compare - Türkisch Englisch Wörterbuch

compare

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "compare" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 36 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
compare v. mukayese etmek
How does Himalayan salt compare with regular table salt?
Himalaya tuzu normal sofra tuzuyla nasıl mukayese edilir?

More Sentences
compare v. kıyaslamak
I hate it when my mom compares me with my cousin.
Annemin beni kuzenimle kıyaslamasına gıcık oluyorum.

More Sentences
compare v. karşılaştırmak
We shall ask the services to compare the versions and to take account of your comments.
Servislerden sürümleri karşılaştırmalarını ve yorumlarınızı dikkate almalarını isteyeceğiz.

More Sentences
General
compare n. kıyas
My grandmother was beautiful without compare.
Büyükannem kıyas kabul etmeyecek kadar güzel biriydi.

More Sentences
compare v. benzetmek
Many have compared our wish list to some sort of Christmas tree with an overabundance of decorations.
Pek çok kişi dilek listemizi aşırı süslenmiş bir tür Noel ağacına benzetti.

More Sentences
compare v. kıyaslamak
I would like to add that this complaint is insignificant compared to the original complaint submitted to the Commission.
Bu şikayetin Komisyon'a sunulan asıl şikayetle kıyaslandığında önemsiz olduğunu da eklemek isterim.

More Sentences
compare v. karşılaştırmak
The Commission can help the Member States to share experience and compare performance.
Komisyon, Üye Devletlerin deneyimlerini paylaşmalarına ve performanslarını karşılaştırmalarına yardımcı olabilir.

More Sentences
compare v. karşılaştırma yapmak
You can compare one another and then you can choose which one is the most suitable for you.
Aralarında karşılaştırma yaparak kendiniz için en uygun olanını seçebilirsiniz.

More Sentences
Law
compare v. karşılaştırmak
The best way of illustrating the extent of the reform is to compare current policy with future policy.
Reformun kapsamını göstermenin en iyi yolu, mevcut politika ile gelecekteki politikayı karşılaştırmaktır.

More Sentences
compare v. mukayese etmek
Don't compare yourself to them.
Kendini onunla mukayese etme.

More Sentences
General
compare n. mukayese
compare n. üstün
compare n. karşılaştırma
compare n. karşılaştırılabilir özellikler
compare n. rütbe, yaş veya beceri olarak denk olan kimse
compare n. akran
compare n. yaşıt
compare n.
compare v. karşılaştırılmak
compare v. oranlamak
compare v. kıyas etmek
compare v. benzemek
compare v. teşbih etmek
compare v. üstünlük derecesini göstermek
compare v. karşılaştırılmaya değer olmak
compare v. mukayese götürmek
compare v. karşılaştırmaya değmek
compare v. kalite, gelişim gibi açılardan belirtildiği gibi görünmek
compare v. başkasına kıyasla daha iyi veya kötü görünmek
Law
compare v. kıyas etmek
Computer
compare n. bilgisayarın iki data setini kıyaslama özelliği
compare expr. karşılaştır
Linguistics
compare v. (sıfat veya zarfı) üstünlük derecesine göre oluşturmak
Archaic
compare v. rekabet etmek
compare v. yarışmak
compare v. aşık atmak

Bedeutungen, die der Begriff "compare" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 88 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
compare with v. karşılaştırmak
The Middle East is often compared with the Crusader empires that lasted for 200 years.
Orta Doğu sık sık 200 yıl süren Haçlı imparatorlukları ile karşılaştırılır.

More Sentences
compare to v. benzetmek
The use of condoms has been compared to playing Russian roulette.
Prezervatif kullanımı Rus ruleti oynamaya benzetilmektedir.

More Sentences
compare [obsolete] v. elde etmek
When we compare the achievement of involving civil society, we have had much more success.
Sivil toplumu dahil etme başarısını karşılaştırdığımızda çok daha fazla başarı elde ettik.

More Sentences
Phrasals
compare (someone or something) with (someone or something) v. (birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) kıyaslamak
Forestry production in southern Spain and northern Scandinavia cannot be compared with each other.
Güney İspanya ve Kuzey İskandinavya'daki ormancılık üretimi birbiriyle kıyaslanamaz.

More Sentences
compare (someone or something) with (someone or something) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye) benzetmek
Life is often compared with a voyage.
Hayat genellikle bir yolculuğa benzetilir.

More Sentences
Computer
compare to v. karşılaştırılacak
In addition, the public in general is anxious to know how the original cost compares to the final cost?
Buna ek olarak, kamuoyu genel olarak ilk maliyetin nihai maliyetle nasıl karşılaştırıldığını bilmek istemektedir.

More Sentences
compare prices expr. fiyatları karşılaştır
Compare prices on different sites to find the lowest one.
En düşük olanı bulmak için farklı sitelerdeki fiyatları karşılaştırın.

More Sentences
General
compare and contrast n. kıyaslama ve karşılaştırma
compare [obsolete] n. benzeti
compare [obsolete] n. mukayese ile açıklama
compare [obsolete] n. benzetme sanatı
compare [obsolete] n. teşbih
compare notes v. görüş alışverişinde bulunmak
compare notes v. fikir alışverişinde bulunmak
compare apples to oranges v. iki farklı şeyi birbiriyle mukayese etmek
compare with v. kıyaslama yapmak
compare with each other v. birbiriyle karşılaştırmak
compare [obsolete] v. temin etmek
compare [obsolete] v. edinmek
compare [obsolete] v. tedarik etmek
beyond compare adj. kıyaslanamaz
Phrasals
compare someone or something to someone or something v. birini/bir şeyi birine/bir şeye benzetmek
compare notes (with somebody) v. (biriyle) fikir alışverişinde bulunmak
compare notes on v. ile ilgili fikir alışverişinde bulunmak
compare someone or something to someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle mukayese etmek
compare someone or something to someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle kıyaslamak
compare notes (with somebody) v. (biriyle) görüş alışverişinde bulunmak
compare notes on v. hakkında/üzerine görüş alışverişinde bulunmak
compare (someone or something) with (someone or something) v. (birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) mukayese etmek
Phrases
without compare adj. eşi bulunmaz
without compare adj. benzersiz
without compare adj. kıyaslanamaz
without compare adj. kıyas kabul etmez
without compare adj. emsalsiz
without compare adj. eşsiz
compare to past expr. eskisine oranla
compare to him/her expr. onun yanında
Colloquial
not to compare apples to oranges v. sapla samanı birbirinden ayırmak
not to compare apples to oranges v. sapla samanı ayırt etmek
compare notes v. fikir alışverişinde bulunmak
Idioms
compare apples and oranges v. elmayla armutu mukayese etmek
compare apples and oranges v. taban tabana zıt iki şeyi mukayese etmek
compare notes on someone or something v. bir kişi veya bir şeyle ilgili bilgi paylaşımında bulunmak
compare notes on someone or something v. fikir teatisinde bulunmak
compare notes on someone or something v. bir kişi veya bir şeyle ilgili görüş alışverişinde bulunmak
compare apples with oranges v. elmayla armudu karıştırmak
compare apples with oranges v. karşılaştırılması uygun olmayan çok alakasız iki şeyi birbiriyle kıyaslamak
compare apples and/to/with apples v. çok benzer iki şeyi kıyaslamak
compare apples with oranges v. iki farklı şeyi birbiriyle mukayese etmek
without compare adj. kıyas kabul etmez
without compare adj. biricik
without compare adj. emsalsiz
without compare adj. görülmedik duyulmadık
without compare adj. eşsiz
without compare adj. eşi benzeri yok
beyond compare expr. su götürmez
beyond/without compare expr. kıyaslanamaz
beyond/without compare expr. eşsiz
beyond compare expr. rakipsiz
beyond compare expr. benzersiz
beyond/without compare expr. görülmedik duyulmadık
beyond compare expr. emsalsiz
beyond compare expr. mukayese edilemez
beyond/without compare expr. benzersiz
beyond/without compare expr. eşi bulunmaz
beyond compare expr. eşsiz
beyond compare expr. tartışmasız
beyond/without compare expr. kıyas kabul etmez
beyond/without compare expr. emsalsiz
Trade/Economic
compare of expr. mukayesesiyle
Technical
compare between limits v. sınırlar arasında karşılaştırmak
Computer
static compare n. statik karşılaştırma
compare options n. karşılaştırma seçenekleri
compare of volume n. karşılaştırılan birim
dynamic compare n. dinamik karşılaştırma
files to compare n. karşılaştırılacak dosyalar
location of compare n. karşılaştırma konumu
compare between limits v. sınırlar arasında karşılaştırmak
start compare expr. karşılaştırmayı başlat
compare false expr. karşılaştırma yanlış
compare from expr. karşılaştırma yeri
compare true expr. karşılaştırma doğru
compare to expr. karşılaştırıldığı değer
compare false expr. karşılaştır yanlış
compare versions expr. sürümleri karşılaştır
compare true expr. karşılaştır doğru
compare file name expr. dosya adını karşılaştır
Abbreviation
cp. (compare) expr. karşılaştırınız