Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
rocks
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"rocks"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
rocks
n.
kayalar
Colloquial
2
Colloquial
rocks
n.
para
Slang
3
Slang
rocks
n.
elmaslar
4
Slang
rocks
n.
krek kokain
Bedeutungen, die der Begriff
"rocks"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 187 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
igneous rocks
n.
volkanik kayalar
2
General
sedimentary rocks
n.
tortul kayaçlar
3
General
pop rocks
n.
patlayan şeker
4
General
collecting rocks
n.
taş/kaya toplama
5
General
skipping rocks (us)
n.
taş sektirme
6
General
jack on the rocks
n.
buzlu jack daniel's
7
General
whiskey on the rocks
n.
buzlu viski
8
General
huge rocks
n.
devasa kayalar
9
General
be wrecked on the rocks
v.
kayalara bindirmek
10
General
run on the rocks
v.
kayalara oturmak (gemi)
11
General
on the rocks
adv.
sallantıda
12
General
on the rocks
adv.
meteliksiz
13
General
on the rocks
adv.
buzlu
Proverb
14
Proverb
the hand that rocks the cradle rules the world
insanlığı şekillendiren annelerdir
15
Proverb
the hand that rocks the cradle rules the world
beşiği sallayan el dünyaya hükmeder
Colloquial
16
Colloquial
be on the rocks
v.
kayalara bindirmek
17
Colloquial
be on the rocks
v.
karaya oturmak
18
Colloquial
be on the rocks
v.
ilişkileri sallanmak
19
Colloquial
be on the rocks
v.
ilişkileri sarsılmak
20
Colloquial
be on the rocks
v.
ilişkileri sallantıda olmak
21
Colloquial
be on the rocks
v.
ilişkileri sarsıntıda olmak
22
Colloquial
be on the rocks
v.
ilişkileri tehlikede olmak
23
Colloquial
be on the rocks
v.
ayrılmak üzere olmak
24
Colloquial
be on the rocks
v.
dibe vurmak
25
Colloquial
be on the rocks
v.
para sıkıntısıyla karşı karşıya kalmak
26
Colloquial
be on the rocks
v.
meteliksiz/züğürt kalmak
27
Colloquial
be on the rocks
v.
iflas etmek
28
Colloquial
be on the rocks
v.
meteliğe kurşun atmak
29
Colloquial
be on the rocks
v.
hiç parası kalmamak
30
Colloquial
be on the rocks
v.
mahvolmak
31
Colloquial
be on the rocks
v.
felaket bir durumda olmak
32
Colloquial
be on the rocks
v.
kötü duruma düşmek
33
Colloquial
be on the rocks
v.
içkisine (bol) buz koymak
34
Colloquial
be on the rocks
v.
içkisini buzlu içmek
35
Colloquial
be on the rocks
v.
ilişki kötü gitmek
36
Colloquial
be on the rocks
v.
ilişki sallantıda olmak
37
Colloquial
hit the rocks
v.
zor/sıkıntılı bir noktaya gelmek
38
Colloquial
hit the rocks
v.
dibe vurmak
39
Colloquial
get rocks off
v.
boşalmak
40
Colloquial
get rocks off
v.
kurtlarını dökmek
41
Colloquial
get rocks off
v.
çok eğlenmek
42
Colloquial
get rocks off
v.
seks yapmak
Idioms
43
Idioms
have rocks in one's head
v.
aklından zoru olmak
44
Idioms
have rocks in one's head
v.
aptalca davranmak
45
Idioms
get one's rocks off on something
v.
bir şeyden keyif almak
46
Idioms
have rocks in one's head
v.
bir tahtası eksik olmak
47
Idioms
have rocks in one's head
v.
kafası basmamak
48
Idioms
go on the rocks
v.
maddi zorluğa düşmek
49
Idioms
go on the rocks
v.
maddi durumu birden bozulmak
50
Idioms
go on the rocks
v.
geçim sıkıntısına düşmek
51
Idioms
go on the rocks
v.
dara düşmek
52
Idioms
be on the rocks
v.
başarısız olma/sona erme tehlikesi olan bir durumda olmak
53
Idioms
be on the rocks
v.
uçurumun kenarında olmak
54
Idioms
be on the rocks
v.
birden para sıkıntısına düşmek
55
Idioms
be on the rocks
v.
birden maddi sıkıntıya/darlığa düşmek
56
Idioms
be on the rocks
v.
birden dara/zora düşmek
57
Idioms
be on the rocks
v.
batmak
58
Idioms
be on the rocks
v.
viran olmak
59
Idioms
be on the rocks
v.
hayatı kaymak
60
Idioms
be on the rocks
v.
buzlu olmak (içki)
61
Idioms
have got rocks in (one's) head
v.
aklından zoru olmak
62
Idioms
have got rocks in (one's) head
v.
bir tahtası eksik olmak
63
Idioms
have got rocks in (one's) head
v.
garip davranmak
64
Idioms
have got rocks in (one's) head
v.
aptalca davranmak
65
Idioms
have got rocks in (one's) head
v.
kafası basmamak
66
Idioms
have rocks in head
v.
aklından zoru olmak
67
Idioms
have rocks in head
v.
aptalca davranmak
68
Idioms
have rocks in head
v.
bir tahtası eksik olmak
69
Idioms
have rocks in head
v.
kafası basmamak
70
Idioms
(as) dumb as a box of rocks
adj.
çok aptal
71
Idioms
(as) dumb as a box of rocks
adj.
çok salak
72
Idioms
(as) dumb as a box of rocks
adj.
beyinsiz
73
Idioms
(as) dumb as a box of rocks
adj.
akılsız
74
Idioms
on the rocks
expr.
cebidelik
75
Idioms
on the rocks
expr.
meteliğe kurşun atan
76
Idioms
on the rocks
expr.
meteleksiz
77
Idioms
the hand that rocks the cradle
expr.
beşiği sallayan el dünyaya hükmeder
78
Idioms
the hand that rocks the cradle
expr.
insanlığı şekillendiren annelerdir
Speaking
79
Speaking
the man must have rocks in his head
expr.
adam kafayı yemiş olmalı
80
Speaking
the ship hit the rocks
expr.
gemi kayalara çarptı
81
Speaking
the ship slammed into rocks
expr.
gemi kayalara çarptı
Technical
82
Technical
metamorphic rocks
n.
başkalaşmış kayaçlar
83
Technical
bituminous rocks
n.
bitümlü kayalar
84
Technical
primary rocks
n.
birinci zaman ait kayalar
85
Technical
calcareous rocks
n.
kalkerli kayaçlar
86
Technical
igneous rocks
n.
magmatik kayalar
87
Technical
metamorphic rocks
n.
metamorfik kayaçlar
88
Technical
extrusive rocks
n.
püskürük kayalar
89
Technical
bituminous rocks
n.
yersakızlı kayaçlar
Traffic
90
Traffic
falling rocks
n.
gevşek şev
Railway
91
Railway
removal of rocks
n.
kayaların kaldırılması
Marine
92
Marine
sunken rocks
n.
batık
93
Marine
sunken rocks
n.
çökmüş kayalar
94
Marine
to run on the rocks
v.
kayalıklara bindirmek
95
Marine
run on the rocks
v.
kayaya oturmak
Mining
96
Mining
basic rocks
n.
bazik kayaçlar
97
Mining
basaltic rocks
n.
bazaltik kayaçlar
Gastronomy
98
Gastronomy
on the rocks
n.
bol buzlu viski
99
Gastronomy
whisky on the rocks
n.
buzlu viski
100
Gastronomy
on the rocks
expr.
buzlu (içecek)
Environment
101
Environment
avalanche of earth and rocks
n.
kaya ve toprak çığı
102
Environment
swelling rocks
n.
şişen kayaçlar
Geography
103
Geography
main basic volcanic rocks
n.
başlıca bazik volkanik kayaçlar
104
Geography
main acidic volcanic rocks
n.
başlıca asidik volkanik kayaçlar
105
Geography
main volcanoclastic sedimentary rocks
n.
başlıca volkanik kökenli malzemenin oluşturduğu tortul kayaçlar
106
Geography
marine-lagoon rocks or facies
n.
denizel-lagünel kayaç fasiyesi
107
Geography
granitic rocks
n.
granitik kayaçlar
108
Geography
hypabyssal rocks
n.
orta derinlikte genellikle yerkürenin kabuğundaki çatlakları dolduran mağmanın soğuması ile oluşmuş kayalar
109
Geography
eddystone rocks
n.
eddystone kayalıkları
110
Geography
eddystone rocks
n.
ingiltere'nin güneybatısında kayalık bir adacık
111
Geography
indian rocks beach
n.
florida eyaletinde şehir
112
Geography
mckees rocks
n.
pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri
113
Geography
picture rocks
n.
pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri
Geology
114
Geology
transition rocks
n.
gri kumtaşı
115
Geology
leucocratic rocks
n.
açık renkli kayaçlar
116
Geology
plutonic rocks
n.
derinlik kayaçları
117
Geology
plutonic rocks
n.
derinlik taşları
118
Geology
extrusive rocks
n.
ekstrusif kayaçlar
119
Geology
effusive rocks
n.
efüzif kayaçlar
120
Geology
jurassic-cretaceous eocene aged rocks
n.
jura-kretase ve eosen yaşlı kayaçlar
121
Geology
intrusive rocks
n.
intrüsif kayaçlar
122
Geology
clastic rocks
n.
kırıntılı kayaçlar
123
Geology
clastic rocks
n.
klastik kaya
124
Geology
karstification of rocks
n.
kayaçların karstlaşması
125
Geology
magmatic rocks
n.
magmatik kayaçlar
126
Geology
leucocratic rocks
n.
lökokratik kayaçlar
127
Geology
clastic rocks
n.
mekanik tortul kaya
128
Geology
mesozoic and senozoic carbonate rocks
n.
mesozoyik ve senozoyik yaşlı karbonat kayaçları
129
Geology
metamorphic rocks
n.
metamorfik kayaçlar
130
Geology
organic sedimentary rocks
n.
organik kökenli kayaçlar
131
Geology
pliocene-quaternary volcanic rocks
n.
pliyosen-kuvaterner yaşlı volkanik kayalar
132
Geology
extrusive rocks
n.
püskürük kayaç
133
Geology
sedimentary rocks
n.
sedimanter kayaç
134
Geology
sedimentary rocks
n.
sedimenter kayaçlar
135
Geology
intrusive rocks
n.
sokulum kayaçları
136
Geology
extrusive rocks
n.
sokulum kayaçları
137
Geology
intrusive rocks
n.
sokulma kayaçları
138
Geology
tertiary aged rocks
n.
tersiyer yaşlı kayaçlar
139
Geology
tertiary calc-alkaline volcanic rocks
n.
tersiyer yaşlı kalk-alkalen volkanitleri
140
Geology
basement rocks
n.
temel kayaçlar
141
Geology
ultramafic rocks
n.
ultramafik kayaçlar
142
Geology
upper miocene-lower pliocene rocks
n.
üst miyosen-alt pliyosen yaşlı kayaçlar
143
Geology
extrusive rocks
n.
volkanik kayaç
144
Geology
reef limestone interfingered with volcanic rocks
n.
volkanik kayaçlarla ara katkılı resifal kireçtaşı
145
Geology
rich leucogranitic rocks
n.
zengin lökogranitik kayaçlar
146
Geology
aqueous rocks
n.
tortul kayaçlar
147
Geology
aqueous rocks
n.
sedimanter kayaçlar
148
Geology
volcanic rocks
n.
volkanik kayalar
149
Geology
volcanic rocks
n.
volkanik kayaçlar
150
Geology
glaciated rocks
n.
buz faaliyetleri ile yüzeyleri düz, oluklu veya çizgili hale gelmiş taşlar
151
Geology
longmynd rocks
n.
longmynd kayaları
152
Geology
longmynd rocks
n.
büyük britanya'ya ait fosilli konglomera, grit, şist ve kayağan taşları
153
Geology
saliferous rocks
n.
(bazı sınıflandırmalarda) yeni kırmızı kumtaşı olarak adlandırılan kayaçlar
154
Geology
primitive rocks
n.
birinci jeolojik zamana ait kayalar
155
Geology
secondary rocks
n.
tortul kayaçlar
156
Geology
secondary rocks
n.
sedimenter kayaçlar
157
Geology
secondary rocks
n.
sedimanter kayaçlar
158
Geology
slate rocks
n.
ince katmanlara ayrılmış kayaçlar
159
Geology
slate rocks
n.
yapraklı kayalar
Mythology
160
Mythology
cyanean rocks
n.
çarpışan kayalar
161
Mythology
clashing rocks
n.
çarpışan kayalar
Slang
162
Slang
hot rocks
n.
ereksiyon olup boşalamamak yüzünden testislerde meydana gelen ağrı
163
Slang
hot rocks
n.
cinsel olarak uyarılıp boşalamamak yüzünden olan testis ağrısı
164
Slang
hot rocks
n.
boşalmama yüzünden oluşan testis ağrısı
165
Slang
hot-rocks
n.
testis ağrısı
166
Slang
hot-rocks
n.
ereksiyon olup boşalamamak yüzünden testislerde meydana gelen ağrı
167
Slang
get one's rocks off
v.
boşalmak
168
Slang
get your rocks off
v.
haz almak/duymak
169
Slang
get your rocks off
v.
zevk almak
170
Slang
get your rocks off
v.
seks yapmak
171
Slang
get your rocks off
v.
boşalmak
172
Slang
get your rocks off
v.
orgazm olmak
173
Slang
a bag of rocks
adj.
süzme salak
174
Slang
dumb as a box of rocks
expr.
akılsız
175
Slang
dumb as a box of rocks
expr.
aptal
176
Slang
dumb as a box of rocks
expr.
beyinsiz
177
Slang
kick rocks
expr.
defol git
178
Slang
it rocks
expr.
çok güzel
179
Slang
it rocks
expr.
harika
180
Slang
dumb as a box of rocks
expr.
salak
181
Slang
as dumb as a bag of rocks
expr.
süzme salak
182
Slang
kick rocks
expr.
uza
British Slang
183
British Slang
almond rocks
n.
çorap
184
British Slang
hot rocks
n.
koltuğa/döşemeye düşen yanık tütün/esrar parçası/dişi
185
British Slang
get one's rocks off
v.
çok eğlenmek
186
British Slang
get one's rocks off
v.
kurtlarını dökmek
187
British Slang
get one's rocks off
v.
seks yapmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of rocks
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy