Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Books
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Books
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
dağıtmak
Bedeutungen von dem Begriff
"dağıtmak"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 132 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
dağıtmak
deal
v.
2
Common Usage
dağıtmak
scatter
v.
3
Common Usage
dağıtmak
hand out
v.
4
Common Usage
dağıtmak
distribute
v.
General
5
General
dağıtmak
disaggregate
v.
6
General
dağıtmak
sparge
v.
7
General
dağıtmak
send out
v.
8
General
dağıtmak
shed
v.
9
General
dağıtmak
dispense
v.
10
General
dağıtmak
spread
v.
11
General
dağıtmak
disband
v.
12
General
dağıtmak
ruffle
v.
13
General
dağıtmak
be on the loose
v.
14
General
dağıtmak
dispel
v.
15
General
dağıtmak
muddle
v.
16
General
dağıtmak
rag
v.
17
General
dağıtmak
dispensate
v.
18
General
dağıtmak
smash
v.
19
General
dağıtmak
deal out
v.
20
General
dağıtmak
divide
v.
21
General
dağıtmak
issue
v.
22
General
dağıtmak
dish out
v.
23
General
dağıtmak
divide up among
v.
24
General
dağıtmak
break
v.
25
General
dağıtmak
bestrew
v.
26
General
dağıtmak
make a mess of
v.
27
General
dağıtmak
tumble
v.
28
General
dağıtmak
diffuse
v.
29
General
dağıtmak
propagate
v.
30
General
dağıtmak
give out
v.
31
General
dağıtmak
crack up
v.
32
General
dağıtmak
divert
v.
33
General
dağıtmak
rumple
v.
34
General
dağıtmak
deploy
v.
35
General
dağıtmak
disperse
v.
36
General
dağıtmak
mete out
v.
37
General
dağıtmak
dot
v.
38
General
dağıtmak
serve out
v.
39
General
dağıtmak
disject
v.
40
General
dağıtmak
disarrange
v.
41
General
dağıtmak
dole out
v.
42
General
dağıtmak
dispose
v.
43
General
dağıtmak
dismantle
v.
44
General
dağıtmak
disrupt
v.
45
General
dağıtmak
litter
v.
46
General
dağıtmak
fling off
v.
47
General
dağıtmak
dissipate
v.
48
General
dağıtmak
circulate
v.
49
General
dağıtmak
drown
v.
50
General
dağıtmak
disjoint
v.
51
General
dağıtmak
divide among
v.
52
General
dağıtmak
freak out
v.
53
General
dağıtmak
strew
v.
54
General
dağıtmak
defuse
v.
55
General
dağıtmak
break up
v.
56
General
dağıtmak
dispose of
v.
57
General
dağıtmak
clutter
v.
58
General
dağıtmak
demount
v.
59
General
dağıtmak
disincorporate
v.
60
General
dağıtmak
pass out
v.
61
General
dağıtmak
send
v.
62
General
dağıtmak
allocate
v.
63
General
dağıtmak
apportion
v.
64
General
dağıtmak
distribute
v.
65
General
dağıtmak
dissolve
v.
66
General
dağıtmak
dispatch
v.
67
General
dağıtmak
turn in
v.
68
General
dağıtmak
disintegrate
v.
69
General
dağıtmak
deliver
v.
70
General
dağıtmak
lose one's self-control
v.
71
General
dağıtmak
throw about
v.
72
General
dağıtmak
erogate
v.
73
General
dağıtmak
defuze
v.
74
General
dağıtmak
evolve
v.
75
General
dağıtmak
touzle [rare]
v.
76
General
dağıtmak
turn
v.
77
General
dağıtmak
effuse
v.
78
General
dağıtmak
uncreate
v.
79
General
dağıtmak
unhinge
v.
80
General
dağıtmak
kerfuffle
v.
81
General
dağıtmak
beguile [obsolete]
v.
Phrasals
82
Phrasals
dağıtmak
throw in
v.
83
Phrasals
dağıtmak
fling about
v.
84
Phrasals
dağıtmak
stir around
v.
85
Phrasals
dağıtmak
stir something around
v.
86
Phrasals
dağıtmak
sweep aside
v.
87
Phrasals
dağıtmak
circulate through something
v.
88
Phrasals
dağıtmak
circulate among someone or something
v.
89
Phrasals
dağıtmak
circulate something through something
v.
90
Phrasals
dağıtmak
distribute among
v.
91
Phrasals
dağıtmak
issue to
v.
92
Phrasals
dağıtmak
rip apart
v.
93
Phrasals
dağıtmak
put out
v.
94
Phrasals
dağıtmak
give out
v.
95
Phrasals
dağıtmak
toss off
v.
96
Phrasals
dağıtmak
slob up
v.
Colloquial
97
Colloquial
dağıtmak
bum out
v.
98
Colloquial
dağıtmak
have one's fling
v.
99
Colloquial
dağıtmak
be well away
v.
100
Colloquial
dağıtmak
go (out) wilding
v.
101
Colloquial
dağıtmak
go moggy [south africa]
v.
102
Colloquial
dağıtmak
go wilding
v.
103
Colloquial
dağıtmak
go out wilding
v.
104
Colloquial
dağıtmak
have it large [uk]
v.
105
Colloquial
dağıtmak
mess about
v.
Idioms
106
Idioms
dağıtmak
rip (someone or something) apart
v.
107
Idioms
dağıtmak
even out
v.
108
Idioms
dağıtmak
be on the rampage
v.
109
Idioms
dağıtmak
fuck up
v.
110
Idioms
dağıtmak
fuck about with
v.
111
Idioms
dağıtmak
go on the rampage
v.
112
Idioms
dağıtmak
make hay
v.
113
Idioms
dağıtmak
give it large [uk]
v.
114
Idioms
dağıtmak
have it large [uk]
v.
115
Idioms
dağıtmak
go nuclear
v.
116
Idioms
dağıtmak
let loose of (something)
v.
Trade/Economic
117
Trade/Economic
dağıtmak
distribute
v.
118
Trade/Economic
dağıtmak
allocate
v.
119
Trade/Economic
dağıtmak
divide
v.
120
Trade/Economic
dağıtmak
issue
v.
Law
121
Law
dağıtmak
dissolve
v.
122
Law
dağıtmak
dispense
v.
Politics
123
Politics
dağıtmak
allocate
v.
Technical
124
Technical
dağıtmak
decompose
v.
125
Technical
dağıtmak
deliver
v.
126
Technical
dağıtmak
scatter
v.
Food Engineering
127
Food Engineering
dağıtmak
disperse
v.
Archaic
128
Archaic
dağıtmak
overshake
v.
129
Archaic
dağıtmak
unmechanise
v.
130
Archaic
dağıtmak
unmechanize
v.
Slang
131
Slang
dağıtmak
whoop it up
v.
132
Slang
dağıtmak
turn up
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"dağıtmak"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 318 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
dikkati dağıtmak
cause somebody to lose concentration
v.
2
General
dikkatini dağıtmak
distract
v.
3
General
dikkati dağıtmak
distract
v.
4
General
dağıtmak (iskambil kağıtlarını)
deal
v.
5
General
dikkat dağıtmak
divert
v.
6
General
konuyu dağıtmak
ramble
v.
7
General
dikkat dağıtmak
make concentration difficult
v.
8
General
piyangoda hediye olarak dağıtmak
raffle off
v.
9
General
kalabalığı dağıtmak
decongest
v.
10
General
maaş dağıtmak
pay
v.
11
General
vesika ile dağıtmak
ration
v.
12
General
dikkati dağıtmak
divert one's attention away
v.
13
General
beynini dağıtmak
blow somebody's brains out
v.
14
General
yeniden dağıtmak
redeliver
v.
15
General
eşit olarak dağıtmak
prorate
v.
16
General
kağıt dağıtmak
deal
v.
17
General
kaşıkla dağıtmak
spoon out
v.
18
General
korkutarak dağıtmak
stampede
v.
19
General
eşit kısımlara ayırıp dağıtmak
parcel out
v.
20
General
yeniden dağıtmak
redistribute
v.
21
General
bir yeri dağıtmak
mess something up
v.
22
General
ortalığı dağıtmak
make untidy
v.
23
General
haksızca dağıtmak
divide unfairly
v.
24
General
ortalığı dağıtmak
mess up
v.
25
General
dikkatini dağıtmak
divert one's attention away
v.
26
General
dikkat dağıtmak
distract
v.
27
General
dikkatini dağıtmak
cause somebody to lose concentration
v.
28
General
sofrada eti kesip dağıtmak
carve
v.
29
General
kalabalığı dağıtmak
disperse
v.
30
General
oyun kağıdı dağıtmak
deal
v.
31
General
kalabalığı dağıtmak
scatter
v.
32
General
dikkatini dağıtmak
divert
v.
33
General
yazılı kağıdı dağıtmak
hand out
v.
34
General
yanlış dağıtmak
misdeal
v.
35
General
dağıtmak (gazete, mektup vb'ni)
deliver
v.
36
General
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi
hotchpot
v.
37
General
dağıtmak (para)
disburse
v.
38
General
adalet dağıtmak
do justice
v.
39
General
mektup dağıtmak
deliver
v.
40
General
gazete dağıtmak
distribute
v.
41
General
yazılı kağıdı dağıtmak
give out
v.
42
General
sorumluluğu dağıtmak
decentralize
v.
43
General
sorumluluğu dağıtmak
decentralise
v.
44
General
efkar dağıtmak
drown one's sorrows
v.
45
General
cimrice dağıtmak
dole out
v.
46
General
idareli dağıtmak
dole out
v.
47
General
azar azar dağıtmak
dole out
v.
48
General
adalet dağıtmak
dispense justice
v.
49
General
rastgele dağıtmak
randomize
v.
50
General
dikkat dağıtmak
distract attention
v.
51
General
ücretsiz dağıtmak
hand out
v.
52
General
alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle uçup büsbütün dağıtmak
total freak out
v.
53
General
dağıtmak (içerek)
smash
v.
54
General
ablukayı dağıtmak
lift blockade
v.
55
General
temettü dağıtmak
pay dividend
v.
56
General
ablukayı dağıtmak
remove blockade
v.
57
General
kar payı dağıtmak
pay dividend
v.
58
General
(görev) dağıtmak
dispatch
v.
59
General
ikramiye dağıtmak
pay premium
v.
60
General
ikramiye dağıtmak
distribute bonus
v.
61
General
ikramiye dağıtmak
pay bonus
v.
62
General
broşür dağıtmak
distribute pamphlet
v.
63
General
broşür dağıtmak
distribute brochure
v.
64
General
(yoksullara para/yiyecek) dağıtmak
dole
v.
65
General
merkezden birkaç yere yetki dağıtmak
decentralize
v.
66
General
(dikkatini) dağıtmak
distract
v.
67
General
merkezden yetki dağıtmak
decentralize
v.
68
General
kafa dağıtmak
let one's hair down
v.
69
General
kafa dağıtmak
let it all hang out
v.
70
General
kafa dağıtmak
let oneself go
v.
71
General
göstericileri dağıtmak
break up the demonstration
v.
72
General
göstericileri dağıtmak
disperse demonstration
v.
73
General
kalabalığı dağıtmak
break up the crowd
v.
74
General
kalabalığı dağıtmak
disperse the crowd
v.
75
General
dikkatini dağıtmak
break one's concentration
v.
76
General
göstericileri dağıtmak
disperse the demonstrators
v.
77
General
protestocuları dağıtmak
disperse the demonstrators
v.
78
General
göstericileri dağıtmak
scatter the protesters
v.
79
General
protestocuları dağıtmak
scatter the protesters
v.
80
General
serveti yeniden dağıtmak
redistribute wealth
v.
81
General
kalanı dağıtmak
split the difference
v.
82
General
grevi dağıtmak
break a strike
v.
83
General
kalabalığı dağıtmak
disband the crowd
v.
84
General
yiyecek dağıtmak
distribute food
v.
85
General
gıda dağıtmak
distribute food
v.
86
General
göstericileri biber gazıyla dağıtmak
clear the protesters with pepper spray
v.
87
General
göstericileri biber gazıyla dağıtmak
fend off the protesters with pepper spray
v.
88
General
göstericileri biber gazı sıkarak dağıtmak
clear the protesters with pepper spray
v.
89
General
göstericileri biber gazı sıkarak dağıtmak
fend off the protesters with pepper spray
v.
90
General
göstericileri biber gazıyla dağıtmak
dispel the protesters with pepper spray
v.
91
General
göstericileri biber gazı sıkarak dağıtmak
dispel the protesters with pepper spray
v.
92
General
yemek dağıtmak
hand out food
v.
93
General
yemek dağıtmak
give out food
v.
94
General
yemek dağıtmak
distribute food
v.
95
General
dikkatini dağıtmak
distract someone from something
v.
96
General
herkese mavi boncuk dağıtmak
flirt with everyone
v.
97
General
herkese mavi boncuk dağıtmak
be flirtatious with everyone
v.
98
General
taraftarları dağıtmak
disperse the supporters
v.
99
General
birinin dikkatini dağıtmak
distract someone
v.
100
General
kırarak dağıtmak
diffract
v.
101
General
aralarında dağıtmak
distribute among
v.
102
General
konuyu dağıtmak
digress
v.
103
General
merkezden birkaç yere yetki dağıtmak
decentralise
v.
104
General
merkezden yetki dağıtmak
decentralise
v.
105
General
rastgele dağıtmak
randomise
v.
106
General
ilgi dağıtmak
distract
v.
107
General
şifa dağıtmak
heal
v.
108
General
ısı dağıtmak
dissipate heat
v.
109
General
gazete dağıtmak
deliver newspapers
v.
110
General
toprakları eşit dağıtmak
agrarianize
v.
111
General
yeniden dağıtmak
reapportion
v.
112
General
imza dağıtmak
sign autographs
v.
113
General
(sıvıyı) dağıtmak
perfuse
v.
114
General
azar azar göndermek/dağıtmak
trickle
v.
115
General
birinin dikkatini dağıtmak
engage someone's attention
v.
116
General
çerçevesini dağıtmak
unframe
v.
117
General
sisi dağıtmak
enubilate
v.
118
General
pusu dağıtmak
enubilate
v.
119
General
kartları dağıtmak
make
v.
120
General
üstündeki ilgiyi dağıtmak
upstage
v.
121
General
broşür/el ilanı dağıtmak
leaflet
v.
122
General
dikkatini dağıtmak
beguile
v.
123
General
eskrimde rakibin dikkatini dağıtmak veya tepki vermesini sağlamak için yapılan bir hareket
battuta
n.
Phrasals
124
Phrasals
cömertçe dağıtmak
ladle out
v.
125
Phrasals
dikkat dağıtmak
call off
v.
126
Phrasals
bedava dağıtmak
shell out
v.
127
Phrasals
bölüp dağıtmak
apportion out among
v.
128
Phrasals
bölüp dağıtmak
apportion something out (among some people)
v.
129
Phrasals
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat (someone or something) into (something)
v.
130
Phrasals
beynini dağıtmak/patlatmak
beat (someone or something) into (something)
v.
131
Phrasals
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat someone into something
v.
132
Phrasals
beynini dağıtmak/patlatmak
beat someone into something
v.
133
Phrasals
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat into
v.
134
Phrasals
beynini dağıtmak/patlatmak
beat into
v.
135
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyin) arasına dağıtmak
intersperse (something) between (something)
v.
136
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyin) arasına dağıtmak
intersperse something between something
v.
137
Phrasals
(bir şeyi) getirip dağıtmak
bring around
v.
138
Phrasals
(bir şeyi) getirip dağıtmak
bring something around
v.
139
Phrasals
etrafa dağıtmak
scatter around
v.
140
Phrasals
etrafa dağıtmak
scatter about
v.
141
Phrasals
etrafa dağıtmak
scatter something about
v.
142
Phrasals
etrafa dağıtmak
scatter something around
v.
143
Phrasals
arasında dağıtmak
distribute among
v.
144
Phrasals
birine bir şey vermek/dağıtmak
issue someone with something
v.
145
Phrasals
dikkatini dağıtmak
put off
v.
146
Phrasals
göndermek/dağıtmak
send around something
v.
147
Phrasals
göndermek/dağıtmak
send something around
v.
148
Phrasals
olarak yayınlamak/dağıtmak
issue as something
v.
149
Phrasals
kart oyunlarında birine kağıt dağıtmak
deal someone into something
v.
150
Phrasals
kart oyunlarında birine kağıt dağıtmak
deal someone in
v.
151
Phrasals
çatalla kesip dağıtmak
fork out
v.
152
Phrasals
(bir şeyi bir şeye/yere) dağıtmak
diffuse (something) through (something)
v.
153
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin/yerin) her yanına dağıtmak
diffuse (something) through (something)
v.
154
Phrasals
(bir şeyi bir şeye/yere) baştan başa dağıtmak
diffuse (something) through (something)
v.
155
Phrasals
(bir şeyi bir şey/yer) boyunca dağıtmak
diffuse (something) through (something)
v.
156
Phrasals
bir şeyi (başka) bir şeyin her yanına dağıtmak/yaymak
diffuse something through something (else)
v.
157
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne/üstünden dağıtmak
distribute something over something
v.
158
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne/üstünden eşit olarak dağıtmak
distribute something over something
v.
159
Phrasals
bir şeyi bir alanın her yerine uygulamak/dağıtmak
distribute something over something
v.
160
Phrasals
birine bir şey dağıtmak
distribute something to someone
v.
161
Phrasals
bir şey dağıtmak
bring out
v.
162
Phrasals
geniş bir gruba dağıtmak
send round
v.
163
Phrasals
hızlı hızlı dağıtmak/servis etmek
sling out
v.
164
Phrasals
bir şeyin her tarafına bir şey dağıtmak
strew something with something
v.
165
Phrasals
her tarafına dağıtmak
strew with
v.
166
Phrasals
teşvik olarak dağıtmak/vermek
throw in
v.
167
Phrasals
bedava dağıtmak/vermek
throw in
v.
168
Phrasals
kepçeyle dağıtmak
ladle up
v.
Colloquial
169
Colloquial
ağzını burnunu dağıtmak
smash someone's face in
v.
170
Colloquial
burnunu dağıtmak
smash one’s nose
v.
171
Colloquial
suratını dağıtmak
smash someone's face in
v.
172
Colloquial
(birinin) kafasını dağıtmak
take (one) out of (oneself)
v.
173
Colloquial
kendini dağıtmak
go (out) wilding
v.
174
Colloquial
kendini dağıtmak
go moggy [south africa]
v.
175
Colloquial
kendini dağıtmak
go wilding
v.
176
Colloquial
kendini dağıtmak
go out wilding
v.
177
Colloquial
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the starch out of (one)
v.
178
Colloquial
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the stuffing out of (one)
v.
179
Colloquial
bir şeyi dağıtmak
jack something up
v.
180
Colloquial
sabahleyin mahmurluğu dağıtmak için içilen içki
eye-opener
n.
Idioms
181
Idioms
beynini dağıtmak/patlatmak
beat (one's) brains out
v.
182
Idioms
ağzını burnunu dağıtmak
beat (one's) brains out
v.
183
Idioms
beynini dağıtmak/patlatmak
beat someone's brains out
v.
184
Idioms
ağzını burnunu dağıtmak
beat someone's brains out
v.
185
Idioms
beynini dağıtmak/patlatmak
beat (someone's) brains in
v.
186
Idioms
ağzını burnunu dağıtmak
beat (someone's) brains in
v.
187
Idioms
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat the hell out of somebody/something
v.
188
Idioms
beynini dağıtmak/patlatmak
beat the hell out of somebody/something
v.
189
Idioms
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the hell out of somebody/something
v.
190
Idioms
beynini dağıtmak/patlatmak
knock the hell out of somebody/something
v.
191
Idioms
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
kick the hell out of somebody/something
v.
192
Idioms
beynini dağıtmak/patlatmak
kick the hell out of somebody/something
v.
193
Idioms
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the hell out of (one)
v.
194
Idioms
beynini dağıtmak/patlatmak
knock the hell out of (one)
v.
195
Idioms
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat the bejesus out of (one)
v.
196
Idioms
beynini dağıtmak/patlatmak
beat the bejesus out of (one)
v.
197
Idioms
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat the bejesus out of someone
v.
198
Idioms
beynini dağıtmak/patlatmak
beat the bejesus out of someone
v.
199
Idioms
beynini dağıtmak
bash (someone's) brains in
v.
200
Idioms
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
bash (someone's) brains in
v.
201
Idioms
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat someone's brains out
v.
202
Idioms
beynini dağıtmak
beat someone’s brains out
v.
203
Idioms
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat someone’s brains out
v.
204
Idioms
kara bulutları dağıtmak
clear the atmosphere
v.
205
Idioms
adilce dağıtmak
fair something out
v.
206
Idioms
ağzını burnunu dağıtmak
beat the daylights out of
v.
207
Idioms
ağzını burnunu dağıtmak
knock the daylights out of
v.
208
Idioms
birinin dikkatini dağıtmak
put somebody off their stride
v.
209
Idioms
birinin dikkatini dağıtmak
put somebody off their stroke
v.
210
Idioms
birinin yüzünü dağıtmak
smash someone's face in
v.
211
Idioms
birinin suratını dağıtmak
mess someone's face up
v.
212
Idioms
dağıtmak (eğlence vb)
live it up
v.
213
Idioms
dikkatini dağıtmak
put someone off the track
v.
214
Idioms
dikkatini dağıtmak
put someone off the trail
v.
215
Idioms
dikkati dağıtmak
draw a red herring across the path
v.
216
Idioms
içip dağıtmak
large it up
v.
217
Idioms
kafayı dağıtmak
blow off steam
v.
218
Idioms
mantıklı açıklamalarla kuşkuları dağıtmak
explain away
v.
219
Idioms
sis bulutunu dağıtmak
clear the air
v.
220
Idioms
umut dağıtmak
sell hope
v.
221
Idioms
(içerek) efkar dağıtmak
drown one’s sorrows
v.
222
Idioms
yüzünü dağıtmak
smash someone's face in
v.
223
Idioms
(içerek) efkar dağıtmak
drown one's troubles
v.
224
Idioms
kalanını dağıtmak
kick down with something
v.
225
Idioms
(birinin) suratını dağıtmak
rearrange someone's face
v.
226
Idioms
(birinin) yüzünü gözünü dağıtmak
rearrange someone's face
v.
227
Idioms
(birinin) kafasını dağıtmak
smash (one's) head in
v.
228
Idioms
(birinin) beynini dağıtmak
smash (one's) head in
v.
229
Idioms
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
230
Idioms
desteyi (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
231
Idioms
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
232
Idioms
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
233
Idioms
yemek/yiyecek dağıtmak
dish something out
v.
234
Idioms
haber dağıtmak
dish something out
v.
235
Idioms
eleştiri dağıtmak
dish something out
v.
236
Idioms
gergin havayı dağıtmak
clear the atmosphere
v.
237
Idioms
kendini dağıtmak
go nuclear
v.
238
Idioms
(birini) dağıtmak
rip (someone) in half
v.
239
Idioms
(birini) dağıtmak
tear (someone) in half
v.
240
Idioms
birinin dikkatini dağıtmak
turn someone's head
v.
241
Idioms
(birinin) kafasını dağıtmak
smash in (one's) head
v.
242
Idioms
ağzını bununu dağıtmak
take to pieces
v.
243
Idioms
(birinin) ağzını burnunu dağıtmak
whale the tar out of (one)
v.
244
Idioms
(birini) dağıtmak
whale the tar out of (one)
v.
245
Idioms
dikkati saptırmak/dağıtmak
put up a smoke screen
v.
Trade/Economic
246
Trade/Economic
bedelsiz olarak dağıtmak
burn stocks
v.
247
Trade/Economic
eşit olarak dağıtmak
prorate
v.
248
Trade/Economic
hissedarlara temettü dağıtmak
a dividend to the shareholders
v.
249
Trade/Economic
riski dağıtmak
spread a risk
v.
250
Trade/Economic
yetki dağıtmak
decentralize
v.
251
Trade/Economic
yerel merkezler arasında dağıtmak
decentralize
v.
252
Trade/Economic
yerel merkezler arasında dağıtmak
decentralise
v.
253
Trade/Economic
yetki dağıtmak
decentralise
v.
254
Trade/Economic
yeniden dağıtmak
prorate
v.
Law
255
Law
meclisi dağıtmak
adjourn
v.
256
Law
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi
hotchpotch rule
n.
257
Law
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi
hotchpotch
n.
258
Law
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi
hotchpot
n.
Politics
259
Politics
bildiri dağıtmak
distribute leaflets
v.
260
Politics
halka bedava kömür dağıtmak
distribute free coal to the public
v.
261
Politics
vatandaşa bedava kömür dağıtmak
distribute free coal to the citizens
v.
262
Politics
uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi baltalamak veya dikkati dağıtmak için yapılan terör eylemleri
narcoterrorism
n.
263
Politics
uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi baltalamak veya dikkati dağıtmak için yapılan terör eylemleri
narco-terrorism
n.
264
Politics
bir zümrenin düşmanı olduğu başka bir zümreden bilgi sızdırmak, onları dağıtmak veya tamamen ele geçirmek amacıyla içlerine adamlarını yerleştirmesi
entryism
n.
Technical
265
Technical
rastgele dağıtmak
randomize
v.
266
Technical
pistonun sıcaklığını dağıtmak
the heat from the piston
v.
267
Technical
rastgele dağıtmak
randomise
v.
268
Technical
yükleri dağıtmak
distribute forces
v.
Computer
269
Computer
görev dağıtmak
dispatch
v.
270
Computer
usenet ağ haberleri mesajlarını dağıtmak
distributing usenet newsgroup messages
v.
Printing
271
Printing
kağıdın üzerindeki mürekkebi dağıtmak
set off
v.
Gastronomy
272
Gastronomy
dağıtmak (yemek vb)
dish out
v.
273
Gastronomy
yemekleri dağıtmak
dish out
v.
Biology
274
Biology
(dikkatini) dağıtmak
distract
v.
Botanic
275
Botanic
sporlarını dağıtmak için olgunlaşma aşamasında dış kabuğunu kıran bir tür kurtmantarı
calvatia
n.
276
Botanic
sporlarını dağıtmak için olgunlaşma aşamasında dış kabuğunu kıran bir tür kurtmantarı
genus Calvatia
n.
Agriculture
277
Agriculture
(tohum, çim) şeritler halinde dağıtmak
band
v.
Card
278
Card
kartları yeniden dağıtmak
redeal
v.
279
Card
dağıtmak üzere kartları karıştırmak
make up
v.
Theatre
280
Theatre
rol dağıtmak
cast a play
v.
281
Theatre
tiyatroda ücretsiz bilet dağıtmak
paper
v.
Archaic
282
Archaic
sağa sola saçarak dağıtmak
tumble
v.
283
Archaic
birliğini/birlikteliğini dağıtmak
put asunder
v.
Slang
284
Slang
ağzını burnunu dağıtmak/kırmak
whip (one's) ass
v.
285
Slang
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat the bejesus out of (one)
v.
286
Slang
beynini dağıtmak/patlatmak
beat the bejesus out of (one)
v.
287
Slang
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat the bejesus out of someone
v.
288
Slang
beynini dağıtmak/patlatmak
beat the bejesus out of someone
v.
289
Slang
amı götü dağıtmak
be (totally) fucked up
v.
290
Slang
kafa dağıtmak
float out
v.
291
Slang
(eğlenme amacıyla) dağıtmak
get schwifty
v.
292
Slang
(silahla) beynini dağıtmak
split your wig
v.
293
Slang
(yumrukla) suratını dağıtmak
split your wig
v.
294
Slang
ağzını yüzünü dağıtmak
kick the crap out of (someone)
v.
295
Slang
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the shit out of (one)
v.
296
Slang
(birinin) ağzını yüzünü kırmak/dağıtmak
lick the stuffing out of (one)
v.
297
Slang
ağzını yüzünü kırmak/dağıtmak
lick the stuffing out of
v.
298
Slang
yüzünü gözünü dağıtmak
lick the stuffing out of
v.
299
Slang
etrafa para dağıtmak
make it rain
v.
300
Slang
içip dağıtmak
turn up
v.
301
Slang
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
kick the shit out of (one)
v.
302
Slang
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
kick the shit out of someone
v.
303
Slang
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the shit out of someone
v.
304
Slang
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
kick the stuffing out of (one)
v.
305
Slang
birini dağıtmak/darmaduman etmek
knock someone for six [uk]
v.
306
Slang
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
(one's) ass is grass
expr.
307
Slang
tahrik edici/gerizekalıca bulunan bir yorumdan veya iletiden dikkati dağıtmak için gönderiye cevap olarak yazılan alakasız söz
I like pie
expr.
308
Slang
polemiğe girmemek/dikkati dağıtmak için olumsuz veya iğneleyici bir yoruma verilen alakasız cevap
I like pie
expr.
British Slang
309
British Slang
ağzını yüzünü dağıtmak
beat seven shades of shit out of someone
v.
310
British Slang
ağzını yüzünü dağıtmak
kick ten bells out of someone
v.
311
British Slang
ağzını yüzünü dağıtmak
kick seven shades of shit out of someone
v.
312
British Slang
ağzını yüzünü dağıtmak
kick the stuffing out of someone
v.
313
British Slang
ağzını yüzünü dağıtmak
kick seven bells out of someone
v.
314
British Slang
birinin ağzını yüzünü dağıtmak
beat seven shades of shit out of (someone)
v.
315
British Slang
birinin ağzını yüzünü dağıtmak
knock seven shades of shit out of someone
v.
316
British Slang
birinin ağzını yüzünü dağıtmak
pan someone's head in
v.
317
British Slang
birinin ağzını yüzünü dağıtmak
knock ten bells out of someone
v.
318
British Slang
(göstericileri dağıtmak amacıyla kullanılan) polis aracı
hoolivan
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dağıtmak
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy