| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | complicate v. | karıştırmak | ||
|
Your refusal to help complicated matters. Yardım etmeyi reddetmen işleri karıştırdı. More Sentences |
||||
| General | complicate v. | zorlaştırmak | ||
|
This will complicate daily operations and thwart the very flexibility which is the whole purpose of the exercise. Bu durum günlük operasyonları zorlaştıracak ve uygulamanın tüm amacı olan esnekliği engelleyecektir. More Sentences |
||||
| General | complicate v. | karmaşıklaştırmak | ||
|
There is no point in complicating things. İşleri karmaşıklaştırmanın bir anlamı yok. More Sentences |
||||
| General | complicate v. | karmaşık hale getirmek | ||
|
The fact that there are 15 Member States further complicates the procedure. Üye Devlet sayısının 15 olması prosedürü daha da karmaşık hale getirmektedir. More Sentences |
||||
| General | complicate v. | kötüye gitmek | ||
|
Her depression got complicated by her divorce. Depresyonu boşanmayla birlikte daha da kötüye gitti. More Sentences |
||||
| Medical | ||||
| Medical | complicate v. | karıştırmak | ||
|
That complicated the whole thing. Bu her şeyi karıştırdı. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | complicate v. | güçleştirmek | ||
| General | complicate v. | içinden çıkılmaz hale getirmek | ||
| General | complicate v. | çetrefilleştirmek | ||
| General | complicate v. | dallandırmak | ||
| General | complicate v. | bükülmek | ||
| General | complicate v. | birbirine sarılmak | ||
| General | complicate v. | birbiri etrafında dönmek | ||
| General | complicate adj. | karışık | ||
| General | complicate adj. | karmaşık | ||
| General | complicate adj. | kompleks | ||
| General | complicate adj. | girift | ||
| Medical | ||||
| Medical | complicate v. | dolaştırmak | ||
| Medical | complicate v. | şiddetlendirmek | ||
| Botanic | ||||
| Botanic | complicate adj. | üst yüzleri birbirine bakacak şekilde orta damar boyunca uzunlamasına katlanmış (yaprak) | ||
| Entomology | ||||
| Entomology | complicate adj. | üst yüzleri birbirine bakacak şekilde orta damar boyunca uzunlamasına katlanmış (yaprak) | ||
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | complicate matter further v. | konuyu daha da karmaşıklaştırmak |
| General | complicate [obsolete] v. | bileşik oluşturmak |
| General | complicate [obsolete] v. | (birkaç elementi) birleştirmek |
| General | complicate [obsolete] v. | arapsaçı gibi dolanmak |
| General | complicate [obsolete] v. | sıkıca birleşmek |
| General | complicate [obsolete] v. | iç içe geçerek birleşmek |
| General | complicate [obsolete] v. | karman çorman birbirine karışmak |