taşkın - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

taşkın



Bedeutungen von dem Begriff "taşkın" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 49 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
taşkın flood n.
General
taşkın cataract n.
taşkın high-water n.
taşkın inundation n.
taşkın overflow n.
taşkın overflows n.
taşkın cataclysm n.
taşkın exundation n.
taşkın overflood n.
taşkın subundation n.
taşkın effusive adj.
taşkın boisterous adj.
taşkın rumbustious adj.
taşkın ebullient adj.
taşkın overflowing adj.
taşkın gushing adj.
taşkın intemperate adj.
taşkın disorderly adj.
taşkın excessive adj.
taşkın expansive adj.
taşkın exuberant adj.
taşkın rambunctious adj.
taşkın irrepressible adj.
taşkın delirious adj.
taşkın projecting adj.
taşkın agush adj.
taşkın rampant adj.
taşkın rampacious [obsolete] adj.
taşkın yeasty adj.
taşkın wild adj.
taşkın clamorous adj.
taşkın robust adj.
taşkın rumbunctious adj.
taşkın rumbustical adj.
taşkın dissident adj.
taşkın shrill adj.
Technical
taşkın overflow n.
taşkın ebullient adj.
Marine
taşkın floods n.
Psychology
taşkın manic adj.
Environment
taşkın floodage n.
Geography
taşkın flooding n.
taşkın overflow n.
taşkın landflood n.
taşkın high water n.
taşkın highwater n.
taşkın high-water n.
taşkın fresh n.
Meteorology
taşkın freshet n.

Bedeutungen, die der Begriff "taşkın" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 154 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
taşkın ovası flood plain n.
akarsu taşkın kontrolü river flood control n.
taşkın sevgi gibi hisleri açığa vurma emoting n.
yıllık taşkın annual flood n.
taşkın sevgi gibi hisleri açığa vuran emoter n.
en büyük taşkın maximum flood n.
taşkın önleme bölgesi flood plain zoning n.
suyu taşkın suyunu çekme exposure n.
en büyük taşkın akışı maximum flood discharge n.
taşkın kanalı storm-overflow sewer n.
düzensiz ve taşkın şey broth n.
taşkın suların oluşturduğu küçük koyak gulch n.
şiddetli taşkın onslaught n.
enginlik, çalkantılılık, taşkın gibi sebeplerden denize benzetilen şey sea n.
taşkın suların oluşturduğu küçük koyak sluit [africa] n.
eriyen karların sebep olduğu taşkın snow flood n.
taşkın taşkın konuşmak gush v.
taşkın sevgi gibi hisleri açığa vurmuş emoted adj.
taşkın (neşe) high adj.
taşkın bir şekilde intemperately adv.
taşkın bir şekilde gushingly adv.
taşkın bir şekilde agush adv.
taşkın bir şekilde disproportionally adv.
Colloquial
taşkın sarhoş country drunk n.
aşırı alkollü ve taşkın davranışlar gösteren drunk and disorderly adj.
Idioms
şiddetli yağan, taşkın veya sel halinde şey niagara n.
taşkın radyo sunucusu shock jock n.
Technical
birden taşkın flash flood n.
en büyük taşkın maximum flood n.
en büyük taşkın akışı maximum flood discharge n.
günlük azami taşkın daily flood peak n.
katastrofik taşkın catastrophic flood n.
ortalama yıllık taşkın average annual flood n.
taşkın sentezi flood synthesis n.
taşkın kanalı storm-overflow sewer n.
taşkın önleyici cihaz anti-flooding device n.
taşkın ihtimali flood probability n.
taşkın geçi overfilled pass n.
taşkın formülü flood formula n.
taşkın öteleme flood routing n.
taşkın kanalı overflow channel n.
taşkın kalibre overfilled pass n.
taşkın zararı flood losses n.
taşkın önleme cihazı anti-flooding device n.
yıllık taşkın annual flood n.
yıllık azami taşkın annual flood n.
yıllık ortalama taşkın average annual flood n.
(taşkın veya sızıntı sonucu) su varlığını ölçen elektrikli bir alet hydrostat n.
Construction
taşkın alanı yönetimi flood plain management n.
taşkın alanı flood plain n.
taşkın denetimi flood control n.
taşkın kanalı escapement n.
Marine
gel-git’den kaynaklanan taşkın deltası flood tide delta n.
taşkın akımı flood current n.
taşkın akıntısı flood  current n.
taşkın akıntısı flood current n.
taşkın sahası flood plain n.
Mining
taşkın yatağı floodplain n.
taşkın yatağı flood plain n.
Psychology
taşkın ruh hali expansive mood n.
Statistics
taşkın endeksi flood index n.
Agriculture
günlük azami taşkın daily flood peak n.
taşkın bendi detention dam n.
taşkın ekseni flood axis n.
taşkın hali flood stage n.
taşkın azami düzeyi flood crest n.
taşkın provası flood plain n.
taşkın azami seviyesi flood summit n.
taşkın düzlemi flood plain n.
taşkın kontrol projesi flood control project n.
taşkın akışı flood runoff n.
taşkın zirvesi flood crest n.
taşkın izi flood mark n.
taşkın suyu önleme yapısı floodwater preventing structure n.
taşkın seyri flood routing n.
taşkın izi high water mark n.
taşkın hacmi flood volume n.
taşkın azami seviyesi flood peak n.
taşkın azami seviyesi flood crest n.
Environment
taşkın sıklığı flood frequency n.
taşkın kontrolü flood control n.
taşkın havzası flood plain n.
taşkın önleme flood prevention n.
taşkın alan flood plain n.
taşkın tahmini flood forecasting n.
taşkın yatağı flood plain n.
taşkın denetimi flood control n.
taşkın alanı yönetimi flood plain management n.
yapısal olmayan taşkın tedbirleri non-structural flood mitigation n.
taşkın koruma çiti flood fence n.
(seli haber veren) ilk taşkın floodhead n.
Geography
bölgesel taşkın frekans analizi regional flood frequency analysis n.
muhtemel maksimum taşkın probable maximum flood n.
taşkın seddesi floodwall n.
taşkın yolu floodway n.
taşkın yatağı floodplain n.
taşkın koruma duvarı floodwall n.
taşkın duvarı floodwall n.
taşkın ova floodplain n.
taşkın indeksi flood index n.
taşkın ovası flood plain n.
taşkın uyarısı flood warning n.
taşkın duvarı flood wall n.
taşkın önleme havuzu flood control reservoir n.
taşkın bölgesi flood area n.
taşkın kanalı flood channel n.
taşkın zamanı flood time n.
taşkın yüksekliği flood height n.
taşkın felaketi flood disaster n.
taşkın izi flood level mark n.
taşkın kayıtları flood records n.
taşkın yatağı flood plain n.
taşkın ölçüleri flood records n.
taşkın azami düzeyi flood summit n.
taşkın oylumu flood volume n.
taşkın seddi flood dam n.
taşkın kemeri flood arch n.
taşkın savağı flood spillway n.
taşkın akışı flood runoff n.
taşkın evresi flood stage n.
taşkın suyu flood water n.
taşkın kontrolü flood control n.
taşkın kontrolü depolaması flood control storage n.
taşkın bölgesi flood zone n.
taşkın kapağı flood gate n.
taşkın denetleme havuzu flood control reservoir n.
taşkın seddesi flood wall n.
taşkın önleme flood mitigation n.
taşkın izi flood mark n.
taşkın hacmi flood volume n.
taşkın savağı flood weir n.
taşkın düzeyi flood level n.
taşkın akımı flood discharge n.
taşkın bölgesi flooding zone n.
taşkın zararı flood damage n.
taşkın koruma duvarı flood wall n.
taşkın denetim havuzu flood control pool n.
taşkın azaltma flood mitigation n.
taşkın azami düzeyi flood peak n.
taşkın yatağının taşkın seyrinin değişmesiyle kuruyan kısmı banco n.
birbirini izleyen birden fazla kıvrımı bulunan ve taşkın yatağı gibi nispeten düz arazilerde görülen bir akarsu meandering stream n.
nehrin taşkın yatağındaki birikinti tabakası overbank n.
geçilemeyen (nehir, taşkın) unfordable adj.
geçit vermeyen (nehir, taşkın) unfordable adj.
Meteorology
taşkın aşaması flood stage n.
Geology
alüvyal taşkın ovası alluvial flood plain n.
taşkın alanı flood plain n.
taşkın tortu flooding deposit n.
taşkın zarf eğrisi flood envelope curve n.
taşkın deresi ephemeral n.
nehir kenarındaki taşkın bölgesinde bulunan bir tür çökelme alanı backswamp n.
Engineering
taşkın suyunu tahliye ederken deniz suyunu dışarıda tutan bentli bir su yolu aboideau n.
Slang
taşkın kimse firecracker n.
Star Wars
tanallay taşkın tesisi tanallay surge complex n.