dağıtmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

dağıtmak



Bedeutungen von dem Begriff "dağıtmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 183 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
dağıtmak deal v.
dağıtmak scatter v.
dağıtmak hand out v.
dağıtmak distribute v.
General
dağıtmak disaggregate v.
dağıtmak sparge v.
dağıtmak send out v.
dağıtmak shed v.
dağıtmak dispense v.
dağıtmak spread v.
dağıtmak disband v.
dağıtmak ruffle v.
dağıtmak be on the loose v.
dağıtmak dispel v.
dağıtmak muddle v.
dağıtmak rag v.
dağıtmak dispensate v.
dağıtmak smash v.
dağıtmak deal out v.
dağıtmak divide v.
dağıtmak issue v.
dağıtmak dish out v.
dağıtmak divide up among v.
dağıtmak break v.
dağıtmak bestrew v.
dağıtmak make a mess of v.
dağıtmak tumble v.
dağıtmak diffuse v.
dağıtmak propagate v.
dağıtmak give out v.
dağıtmak crack up v.
dağıtmak divert v.
dağıtmak rumple v.
dağıtmak deploy v.
dağıtmak disperse v.
dağıtmak mete out v.
dağıtmak dot v.
dağıtmak serve out v.
dağıtmak disject v.
dağıtmak disarrange v.
dağıtmak dole out v.
dağıtmak dispose v.
dağıtmak dismantle v.
dağıtmak disrupt v.
dağıtmak litter v.
dağıtmak fling off v.
dağıtmak dissipate v.
dağıtmak circulate v.
dağıtmak drown v.
dağıtmak dispose of v.
dağıtmak clutter v.
dağıtmak demount v.
dağıtmak disincorporate v.
dağıtmak disjoint v.
dağıtmak divide among v.
dağıtmak freak out v.
dağıtmak strew v.
dağıtmak pass out v.
dağıtmak send v.
dağıtmak defuse v.
dağıtmak break up v.
dağıtmak allocate v.
dağıtmak apportion v.
dağıtmak distribute v.
dağıtmak dissolve v.
dağıtmak dispatch v.
dağıtmak turn in v.
dağıtmak disintegrate v.
dağıtmak deliver v.
dağıtmak lose one's self-control v.
dağıtmak throw about v.
dağıtmak erogate v.
dağıtmak defuze v.
dağıtmak evolve v.
dağıtmak touzle [rare] v.
dağıtmak turn v.
dağıtmak effuse v.
dağıtmak uncreate v.
dağıtmak unhinge v.
dağıtmak kerfuffle v.
dağıtmak wisp [uk] [dialect] v.
dağıtmak melt v.
dağıtmak modge [dialect] [midland english] v.
dağıtmak mousle v.
dağıtmak mull v.
dağıtmak mull v.
dağıtmak mux [new england] v.
dağıtmak muzz [uk] v.
dağıtmak depart [obsolete] v.
dağıtmak desparple [obsolete] v.
dağıtmak overstraw v.
dağıtmak overstrew v.
dağıtmak overstrow v.
dağıtmak rough v.
dağıtmak ruffle up v.
dağıtmak impart v.
dağıtmak discuss [obsolete] v.
dağıtmak disgregate v.
dağıtmak dismarshal v.
dağıtmak dismiss v.
dağıtmak dispence [obsolete] v.
dağıtmak dispend [obsolete] v.
dağıtmak disperple v.
dağıtmak disrange v.
dağıtmak disseminate v.
dağıtmak distemper v.
dağıtmak distract [obsolete] v.
dağıtmak digest [obsolete] v.
dağıtmak powder v.
dağıtmak disburse v.
dağıtmak scale [scotland] v.
dağıtmak scat v.
dağıtmak separate v.
dağıtmak shift v.
dağıtmak spalt [dialect] v.
dağıtmak sprawl v.
dağıtmak sprenge v.
dağıtmak straw v.
Phrasals
dağıtmak throw in v.
dağıtmak fling about v.
dağıtmak stir around v.
dağıtmak stir something around v.
dağıtmak sweep aside v.
dağıtmak circulate through something v.
dağıtmak circulate among someone or something v.
dağıtmak circulate something through something v.
dağıtmak put out v.
dağıtmak give out v.
dağıtmak issue to v.
dağıtmak rip apart v.
dağıtmak distribute among v.
dağıtmak toss off v.
dağıtmak slob up v.
dağıtmak send along v.
dağıtmak measure out v.
dağıtmak average out v.
dağıtmak circulate among v.
dağıtmak send around v.
dağıtmak splinter up v.
dağıtmak trash out v.
Colloquial
dağıtmak bum out v.
dağıtmak have one's fling v.
dağıtmak be well away v.
dağıtmak go (out) wilding v.
dağıtmak go moggy [south africa] v.
dağıtmak go wilding v.
dağıtmak go out wilding v.
dağıtmak have it large [uk] v.
dağıtmak mess about v.
dağıtmak large it v.
dağıtmak domino v.
dağıtmak peddle v.
Idioms
dağıtmak rip (someone or something) apart v.
dağıtmak even out v.
dağıtmak be on the rampage v.
dağıtmak fuck up v.
dağıtmak fuck about with v.
dağıtmak go on the rampage v.
dağıtmak make hay v.
dağıtmak give it large [uk] v.
dağıtmak have it large [uk] v.
dağıtmak go nuclear v.
dağıtmak let loose of (something) v.
dağıtmak play havoc v.
dağıtmak send flying v.
Trade/Economic
dağıtmak allocate v.
dağıtmak divide v.
dağıtmak issue v.
dağıtmak distribute v.
Law
dağıtmak dissolve v.
dağıtmak dispense v.
Politics
dağıtmak allocate v.
Technical
dağıtmak decompose v.
dağıtmak deliver v.
dağıtmak scatter v.
Food Engineering
dağıtmak disperse v.
Archaic
dağıtmak overshake v.
dağıtmak unmechanise v.
dağıtmak unmechanize v.
dağıtmak break v.
dağıtmak springle v.
Slang
dağıtmak whoop it up v.
dağıtmak turn up v.

Bedeutungen, die der Begriff "dağıtmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 497 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
eskrimde rakibin dikkatini dağıtmak veya tepki vermesini sağlamak için yapılan bir hareket battuta n.
madeni para dağıtmak için kullanılan taşınabilir cihaz money-changer n.
dağıtmak (kart/kağıt) bunch n.
gelen sıcak havayı dağıtmak için saç kurutma makinesine takılan aparat diffuser n.
gümüş tuzlarını dağıtmak için jelatinden faydalanılan fotoğrafik işlem gelatin process n.
sorumluluğu dağıtmak decentralize v.
sorumluluğu dağıtmak decentralise v.
efkar dağıtmak drown one's sorrows v.
mektup dağıtmak deliver v.
dikkati dağıtmak cause somebody to lose concentration v.
dikkatini dağıtmak distract v.
dikkati dağıtmak distract v.
dağıtmak (iskambil kağıtlarını) deal v.
dikkat dağıtmak divert v.
konuyu dağıtmak ramble v.
dikkat dağıtmak make concentration difficult v.
piyangoda hediye olarak dağıtmak raffle off v.
kalabalığı dağıtmak decongest v.
maaş dağıtmak pay v.
vesika ile dağıtmak ration v.
dikkati dağıtmak divert one's attention away v.
beynini dağıtmak blow somebody's brains out v.
ortalığı dağıtmak make untidy v.
haksızca dağıtmak divide unfairly v.
dikkatini dağıtmak divert one's attention away v.
ortalığı dağıtmak mess up v.
dikkat dağıtmak distract v.
yeniden dağıtmak redeliver v.
eşit olarak dağıtmak prorate v.
kağıt dağıtmak deal v.
kaşıkla dağıtmak spoon out v.
korkutarak dağıtmak stampede v.
eşit kısımlara ayırıp dağıtmak parcel out v.
yeniden dağıtmak redistribute v.
bir yeri dağıtmak mess something up v.
dikkatini dağıtmak cause somebody to lose concentration v.
sofrada eti kesip dağıtmak carve v.
kalabalığı dağıtmak disperse v.
oyun kağıdı dağıtmak deal v.
kalabalığı dağıtmak scatter v.
dikkatini dağıtmak divert v.
yazılı kağıdı dağıtmak hand out v.
yanlış dağıtmak misdeal v.
dağıtmak (gazete, mektup vb'ni) deliver v.
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi hotchpot v.
dağıtmak (para) disburse v.
adalet dağıtmak do justice v.
gazete dağıtmak distribute v.
yazılı kağıdı dağıtmak give out v.
cimrice dağıtmak dole out v.
idareli dağıtmak dole out v.
azar azar dağıtmak dole out v.
adalet dağıtmak dispense justice v.
rastgele dağıtmak randomize v.
dikkat dağıtmak distract attention v.
ücretsiz dağıtmak hand out v.
alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle uçup büsbütün dağıtmak total freak out v.
dağıtmak (içerek) smash v.
ablukayı dağıtmak lift blockade v.
temettü dağıtmak pay dividend v.
ablukayı dağıtmak remove blockade v.
kar payı dağıtmak pay dividend v.
(görev) dağıtmak dispatch v.
ikramiye dağıtmak pay bonus v.
ikramiye dağıtmak distribute bonus v.
ikramiye dağıtmak pay premium v.
broşür dağıtmak distribute pamphlet v.
broşür dağıtmak distribute brochure v.
(yoksullara para/yiyecek) dağıtmak dole v.
merkezden birkaç yere yetki dağıtmak decentralize v.
(dikkatini) dağıtmak distract v.
merkezden yetki dağıtmak decentralize v.
kafa dağıtmak let one's hair down v.
kafa dağıtmak let it all hang out v.
kafa dağıtmak let oneself go v.
göstericileri dağıtmak break up the demonstration v.
göstericileri dağıtmak disperse demonstration v.
kalabalığı dağıtmak break up the crowd v.
kalabalığı dağıtmak disperse the crowd v.
dikkatini dağıtmak break one's concentration v.
göstericileri dağıtmak scatter the protesters v.
protestocuları dağıtmak scatter the protesters v.
göstericileri dağıtmak disperse the demonstrators v.
protestocuları dağıtmak disperse the demonstrators v.
serveti yeniden dağıtmak redistribute wealth v.
kalanı dağıtmak split the difference v.
grevi dağıtmak break a strike v.
kalabalığı dağıtmak disband the crowd v.
gıda dağıtmak distribute food v.
yiyecek dağıtmak distribute food v.
göstericileri biber gazı sıkarak dağıtmak dispel the protesters with pepper spray v.
göstericileri biber gazı sıkarak dağıtmak fend off the protesters with pepper spray v.
göstericileri biber gazı sıkarak dağıtmak clear the protesters with pepper spray v.
göstericileri biber gazıyla dağıtmak dispel the protesters with pepper spray v.
göstericileri biber gazıyla dağıtmak clear the protesters with pepper spray v.
göstericileri biber gazıyla dağıtmak fend off the protesters with pepper spray v.
yemek dağıtmak hand out food v.
yemek dağıtmak give out food v.
yemek dağıtmak distribute food v.
dikkatini dağıtmak distract someone from something v.
herkese mavi boncuk dağıtmak flirt with everyone v.
herkese mavi boncuk dağıtmak be flirtatious with everyone v.
taraftarları dağıtmak disperse the supporters v.
birinin dikkatini dağıtmak distract someone v.
konuyu dağıtmak digress v.
kırarak dağıtmak diffract v.
aralarında dağıtmak distribute among v.
merkezden birkaç yere yetki dağıtmak decentralise v.
merkezden yetki dağıtmak decentralise v.
rastgele dağıtmak randomise v.
ilgi dağıtmak distract v.
şifa dağıtmak heal v.
ısı dağıtmak dissipate heat v.
gazete dağıtmak deliver newspapers v.
toprakları eşit dağıtmak agrarianize v.
yeniden dağıtmak reapportion v.
imza dağıtmak sign autographs v.
(sıvıyı) dağıtmak perfuse v.
azar azar göndermek/dağıtmak trickle v.
birinin dikkatini dağıtmak engage someone's attention v.
çerçevesini dağıtmak unframe v.
sisi dağıtmak enubilate v.
pusu dağıtmak enubilate v.
kartları dağıtmak make v.
üstündeki ilgiyi dağıtmak upstage v.
broşür/el ilanı dağıtmak leaflet v.
dikkatini dağıtmak beguile v.
(bir sıvıyı) boru yardımı ile biriktirmek veya dağıtmak manifold v.
bir kokuyu üfleyerek dağıtmak whiff v.
(perdahı) eriterek çömleğin üzerine dağıtmak mature v.
ölçüyle paylaştırmak veya dağıtmak measure v.
sertçe dağıtmak bounce v.
(sıvının) parçacıklarını tek boyuta küçültüp eşit dağıtmak homogenize v.
(sıvının) parçacıklarını tek boyuta küçültüp eşit dağıtmak homogenise v.
yanlış dağıtmak misdepart v.
dikkatini dağıtmak moither [dialect] v.
dikkatini dağıtmak moider [dialect] v.
yeniden dağıtmak repartition v.
bir şeyin belirli bir noktadaki yoğunluğunu azaltmak ve farklı noktalara dağıtmak decentralise [uk] v.
merkezden yetki dağıtmak deconcentrate v.
kart dağıtmak hit v.
maske takarak veya kılık değiştirerek ilgiyi dağıtmak mumm v.
rüzgarla dağıtmak overblow v.
dikkatini dağıtmak ruffle v.
etrafa dağıtmak disparkle v.
kalabalığı dağıtmak dissipate v.
eşit dağıtmak distribute v.
kargaşayla dikkatini dağıtmak disturb [obsolete] v.
(yüzey, gelen ışığı) yansımayla kırıp dağıtmak diffuse v.
azar azar dağıtmak inch [obsolete] v.
(propaganda yöntemi olarak) broşür dağıtmak pamphleteer v.
(propaganda yöntemi olarak) kitapçık bastırarak dağıtmak pamphleteer v.
(propaganda yöntemi olarak) risale dağıtmak pamphleteer v.
poster dağıtmak paper v.
el ilanı dağıtmak paper v.
az miktarda dağıtmak peddle v.
gıdım gıdım dağıtmak peddle v.
büyük miktarlarda dağıtmak flood v.
bol bol dağıtmak flood v.
broşür dağıtmak flyer v.
(bir yerde) broşür dağıtmak flyer v.
(birilerine) broşür dağıtmak flyer v.
paylara bölüp dağıtmak part v.
dikkatini dağıtmak preoccupy v.
kafasını dağıtmak preoccupy v.
bölüp dağıtmak scantle v.
gelişigüzel dağıtmak seed v.
mekana dağıtmak separate v.
karıştırıp dağıtmak skail v.
dökerek dağıtmak slop v.
hapşırarak dağıtmak sneeze v.
kağıtları dağıtmak deal v.
(kalabalığı vb.) dağıtmak scatter v.
Phrasals
cömertçe dağıtmak ladle out v.
dikkat dağıtmak call off v.
bedava dağıtmak shell out v.
bölüp dağıtmak apportion out among v.
bölüp dağıtmak apportion something out (among some people) v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak beat (someone or something) into (something) v.
beynini dağıtmak/patlatmak beat (someone or something) into (something) v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak beat someone into something v.
beynini dağıtmak/patlatmak beat someone into something v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak beat into v.
beynini dağıtmak/patlatmak beat into v.
(bir şeyi başka bir şeyin) arasına dağıtmak intersperse (something) between (something) v.
(bir şeyi başka bir şeyin) arasına dağıtmak intersperse something between something v.
(bir şeyi) getirip dağıtmak bring around v.
(bir şeyi) getirip dağıtmak bring something around v.
etrafa dağıtmak scatter around v.
etrafa dağıtmak scatter about v.
etrafa dağıtmak scatter something about v.
etrafa dağıtmak scatter something around v.
arasında dağıtmak distribute among v.
birine bir şey vermek/dağıtmak issue someone with something v.
dikkatini dağıtmak put off v.
göndermek/dağıtmak send around something v.
göndermek/dağıtmak send something around v.
olarak yayınlamak/dağıtmak issue as something v.
kart oyunlarında birine kağıt dağıtmak deal someone into something v.
kart oyunlarında birine kağıt dağıtmak deal someone in v.
çatalla kesip dağıtmak fork out v.
(bir şeyi bir şeye/yere) dağıtmak diffuse (something) through (something) v.
(bir şeyi bir şeyin/yerin) her yanına dağıtmak diffuse (something) through (something) v.
(bir şeyi bir şeye/yere) baştan başa dağıtmak diffuse (something) through (something) v.
(bir şeyi bir şey/yer) boyunca dağıtmak diffuse (something) through (something) v.
bir şeyi (başka) bir şeyin her yanına dağıtmak/yaymak diffuse something through something (else) v.
bir şeyi bir şeyin üstüne/üstünden dağıtmak distribute something over something v.
bir şeyi bir şeyin üstüne/üstünden eşit olarak dağıtmak distribute something over something v.
bir şeyi bir alanın her yerine uygulamak/dağıtmak distribute something over something v.
birine bir şey dağıtmak distribute something to someone v.
bir şey dağıtmak bring out v.
geniş bir gruba dağıtmak send round v.
hızlı hızlı dağıtmak/servis etmek sling out v.
bir şeyin her tarafına bir şey dağıtmak strew something with something v.
her tarafına dağıtmak strew with v.
teşvik olarak dağıtmak/vermek throw in v.
bedava dağıtmak/vermek throw in v.
kepçeyle dağıtmak ladle up v.
ışık huzmelerini etrafa dağıtmak scatter about v.
bir şeyi etrafa dağıtmak scatter something about v.
bir şeyi etrafa dağıtmak scatter something around v.
(bir şeyi) eşit dağıtmak blend (something) in v.
(bir şeyi) çarpıp dağıtmak break over (something) v.
sağa sola dağıtmak cast about v.
sağa sola dağıtmak cast around v.
(birileri/bir şeyler) arasında dağıtmak circulate among (someone or something) v.
boyunca dağıtmak diffuse through v.
-e dağıtmak diffuse through v.
konuyu dağıtmak digress from v.
-in üstüne/üstünden eşit olarak dağıtmak distribute over v.
bir alanın her yerine uygulamak/dağıtmak distribute over v.
-in üstüne/üstünden dağıtmak distribute over v.
-e dağıtmak distribute to v.
bir şeyi dağıtmak dole something out v.
ilgiyi (birinin/bir şeyin) üzerinden dağıtmak draw away from (someone or something) v.
mantıklı açıklamalarla kuşkuları dağıtmak explain something away v.
bir şeyi dağıtmak fan something out v.
bir şeyi (yemeği) çatalla dağıtmak fork something out v.
bir şeyi dağıtmak fork something out v.
bir şeyi dağıtmak give something out v.
bir şey dağıtmak hand something out v.
(yazılı kağıdı, broşür) dağıtmak hand something out v.
el ile dağıtmak hand round v.
arasına dağıtmak intersperse between v.
(birilerine bir şey) dağıtmak issue (something) to (one) v.
olarak yayınlamak/dağıtmak issue as v.
(bir şey) dağıtmak issue with v.
(bir şey) dağıtmak issue with (something) v.
(bir şeyden) kepçeyle alıp dağıtmak/servis etmek ladle out (of something) v.
'-den kepçeyle alıp dağıtmak/servis etmek ladle out of v.
(bir şeyi/bir yeri) dağıtmak litter (something or some place) up v.
(bir şeyi) herkese dağıtmak pass (something) around v.
azar azar vermek/dağıtmak ration out v.
sınırlı sayıda/miktarda vermek/dağıtmak ration out v.
(bir şeyi birilerine) yeniden dağıtmak reissue (something) to (one) v.
-e yeniden dağıtmak reissue to v.
(birinin/bir şeyin) üzerine dağıtmak spread over (someone or something) v.
(bir süre) dikkatleri dağıtmak stall for (something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) her yerine dağıtmak strew (something) (all) over (someone or something) v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne dağıtmak strew (something) on (something) v.
eliyle/elini sallayarak kovmak/defetmek/dağıtmak wave away v.
yelpaze gibi dağıtmak fan out v.
(projeyi) deneyimsiz kişilere dağıtmak shred out v.
Colloquial
sabahleyin mahmurluğu dağıtmak için içilen içki eye-opener n.
ağzını burnunu dağıtmak smash someone's face in v.
burnunu dağıtmak smash one’s nose v.
suratını dağıtmak smash someone's face in v.
(birinin) kafasını dağıtmak take (one) out of (oneself) v.
kendini dağıtmak go (out) wilding v.
kendini dağıtmak go moggy [south africa] v.
kendini dağıtmak go wilding v.
kendini dağıtmak go out wilding v.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak knock the starch out of (one) v.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak knock the stuffing out of (one) v.
bir şeyi dağıtmak jack something up v.
(birinin) dikkatini dağıtmak keep (one) amused v.
birinin dikkatini dağıtmak keep somebody amused v.
beynini dağıtmak blow brains out v.
içip dağıtmak large it v.
suratını dağıtmak mess face up v.
adalet dağıtmak dish out justice v.
adalet dağıtmak dish out justice v.
Idioms
dikkat dağıtmak için kullanılan şey a red herring n.
beynini dağıtmak/patlatmak beat (one's) brains out v.
ağzını burnunu dağıtmak beat (one's) brains out v.
beynini dağıtmak/patlatmak beat someone's brains out v.
ağzını burnunu dağıtmak beat someone's brains out v.
beynini dağıtmak/patlatmak beat (someone's) brains in v.
ağzını burnunu dağıtmak beat (someone's) brains in v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak beat the hell out of somebody/something v.
beynini dağıtmak/patlatmak beat the hell out of somebody/something v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak knock the hell out of somebody/something v.
beynini dağıtmak/patlatmak knock the hell out of somebody/something v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak kick the hell out of somebody/something v.
beynini dağıtmak/patlatmak kick the hell out of somebody/something v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak knock the hell out of (one) v.
beynini dağıtmak/patlatmak knock the hell out of (one) v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak beat the bejesus out of (one) v.
beynini dağıtmak/patlatmak beat the bejesus out of (one) v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak beat the bejesus out of someone v.
beynini dağıtmak/patlatmak beat the bejesus out of someone v.
beynini dağıtmak bash (someone's) brains in v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak bash (someone's) brains in v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak beat someone's brains out v.
beynini dağıtmak beat someone’s brains out v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak beat someone’s brains out v.
kara bulutları dağıtmak clear the atmosphere v.
adilce dağıtmak fair something out v.
ağzını burnunu dağıtmak beat the daylights out of v.
ağzını burnunu dağıtmak knock the daylights out of v.
birinin dikkatini dağıtmak put somebody off their stroke v.
birinin dikkatini dağıtmak put somebody off their stride v.
birinin suratını dağıtmak mess someone's face up v.
birinin yüzünü dağıtmak smash someone's face in v.
dikkatini dağıtmak put someone off the track v.
dağıtmak (eğlence vb) live it up v.
dikkati dağıtmak draw a red herring across the path v.
dikkatini dağıtmak put someone off the trail v.
içip dağıtmak large it up v.
mantıklı açıklamalarla kuşkuları dağıtmak explain away v.
kafayı dağıtmak blow off steam v.
sis bulutunu dağıtmak clear the air v.
(içerek) efkar dağıtmak drown one's troubles v.
(içerek) efkar dağıtmak drown one’s sorrows v.
yüzünü dağıtmak smash someone's face in v.
umut dağıtmak sell hope v.
kalanını dağıtmak kick down with something v.
(birinin) suratını dağıtmak rearrange someone's face v.
(birinin) yüzünü gözünü dağıtmak rearrange someone's face v.
(birinin) kafasını dağıtmak smash (one's) head in v.
(birinin) beynini dağıtmak smash (one's) head in v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak stack the cards in the favor of (someone or something) v.
desteyi (birine/bir şeye) göre dağıtmak stack the deck in the favor of (someone or something) v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak stack the odds in (someone's or something's) favor v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak stack the odds in the favor of (someone or something) v.
yemek/yiyecek dağıtmak dish something out v.
haber dağıtmak dish something out v.
eleştiri dağıtmak dish something out v.
gergin havayı dağıtmak clear the atmosphere v.
kendini dağıtmak go nuclear v.
(birini) dağıtmak rip (someone) in half v.
(birini) dağıtmak tear (someone) in half v.
birinin dikkatini dağıtmak turn someone's head v.
(birinin) kafasını dağıtmak smash in (one's) head v.
ağzını bununu dağıtmak take to pieces v.
(birinin) ağzını burnunu dağıtmak whale the tar out of (one) v.
(birini) dağıtmak whale the tar out of (one) v.
dikkati saptırmak/dağıtmak put up a smoke screen v.
ağzını burnunu dağıtmak beat brains out v.
(biraz) kafa dağıtmak blow off (some) steam v.
birinin beynini dağıtmak blow somebody's brains out v.
sis bulutunu dağıtmak clear the air v.
kartları dağıtmak deal a hand v.
elin kartlarını dağıtmak deal a hand v.
kartları dağıtmak deal the hand v.
elin kartlarını dağıtmak deal the hand v.
saldıran kişinin dikkatini dağıtmak/başka yöne çekmek draw (one's) fire away v.
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini dağıtmak/başka yöne çekmek draw away (someone's or something's) fire v.
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek draw fire away from (someone or something) v.
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek draw (someone's) fire (away) from (someone, something, or an animal) v.
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek draw (someone's) fire away v.
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek draw fire from (someone or something) v.
(birinin) dikkatini dağıtmak drive (one) to distraction v.
dikkatini dağıtmak drive to distraction v.
efkar dağıtmak drown sorrow v.
efkar dağıtmak drown troubles v.
efkar dağıtmak drown your sorrows v.
(birini) dağıtmak/darmaduman etmek hit (one) for six [uk] v.
(birini) dağıtmak/darmaduman etmek hit (one) like a brick wall v.
(birini) dağıtmak/darmaduman etmek hit (one) like a ton of bricks v.
birini dağıtmak/darmaduman etmek hit someone for six v.
birini dağıtmak/darmaduman etmek knock someone for six v.
(birinin) kafasını dağıtmak knock (one's) block off v.
(birinin) ağzını yüzünü dağıtmak knock seven bells out of (one) v.
kafa dağıtmak let down (one's) hair v.
kafa dağıtmak let hair down v.
(bir şeyi) dağıtmak make a mess (out) of (something) v.
(birinin) suratını dağıtmak mess (one's) face up v.
( birini/bir şeyi) dağıtmak play havoc with (someone or something) v.
(birinin) dikkatini dağıtmak put (one) off (one's) stroke v.
(birinin) dikkatini dağıtmak put (one) off the track v.
(birinin) dikkatini dağıtmak put (one) off the trail v.
dikkatini dağıtmak put off the track v.
(birinin) suratını dağıtmak rearrange (one's) face v.
(birinin) yüzünü gözünü dağıtmak rearrange (one's) face v.
(birinin) beynini dağıtmak ring (one's) bells v.
(bir şeyi) dağıtmak send (something) flying v.
(bir şey ile) kafasını dağıtmak take your mind off v.
kartları yeniden/baştan dağıtmak shuffle the deck v.
ağzını burnunu dağıtmak smash face in v.
suratını dağıtmak smash face in v.
(birinin) ağzını burnunu dağıtmak smash in (one's) face v.
(birinin) suratını dağıtmak smash in (one's) face v.
dikkat dağıtmak throw a tub to the whale v.
Trade/Economic
bedelsiz olarak dağıtmak burn stocks v.
hissedarlara temettü dağıtmak a dividend to the shareholders v.
eşit olarak dağıtmak prorate v.
riski dağıtmak spread a risk v.
yetki dağıtmak decentralize v.
yerel merkezler arasında dağıtmak decentralize v.
yerel merkezler arasında dağıtmak decentralise v.
yetki dağıtmak decentralise v.
yeniden dağıtmak prorate v.
(para kaynaklarını) farklı programlara yeniden dağıtmak reprogram [us] v.
(para kaynaklarını) farklı programlara yeniden dağıtmak reprogramme v.
Law
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi hotchpot n.
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi hotchpotch n.
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi hotchpotch rule n.
meclisi dağıtmak adjourn v.
adalet dağıtmak distribute [obsolete] v.
Politics
uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi baltalamak veya dikkati dağıtmak için yapılan terör eylemleri narcoterrorism n.
uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi baltalamak veya dikkati dağıtmak için yapılan terör eylemleri narco-terrorism n.
bir zümrenin düşmanı olduğu başka bir zümreden bilgi sızdırmak, onları dağıtmak veya tamamen ele geçirmek amacıyla içlerine adamlarını yerleştirmesi entryism n.
bildiri dağıtmak distribute leaflets v.
halka bedava kömür dağıtmak distribute free coal to the public v.
vatandaşa bedava kömür dağıtmak distribute free coal to the citizens v.
bir şeyin belirli bir noktadaki yoğunluğunu azaltmak ve farklı noktalara dağıtmak decentralize [us] v.
Technical
rastgele dağıtmak randomize v.
pistonun sıcaklığını dağıtmak the heat from the piston v.
rastgele dağıtmak randomise v.
yükleri dağıtmak distribute forces v.
(elektrik, gaz) ızgaralar yoluyla dağıtmak grid v.
Computer
görev dağıtmak dispatch v.
usenet ağ haberleri mesajlarını dağıtmak distributing usenet newsgroup messages v.
mp3 formatına dönüştürülmüş dini vaazları dağıtmak godcast v.
Textile
(pamuk liflerini keçeleştirmek için) yay ile ayırıp dağıtmak bow v.
Architecture
ağırlığı dağıtmak için kullanılan destek sistemi bridgeing n.
Construction
(yük dengesini) hesaplayıp uygun biçimde dağıtmak discharge v.
Marine
(kartları) baştan dağıtmak freshen v.
Medical
gerginliği büyük bir yüzey alanına dağıtmak için uygulanan bir dikiş yöntemi quilled suture n.
Printing
kağıdın üzerindeki mürekkebi dağıtmak set off v.
Food Engineering
(süt veya krema) içindeki yağ küreciklerini eşit dağıtmak için boyutlarını küçülterek emülsiyonlaştırmak homogenise v.
Gastronomy
dağıtmak (yemek vb) dish out v.
yemekleri dağıtmak dish out v.
Physics
(atom bombardımanı ile) atomları yüzeyden dağıtmak sputter v.
Chemistry
(maddeyi) kolloidal halde dağıtmak peptize v.
(maddeyi) kolloidal halde dağıtmak peptise v.
Biology
(dikkatini) dağıtmak distract v.
(tohum) dağıtmak seminate v.
Botanic
sporlarını dağıtmak için olgunlaşma aşamasında dış kabuğunu kıran bir tür kurtmantarı calvatia n.
sporlarını dağıtmak için olgunlaşma aşamasında dış kabuğunu kıran bir tür kurtmantarı genus Calvatia n.
(çimenleri) dağıtmak sprig v.
Agriculture
(tohum, çim) şeritler halinde dağıtmak band v.
(tohum) dağıtmak seminate v.
Military
(birlikleri, uçakları) düşmanın noktasal hedefi haline gelmemesi için geniş alana dağıtmak disperse v.
(askeri birliği) nakil veya terhisle dağıtmak deactivate v.
(askeri birliği) nakil veya terhisle dağıtmak deactivate v.
Sport
(krikette) dikkat dağıtmak için rakibe sataşma sledging n.
(krikette atış sırasında) rakibin dikkatini dağıtmak sledge v.
(futbolda rakip takımı) dağıtmak spread-eagle v.
Card
kartları yeniden dağıtmak redeal v.
dağıtmak üzere kartları karıştırmak make up v.
kartları yanlış şekilde dağıtmak misdeal v.
Theatre
rol dağıtmak cast a play v.
tiyatroda ücretsiz bilet dağıtmak paper v.
Photography
film çekerken ışığı dağıtmak için kullanılan gazlı bez kaplı çerçeve butterfly n.
Printery
eseri mümkün olduğunca eşit dağıtmak phalanx v.
Archaic
sağa sola saçarak dağıtmak tumble v.
birliğini/birlikteliğini dağıtmak put asunder v.
Slang
ağzını burnunu dağıtmak/kırmak whip (one's) ass v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak beat the bejesus out of (one) v.
beynini dağıtmak/patlatmak beat the bejesus out of (one) v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak beat the bejesus out of someone v.
beynini dağıtmak/patlatmak beat the bejesus out of someone v.
amı götü dağıtmak be (totally) fucked up v.
kafa dağıtmak float out v.
(eğlenme amacıyla) dağıtmak get schwifty v.
(yumrukla) suratını dağıtmak split your wig v.
(silahla) beynini dağıtmak split your wig v.
ağzını yüzünü dağıtmak kick the crap out of (someone) v.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak knock the shit out of (one) v.
(birinin) ağzını yüzünü kırmak/dağıtmak lick the stuffing out of (one) v.
ağzını yüzünü kırmak/dağıtmak lick the stuffing out of v.
yüzünü gözünü dağıtmak lick the stuffing out of v.
etrafa para dağıtmak make it rain v.
içip dağıtmak turn up v.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak kick the shit out of (one) v.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak kick the shit out of someone v.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak knock the shit out of someone v.
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak kick the stuffing out of (one) v.
birini dağıtmak/darmaduman etmek knock someone for six [uk] v.
bir şeyi dağıtmak bitch something up v.
birini/bir şeyi dağıtmak bitch someone or something up v.
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak (one's) ass is grass expr.
tahrik edici/gerizekalıca bulunan bir yorumdan veya iletiden dikkati dağıtmak için gönderiye cevap olarak yazılan alakasız söz I like pie expr.
polemiğe girmemek/dikkati dağıtmak için olumsuz veya iğneleyici bir yoruma verilen alakasız cevap I like pie expr.
'-in ağzını burnunu kırmak/dağıtmak kick the stuffing out of
British Slang
(göstericileri dağıtmak amacıyla kullanılan) polis aracı hoolivan n.
ağzını yüzünü dağıtmak beat seven shades of shit out of someone v.
ağzını yüzünü dağıtmak kick ten bells out of someone v.
ağzını yüzünü dağıtmak kick seven shades of shit out of someone v.
ağzını yüzünü dağıtmak kick the stuffing out of someone v.
ağzını yüzünü dağıtmak kick seven bells out of someone v.
birinin ağzını yüzünü dağıtmak pan someone's head in v.
birinin ağzını yüzünü dağıtmak knock seven shades of shit out of someone v.
birinin ağzını yüzünü dağıtmak beat seven shades of shit out of (someone) v.
birinin ağzını yüzünü dağıtmak knock ten bells out of someone v.