Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
birer
Bedeutungen von dem Begriff
"birer"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
birer
one-up
adj.
2
General
birer
one each
adv.
3
General
birer
one apiece
adv.
Bedeutungen, die der Begriff
"birer"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 87 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
birer birer
one by one
adv.
General
2
General
hindistan'da kullanılıp her iki ucunda birer çıkıntısı olan bir tahtırevan
dandi
n.
3
General
hindistan'da kullanılıp her iki ucunda birer çıkıntısı olan bir tahtırevan
dandy
n.
4
General
(hanedan armalarında) iki farklı figürün birer yarısıyla arma oluşturma
dimidiation
n.
5
General
birer birer ölmek
become extinct
v.
6
General
paraları birer birer saymak
count out money
v.
7
General
karşılıklı olarak birer el silah atmak
exchange shots
v.
8
General
birer birer ölmek
die off
v.
9
General
birer birer söylemek
enumerate
v.
10
General
birer birer saymak
count out
v.
11
General
birer birer ölmek
die out
v.
12
General
birer birer saymak
enumerate
v.
13
General
birer birer almak
single out
v.
14
General
birer birer vurmak
shoot one by one
v.
15
General
birer birer sayılabilir veya söylenebilir
enumerable
adj.
16
General
birer birer söylenebilir
enumerative
adj.
17
General
birer birer sayılabilir
enumerative
adj.
18
General
birer birer sayan
enumerative
adj.
19
General
birer birer söyleyen
enumerative
adj.
20
General
birer birer seçilmiş
hand-picked
adj.
21
General
birer birer
last
adj.
22
General
birer birer
singly
adv.
23
General
birer birer
one after another
adv.
24
General
birer birer
one after the other
adv.
25
General
birer gün arayla
every other day
adv.
26
General
birer ikişer
one by one
adv.
27
General
birer ikişer
one or two at a time
adv.
28
General
birer adet
one for each
adv.
29
General
birer tane
one for each
adv.
30
General
birer birer
one and one
adv.
31
General
birer birer
particularly
adv.
Phrasals
32
Phrasals
birer birer vurmak
pick off
v.
33
Phrasals
listedekileri birer birer söylemek/saymak
list off
v.
34
Phrasals
birer ikişer girmek
trickle in
v.
35
Phrasals
birer ikişer çıkmak/ayrılmak
trickle out (of something)
v.
36
Phrasals
(bir şeyden/bir yerden) birer ikişer çıkmak/ayrılmak
trickle out (of something or some place)
v.
37
Phrasals
-den birer ikişer geçmek/girmek/çıkmak
trickle through
v.
Phrases
38
Phrases
birer birer
at a time
expr.
Colloquial
39
Colloquial
birer birer
onesie-twosie
expr.
Idioms
40
Idioms
birer birer ilerlemek
work (one's way) down the line
v.
41
Idioms
birer birer
one by one
adv.
42
Idioms
birer birer
one at a time
expr.
Speaking
43
Speaking
herkese benden birer içki
drinks all around
expr.
Politics
44
Politics
abd'de bir eyaletinin sahip olduğu ve her birinden eyalet meclisine birer üye seçilen bölgeleri
senatorial district
n.
Technical
45
Technical
iki karşıt noktasından birer kablo geçen ve gaz halindeki karışımları elektrik kıvılcımı ile patlatmaya yarayan dayanıklı cam boru
detonating tube
n.
46
Technical
birer birer sayan
enumerative
adj.
47
Technical
birer birer söyleyen
enumerative
adj.
Computer
48
Computer
birer eksiltme
decrement
n.
49
Computer
birer arttırma
increment
n.
50
Computer
hepsini birer kez dene
round robin
expr.
Textile
51
Textile
bir araya geldiğinde giysinin ön kısmının yatay olarak birer yarısını oluşturan kumaş parçalarından herhangi biri
forepart
n.
Marine
52
Marine
ortadaki kişinin iki, ön ve arkadakilerin birer kürek kullandığı üç kişilik tekne
randan
n.
53
Marine
ortadaki kişinin iki, ön ve arkadakilerin birer kürek kullandığı üç kişilik kürek çekme yöntemi
randan
n.
54
Marine
omurganın iki yanında birer pervanesi olan gemi
twin screw
n.
Mining
55
Mining
çokyüzlünün her bir yüzüne küçük birer piramit yerleşmesiyle oluşan katı şekil
pyramidion [obsolete]
n.
Physics
56
Physics
birer yukarı ve aşağı kuarkın yanı sıra bir de garip kuark içeren, elektriksel olarak nötr durumdaki atom altı hadron parçacığı
lambda baryon
n.
57
Physics
birer ucundan birleşen iki farklı metal telden yapılmış bir tür termometre
thermocouple
n.
58
Physics
birer ucundan birleşen iki farklı metal telden yapılmış bir tür termometre
thermocouple junction
n.
Chemistry
59
Chemistry
bütün bileşik moleküllerinin birer birim olduğunu savunan teori
unitary theory
n.
Biology
60
Biology
yavrunun her ebeveynden birer kalıtımsal faktör edinmesi için gamet oluşumunda her bir kalıtsal faktörün iki kopyaya ayrıldığını ortaya koyan ilke
law of segregation
n.
Biochemistry
61
Biochemistry
(çift sarmallı dna'nın) ikili dizilerini birer dizi haline gelecek şekilde ayırmak
denature
v.
Zoology
62
Zoology
ön ve arkasında birer yaklaştırıcı kası bulunan yapraksı solungaçlı yumuşakçaları içeren bir takım
dimya
n.
Fishery
63
Fishery
aynı anda birer balık yakalayan iki balıkçı
double-header
n.
Literature
64
Literature
kelimelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen dize veya kıta
rhopalic
n.
65
Literature
kelimelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen kıtalar yazma
rhopalism
n.
66
Literature
kelimelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen dize veya kıta olma
rhopalism
n.
67
Literature
dizesindeki kelimeleri sırayla birer hece uzayan
rhopalic
adj.
68
Literature
dizelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen
rhopalic
adj.
69
Literature
dizesindeki kelimeleri sırayla birer hece uzayan (şiir)
ropalic
adj.
Philosophy
70
Philosophy
ilişkileri birer varlık olarak ele alan doktrin
relationism
n.
71
Philosophy
soyut kavramların, genel kavramların, evrensellerin gerçek olmadığını, yalnızca birer addan ibaret olduklarını öne süren doktrin
terminism
n.
72
Philosophy
genel kavramların başka bir deyişle tümellerin gerçek olmadığını birer addan ibaret olduklarını öne süren realizm karşıtı felsefe akımı
nominalism
n.
73
Philosophy
ilişkileri birer varlık olarak ele alan doktrin ile ilgili
relationist
adj.
Baseball
74
Baseball
her iki takımdaki oyuncuların birer vuruş sırası
inning
n.
Card
75
Card
(pinaki oyununda) birer papaz ve kızdan oluşan el
round trip
n.
76
Card
(pinaki oyununda) birer papaz ve kızdan oluşan iki yüz kırk puanlık el
roundhouse
n.
Music
77
Music
aralarında birer ölçü fark olan iki tonun birbiri arasında değişimi
trill
n.
78
Music
aralarında birer ölçü fark olan iki tonun birbiri arasında değişimi
thrill
n.
79
Music
aralarında birer ölçü fark olan iki tonun birbiri arasında değişimi
shake
n.
80
Music
aralarında birer ölçü fark olan iki tonun birbiri arasında değişimi
trillo
n.
Mythology
81
Mythology
her iki ucunda birer kafası bulunan ve ileri-geri hareket edebilen zehirli bir yılan
amphisbaena
n.
Archaic
82
Archaic
her bir tarafında birer tane olan
singular
adj.
Engineering
83
Engineering
ses örneklemede iki müzikal ses frekansı arasındaki birer oktavlık kısımların her birine verilen ad
cent
n.
Ornithology
84
Ornithology
avrasya'ya özgü yanaklarında birer siyah benek bulunan bir serçe
whitecap (passer montanus)
n.
85
Ornithology
kanatlarında birer beyaz benek ve kafasında sarı sarkık gerdanları bulunan, genellikle ehlileştirilebilir olup konuşabilen asya'ya özgü bir sığırcık
hill myna (gracula religiosa)
n.
86
Ornithology
avrasya'ya özgü yanaklarında birer siyah benek bulunan bir serçe
mountain sparrow
n.
Reptiles
87
Reptiles
gözlerinin üstünde boynuza benzeyen birer çıkıntı olan bir kuzey afrika zehirli yılanı
horned viper (cerastes cerastes)
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of birer
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy