bucak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bucak



Bedeutungen von dem Begriff "bucak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 14 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bucak corner n.
bucak burg n.
bucak nook n.
bucak dorp n.
bucak township n.
bucak district n.
bucak sub-district n.
bucak town n.
Law
bucak sub-district n.
Politics
bucak township n.
bucak borough n.
Agriculture
bucak subdistrict n.
Geography
bucak rincon n.
Abbreviation
bucak tp. n.

Bedeutungen, die der Begriff "bucak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 67 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
köşe bucak arama trawl n.
avlanırken köşe bucak arama quartering n.
bucak bucak kaçmak run away v.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek teach somebody a lesson v.
bucak bucak aramak search every nook and cranny v.
birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek let someone have it v.
dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak learn by bitter experience v.
dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak öğrenmek learn by bitter experience v.
köşe bucak aramak trawl v.
köşe bucak aramak skirmish v.
köşe bucak aramak skirr v.
köşe bucak aramak scur v.
dünyanın kaç bucak olduğunu anlayan worldly-wise adj.
yedi iklim dört bucak everywhere adv.
Phrasals
köşe bucak aramak beat up v.
köşe bucak arayarak bulmak dig out v.
köşe bucak aramak comb (something) for (someone or something) v.
köşe bucak aramak comb something for someone or something v.
dip bucak temizlemek clean down v.
köşe bucak aramak comb for v.
Phrases
köşe bucak (in) every nook and cranny expr.
Colloquial
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek give merry hell v.
(mecazen) dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek murder v.
Idioms
köşe bucak nooks and crannies n.
dip bucak every (old) nook and cranny n.
köşe bucak every (old) nook and cranny n.
köşe bucak nook and cranny n.
dip bucak nook and cranny n.
köşe bucak nook or cranny n.
dip bucak nook or cranny n.
dip bucak temizlik yapmak bottom the house [antiquated] v.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek give (one) something to think about v.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek have one's guts for garters v.
didik didik/köşe bucak aramak tear a place apart v.
köşe bucak kaçmak avoid someone or something like the plague v.
köşe bucak kaçmak give a wide berth v.
köşe bucak kaçmak run a mile v.
köşe bucak kaçmak avoid like the plague v.
birinden/bir şeyden köşe bucak kaçmak avoid someone/something like the plague v.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek have somebody’s guts for garters [uk] v.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek give somebody something to think about v.
birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek have somebody's guts for garters [uk] v.
birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek have someone's guts for garters v.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek let have it v.
dip bucak every nook and cranny expr.
köşe bucak every nook and cranny expr.
köşe bucak all over creation [us] expr.
Speaking
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek give (someone) what he has coming to him v.
köşe bucak seni arıyordum I've been looking all over for you expr.
Law
büyük britanya'da yerel emniyet amirine karşılık gelen bir bucak memuru borsholder n.
Politics
bucak müdürü governor of a sub-district n.
Slang
savaşmaktan köşe bucak kaçıp boş gezen asker carpet knight (derogatory) n.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek bust-ass v.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick somebody's butt v.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick ass v.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick somebody's ass v.
dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick some butt v.
(birine) dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick ass on (one) v.
(birine) dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick the shit out of (one) v.
(birine) dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick the shit out of someone v.
(birine) dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek knock the shit out of someone v.
(birine) dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick the stuffing out of (one) v.
birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek have someone's ass in a sling v.
birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek put someone's ass in a sling v.
birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick someone's ass [us] v.
birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick someone's butt [us] v.
'-e dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek kick the stuffing out of