değerler - Türkisch Englisch Wörterbuch

değerler

Bedeutungen von dem Begriff "değerler" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
değerler values n.
It is precisely these values that Bush is scorning, with his warmongering cronies and his disregard for Europe.
Bush'un savaş çığırtkanlığı yapan yandaşları ve Avrupa'yı hiçe saymasıyla küçümsediği tam da bu değerlerdir.

More Sentences
Trade/Economic
değerler values n.
But our interpretation of these values is not always identical.
Ancak bu değerlere ilişkin yorumlarımız her zaman aynı olmayabilir.

More Sentences
Politics
değerler values n.
As far as additional funds for scrapping are concerned, we have drawn up calculations based on empirical values.
Hurdaya çıkarma için ek fonlar söz konusu olduğunda, ampirik değerlere dayalı hesaplamalar yaptık.

More Sentences
değerler assets n.

Bedeutungen, die der Begriff "değerler" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 236 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sosyal değerler social values n.
Europe must seek alliances with the developing countries based on its social values.
Avrupa, sosyal değerleri temelinde gelişmekte olan ülkelerle ittifak arayışına girmelidir.

More Sentences
temel değerler core values n.
After all, the fight against racism, xenophobia and anti-semitism are core values of the EU Member States.
Sonuçta ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve anti-semitizmle mücadele AB Üye Devletlerinin temel değerleridir.

More Sentences
ahlaki değerler moral values n.
Europe, the mother of moral values, should not resign itself to this.
Ahlaki değerlerin anası olan Avrupa buna boyun eğmemelidir.

More Sentences
insani değerler humanitarian values n.
Once this war is over, the European Union must be a standard bearer for humanitarian values.
Bu savaş sona erdiğinde, Avrupa Birliği insani değerlerin standart taşıyıcısı olmalıdır.

More Sentences
(belirli değerler arasında) değişiklik göstermek range v.
Many boys and girls ranging from 12 to 18 entered the contest.
Yaşları 12 ila 18 arasında değişiklik gösteren birçok erkek ve kız yarışmaya katıldı.

More Sentences
Trade/Economic
ahlaki değerler ethics n.
Her ethics are flexible.
Ahlaki değerleri esnektir.

More Sentences
menkul değerler piyasası stock market n.
In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.
Tokyo borsasında yaklaşık 450 şirketin hisse senetleri borsa dışı menkul değerler piyasasında işlem görmektedir.

More Sentences
Politics
demokratik değerler democratic values n.
The main phenomena that threaten democratic values, people and civil rights today are as globalised as our economy.
Bugün demokratik değerleri, insanları ve sivil hakları tehdit eden başlıca olgular, ekonomimiz kadar küreselleşmiştir.

More Sentences
ortak değerler common values n.
It is important that we base our existence on common values, democracy, respect for human dignity and transparency.
Varlığımızı ortak değerlere, demokrasiye, insan onuruna saygıya ve şeffaflığa dayandırmamız önemlidir.

More Sentences
Common Usage
değerler ve normlar values and norms n.
General
ahlaki değerler eternal verities n.
ahaki değerler eternal verities n.
değerler sistemi ethos n.
değerler sistemi system of values n.
değerler felsefesi axiology n.
ahlaki değerler ethical values n.
cari değerler muhasebesi current value accounting n.
pragmatik değerler pragmatic values n.
esas değerler core values n.
new york menkul değerler borsası new york stock exchange n.
kültürel değerler cultural values n.
değerler çatışması struggle-dissension of values n.
ipotek teminatlı menkul değerler mortgage-backed securities n.
değerler bütünü an alliance of values n.
kutsal değerler sacred values n.
manevi değerler spiritual values n.
temel değerler ve ilkeler basic values and principles n.
manevi değerler moral values n.
etik değerler ethical values n.
yükselen değerler the rising values n.
insani değerler human values n.
unutulan değerler the forgotten values n.
değerler eğitimi values education n.
mantıksal değerler logical values n.
bir toplum tarafından paylaşılan tüm bilgi ve değerler acculturation n.
bir kişi veya bir sosyal grupça kabul edilen ahlaki değerler value orientation n.
bir kişi veya bir sosyal grupça kabul edilen ahlaki değerler moral principle n.
bir kişi veya bir sosyal grupça kabul edilen ahlaki değerler value-system n.
victoria döneminin simgesi olarak kabul edilen değerler victorian values n.
yüksek (borsadaki değerler için) strong adj.
ahlaki değerler temelinde on moral grounds adv.
Colloquial
ortak bölge ya da değerler paylaşan kadınların desteklediği kadın favorite daughter n.
ortak bölge ya da değerler paylaşan erkeklerin desteklediği erkek favorite son n.
Idioms
vicdani değerler dictates of conscience n.
vicdani değerler the dictates of conscience [cliché] n.
hukuk ve ahlaki değerler doğrultusunda yaşamak be on the straight and narrow v.
Trade/Economic
sabit değerler capital asset n.
amerika'nın ikinci en büyük menkul değerler borsası american stock exchange n.
abd'de 1960'larda federal reserve bank'ın uyguladığı uzun vadeli menkul değerler alıp kısa vadeli olanları satarak faizlerin zaman yapısını çevirmeye yönelik politika operation twist n.
aktif menkul değerler active securities n.
alım-satım amaçlı menkul değerler securities held for trading n.
başkaları adına menkul değerler alıp satan kişi broker n.
borsada kayıtlı değerler quoted securities n.
borsaya kayıtlı menkul değerler registered securities n.
bir yatırımcının sahip olduğu menkul değerler toplamı portfolio n.
borsaya kayıtlı olmayan menkul değerler unlisted securities n.
borsa dışı menkul değerler piyasası over the counter market n.
çeşitli olasılıklarla farklı değerler alabilen değişken random variable n.
diğer hazır değerler other current assets n.
değerler ve borçlar listesi list of assets and liabilities n.
diğer hazır değerler other cash equivalents n.
diğer menkul değerler other securities n.
diğer hazır değerler other liquid assets n.
duran değerler fixed assets n.
döviz rezervi menkul değerler gibi mevcutlar holdings n.
faizli menkul değerler interest bearing securities n.
gerçek rakamlar/değerler actual figures n.
genel sabit değerler fonu general fixed assets fund n.
genel sabit değerler fonu general fixed-assets fund n.
hazır değerler devir hızı liquid assets turnover n.
hisse ve menkul değerler shares or securities n.
hazır değerler cash and cash equivalents n.
hazır değerler liquid assets n.
iyimser bir menkul değerler borsası bull market n.
işletmenin sahip olduğu değerler value owed by the business n.
iktisadi değerler economic assets n.
kasa ve nakdi değerler cash and cash equivalents n.
kota alınmış menkul değerler quoted securities n.
kote olmayan menkul değerler piyasası over-the-counter market n.
kote edilen menkul değerler listed security n.
kote edilmiş menkul değerler listed securities n.
likit değerler ile kısa vadeli borçlar arasındaki oran acid test ratio n.
menkul değerler bull market n.
nakit değerler cash reserves n.
menkul değerler cüzdanı securities portfolio n.
menkul değerler borsası organized exchange n.
menkul değerler security n.
menkul değerler borsası stock exchange n.
menkul değerler alıp satan kişi broker n.
menkul değerler securities n.
menkul değerler borsası junior market n.
nakit benzeri değerler cash equivalents n.
mevcut değerler assets in hand n.
menkul değerler goods and chattels n.
menkul değerler borsası security exchange n.
menkul değerler değer azalma provizyonu provision for securities impairment n.
menkul değerler değer artış fonu securities increment value fund n.
nakit değerler cash assets n.
menkul değerler piyasası stockmarket n.
menkul değerler takası securities clearing n.
ortalama değerler mean values n.
new york'ta wall street'te yoğunlaşan bankalar, yatırım kuruluşları ve menkul değerler borsalarına verilen genel isim wall street n.
nakit ve nakit benzeri değerler cash and securities n.
oy hakkı olan menkul değerler voting securities n.
parasal değerler yerine fiziki miktarları gösteren bütçe physical budget n.
pazarlanamayan menkul değerler nonmarketable securities n.
primli olarak çıkartılan menkul değerler premium issues n.
paraya kolayca çevrilebilen değerler lucrative capital n.
pazarlanabilir menkul değerler marketable securities n.
sabit faizli taşınır değerler fixed interest securities n.
satılmaya hazır menkul değerler securities available for sale n.
sabit değerler fixed assets n.
repo konusu menkul değerler securities subject to repo n.
sabit faizli menkul değerler fixed interest securities n.
riskli aktif değerler risk assets n.
resmi kote edilen menkul değerler graduate securities n.
sabit değerler capital account n.
sabit değerler slow assets n.
serbestçe alınıp satılan menkul değerler curb stocks n.
sermayeden indirilen değerler toplamı total assets deducted from capital n.
spekülatif menkul değerler floating stock n.
teminata verilen menkul değerler securities held as collateral n.
toplam menkul değerler total securities n.
vadeli aktif değerler alım taahhütleri forward asset purchase commitments n.
vadeye kadar elde tutulacak menkul değerler securities held to maturity n.
ortalamaları parasal standart olarak kullanılan değerler bütünü basket n.
strateji, yapı, sistemler, personel, (sosyal) beceriler, stil, ortak değerler anlamına gelen ifade (mckinsey) 7s (strategy, structure, systems, staff, (soft) skills, style, shared values) (mckinsey) n.
strateji, yapı, sistemler, personel, (sosyal) beceriler, stil, ortak değerler + yönetim modeli, sendikalaşma anlamına gelen ifade (mckinsey) 9S (strategy, structure, systems, staff, (soft) skills, style, shared values + steering pattern, syndication) (mckinsey) n.
sermaye malı için yapılan harcamalara gider hesabı yerine sabit değerler hesabında yer vermek capitalise v.
sermaye malı için yapılan harcamalara gider hesabı yerine sabit değerler hesabında yer vermek capitalize v.
Politics
evrensel değerler universal values n.
global değerler global values n.
maddiyat sonrası değerler post-materialistic values n.
küresel değerler global values n.
menkul değerler securities n.
Institutes
menkul değerler ve döviz komisyonu security and exchange commission n.
Technical
alfanümerik değerler alphanumeric values n.
ana değerler core values n.
ana değerler basic values n.
çeyrek değerler quartile n.
ekstrem değerler extreme values n.
ilgili değerler corresponding values n.
karşılık gelen değerler corresponding values n.
karakteristik değerler characteristic values n.
makine partileriyle ilgili olarak belirtilen değerler İçin yöntemler methods for stated values for batches of machines n.
müsaade edilebilir sınır değerler permissible limits n.
öz değerler basic values n.
öz değerler core values n.
referans değerler reference values n.
referans değerler vasıtasıyla film banyo işlemlerinin kontrolü control of film processing by means of reference values n.
sayısal değerler numeric values n.
sınır değerler limiting values n.
standart değerler standard values n.
temel değerler core values n.
teknik değerler technical values n.
temel sınır değerler ve karakteristikler essential ratings and characteristics n.
temel değerler basic values n.
uygun istatistiksel değerler suitable statistical values n.
vektörsel değerler vector quantities n.
uç değerler extreme values n.
yapısal tasarımlar için karakteristik değerler characteristic values for structural designs n.
periyodik değişkene ait düzenli nükseden değerler grubu cycle n.
Computer
ad ve değerler name and values n.
benzersiz değerler unique values n.
değerler listesi list of values n.
düşük değerler low values n.
en büyük değerler top values n.
güncelleştirilecek değerler update values n.
virgülle ayrılan değerler comma separated values n.
yeni değerler new values n.
yanlış olarak değerlendirebilecek değerler falsy n.
yüksek değerler high values n.
değişimleri kodlanmış bilgiyi ifade eden dijital değerler dizisi signal n.
ara değerler ekli interpolated adj.
değerler ters sırada values in reverse order expr.
salt değerler olarak save unformatted values expr.
yalnız değerler values only expr.
Telecom
başlatıcı değerler detent values n.
seri yönsüz çok aktarmalı noktadan noktaya hat üzerinden örneklenen değerler sampled values over serial unidirectional multi-drop point to point link n.
Electric
kılavuz değerler reference values n.
Automotive
özel değerler proprietary readings n.
sınır değerler cut points n.
Aeronautic
aşırı değerler extreme values n.
limit değerler extreme values n.
Marine
maksimum değerler istatistiği analizi extreme statistics analysis n.
uç değerler istatistiği statistics of extremes n.
Medical
ameliyat öncesi bazal değerler preoperative basal measurements n.
spirometrik değerler spirometric values n.
tedavi öncesi ve sonrası immünolojik değerler pre-medication and post-medication immunological values n.
Psychology
formel değerler formal values n.
Math
yaklaşık değerler approximate quantities n.
dinamik bir sistemde değişkenlerin evrimleşme eğiliminde olduğu değerler kümesi attractor n.
ortalama değerler averagings n.
belirli değerler için sıfır bölü sıfır değeri alan kesir vanishing fraction n.
minimum değerler minima n.
maksimum değerler kümesinin en düşüğü minimax n.
değişkene çeşitli makul değerler atayıp sonucu yorumlama discussion of a problem n.
ilk terimin ikinci terime oranının ikinci terimin üçüncü terime oranına eşit olduğu orantılarda yer alan değerler continual proportionals n.
sayılar veya değerler içeren problem çözümü figuring n.
negatif olmayan değerler alan (fonksiyon) nonnegative adj.
ekstrem değerler ile ilgili extremal adj.
genel denklemdeki keyfi sabitlere belirli değerler verilerek elde edilen (diferansiyel denklem çözümü) particular adj.
Logic
önermenin verili koşullarda alabileceği anlambilim teorisine uygun değerler truth-value n.
Statistics
ara dereceli değerler intergraduated values n.
aşırı değerler extreme values n.
aykırı değerler outliers n.
çeyrek değerler genişliği interquartile range n.
ortalama değerler mean values n.
uç değerler extreme values n.
muhtemel değerler sürekliliğine sahip (değişken) continuous adj.
Astronomy
gezegen ve uydu yörüngesi gibi cisimleri tanımlamada kullanılan sayısal değerler element n.
Social Sciences
birbirleri ile çelişen değerler dizisi conflicting set of values n.
değerler bütünü set of values n.
değerler ortamı milieu of values n.
kimliksel değerler identity values n.
gerçekliği sadece insani değerler açısından değerlendirme eğilimi anthropocentricity n.
gerçekliği sadece insani değerler açısından değerlendirme eğilimi anthropocentrism n.
birbirleri ile etkileşim içerisinde olan bir grubun temelde daha sonraki etkileşimlerinde referans alabileceği bilgi, inançlar, değerler ve geleneklerden oluşan sistemin bütünü idioculture n.
toplumun refahı için esas olarak görülen (toplumsal değerler) primary adj.
toplumsal ahlaki değerler gelişmeden önce var olan premoral adj.
sosyal değerler kaynaklı sociogenic adj.
Education
yaşayan değerler living values n.
ingiliz özel okullarına özgü değerler old school tie n.
Linguistics
betimleyici değerler descriptive statistics n.
çıkarımsal değerler inferential statistics n.
Philosophy
değerler teorisi timology n.
değerler öğretisi timology n.
bir insan veya nesne etrafında inşa edilen ve anlamca zenginleştirilmiş öğretiler, inançlar veya değerler yapısı mystique n.
toplumun saf objektif mekanik terimli analizlere karşı hassasiyeti bulunduğu ve sosyal değerler ve normatif standartların yalnızca epifenomen olduğuna ilişkin teori positivism n.
etik değerler öncesi döneme ait veya ilişkin pre-ethical adj.
etik değerler öncesi döneme özgü pre-ethical adj.
Environment
uç değerler istatistiği statistics of extremes n.
Meteorology
uç değerler extreme n.
Photography
kılavuz değerler guide numbers n.
Slang
manevi değerler veya inançlar holy grail n.
Modern Slang
otorite ve disiplinin değişmez ahlaki değerler olduğunu anlayan, doğruyla yanlışı ayırmak için bir hükümete ihtiyaç duymayan ve daha basit bir yaşam şeklini savunan sistem karşıtı kimse anarcho-reactionary n.