bir süre sonra - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir süre sonra



Bedeutungen von dem Begriff "bir süre sonra" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir süre sonra in time adv.
bir süre sonra after a while adv.
bir süre sonra after some time adv.

Bedeutungen, die der Begriff "bir süre sonra" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 46 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
eşleri hamile kalan erkeklerin kısa bir süre sonra hamilelik semptomları yaşaması couvade n.
aynı hızla giden bir sürücünün bir süre sonra hızlı gittiğini algılıyamaması velocitization n.
Bakılan görüntü ortadan kalktıktan sonra görsel alanda bir süre daha izlenebilen ardışık görüntü after image n.
daha sonra ülkesine geri dönmek şartıyla abd'de geçici bir süre ikamet eden kimse nonimmigrant [usa] n.
bir süre uzakta yaşadıktan sonra memleketine veya çocukluk evine dönen kimse homebird n.
güç kesildikten sonra bir süre daha momentumu korumak drift v.
bir süre sessizlikten sonra (konuşmayı veya durumu) sürdürmeye zorlamak push past v.
kısa bir süre sonra after a while later adv.
kısa bir süre sonra after a bit adv.
kısa bir süre sonra after a little while adv.
kısa bir süre sonra after a while adv.
(bundan) kısa bir süre sonra soon after that adv.
kısa bir süre sonra shortly afterwards adv.
Colloquial
bir süre sonra hiçbir neden yokken some time later for no particular reason expr.
çok kısa bir süre sonra in just a moment expr.
sadece kısa bir süre sonra only a little longer expr.
(çok kısa bir süre sonra/hemen) bir dakika içinde in just a minute expr.
Idioms
(belli bir süre içki içmedikten sonra) tekrar içki içmeye başlamak fall off the wagon v.
bir süre içmedikten sonra tekrar alkole başlamak fall off the wagon v.
bir süre temiz kaldıktan sonra tekrar alkole başlamak fall off the wagon v.
bir süre temiz kaldıktan sonra tekrar alkole düşmek fall off the wagon v.
bir süre alkol almadıktan sonra bıraktığı yerden devam etmek fall off the wagon v.
bir süre temiz kaldıktan sonra kaldığı yerden devam etmek (alkol, sigara, uyuşturucu, aşırı yeme) fall off the wagon v.
korkudan dili tutulduktan bir süre sonra konuşmaya başlamak/konuşabilmek find (one's) voice v.
uzun süre aradıktan sonra (birinin/bir şeyin) yerini bulmak/tespit etmek run (someone or something) to earth v.
uzun süre aradıktan sonra birinin/bir şeyin yerini tespit etmek run somebody/something to earth v.
uzun süre aradıktan sonra birinin/bir şeyin yerini tespit etmek run somebody/something to ground v.
bir süre alkolü bıraktıktan sonra tekrar içmeye başlamak smash the teapot v.
bir süre ortadan kaybolduktan sonra from the dead expr.
bir süre ortalarda görünmedikten sonra from the dead expr.
bir süre yok olduktan sonra from the dead expr.
sonucunu uzun süre sonra alacağım yatırımlar yapmam/bir şeye başlamam I don't buy green bananas expr.
Trade/Economic
bir süre sonra ihraç olunacak malların ithaline uygulanan özel bir gümrük rejimi temporary importation n.
görüldükten belli bir süre sonra ödenecek olan poliçe after sight bill n.
ibrazından belirli bir süre sonra ödemeli days sight n.
vade tarihinden sonra tanınan kısa bir ek süre days of grace n.
Law
belirli bir süre sonra otomatikman yürürlükten kalkan hüküm sunset provision n.
kesin dampinge karşı vergi ve fiyat taahhütleri uygulamaya konuldukları tarihten itibaren söz konusu vergi için bir gözden geçirme prosedürü başlatılmadığı takdirde belli bir süre sonra yürürlükten kaldırılacağını ifade eden hüküm sunset provision n.
kesin dampinge karşı vergi ve fiyat taahhütleri uygulamaya konuldukları tarihten itibaren söz konusu vergi için bir gözden geçirme prosedürü başlatılmadığı takdirde belli bir süre sonra yürürlükten kaldırılacağını ifade eden hüküm sunset clause n.
Psychology
öğrenildikten bir süre sonra test edilen görevin öğrenmenin hemen sonrasından daha iyi yapılabilmesi reminiscence n.
Astronomy
aniden gözüken, bir süre parlayan ve sonra tamamen kaybolan yıldız temporary star n.
Education
belirli bir süre boyunca aynı şirket veya kurum tarafından istihdam edildikten sonra elde edilen artırılmış güvenlik statüsü tenure [usa&canada] n.
Religious
kutsal ruh'un ikinci bir armağanı olarak din değiştirmeden bir süre sonra gelen kutsanma deneyimi second blessing n.
Slang
özellikle bir işten çıktıktan sonra çalışılmayan süre zarfında geçirilen huzurlu dönem funemployment n.
bir heves sonrası spor yapmaya başlayıp çok kısa süre sonra bırakan kimse resolutionary adj.
Modern Slang
geçmişte kullanılan ve vücut yağında depolanan lsd'nin etkisinin bir süre sonra/ara ara tekrar yaşanması acid flashback n.