dish out - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

dish out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "dish out" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 19 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
dish out v. dağıtmak
dish out v. servis yapmak
dish out v. yutturmak
dish out v. vermek
dish out v. cezalandırmak
Phrasals
dish out v. uygulamak
dish out v. yapıvermek
dish out v. sağlamak
dish out v. tedarik etmek
dish out v. salmak
Architecture
dish out v. çukur açmak
dish out v. kazmak
dish out v. oymak
Gastronomy
dish out v. dağıtmak (yemek vb)
dish out v. tabağa koymak
dish out v. yemekleri dağıtmak
Basketball
dish out v. asist yapmak
Slang
dish out v. coşkulu biçimde sunmak
dish out v. bolca vermek

Bedeutungen, die der Begriff "dish out" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 29 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
dish out penalties v. ceza yağdırmak
dish (out) v. çukur açmak
dish (out) v. oymak
Colloquial
dish out justice v. adalet dağıtmak
dish out justice v. adalet dağıtmak
if you can't take it, don't dish it out expr. karşılığını kaldıramayacağın şeyleri söyleme
if you can't take it, don't dish it out expr. duymak istemediğin şeyleri başkalarına da söyleme
if you can't take it, then don't dish it out expr. karşılığını kaldıramayacağın şeyleri söyleme
if you can't take it, then don't dish it out expr. duymak istemediğin şeyleri başkalarına da söyleme
Idioms
dish it out v. kırıcı düşüncelerini dile getirmek/ortaya dökmek
dish it out v. eleştirilerini dile getirmek/ortaya dökmek
dish it out v. hakaretlerini dile getirmek/ortaya dökmek
dish it out v. kırıcı düşüncelerini kusmak
dish it out v. eleştirilerini kusmak
dish it out v. hakaretlerini kusmak
dish something out v. yemek/yiyecek dağıtmak
dish something out v. yemek/yiyecek servisi yapmak
dish something out v. bilgi paylaşmak
dish something out v. bilgi vermek
dish something out v. haber ulaştırmak
dish something out v. haber dağıtmak
dish something out v. herkesi eleştirmek
dish something out v. eleştiri dağıtmak
dish something out v. önüne geleni eleştirmek
dish something out v. herkesi azarlamak
dish something out v. herkesin canını sıkmak
(one) can dish it out, but (one) can't take it expr. (biri) başkalarına hakaretini/öfkesini/eleştirilerini kusar, fakat aynısı kendine yapılınca kaldıramaz
(one) can dish it out, but (one) can't take it expr. (biri) karşısındakine her şeyi söyler, fakat kendine gelince kaldıramaz
(one) can dish it out, but (one) can't take it expr. (biri) karşısındakine her türlü hakareti/eleştiriyi yapar, fakat kendisine yapılınca hoşuna gitmez