call someone - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

call someone

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "call someone" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
call someone v. birini aramak
call someone v. birisini aramak

Bedeutungen, die der Begriff "call someone" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 212 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
call someone to account v. birinden hesap sormak
call someone back v. birine tekrar telefon etmek
call someone up v. birine telefon etmek
call someone back v. kendisini telefonla arayıp bulamayan birine telefon etmek
transfer one's call to someone v. telefonu bağlamak (birisine)
call someone a name for short v. birine kısaca (lakap vb) demek
call someone up v. birini askere çağırmak
pay someone a call v. birini ziyaret etmek
call someone names v. köpek gibi kötü sözler söylemek
call someone back v. birini geri çağırmak
call on someone to resign v. istifaya çağırmak
call on someone to resign v. istifaya davet etmek
transfer one's call to someone v. telefon aktarmak
call someone a taxi v. birisine taksi çağırmak
call for someone v. birine uğramak
call someone from one's cell phone v. cep telefonundan aramak
call someone from his/her cell phone v. cebinden aramak
call someone from his/her cell phone v. cep telefonundan aramak
call someone from one's cell phone v. cebinden aramak
call down someone in front of everybody v. birisini herkesin önünde azarlamak
call down someone in front of everybody v. birisini herkesin önünde rezil etmek
call someone on his/her cell v. cebinden aramak
call someone forth v. (birini bir yere gelmesi için) çağırmak
call after someone v. birinin arkasından seslenmek
prank call someone v. birini işletmek (telefonda)
call someone to testify v. birini tanıklık için çağırmak
call someone for a final interview v. son bir görüşme için çağırmak
call someone down for a final interview v. son bir görüşme için çağırmak
call someone sir v. birine bayım/efendim demek
call someone sir v. birine sör diye hitap etmek
call someone a liar v. bir kimseye yalancı demek
call upon someone to speak v. birisine söz vermek
Phrasals
call someone forward v. birini öne, kürsüye, masaya çağırmak
call someone forward v. birinden öne çıkmasını istemek
call someone or something up v. telefonla aramak
call someone or something up v. telefon etmek
call someone or something up v. telefon açmak
call someone up v. askere çağırmak
call someone up v. faal askerlik görevine çağırmak
call someone away from somewhere v. birini bir yerden yanına çağırmak
call someone over (to some place) v. birisini çağırmak
call someone over v. birini bir yerden yanına çağırmak
call someone in v. içeriye (görüşmeye) çağırmak
call someone back v. (telefonla) tekrar aramak
call someone away from something v. (birini birşeyden) uzaklaştırmak
call someone together v. (toplantı vb amacıyla) birilerini/insanları toplamak
call upon someone (to do something) v. (birini bir şey yapmaya) çağırmak
call upon someone (to do something) v. (birini bir şey yapmaya) davet etmek
call upon someone (to do something) v. (birinin bir şey yapmasını) istemek
call upon someone (to do something) v. (birini bir şey yapması için) seçmek
call on someone (to do something) v. (birini bir şey yapmaya) çağırmak
call on someone (to do something) v. (birini bir şey yapmaya) davet etmek
call on someone (to do something) v. (birinin bir şey yapmasını) istemek
call on someone (to do something) v. (birini bir şey yapması için) seçmek
call upon someone v. birini ziyaret etmek
call upon someone v. birine uğramak
call upon someone v. birine söz vermek
call upon someone v. cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak
call on someone v. birini ziyaret etmek
call on someone v. birine uğramak
call on someone v. birine söz vermek
call on someone v. cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak
call on someone v. birine kur yapmak
call on someone v. biriyle flört etmek
call someone about something v. birini bir şey hakkında aramak
call someone about something v. birini bir şeyle ilgili aramak
call someone about something v. birine bir şeyle ilgili telefon etmek
call around (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) birilerini aramak/birilerine telefon etmek
call around (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) bir dizi arama/görüşme yapmak
call around (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) farklı kişileri/bir dizi insanı aramak
call around (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) birçok kişiye telefon etmek
call around (about someone or something) v. sağı solu/birilerini arayıp (biri/bir şey hakkında) bilgi almak
call around (about someone or something) v. sağı solu/birilerini arayıp (birini/bir şeyi) sormak
call someone or something back v. birini/bir şeyi geri çağırmak
call someone down v. birini yüksek sesle azarlamak
call someone down v. birini paylamak
call someone down v. birine fırça atmak
call something down (to someone) v. (aşağıdaki birine) yüksek sesle bir şey demek
call something down (to someone) v. (aşağıdaki birine) seslenerek bir şey söylemek
call for (someone or something) v. (birini/bir şey) çağırmak
call for (someone or something) v. (birine/bir şey için/bir şeye) seslenmek
call for (someone) v. (birini) aramak
call for (someone) v. (biriyle) görüşmek için aramak
call for (someone) v. (birini) çağırmak
call for (someone) v. (birini) yanına çağırmak
call for (someone) v. (birini) uğrayıp almak
call for (someone) v. (birini) almaya gelmek
call for someone or something v. birini/bir şey gerektirmek
call for someone or something v. birine/bir şeye ihtiyaç duymak
call for someone or something v. birini/bir şey talep etmek
call for someone or something v. birini/bir şeyi uğrayıp almak
call for someone or something v. birini/bir şeyi almaya gelmek
call for someone or something v. (birini/bir şey) çağırmak
call for someone or something v. (birine/bir şey için/bir şeye) seslenmek
call someone or something in v. biri/bir şey aramak
call someone or something in v. birine/bir şeye ihtiyaç duymak
call someone or something into something v. birini/bir şeyi bir şeyin içine çağırmak
call someone or something into something v. birine/bir şeye bir şeye gelmesi/girmesi için seslenmek
call someone or something in v. birini/bir şeyi bir şeyin içine çağırmak
call someone or something in v. birine/bir şeye bir şeye gelmesi/girmesi için seslenmek
call on (someone) v. birine söz vermek
call on (someone) v. cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak
call on (someone) v. (birini) kovalamak (ilgi duyduğu için)
call on (someone) v. (birinin) peşine düşmek (ilgi duyduğu için)
call on (someone) v. (birini) bir şey yapmaya çağırmak/davet etmek
call on (someone) v. (birinden) bir şey yapmasını istemek
call on (someone) v. (birini) ziyaret etmek
call on (someone) v. (birine) uğramak
call someone or something out v. birini/bir şeyi göreve çağırmak/davet etmek
call out (to someone) v. (birine) seslenmek
call out (to someone) v. (birine) duyurmak için bağırmak
call someone out v. birine meydan okumak
call someone out v. birini düelloya davet etmek
call someone out v. birini kapışmaya çağırmak/davet etmek
call to someone v. birine seslenmek
call to someone v. birine (duyurmak için) bağırmak
call upon (someone) v. (birini bir şey yapmaya) çağırmak/davet etmek
call upon (someone) v. (birine) söz vermek
call upon (someone) v. (birinden bir şey yapmasını) istemek/rica etmek
call upon (someone) v. (birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak
call upon (someone) v. (birine bir şey yapmasını) emretmek
call upon (someone) v. (birini) ziyaret etmek
call upon (someone) v. (birine) uğramak
Colloquial
go so far as to call someone stupid v. birisine aptal diyecek kadar ileri gitmek
call someone bluff v. blöfünü görmek
could I have someone call you? expr. (sonra) sizi arayabilir mi?
could I have someone call you? expr. (sonra) sizi arasa olur mu?
here's a dime, call someone who cares expr. git başkasına anlat
here's a dime, call someone who cares expr. git umurunda olan birine anlat
Idioms
call someone names v. küfürler savurmak
call someone names v. birine hakaret etmek
call someone names v. birine küfretmek
call someone names v. birine sövüp saymak
call someone names v. lakap takmak
call someone to attention v. dikkat komutu vermek
call someone to attention v. dikkat çekmek
call someone every name under the sun v. ağzına geleni söylemek
call someone on the carpet v. ağzının payını vermek
call someone on the carpet v. azarlamak
call/bring someone to task v. birini ciddi anlamda azarlamak/paylamak
be at the beck and call of someone v. bir dediğini iki etmemek
give someone a call v. birisine telefon etmek
pay a call on someone v. birisini görmeye gitmek
call someone every name in the book v. birine ağzına geleni söylemek
call someone names v. birine kaba lakaplar takarak hitap etmek
give someone a call v. birisine telefon açmak
make a courtesy call on someone v. birine nezaket ziyaretinde bulunmak
call someone every name in the book v. birisine demediğini bırakmamak
call someone by his/her first name v. bir kişiye ilk ismiyle hitap etmek
pay a courtesy call on someone v. birine nezaket ziyaretinde bulunmak
give someone a call v. birisini telefonla aramak
pay a call on someone v. birisini ziyaret etmek
call someone by his/her first name v. birisine adıyla hitap etmek
call someone on the carpet v. fırça atmak
call someone on the carpet v. fırçalamak
call someone to account v. hesap sormak
be at the beck and call of someone v. öl dediği yerde ölmek
be at the beck and call of someone v. kulu kölesi olmak
be at the beck and call of someone v. kal dediği yerde kalmak
call someone on the carpet v. paylamak
call someone every name under the sun v. verip veriştirmek
call someone to attention v. hazır ol komutunu vermek
call someone to attention v. esas duruş komutunu vermek
call someone to task on it v. göreve çağırmak
put out a call for (someone or something) v. (biri/bir şey) aradığını ilan etmek
put out a call for (someone or something) v. (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru yayınlamak
put out a call for (someone or something) v. (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru çıkartmak
put out a call for (someone or something) v. (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan vermek
put out a call for (someone or something) v. (biri/bir şey) aradığını duyurmak
put out a call for (someone or something) v. (birine/bir şeye) ihtiyacı olduğunu duyurmak
call someone to heel v. birine boyun eğdirmek
call someone to heel v. birini dize getirmek
call someone to heel v. birine itaat ettirmek
call (someone or something) into question v. (birinden/bir şeyden) şüphe ettirmek
call (someone or something) into question v. (biri/bir şey) hakkında kuşku yaratmak/uyandırmak
call (someone or something) into question v. (birinden/bir şeyden) şüphe/kuşku duyulmasına neden olmak
call (someone or something) into question v. (birinin/bir şeyin) sorgulanmasına neden olmak
call (someone or something) to (one's) attention v. (birinin) tüm dikkatini (birine/bir şeye) çekmek
call (someone or something) to (one's) attention v. (birini/bir şeyi birinin) gözüne sokmak
call (someone or something) to (one's) attention v. (birinin/bir şeyin biri) tarafından fark edilmesini sağlamak
call (someone or something) to (one's) attention v. (birinin birine/bir şeye) odaklanmasına neden olmak
call (someone) to heel v. (birine) boyun eğdirmek
call (someone) to heel v. (birini) dize getirmek
call attention to (someone or something) v. dikkati/dikkatleri (birine/bir şeye) çekmek
call attention to (someone or something) v. dikkati/dikkatleri (birinin/bir şeyin) üstüne çekmek
call attention to someone or something v. birinin/bir şeyin fark edilmesini sağlamak
call attention to someone or something v. birinin/bir şeyin görülmesini sağlamak
call attention to someone or something v. dikkati/dikkatleri birine/bir şeye çekmek
call attention to someone or something v. dikkati/dikkatleri birinin/bir şeyin üstüne çekmek
call someone by a name v. birini bir isimle çağırmak
call someone by a name v. birine bir isimle seslenmek
call someone by a name v. birine bir isimle hitap etmek
pay (someone or something) a call v. (birini/bir şeyi) ziyaret etmek
pay (someone or something) a call v. (birine/bir şeye) uğramak
pay a call on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) ziyaret etmek
pay a call on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) görmeye gitmek
pay a call on (someone or something) v. (birine/bir şeye) uğramak
pay a call to (someone or something) v. (birini/bir şeyi) ziyaret etmek
pay a call to (someone or something) v. (birini/bir şeyi) görmeye gitmek
pay a call to (someone or something) v. (birine/bir şeye) uğramak
Speaking
someone call an ambulance expr. biri ambulans çağırsın
could I have someone call you? expr. (birisi) size dönsün mü?
could I have someone call you? expr. (birisi) sizi arasın mı?
could I have someone call you? expr. sizi aratayım mı?
Trade/Economic
call someone to account v. hesap istemek
call someone to account v. hesap sormak
Slang
call someone on the carpet v. itin götüne sokmak
call someone on the carpet v. itin kıçına sokmak
someone call the wambulance expr. aman ne büyük dert
someone call the wambulance expr. vah vah/tüh tüh ne yapsak ki?
someone call the wambulance expr. vah vah/tüh tüh ambulansı mı arasak?
someone call the wambulance expr. vah vah/tüh tüh ambulans mı çağırsak?