boğulmak

Bedeutungen von dem Begriff "boğulmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 30 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	boğulmak	choke v.
Hypoxia is a medical emergency, and it can occur when a person is choking or having a severe asthma attack. Hipoksi tıbbi bir acil durumdur ve kişi boğulduğunda veya şiddetli astım krizi geçirdiğinde ortaya çıkabilir. More Sentences
2	Common Usage	boğulmak	suffocate v.
The kitten got almost suffocated in the small hole. Yavru kedi küçük delikte neredeyse boğuluyordu. More Sentences
General
3	General	boğulmak	be drowned v.
Some of the crew were drowned. Mürettebatın bir kısmı boğuldu. More Sentences
4	General	boğulmak	stifle v.
There is always a risk that one can stifle an initiative by too much bureaucracy. Bir girişimin çok fazla bürokrasi ile boğulma riski her zaman vardır. More Sentences
5	General	boğulmak	choke on v.
It appears that the gentlemen have also choked on the paella of foreign policy. Görünüşe göre beyefendiler de dış politikanın paella'sında boğulmuşlar. More Sentences
6	General	boğulmak	drown v.
James is drowning in unpaid bills. James ödenmemiş faturalar içinde boğuluyor. More Sentences
7	General	boğulmak	suffocate v.
However, we also know that, as things now stand, it is being suffocated by American blockbusters. Bununla birlikte, şu anda olduğu gibi, Amerikan gişe rekortmenleri tarafından boğulmakta olduğunu da biliyoruz. More Sentences
8	General	boğulmak	choke v.
I'm choking! Boğuluyorum! More Sentences
Phrasals
9	Phrasals	boğulmak	drown in (something) v.
I am drowning in a sea of guilt. Suçluluk denizinde boğuluyorum. More Sentences
Technical
10	Technical	boğulmak	choke v.
Go choke! Git boğul! More Sentences
General
11	General	boğulmak	strangle v.
12	General	boğulmak	get drowned v.
13	General	boğulmak	smother v.
14	General	boğulmak	swim v.
15	General	boğulmak	be inundated v.
16	General	boğulmak	asphyxy [rare] v.
17	General	boğulmak	engulf v.
18	General	boğulmak	quackle v.
19	General	boğulmak	masker [dialect] v.
20	General	boğulmak	querken [dialect] v.
21	General	boğulmak	choak [obsolete] v.
22	General	boğulmak	gulp v.
23	General	boğulmak	stive v.
24	General	boğulmak	strangulate v.
Phrasals
25	Phrasals	boğulmak	drown in something v.
Automotive
26	Automotive	boğulmak	flood v.
Medical
27	Medical	boğulmak	asphyxiate v.
Pathology
28	Pathology	boğulmak	worry [obsolete] v.
Slang
29	Slang	boğulmak	feed the fishes [uk] v.
30	Slang	boğulmak	feed the fishes [uk] v.

Bedeutungen, die der Begriff "boğulmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 101 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	suda boğulmak	drown v.
General
2	General	boğulmak (suda)	drown v.
Despite the warnings, three kids almost drowned in the canal. Uyarılara rağmen, üç çocuk neredeyse kanalda boğuluyordu. More Sentences
3	General	gözyaşlarına boğulmak	melt into tears v.
The girl melted into tears. Kız gözyaşlarına boğuldu. More Sentences
4	General	gözyaşlarına boğulmak	burst into tears v.
She said yes and burst into tears. Evet dedi ve gözyaşlarına boğuldu. More Sentences
5	General	gözyaşlarına boğulmak	break into tears v.
When Luisa broke into tears, only her best friend approached to console her. Luisa gözyaşlarına boğulduğunda, onu teselli etmek için sadece en iyi arkadaşı yaklaştı. More Sentences
6	General	kahkahalara boğulmak	guffaw v.
His joke made everyone guffaw loudly. Adamın yaptığı şaka herkesi kahkahalara boğdu. More Sentences
Phrasals
7	Phrasals	(kahkahalara) boğulmak	break into v.
They broke into laughter. Kahkahalara boğuldular. More Sentences
8	Phrasals	(bir şeye) boğulmak	burst out into (something) v.
On the speaker's saying so, the audience burst out into laughter. Konuşmacının bunu söylemesi üzerine dinleyiciler kahkahalara boğuldu. More Sentences
9	Phrasals	(bir şeye) boğulmak	burst into (something) v.
She burst into sobs. Hıçkırıklara boğuldu. More Sentences
Idioms
10	Idioms	gözyaşlarına boğulmak	break into tears v.
The girl broke into tears. Kız gözyaşlarına boğuldu. More Sentences
11	Idioms	kahkahalara boğulmak	burst out laughing v.
Both Qin Feng and Qin Zheng burst out laughing. Hem Qin Feng hem de Qin Zheng kahkahalara boğuldu. More Sentences
12	Idioms	gözyaşlarına boğulmak	burst out crying v.
Tom was about to burst out crying. Tom gözyaşlarına boğulmak üzereydi. More Sentences
General
13	General	boğulmak suretiyle ölüm	suffocation n.
14	General	boğulmak (motor)	be flooded v.
15	General	teferruata boğulmak	pettifog v.
16	General	gözyaşlarına boğulmak	move to tears v.
17	General	boğulmak (motor)	sputter v.
18	General	hıçkırıklara boğulmak	sob v.
19	General	suda boğulmak	drown v.
20	General	sıcaktan boğulmak	stew v.
21	General	boğulmak (dumandan/havasızlıktan)	smother v.
22	General	suda boğulmak	be drowned v.
23	General	boğulmak (motor)	splutter v.
24	General	içinde boğulmak	be swamped with v.
25	General	kahkahaya boğulmak	burst into loud laughter v.
26	General	kahkahaya boğulmak	guffaw v.
27	General	(suda) boğulmak	drown v.
28	General	-e boğulmak	be overwhelmed with v.
29	General	-e boğulmak	burst into v.
30	General	yasa boğulmak	deplore v.
31	General	kahkahalara boğulmak	convulsed with laughter v.
32	General	...'ye boğulmak	be flooded with ... v.
33	General	hıçkırıklara boğulmak	collapse in sobs v.
34	General	kahkahaya boğulmak	goster v.
35	General	(belirli bir duyguya) boğulmak	dissolve v.
36	General	(suda) boğulmak	drenche v.
37	General	düşüncesine boğulmak	possess [obsolete] v.
38	General	teferruata boğulmak	fog v.
39	General	kahkahalara boğulmak	chortle v.
Phrasals
40	Phrasals	gözyaşına/yaşlara/kahkahaya boğulmak	break out with (something) v.
41	Phrasals	gözyaşına/yaşlara/kahkahaya boğulmak	break out with something v.
42	Phrasals	(bilgisayar/işlemci) boğulmak veya teklemek	throttle down v.
43	Phrasals	bolca olan bir şeye boğulmak	drown in something v.
44	Phrasals	bir şeyin içinde boğulmak	drown in something v.
45	Phrasals	bir şeyin yoğunluğu altında ezilmek/boğulmak	drown in (something) v.
46	Phrasals	bir sıvıda boğulmak	drown in something v.
47	Phrasals	bir sıvıda boğulmak	drown in (something) v.
48	Phrasals	-e boğulmak	erupt into (something) v.
49	Phrasals	altında boğulmak	snow under v.
50	Phrasals	gözyaşlarına/yaşlara/kahkahaya boğulmak	break out with v.
51	Phrasals	kahkahalara/gözyaşlarına boğulmak	break up v.
52	Phrasals	bir anda (göz yaşlarına, kahkahalara) boğulmak	break into something v.
53	Phrasals	kahkahaya boğulmak	break (into) v.
54	Phrasals	(bir şey) yüzünden boğulmak	choke on (something) v.
55	Phrasals	-e boğulmak	erupt into v.
56	Phrasals	(bir şeye) boğulmak	explode with (something) v.
Colloquial
57	Colloquial	alkole boğulmak	crook one's elbow v.
58	Colloquial	alkole boğulmak	crook the elbow v.
59	Colloquial	(kahkahalara) boğulmak	fall about the place (laughing) v.
60	Colloquial	kahkahalara boğulmak	yock it up v.
61	Colloquial	kahkahalara boğulmak	yok it up v.
Idioms
62	Idioms	işe boğulmak	be snowed under v.
63	Idioms	kahkahalara boğulmak	crack up v.
64	Idioms	kahkahaya boğulmak	collapse in laughter v.
65	Idioms	kahkaya boğulmak	burst into laughs v.
66	Idioms	ayrıntılar içinde boğulmak	cannot see the wood for the trees v.
67	Idioms	ayrıntılar içinde boğulmak	cannot see the forest for the trees v.
68	Idioms	göz yaşlarına boğulmak	break into tears v.
69	Idioms	kahkahalara boğulmak	burst into laugh v.
70	Idioms	gözyaşlarına boğulmak	break in tears v.
71	Idioms	gözyaşlarına boğulmak	break out into tears v.
72	Idioms	gözyaşlarına boğulmak	break out in tears v.
73	Idioms	kahkahalara boğulmak	burst out into laughter v.
74	Idioms	ayrıntılar içinde boğulmak	can't see the forest for the trees v.
75	Idioms	ayrıntılar içinde boğulmak	can't see the wood for the trees v.
76	Idioms	ayrıntılar içinde boğulmak	not able to see the forest for the trees v.
77	Idioms	okyanusta yüzüp derede boğulmak	but over molehills v.
78	Idioms	okyanusu geçip derede boğulmak	not to stumble over mountains but over molehills v.
79	Idioms	kahkahaya boğulmak	be laughing in the aisles v.
80	Idioms	kahkahalara boğulmak	be in fits v.
81	Idioms	bir şeyin içinde boğulmak	be up to your ears in something v.
82	Idioms	(bir şeyin) içinde boğulmak	be up to (one's) chin in (something) v.
83	Idioms	(bir şeye, işe) boğulmak	be snowed under (with something) v.
84	Idioms	bir şeylerin içinde boğulmak	be up to your neck in something v.
85	Idioms	bir şeylerin içinde boğulmak	be up to your eyes in something v.
86	Idioms	(bir şeylerin) içinde boğulmak	be up to (one's) eyes in (something) v.
87	Idioms	bir şeylerin içinde boğulmak	be in something up to your neck v.
88	Idioms	(bir şeylerin) içinde boğulmak	be up to (one's) neck in (something) v.
89	Idioms	bir şeylerin içinde boğulmak	be up to your eyeballs in something v.
90	Idioms	kendi derdinde boğulmak	stew in (one's) own broth v.
91	Idioms	ayrıntılar içinde boğulmak	can't see the wood for the trees v.
92	Idioms	ayrıntılar içinde boğulmak	can't see the forest for the trees v.
93	Idioms	ayrıntılar içinde boğulmak	can't see the woods for the trees v.
Archaic
94	Archaic	hıçkırıklara boğulmak	snob v.
Slang
95	Slang	kahkahalara boğulmak	bust out laughing v.
96	Slang	kahkahalara boğulmak	bust a gut v.
97	Slang	kahkahalara boğulmak	bust a gut laughing v.
98	Slang	kahkahalara boğulmak	split a gut v.
99	Slang	bir şeye boğulmak	bust out v.
100	Slang	kahkahalara boğulmak	bust (one's) gut v.
101	Slang	kahkahalara boğulmak	split one's gut v.