar the shouting expr. artık sonuç değişmez
it's all over bar the shouting expr. artık sonuç değişmez
all over bar the shouting expr. dönülmez son
it's all over bar the shouting expr. gün gibi ortada
all over bar the shouting expr. kesin sonuç
it's all over bar the shouting expr. sonuç kesin
all over bar the shouting expr. sonuç kesin
all over bar the shouting expr. sonucu artık belli olacak biçimde neredeyse bitmiş
it's all over bar the shouting expr. sonucu artık belli olacak biçimde neredeyse bitmiş
katie bar the door! expr. tehlike kapıda!
in bar of expr. önleyici
in bar of expr. önüne geçici
within the bar expr. kralın veya kraliçenin danışmanı olarak
bar none expr. rakipsiz
bar none expr. su götürmez şekilde
katie, bar the door expr. hazır ol
katie, bar the door expr. tetikte ol
Speaking
a fight broke out in the bar expr. barda kavga çıktı
we went to a bar yesterday expr. dün bir bara gittik
Trade/Economic
gold bar n. altın çubuk
bar gold n. altın çubuk
bar chart n. çubuk grafik
bar code n. çubuklu kod
bar chart n. çubuklu grafik
bar gold n. çubuk biçiminde altın
bar code n. çubuklu kodlama
space bar n. espas tuşu
time bar n. iş planı
bar gold n. külçe altın
bar chart n. pazarlık
bar draught n. sığlıkta gerekli minimum su çekimi
bar chart n. sütunlu grafik
milk bar n. süt ürünleri dükkanı
milk bar n. süt ve süt ürünleri satan dükkan
milk bar [australia] n. mahalle bakkalı
currency bar n. para birimi olarak kullanılan metal çubuk
public bar [uk] n. ucuz bar
public bar [uk] n. barda ucuz içki satılan kısım
public bar [uk] n. ucuz pub
Law
case at bar n. halihazırda mahkemede değerlendirilen dava
case at bar n. sürmekte olan dava
bar exam n. avukatlık sınavı (abd)
bar examination n. avukatlık sınavı (abd)
american bar association n. amerikan barosu
bar association n. avukatlar barosu
bar application n. baro başvurusu
bar associations n. barolar
bar association n. baro
bar porters n. barmen yardımcıları
bar n. baro
bar council n. baro meclisi
bar association n. barolar birliği
bar n. bölme
call to the bar n. bir avukata yüksek mahkeme huzuruna çıkma hakkını verme
bar gold n. çubuk halinde altın
plea in bar n. davacının iddialarını asılsız kılan cevap layihası
plea in bar n. davalının cevap layihası
florida bar association n. florida barosu
the bar n. hukuk mesleği
bar n. mahkeme
bar gold n. külçe altın
trial at bar n. mahkemede duruşma
bar n. mahkemede sanık kürsüsü
bar room n. meyhane
bar n. men'i muhakeme
bar n. müçtemi hakimli mahkeme
trial at bar n. ön mahkeme
bar n. parmaklık
bar n. sanık kürsüsü
bar chart n. sütunlu grafik
bar graph n. sütunlu grafik
blank bar n. tecavüz edildiği iddia edilen yere davalının tayin edilmesini isteyen defi
union of turkish bar associations n. türkiye barolar birliği
common bar n. tecavüz edildiği iddia edilen yere davalının tayin edilmesini isteyen defi
time bar n. zamanaşımı
trial at bar n. yeterli çoğunluk öncesi yapılan mahkeme
bar n. (iddia, fiil) hükümsüz kılma
bar n. (iddia, fiil) engelleme
bar n. (iddia, fiil) önleme
bar n. hükümsüz kılma süreci
bar n. engelleme süreci
bar n. önleme süreci
bar n. avukatlık
bar [uk] n. (lordlar ve avam kamarasında) kamara üyesi olmayanların önünde durduğu sınır
bar n. davacının dava açması için neden olmadığını gösteren savunma
bar n. avukatlık sınavı
bar [uk] n. (eskiden) avukatlar derneğinde okuyucuları öğrencilerden ayıran bölme
bar n. karar mercii
utter bar n. (ingiliz hukukunda) mahkemedeki bölmenin dışında oturan düşük rütbeli avukat heyeti
bar n. son değerlendirmeyi yapan mercii
bar n. nihai hükmü veren mahkeme
inner bar n. hükümdarın danışmanı
inner bar n. hükümdarın avukatı
side-bar rule n. mahkemeye resmi başvuru yapılmaksızın icra emri yetkisi veren bir ingiliz kanunu
admit to the bar v. baroya kabul etmek
admit to the bar v. baroya almak
call to the bar v. baroya kaydolmak
bar a claim v. engel olmak
bar v. itiraz etmek
bar v. men etmek
bar v. menetmek
bar v. reddetmek
bar a claim v. yasak etmek
be called to the bar [uk] v. avukat olmak
at bar expr. mahkemede
Politics
bar chart n. bar çizelgesi
istanbul bar association n. istanbul barosu
be called within the bar [uk] v. kraliçe danışmanı olarak atanmak
Institutes
ankara bar association n. ankara barosu
ankara bar association children's rights commission n. ankara barosu çocuk hakları komisyonu
ankara bar association human rights commission n. ankara barosu insan hakları komisyonu
ankara bar association women's rights commission n. ankara barosu kadın hukuku komisyonu
bar association n. barolar birliği
istanbul bar association women's rights center n. istanbul barosu kadın hakları uygulama merkezi
istanbul bar association children's rights center n. istanbul barosu çocuk hakları merkezi
istanbul bar association human rights center n. istanbul barosu insan hakları merkezi
union of turkish bar associations n. türkiye barolar birliği
turkish bar association n. türk barolar birliği
Industry
mill bar n. değirmende ticari demire dönüştürülmek üzere doğrudan ham demir veya erimiş metalden haddelenmiş kaba çubuk
Tourism
bar captain n. bar kaptanı
bar supervisor n. bar yöneticisi
best available rate (bar) n. en uygun fiyat
mini-bar n. odalarda hizmete sunulmuş buzdolapları
wine bar n. yiyecek ve içecek sunan bar ya da küçük restoran
honesty bar n. otelde başında görevli bulunmayan bar
open bar n. içeceklerin ücretinin önceden ödendiği bar
oyster bar n. istiridye restoranı
oyster bar n. istiridyeleri ile ünlü restoran
oyster bar n. istiridye alanında uzman restoran
piano bar n. piyano bar
piano bar n. canlı piyano müzikli kokteyl bar
Technical
radius bar n. bir ucu tutturulup diğer ucu dönerken çemberin hareket etmesini sağlayan çubuk
throttling bar n. kısma kolu
timber bar n. kare profilli, bir ucu dik piramit şeklinde olan bir tür manivela
bridge bar n. kare profilli, bir ucu dik piramit şeklinde olan bir tür manivela
hexagonal bar n. altıköşe çubuk
lower locking-bar control n. alt kilitleme çubuğu manivelası
hexagonal bar n. altıgen kesitli çubuk
lock-bar bracket n. aşıklı mil yatağı
anchorage bar n. ankastre çubuk
locking-bar bracket n. aşıklı mil yatağı
gage bar n. açıklık mastarı
hexagon bar n. altıgen çubuk
dividing bar n. ayırma bölmesi
aluminium bus bar n. alüminyum toplayıcı çubuk
gravity bar n. ağırlık çubuğu
current bar n. akım çubuğu
tool bar n. alet çubuğu
removable cross bar n. alınabilir en traversi
bottom apron nose bar n. alt apron burun çubuğu
bottom apron guide bar n. alt apron rehber çubuğu
lower sole bar member n. alt bağlantı
space bar n. ara çubuğu
distance bar n. aralık demiri
bar spacer n. aralık demiri
chili bar n. arıtılmamış kükürtlü bakır
drop bar n. askı çubuğu
locking bar n. aşıklı mil
slice bar n. ateş kontrol çubuğu
weft bar n. atkı bandı
adjusting bar n. ayar çubuğu
spreader bar n. ayraç kolu
tie bar n. bağ çubuğu
bar-coded transport label n. barkotlu taşıma etiketi
electronic components using bar code and two-dimensional symbols n. barkod ve iki boyutlu semboller kullanan elektronik bileşenler
title bar n. başlık çubuğu
tie bar bolt n. barga cıvatası
bar n. bar
bar n. basınç birimi
joint bar n. bağlantı çubuğu
tie bar n. bağlama çubuğu
feed bar n. besleme çubuğu
traction bar n. beşik sevk çubuğu
bar code symbols n. bar kod sembolleri
bar-code symbols n. barkod sembolleri