kayalar - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kayalar



Bedeutungen von dem Begriff "kayalar" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kayalar rocks n.

Bedeutungen, die der Begriff "kayalar" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kayalar arasında nehir çukuru alcove n.
volkanik kayalar igneous rocks n.
aşınmış büyük kayalar boulders n.
devasa kayalar huge rocks n.
bina veya anıtsal kayalar üzerine yazı veya desen işleyen kimse decorator n.
Technical
birinci zaman ait kayalar primary rocks n.
bitümlü kayalar bituminous rocks n.
magmatik kayalar igneous rocks n.
püskürük kayalar extrusive rocks n.
iri kayalar haline getirmek boulder v.
iri kayalar haline getirmek bowlder v.
Construction
dalgakıran kayalar mole n.
Marine
çökmüş kayalar sunken rocks n.
Biology
kayalar ile ilgili saxatile adj.
kayalar arasında yaşayan saxatile adj.
Botanic
kayalar arasında yaşayan saxicoline adj.
Geography
orta derinlikte genellikle yerkürenin kabuğundaki çatlakları dolduran mağmanın soğuması ile oluşmuş kayalar hypabyssal rocks n.
Geology
demirin oksitlenmesiyle renklenen kırmızı tortul kayalar red beds n.
pliyosen-kuvaterner yaşlı volkanik kayalar pliocene-quaternary volcanic rocks n.
artezyen suyunun varlığını kolaylaştıracak bileşim, yapısal ve topografik ilişkilere sahip kayalar basin n.
volkanik kayalar volcanic rocks n.
karbonifer dönem'in 345 milyon ile 310 milyon öncesine tarihlenen alt dönemine ait kayalar the mississippian n.
birinci jeolojik zamana ait kayalar primitive rocks n.
yeryüzünün denizel kabuğunda bulunan, silisyum ve magnezyum bakımından zengin kayalar sima n.
yapraklı kayalar slate rocks n.
volkanik kayalar veya silikatlı mineraller ile ilişkili mafic adj.
su, rüzgar, don, sıcaklık etkisiyle değişikliğe uğramış (kayalar ve kaya oluşumları) weathered adj.
hem cam hem de kristal bileşenleri olan (volkanik kayalar) hypocrystalline adj.
Mythology
çarpışan kayalar cyanean rocks n.
çarpışan kayalar symplegades n.
çarpışan kayalar clashing rocks n.