flood - Türkisch Englisch Wörterbuch

flood

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "flood" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 67 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
flood n. su baskını
Man fears disasters such as floods and fires.
İnsan su baskınları ve yangınlar gibi felaketlerden korkar.

More Sentences
flood n. tufan
The story of a great flood is known not only from the Bible.
Büyük bir tufanın hikayesi sadece İncil'den bilinmemektedir.

More Sentences
flood n. sel
I have now studied the flood of reports that have come in.
Şimdi gelen rapor selini inceledim.

More Sentences
flood v. sel basmak
Our streets flood when we have rain.
Yağmur yağdığında sokaklarımızı sel basıyor.

More Sentences
flood n. taşkın
General
flood n. sel
Eight people have died in the latest wave of floods to strike Romania this year.
Bu yıl Romanya'yı vuran son sel dalgasında sekiz kişi hayatını kaybetti.

More Sentences
flood n. sel baskını
Do the advocates of a weak policy believe that such a flood will yield more fish?
Yetersiz bir politikayı savunanlar böyle bir sel baskınının daha fazla balık getireceğine mi inanıyor?

More Sentences
flood n. akın
A flood of prospects came to see the debutante.
Sosyeteye takdim edilen kızı görmeye bir ziyaretçi akını gelmişti.

More Sentences
flood v. taşmak
The river flooded after the recent storms.
Son fırtınaların ardından nehir taştı.

More Sentences
flood v. sular altında kalmak
The farm and the area surrounding it were flooded.
Çiftlik ve çevresindeki alan sular altında kalmıştır.

More Sentences
flood v. yağmak
Complaint letters have been flooding in from all over the city.
Şehrin dört bir yanından şikâyet mektupları yağıyor.

More Sentences
flood v. (duygu) kaplamak
When I saw her happy and healthy, a great sense of relief flooded over me.
Onu mutlu ve sağlıklı gördüğümde içimi büyük bir rahatlama duygusu kapladı.

More Sentences
flood v. (motoru) boğmak
I accidentally flooded the engine, and now it won't start.
Yanlışlıkla motoru boğmuşum ve şimdi de çalışmıyor.

More Sentences
flood v. (ışık) ortama dolmak
Sunshine flooded into the offices.
Ofislere güneş ışığı doldu.

More Sentences
Geography
flood n. sel felaketi
The farmers were devastated by the recent floods.
Çiftçiler son sel felaketiyle yıkıma uğradı.

More Sentences
General
flood n. feyezan
flood n. su
flood n. derya
flood n. deniz
flood n. kabarma
flood n. seylap
flood n. bolluk
flood n. tufan
flood n. su basması
flood n. ırmak
flood n. met
flood n. sel basması
flood n. en yüksek gelgit noktası
flood n. taşma
flood n. dökülme
flood n. sağanak
flood n. şiddetli yağış
flood n. su
flood n. su elementi
flood n. (lav) püskürme
flood n. (lav) akıntı
flood v. içine veya üstüne fazla su koymak
flood v. yağdırmak
flood v. sel gibi taşmak
flood v. su basmak
flood v. basmak
flood v. istila etmek
flood v. sel gibi akmak
flood v. çok sayıda olmak
flood v. akın etmek
flood v. büyük miktarlarda dağıtmak
flood v. bol bol dağıtmak
flood v. çok sayıda sunmak
flood v. her yere saçılmak
flood v. sel altında kalmak
flood v. (gelgit) yükselmek
flood v. içeriyi doldurmak
flood adj. sel gibi
Technical
flood n. selden yükselme
flood v. su basmak
flood v. sel basmak
flood v. (yağlı kumu) su ile doyurmak
Automotive
flood v. ambale etmek (motoru)
flood v. boğulmak
Marine
flood v. (denizaltı kompartmanını) deniz suyu ile doldurmak
Medical
flood n. flod
flood v. (doğum sonrası) çok kanaması olmak
flood v. (doğum sonrası) kan boşalmak
Theatre
flood n. projektör
flood n. aydınlatma lambası
Printery
flood v. çok fazla mürekkep eklemek
flood v. fazla mürekkeplendirmek

Bedeutungen, die der Begriff "flood" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 388 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
flood insurance n. sel sigortası
Those are considered a special category of hazard, specifically requiring either flood insurance, or earthquake insurance.
Bunlar, özellikle sel sigortası veya deprem sigortası gerektiren özel bir tehlike kategorisi olarak kabul edilir.

More Sentences
flash flood n. su baskını
Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.

More Sentences
flood victims n. sel mağdurları
We provided the flood victims with food and clothing.
Sel mağdurlarına yiyecek ve giyecek sağladık.

More Sentences
Phrasals
flood into (something) v. (bir şeye) akın etmek
They simply cannot compete with heavily subsidised food flooding into their markets and dumped on their markets.
Ağır sübvansiyonlu gıdaların pazarlarına akın etmesi ve pazarlarına dökülmesiyle rekabet edemezler.

More Sentences
Geography
flood disaster n. sel felaketi
The last time Austria experienced a flood disaster of this magnitude was over a century ago.
Avusturya'da bu büyüklükte bir sel felaketi en son bir asır önce yaşanmıştı.

More Sentences
General
the flood n. tufan
flood warning system n. sel uyarı sistemi
flood plain n. taşkın ovası
flash flood n. aniden gelen sel
flood response n. sel müdahalesi
flood proofing n. sele dayanımlı
flood classification levels n. sel sınıflama derecesi
flood lamp n. pröjektör
river flood control n. akarsu taşkın kontrolü
flood awareness n. sel bilinci
flood tide n. med
catastrophic flood n. afet taşkını
flood control n. sel kontrolu
annual flood n. yıllık taşkın
flood fighting n. sel mücadelesi
maximum flood n. en büyük taşkın
flood plain zoning n. taşkın önleme bölgesi
flood routing n. sel yönlendirme
liability for flood damages n. sel zararlarında sorumluluk
flood hazard n. sel tehlikesi
flood risk n. sel riski
maximum flood discharge n. en büyük taşkın akışı
flood tide n. met
flood damage n. sel zararı
flood tide n. kabarma
structural flood mitigation n. yapısal sel önlemi
a flood of applause n. alkış tufanı
flood control n. sel kontrolü
flood season n. sel sezonu
flood-tide n. met
non-flood season n. taşkınsız mevsim
flood of tears n. gözyaşı seli
a flood of emotions n. duygu seli
flood victim n. selzede
noah and the flood n. nuh ve tufan
the flood n. nuh tufanı
flood victim n. sel mağduru
the biblical flood n. büyük tufan (nuh tufanı)
flood of emotions n. duygu/sevgi seli
biblical great flood n. incil'de geçen büyük tufan
flood pump n. sel pompası (itfaiyecilik)
flood hose n. sel hortumu (itfaiyecilik)
flood loss n. sel kaynaklı kayıp
flood tide n. izdiham
flood gate n. bariyer
flood gate n. akıntı
flood tide n. büyük miktar
flood tide n. pik
flood tide n. insan kalabalığı
flood gate n. taşmayı önleyen şey
flood tide n. en üst nokta
flood tide n. artan miktar
flood tide n. zirve
flood tide n. tepe noktası
flood tide n. geniş kitlelere yayılan şey
snow flood n. eriyen karların sebep olduğu taşkın
be in flood v. azmak
flood in v. yığılmak
flood into v. yığılmak
flood out v. sel basmak
flood in v. sel basmak
weep a flood of tears v. zırıl zırıl ağlamak
(one's memories) flood back v. anıları canlanmak
(memories) to flood back v. hatıralar canlanmak
dig ditches for the flood victims v. sel mağdurları için hendek kazmak
get caught in a flash flood v. sele yakalanmak
flood the engine v. motoru gaza boğmak
be in full flood v. tam kapasiteyle akmak
be in full flood v. çağlamak
be in full flood v. çağıl çağıl akmak
in flood adj. su basmış
flood damage potential adj. sel hasarı potansiyeli
flood-ravaged adj. selin yerle bir ettiği
flood-ravaged adj. sel tarafından yerle bir olan
in full flood adv. büyük bir güçle
in full flood adv. dalga dalga
in full flood adv. sel gibi
Phrasals
flood over a person v. (sıkıntı/üzüntü vb) çökmek
flood with v. ile doldurmak
flood with v. '-e boğmak
flood in (something) v. (bir şeyin içine) akın etmek/doluşmak
flood out of (something) v. (bir şeyden) sel almak/alıp götürmek
flood in (something) v. (bir şeye) dolmak/doluvermek
flood into (something) v. (bir şeyin içine) akın etmek/doluşmak
flood out of v. '-den dışarı akın etmek
flood out of v. -den dışarı fışkırmak
flood out of (something) v. (bir şeyden) dışarı akın etmek
flood someone or something out v. birini/bir şeyi bir yerden sel alıp götürmek
flood out v. dışarı fışkırmak
flood in (something) v. (bir şeye) doluşmak
flood (someone or something) with (something) v. su basmak
flood with v. ile kaplamak
flood in (something) v. (bir şeye) akın etmek
flood into (something) v. (bir şeye) dolmak/doluvermek
flood (someone or something) with (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) boğmak
flood out v. sel almak
flood out v. dışarı akın etmek
flood with v. ile istila etmek
flood into (something) v. (bir şeye) doluşmak
flood out of (something) v. (bir şeyden) dışarı fışkırmak
flood out of v. -den sel almak
flood someone or something out of something v. birini/bir şeyi bir yerden sel alıp götürmek
flood with v. sel basmak
flood out v. iş üstüne iş vermek
flood out v. iş yağdırmak
Colloquial
flood of people n. insan seli
flood in v. güruh halinde gelmek
flood in v. sel gibi akmak
flood into v. akın akın gelmek
flood into v. güruh halinde gelmek
flood into v. sel gibi akmak
flood in v. sel gibi gelmek
flood in v. akın akın gelmek
flood into v. sel gibi gelmek
flood the market v. piyasayı/çarşıyı/pazarı istila etmek
in full flood expr. dalga dalga
in full flood expr. büyük bir güçle
in full flood expr. sel gibi
Idioms
be in full flood v. son hız devam etmek
be in full flood v. yolunda gitmek
be in full flood v. tıkırında gitmek/işlemek
be in full flood v. son sürat devam etmek
be in full flood v. tam gaz devam etmek
be in full flood v. son hızla sürmek/devam etmek
flood the zone v. yağdırmak
flood the zone v. (sporda) bir alana baskı yapmak
flood the zone v. donatmak
flood the zone v. (sporda) bir alanda baskı kurmak
flood the zone v. (sporda) bir alana hücum etmek
after me the flood expr. benden sonra tufan
Speaking
before the flood expr. çok uzun zaman önce
before the flood expr. nuh nebi'den kalma
Trade/Economic
price flood n. fiyat tabanı
flood control n. sel kontrolü
Law
flood insurance n. su baskını sigortası
Politics
turkey emergency flood and earthquake recovery project n. türkiye acil sel ve deprem iyileştirme projesi
the flood of migrants n. göçmen seli
Insurance
flood insurance n. sel ve su baskını sigortası
Technical
flash flood n. birden kargın
flood damages n. feyezan hasarları
flood event n. feyezan hadisesi
flood runoff n. feyezan akışı
daily flood peak n. günlük azami taşkın
upper flood pass n. üst sel geçidi
flood plain deposit n. sel yatağı birikintisi
irrigation by flood water spreading n. feyezan sularını yayarak sulama
monthly flood n. aylık feyazah
spillway design flood n. dolusavak dizayn feyazanı
minimum annual flood n. minimum senelik feyezan
flood forecasting n. feyezan tahmini
flood formula n. taşkın formülü
flood record n. feyezan kaydı
flood computation n. feyezan hesabı
flood water storage n. feyezan depolaması
flood height n. sel yüksekliği
super flood n. tufan feyazanı
flood detention dam n. sel kapanı
flood synthesis n. feyezan sentezi
maximum flood discharge n. maksimum feyezan deşarjı
flood retarding dam n. sel kapanı
flood flow n. feyezan akımı
flood control benefit n. feyezan korunma faydası
flood peak n. feyezan piki
flood protection n. feyezandan korunma
flood effected area n. feyezana maruz saha
daily flood peak n. günlük azami akım
flood records n. feyezan kayıtları
flood level mark n. feyezan seviyesi izi
catastrophic flood n. katastrofik taşkın
flood pass n. sel geçidi
flood storage basin n. feyezan depolama havzası
flood walls n. feyezan duvarları
flood synthesis n. taşkın sentezi
super flood n. afet feyazanı
flood probability n. taşkın ihtimali
average annual flood n. senelik ortalama feyezan
flood volume n. feyezan hacmi
flood control project n. feyezan kontrol projesi
flood wave n. feyezan dalgası
flash flood n. ani feyezan
flood study n. feyezan çalışması
maximum proper flood n. muhtemel azami feyezan
flood way n. feyezan kanalı
flood control project n. feyezan koruma projesi
flood irrigation n. taşırma sulaması
maximum computed flood n. hesaplanmış maksimum feyezan
flood losses n. taşkın zararı
flood water n. feyezan suyu
super flood n. kıran taşkını
maximum flood n. maksimum feyezan
flood duration n. feyezan süresi
catastrophic flood n. katastrof
flash flood n. birden taşkın
flood danger n. feyezan tehlikesi
flood tide n. yükselen gelgit
flood discharge n. feyezan deşarjı
flood frequency n. feyezan tekerrürü
average annual flood n. yıllık ortalama taşkın
flood valve n. doldurma valfi
refrigerating flood n. soğutma sıvısı
flood gate n. boşaltma vanası
annual flood n. yıllık azami taşkın
annual flood n. yıllık taşkın
average annual flood n. ortalama yıllık taşkın
flood-frequency analysis n. feyezan frekans analizi
sharp-crested flood n. keskin pikli feyazan
flood light n. projektör
maximum flood discharge n. en büyük taşkın akışı
maximum flood n. en büyük taşkın
flood routing n. taşkın öteleme
flood forecast n. sel tahmini
flood barrier n. su taşkını bariyeri
flood barrier n. sel bariyeri
flood barrier n. su taşkınlarını önlemek için yapılmış set/bariyer
flood gate n. savak
flood gate n. bent kapağı
Telecom
syn flood n. syn saldırısı
internet protocol flood n. internet protokol saldırısı
Textile
flood pants n. kapri
Construction
flood expansion mold n. su basması genişleme kalıbı
flood control n. feyezan kontrolü
flood plain management n. taşkın alanı yönetimi
flood plain n. taşkın alanı
flood control n. taşkın denetimi
Automotive
auxiliary lamps (flood lamp) n. harici lambalar (projektör)
Traffic
flood damage n. sel tahribatı
flood damage n. sel hasarı
flood splitter n. selyaran
Aeronautic
flood light n. pilot kabini aydınlatma lambası
Marine
flood plain n. taşkın sahası
flood  current n. taşkın akıntısı
flood current n. taşkın akıntısı
flood current n. sel akıntısı
flood current n. taşkın akımı
flood disasters due to drainage failure n. drenaj problemlerine bağlı sel felaketleri
flood tide delta n. gel-git’den kaynaklanan taşkın deltası
flood tide n. gel-gitin gel fazı taşkını
flood tide n. gel-gitin gel bölümü taşkını
flood anchor n. fırtına çapası
flood anchor n. fırtına çıpası
flood anchor n. deniz demiri
Mining
flood plain n. taşkın yatağı
Statistics
flood index n. taşkın endeksi
Marine Biology
flash flood n. ani sel
Agriculture
flood routing n. taşkın seyri
flood mark n. taşkın izi
flood volume n. taşkın hacmi
flood peak n. taşkın azami seviyesi
flood crest n. taşkın azami seviyesi
flood summit n. taşkın azami seviyesi
flood plain n. taşkın provası
flood plain n. taşkın düzlemi
flood control project n. taşkın kontrol projesi
flood runoff n. taşkın akışı
daily flood peak n. günlük azami taşkın
flood crest n. taşkın azami düzeyi
flood crest n. taşkın zirvesi
flood stage n. taşkın hali
flood axis n. taşkın ekseni
traditional flood irrigation n. salma sulama
Religious
noah and the flood n. tekvin kitabında nuh zamanında gerçekleştiği yazılan büyük tufan
noah's flood n. nuh tufanı
noah and the flood n. nuh tufanı
noah's flood n. tekvin kitabında nuh zamanında gerçekleştiği yazılan büyük tufan
Environment
flood plain n. sel düzlüğü
dam for flood control n. sel önleme bendi
flood phenomena n. sel fenomeni
flood damage in an urbanized area n. yerleşim alanında sel hasarı
flood mark n. sel izi
amount of water in flood design n. sel tasarımı için su miktarı
flood control n. taşkın kontrolü
flood frequency n. taşkın sıklığı
annual flood n. yıllık sel
flood characteristics n. sel karakteristiği
flood forecasting n. sel tahmini
flood analysis n. sel analizi
flood plain n. taşkın havzası
flood concentration time n. sel yoğunlaşma zamanı
flood flow n. sel akıntısı
flood frequency n. sel tekrarlaması
history of flood disasters n. sel afetleri tarihi
flood prevention n. taşkın önleme
flood plain n. taşkın alan
flood plain n. taşkın yatağı
flood control n. taşkın denetimi
flood sedimentation n. sel birikintileri
flood forecasting n. taşkın tahmini
flood observation n. sel gözlemi
flood protection n. selden korunma
flood damage reduction forest belt n. sel önleme orman kuşağı
flood wave n. sel dalgası
flood disaster n. sel afeti
flood plain management n. taşkın alanı yönetimi
lawsuit of flood disaster n. sel hasarı mahkemesi
flood-bypass channel n. sel kanalı
non-structural flood mitigation n. yapısal olmayan taşkın tedbirleri
flood fence n. taşkın koruma çiti
flood fence n. sel bariyeri
flood mark n. suyun ulaştığı en yüksek nokta
flood mark n. en yüksek su seviyesi
flood-stricken adj. sel vurmuş
flood-stricken adj. sel basmış
Geography
flood plain n. taşkın yatağı
catastrophic flood n. afet taşkını
flood plain n. taşkın ovası
flood tide n. kabarma
flood tide n. su düzeyinin kabarması
flood control reservoir n. taşkın denetleme havuzu
flood current n. met akıntısı
flood retention n. sel tutma
flood wall n. taşkın seddesi
flood damage n. sel hasarı
flood control storage n. taşkın kontrolü depolaması
flood zone n. taşkın bölgesi
flood anchor n. met çapası
flood gate n. taşkın kapağı
flood protection n. taşkından korunma
flood mitigation n. taşkın önleme
flood control pool n. taşkın denetim havuzu
flood lamp n. projektör
flood level n. taşkın düzeyi
flood mitigation n. taşkın azaltma
flood lamp n. ışıldak
flood damage n. taşkın zararı
flood discharge n. taşkın akımı
flood volume n. taşkın hacmi
flood peak n. taşkın azami düzeyi
flood mark n. taşkın izi
flood weir n. taşkın savağı
flood index n. taşkın indeksi
flood control reservoir n. taşkın önleme havuzu
flood warning n. taşkın uyarısı
flood wall n. sel seddesi
flood level mark n. taşkın izi
flood anchor n. met demiri
flood records n. taşkın kayıtları
flood water n. taşma suyu
flood spillway n. taşkın savağı
flood runoff n. taşkın akışı
flood records n. taşkın ölçüleri
flood time n. taşkın zamanı
flood height n. taşkın yüksekliği
flood level n. taşma düzeyi
flood disaster n. taşkın felaketi
flood summit n. taşkın azami düzeyi
flood volume n. taşkın oylumu
flood dam n. taşkın seddi
flood arch n. taşkın kemeri
flood stage n. taşkın evresi
flood control n. taşkın kontrolü
flood area n. taşkın bölgesi
flood channel n. taşkın kanalı
flood water n. taşkın suyu
flood wall n. taşkın duvarı
flood wall n. taşkın koruma duvarı
flood tide n. yükselen gel-git
flood tide n. met
flood water n. sey suyu
flood flow n. sel akışı
probable maximum flood n. muhtemel maksimum taşkın
regional flood frequency analysis n. bölgesel taşkın frekans analizi
river flood n. nehir taşması
flood regime n. sel rejimi
flash flood n. genellikle şiddetli fırtına sonucu oluşan ani ve kısa süreli sağanak
Meteorology
flood plain n. taşkına uygun arazi
flash flood n. ani sel
flood stage n. sel aşaması
flood stage n. taşkın aşaması
flood plain n. sele uygun arazi
sand flood n. rüzgarla taşınmış çok büyük kum kütlesi
Geology
flood plain n. taşkın alanı
flood envelope curve n. taşkın zarf eğrisi
outburst flood n. mega sel
glacier flood n. buzul seli
glacial flood n. buzul seli
alluvial flood plain n. alüvyal taşkın ovası
flood basalt n. mafik lav
flood basalt n. plato oluşturan lav akışı
flood basalt n. bazalt yapılı yoğun lav akışı
flood basalt n. bazaltik lav
Military
flood attack n. sel saldırısı
Photography
flood lamp n. fotoğrafçıların kullandığı ışık türü
flood lamp n. stüdyo ışığı