Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
measure
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"measure"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 126 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
measure
n.
ölçü
2
Common Usage
measure
n.
önlem
3
Common Usage
measure
n.
tedbir
4
Common Usage
measure
v.
ölçmek
General
5
General
measure
n.
tedbir
6
General
measure
n.
miktar
7
General
measure
n.
mevzun
8
General
measure
n.
derece
9
General
measure
n.
şiir ölçüsü
10
General
measure
n.
yol
11
General
measure
n.
had
12
General
measure
n.
vezin
13
General
measure
n.
endaze
14
General
measure
n.
hudut
15
General
measure
n.
oran
16
General
measure
n.
kriter
17
General
measure
n.
kanun
18
General
measure
n.
mertebe
19
General
measure
n.
ölçü
20
General
measure
n.
önlem
21
General
measure
n.
ölçme birimi
22
General
measure
n.
sınır
23
General
measure
n.
hudut
24
General
measure
n.
limit
25
General
measure
n.
ağır tempoda dans
26
General
measure
n.
yeterli veya uygun miktar
27
General
measure
n.
yeterli veya uygun derece
28
General
measure
n.
verilen miktar veya derece
29
General
measure
n.
orantılı pay
30
General
measure
n.
uygun pay
31
General
measure
n.
kontenjan
32
General
measure
n.
aşırı olmayan kapsam veya derece
33
General
measure
n.
yersiz olmayan pay
34
General
measure
n.
oran gözetme yetkisi
35
General
measure
n.
kendini zapt etme yetisi
36
General
measure
n.
ılımlılık
37
General
measure
n.
aşırıya gitmeme
38
General
measure
n.
gözlem veya muhakeme sonucu bir kimseye veya bir şeye atfedilen karakter, beceri veya büyüklük
39
General
measure
n.
(bir kimseden veya durumdan) beklenilen şey
40
General
measure
n.
dağıtılan tedavi miktarı ve türü
41
General
measure
n.
doğrudan ölçülemeyen, gözlemlenemeyen veya temsil edilemeyen bir şeyi ölçme veya belirtme aracı
42
General
measure
n.
adım
43
General
measure
n.
önerilen yasama işlemi
44
General
measure
n.
ölçüm sistemi
45
General
measure
n.
ölçüsü alınmış belirli miktar
46
General
measure
n.
iki cisim veya nokta arasındaki kesin mesafe
47
General
measure
n.
cetvel
48
General
measure
n.
ölçü çubuğu
49
General
measure
n.
taktik
50
General
measure
n.
strateji
51
General
measure
n.
gösterge
52
General
measure
n.
mülkün değerini tayin etmek için kullanılan şey
53
General
measure
n.
metre
54
General
measure
n.
(müzik) ölçü
55
General
measure
v.
ölçüsünü almak
56
General
measure
v.
ölçüleri ... olmak
57
General
measure
v.
uydurmak
58
General
measure
v.
süzmek
59
General
measure
v.
tartmak
60
General
measure
v.
endazeye vurmak
61
General
measure
v.
karşılaştırmak
62
General
measure
v.
endazelemek
63
General
measure
v.
dikkatle bakmak
64
General
measure
v.
ayarlamak
65
General
measure
v.
ölçmek
66
General
measure
v.
ölçüm yapmak
67
General
measure
v.
ölçümden geçirmek
68
General
measure
v.
ölçüsünde olmak
69
General
measure
v.
ölçüm almak
70
General
measure
v.
belirli bir ölçüde olmak
71
General
measure
v.
belirli bir ebatta olmak
72
General
measure
v.
ölçüsünü almak
73
General
measure
v.
(değer) takdir etmek
74
General
measure
v.
kıyaslamak
75
General
measure
v.
mukayese etmek
76
General
measure
v.
bir kurala veya standarda göre düzenlemek
77
General
measure
v.
yönetmek
78
General
measure
v.
ölçme aracı olmak
79
General
measure
v.
bir şeyin ölçüsü olmak
80
General
measure
v.
göstergesi olmak
81
General
measure
v.
ölçüyle paylaştırmak veya dağıtmak
82
General
measure
v.
yaklaşık tahminde bulunmak
83
General
measure
v.
dikkatle düşünmek
84
General
measure
v.
dikkatle seçmek
85
General
measure
v.
düşünüp taşınmak
86
General
measure
v.
kestirmek
87
General
measure
v.
tahmin etmek
88
General
measure
v.
saptamak
89
General
measure
v.
belirlemek
90
General
measure
v.
yarıştırmak
91
General
measure
v.
çatıştırmak
92
General
measure
v.
ölçüme olanak vermek
93
General
measure
v.
ölçerek işaretlemek
94
General
measure
v.
ölçerek almak
95
General
measure
v.
bir şeyin birim büyüklüğünü tahmin etmek
96
General
measure
v.
ölçülerinde olmak
Law
97
Law
measure
n.
yasa
98
Law
measure
n.
tüzük
99
Law
measure
n.
nizam
100
Law
measure
n.
kanun
101
Law
measure
n.
karar
Technical
102
Technical
measure
n.
ölçü
103
Technical
measure
n.
ölçü aleti
104
Technical
measure
v.
ölçmek
Textile
105
Textile
measure
v.
ölçmek
Construction
106
Construction
measure
n.
ölçüm
107
Construction
measure
n.
ölçüt
Math
108
Math
measure
n.
bir sayının tam böleni
109
Math
measure
n.
mukayese dayanağı
110
Math
measure
n.
payda
111
Math
measure
n.
matematiksel kurallara uygun bir kümeye negatif olmayan bir sayı atayan fonksiyon
Chemistry
112
Chemistry
measure
n.
ölçme
Biochemistry
113
Biochemistry
measure
n.
ölçek
Geology
114
Geology
measure
n.
damar
115
Geology
measure
n.
katman
116
Geology
measure
n.
birbiriyle ilişkili katmanlar
Sport
117
Sport
measure
n.
bir eskrimcinin atağa geçerek rakibine ulaşabileceği mesafe sınırı
Music
118
Music
measure
n.
ölçü
119
Music
measure
n.
iki ölçü çizgisi arasında yapılan müzik
120
Music
measure
n.
ölçü çizgisi
121
Music
measure
n.
ezgi
122
Music
measure
n.
melodi
Printery
123
Printery
measure
n.
sayfa genişliği
124
Printery
measure
n.
yazı sütunu
Archaic
125
Archaic
measure
v.
kat etmek
126
Archaic
measure
v.
bir yandan öbür yana geçmek
Bedeutungen, die der Begriff
"measure"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
tape measure
n.
şerit metre
2
Common Usage
beyond measure
adv.
ölçüsüz
General
3
General
security measure
n.
emniyet tedbiri
4
General
liquid measure
n.
sıvı ölçüsü
5
General
tape measure
n.
mezür
6
General
square measure
n.
yüzölçümü
7
General
tape measure
n.
çelik metre
8
General
land measure
n.
kara ölçüsü
9
General
short measure
n.
eksik ölçü
10
General
half measure
n.
uzlaşma
11
General
measure space
n.
ölçüm uzayı
12
General
measure theory
n.
ölçüm kuramı
13
General
gender empowerment measure
n.
cinsiyeti güçlendirme ölçüsü
14
General
linear measure
n.
uzunluk ölçüsü
15
General
log measure
n.
tomruk ölçeği
16
General
liquid measure
n.
sıvı oylum ölçüsü
17
General
made to measure
n.
ısmarlama yapılmış elbise
18
General
steel tape measure
n.
çelik metre
19
General
positive measure
n.
pozitif ölçüt
20
General
liquid measure
n.
sıvı ölçeği
21
General
full measure
n.
tam ölçü
22
General
tape measure
n.
mezura
23
General
safety measure
n.
emniyet tedbiri
24
General
a land measure of about 920 square metres
n.
dönüm
25
General
unit of measure
n.
ölçü birimi
26
General
counter measure
n.
karşı önlem
27
General
outcome measure
n.
sonuç ölçümü (istatistik)
28
General
measure taken
n.
alınan tedbir
29
General
land measure
n.
arazi ölçüm
30
General
last measure
n.
son ölçüm
31
General
additional measure
n.
ilave tedbir
32
General
legal measure
n.
yasal tedbir
33
General
contingency measure
n.
beklenmedik durum önlemi
34
General
tape measure
n.
şeritmetre
35
General
performance measure
n.
performans ölçümü
36
General
made-to-measure
n.
(giysi) ısmarlama
37
General
measure of safety
n.
güvenlik önlemi
38
General
measure of safety
n.
emniyet tedbiri
39
General
yard measure
n.
bir yardalık ölçü
40
General
safety measure
n.
güvenlik önlemi
41
General
apothecary's measure
n.
eczacı ölçüsü
42
General
taking measure
n.
önlem alma
43
General
desperate measure
n.
aşırı önlem
44
General
defensive measure
n.
savunma önlemi
45
General
measure of the last resort
n.
başvurulacak en son çare
46
General
preventive measure
n.
önleyici tedbir
47
General
remedial measure
n.
iyileştirici önlem
48
General
conditional measure
n.
koşullu önlem
49
General
half measure
n.
yarım yamalak
50
General
response measure
n.
mukabil tedbir
51
General
corrective measure
n.
ıslah edici önlem
52
General
administrative measure
n.
idari tedbir
53
General
mitigation measure
n.
azaltma tedbiri
54
General
mitigation measure
n.
azaltma önlemi
55
General
measure of trust
n.
güven ölçüsü
56
General
common measure
n.
dört dörtlük ölçü
57
General
lineal measure
n.
uzunluk ölçüsü
58
General
denial measure
n.
düşman engelleme yöntemi
59
General
denial measure
n.
düşman durdurucu tedbir
60
General
cloth measure
n.
kumaş ölçüsü
61
General
counter-measure
n.
karşı önlem
62
General
strict measure
n.
sıkı önlem
63
General
solid measure
n.
bir hacim birimi
64
General
measure out
v.
ölçüp ayırmak
65
General
measure up to
v.
kadar iyi olmak
66
General
give somebody short measure
v.
eksik vermek
67
General
measure up
v.
istenen ölçülerde olmak
68
General
take measure
v.
tedbir almak
69
General
measure by the span
v.
karışlamak
70
General
measure by the turkish yard
v.
arşınlamak
71
General
measure in fathoms
v.
kulaçlamak
72
General
measure up
v.
istenilen ölçülere uygun olmak
73
General
measure a land
v.
arazi ölçmek
74
General
measure somebody's blood pressure
v.
tansiyonunu ölçmek
75
General
measure up
v.
için yeterli nitelikte olmak
76
General
measure up
v.
istenene uygun olmak
77
General
measure the length (of something)
v.
boyunu ölçmek
78
General
measure the length (of something)
v.
boy ölçmek
79
General
measure up
v.
beklenen kriterlere uymak
80
General
take measure
v.
önlem almak
81
General
measure length
v.
uzunluk ölçmek
82
General
measure up
v.
-e yeterli olmak
83
General
make to measure
v.
ölçüye uygun dikmek
84
General
make to measure
v.
verilen ölçülerin aynısını dikmek
85
General
sell by measure
v.
ölçüyle satmak
86
General
measure the back length
v.
sırt ölçüsünü almak
87
General
measure the back length
v.
sırt uzunluğunu ölçmek
88
General
measure the performance
v.
performans ölçmek
89
General
measure the performance
v.
performansı ölçmek
90
General
measure a person's blood pressure
v.
tansiyonunu ölçmek
91
General
measure risk
v.
risk ölçmek
92
General
measure the size
v.
ölçü almak
93
General
measure the size of
v.
ölçüsünü almak
94
General
measure again
v.
tekrar ölçmek
95
General
have hard measure
v.
baskıyla üstesinden gelmek
96
General
take one's measure
v.
ölçüp tartmak
97
General
take one's measure
v.
bir kişinin karakterini tanımak
98
General
made-to-measure
adj.
ısmarlama
99
General
made to measure
adj.
tıpatıp uygun
100
General
made to measure
adj.
ölçüsüne uygun
101
General
for good measure
adv.
ek olarak
102
General
beyond measure
adv.
son derece
103
General
in a measure
adv.
bir dereceye kadar
104
General
in some measure
adv.
kısmen
105
General
beyond measure
adv.
haddinden fazla
106
General
beyond measure
adv.
sonsuz
107
General
beyond measure
adv.
çok fazla
108
General
beyond measure
adv.
hadden aşırı
109
General
for good measure
adv.
fazladan
110
General
in some measure
adv.
bir dereceye kadar
111
General
beyond measure
adv.
hadsiz hesapsız
112
General
beyond measure
adv.
aşırı derecede
113
General
as a precautionary measure
adv.
tedbir amaçlı
114
General
in large measure
adv.
büyük ölçüde/oranda
115
General
in great measure
adv.
büyük ölçüde/çapta
116
General
in no small measure
adv.
büyük çapta
117
General
in no small measure
adv.
büyük oranda
118
General
in no small measure
adv.
büyük ölçüde
Phrasals
119
Phrasals
measure up to
v.
aynı düzeyde olmak
120
Phrasals
measure up to
v.
aynısı olmak
121
Phrasals
measure up
v.
beklenen düzeye ulaşmak
122
Phrasals
measure someone against someone else
v.
birbiriyle kıyaslamak/karşılaştırmak
123
Phrasals
measure up to
v.
benzeri olmak
124
Phrasals
measure something off
v.
boyunu/uzunluğunu ölçmek
125
Phrasals
measure up
v.
değerini kanıtlamak
126
Phrasals
measure up
v.
gerek duyulan niteliklere uygun olmak
127
Phrasals
measure up
v.
istenilen seviyeye gelmek
128
Phrasals
measure up
v.
istenilen ölçülere uygun olmak
129
Phrasals
measure up
v.
kendini kanıtlamak
130
Phrasals
measure out
v.
ölçüsünü almak
131
Phrasals
measure someone up against someone
v.
mukayese etmek
132
Phrasals
measure up
v.
istenen kriteri karşılamak
133
Phrasals
measure off
v.
sınırlarını belirlemek
134
Phrasals
measure off
v.
sınırlarını çizmek
135
Phrasals
measure off
v.
planını yapmak
136
Phrasals
measure out
v.
yönetmek
137
Phrasals
measure out
v.
paylaştırmak
138
Phrasals
measure out
v.
dağıtmak
139
Phrasals
measure up (to)
v.
kadar iyi olmak
140
Phrasals
measure up (to)
v.
aynı düzeyde olmak
141
Phrasals
measure up (to)
v.
aynısı olmak
142
Phrasals
measure up
v.
(bir şeyin) boyutunu ölçerek tespit etmek
143
Phrasals
measure (someone or something) (up) against (someone or something else)
v.
(birini/bir şeyi birbiriyle/bir şeyle) kıyaslamak
144
Phrasals
measure (someone or something) (up) against (someone or something else)
v.
(birini/bir şeyi birbiriyle/bir şeyle) karşılaştırmak
145
Phrasals
measure (someone or something) (up) against (someone or something else)
v.
(birini/bir şeyi birbiriyle/bir şeyle) mukayese etmek
146
Phrasals
measure (someone or something) (up) against (someone or something else)
v.
(birini/bir şeyi birbiriyle/bir şeyle) boy ölçüştürmek
147
Phrasals
measure (someone or something) (up) against (someone or something else)
v.
(birinin/bir şeyin biriyle/bir şeyle) boyunu ölçmek
148
Phrasals
measure (someone or something) (up) against (someone or something else)
v.
(birinin/bir şeyin birine/bir şeye) karşı boyunu ölçmek/hesaplamak
149
Phrasals
measure (someone or something) (up) against (someone or something else)
v.
(birinin/bir şeyin biriyle/bir şeyle) ölçüsünü karşılaştırmak
150
Phrasals
measure (someone or something) (up) against (someone or something else)
v.
(birinin/bir şeyin) ölçüsünü (biriyle/bir şeyle) kıyaslamak
151
Phrasals
measure (someone or something) (up) against (someone or something else)
v.
(birinin/bir şeyin) ölçülerini (başka birine/bir şeye) kıyasla hesaplamak
152
Phrasals
measure (someone or something) (up) against (someone or something else)
v.
(birine/bir şeye göre birinin/bir şeyin) boyunu/ölçülerini hesaplamak
153
Phrasals
measure (something) off
v.
(bir şeyin) ölçüsünü almak
154
Phrasals
measure (something) off
v.
(bir şeyin) çevresini/sınırlarını belirlemek
155
Phrasals
measure (something) off
v.
(bir şeyin) etrafını çevirmek
156
Phrasals
measure (something) off
v.
(bir şeyin) sınırını çizmek
157
Phrasals
measure against
v.
ile kıyaslamak
158
Phrasals
measure against
v.
ile karşılaştırmak
159
Phrasals
measure against
v.
ile mukayese etmek
160
Phrasals
measure against
v.
ile boy ölçüştürmek
161
Phrasals
measure against
v.
ile boyunu ölçmek
162
Phrasals
measure against
v.
'-e karşı boyunu ölçmek/hesaplamak
163
Phrasals
measure against
v.
ile ölçüsünü karşılaştırmak
164
Phrasals
measure against
v.
ölçüsünü (biriyle/bir şeyle) kıyaslamak
165
Phrasals
measure against
v.
ölçülerini (başka birine/bir şeye) kıyasla hesaplamak
166
Phrasals
measure against
v.
'-e göre boyunu/ölçülerini hesaplamak
167
Phrasals
measure up (to someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) beklentisini karşılamak
168
Phrasals
measure up (to someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) isteklerini karşılamak
169
Phrasals
measure up (to someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) beklediği standartta/seviyede olmak
170
Phrasals
measure up (to someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) beklediği/istediği düzeyde olmak
171
Phrasals
measure up (to someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) istediği niteliklere uygun olmak
172
Phrasals
measure up (to someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) istediği kriterleri karşılamak
173
Phrasals
measure up (to someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede/düzeyde olmak
174
Phrasals
measure up (to someone or something)
v.
(birine/bir şeye) denk olmak
175
Phrasals
measure up (to someone or something)
v.
(biri/bir şey) kadar iyi olmak
176
Phrasals
measure up against
v.
ile kıyaslamak
177
Phrasals
measure up against
v.
ile karşılaştırmak
178
Phrasals
measure up against
v.
ile mukayese etmek
179
Phrasals
measure up against
v.
ile boy ölçüştürmek
180
Phrasals
measure up against
v.
ile boyunu ölçmek
181
Phrasals
measure up against
v.
'-e karşı boyunu ölçmek/hesaplamak
182
Phrasals
measure up against
v.
ile ölçüsünü karşılaştırmak
183
Phrasals
measure up against
v.
ölçüsünü (biriyle/bir şeyle) kıyaslamak
184
Phrasals
measure up against
v.
ölçülerini (başka birine/bir şeye) kıyasla hesaplamak
185
Phrasals
measure up against
v.
'-e göre boyunu/ölçülerini hesaplamak
Phrases
186
Phrases
beyond measure
expr.
dolu
187
Phrases
beyond measure
expr.
çok fazla
188
Phrases
beyond measure
expr.
çok sayıda
189
Phrases
out of all measure
expr.
haddinden fazla
190
Phrases
by any measure
expr.
her açıdan
191
Phrases
beyond measure
expr.
fazlasıyla
192
Phrases
without measure
expr.
hadsiz
193
Phrases
out of all measure
expr.
ölçüsüz
194
Phrases
if you can't measure it
expr.
ölçemiyorsan yönetemezsin
195
Phrases
beyond measure
expr.
mebzul miktarda
196
Phrases
beyond measure
expr.
sayılamayacak kadar çok
197
Phrases
in full measure
expr.
tam manasıyla
198
Phrases
in full measure
expr.
tam anlamıyla
199
Phrases
beyond measure
expr.
ziyadesiyle
200
Phrases
in equal measure(s)
expr.
aynı derecede
201
Phrases
in equal measure(s)
expr.
aynı boyutlarda
202
Phrases
in equal measure(s)
expr.
aynı miktarda
203
Phrases
in equal measure(s)
expr.
aynı ölçüde
Proverb
204
Proverb
measure twice, cut once
iki düşün, bir söyle
205
Proverb
measure twice, cut once
iki düşün, bir konuş
206
Proverb
measure twice, cut once
İki ölç, bir biç
Colloquial
207
Colloquial
full measure
n.
tam karşılık
208
Colloquial
full measure
n.
tam ölçü
209
Colloquial
measure one's length
v.
boylu boyunca uzanmak
210
Colloquial
measure one's length
v.
boylu boyunca yatmak
211
Colloquial
measure one's length
v.
yere kapaklanmak
212
Colloquial
for good measure
expr.
garantiye almak için
213
Colloquial
for good measure
expr.
ekstra olarak
214
Colloquial
for good measure
expr.
emin olmak için
215
Colloquial
for good measure
expr.
eklenti yapmak için
216
Colloquial
short measure
expr.
karşılığından az
217
Colloquial
short measure
expr.
söz verilenden az
218
Colloquial
for good measure
expr.
perçinlemek için
Idioms
219
Idioms
confidence-building measure
n.
güven arttırıcı önlem
220
Idioms
full measure
n.
tam ölçü
221
Idioms
full measure
n.
tam karşılık
222
Idioms
full measure
n.
söz verilen kadar
223
Idioms
short measure
n.
eksik ölçü
224
Idioms
short measure
n.
karşılığından az
225
Idioms
short measure
n.
söz verilenden az
226
Idioms
measure swords with one
v.
boy ölçüşmek
227
Idioms
tread a measure
v.
dans figürü yapmak
228
Idioms
measure for drapes
v.
doğmadık çocuğa don/kaftan biçmek
229
Idioms
measure for drapes
v.
seçimi kazanıp kazanmayacağı belli olmadan plan/hazırlık yapmaya başlamak
230
Idioms
measure for drapes
v.
seçimi kazanacağına aşırı güvenmek
231
Idioms
get the measure of someone
v.
artı ve eksileriyle birini tanımak
232
Idioms
measure out one's length
v.
boylu boyunca yere serilmek
233
Idioms
measure one's strength against
v.
boy ölçüşmek
234
Idioms
have the measure of someone
v.
birinin nasıl biri olduğunu anlamak ve onunla nasıl başa çıkacağını bilmek
235
Idioms
measure sword with
v.
boy ölçüşmek
236
Idioms
measure sword against
v.
boy ölçüşmek
237
Idioms
take one's measure
v.
boyunun ölçüsünü almak
238
Idioms
take the measure of somebody
v.
biri hakkında yargıya varmak
239
Idioms
measure one's strength with
v.
boy ölçüşmek
240
Idioms
take the measure of somebody
v.
biri hakkında kanıya varmak
241
Idioms
take the measure of somebody
v.
biri hakkında fikir edinmek
242
Idioms
take someone's measure
v.
birinin yeteneğini tartmak
243
Idioms
measure one's strength with
v.
gücünü denemek
244
Idioms
measure one's strength with
v.
gücünü tartmak
245
Idioms
give full measure
v.
elinden geleni yapmak
246
Idioms
measure one's strength against
v.
gücünü tartmak
247
Idioms
measure one's strength against
v.
gücünü denemek
248
Idioms
measure for drapes
v.
dereyi görmeden paçaları sıvamak (özellikle seçim zamanı)
249
Idioms
measure for drapes
v.
ortada fol yok yumurta yokken hazırlık/plan yapmak (özellikle seçim zamanı)
250
Idioms
measure the drapes
v.
dereyi görmeden paçaları sıvamak (özellikle seçim zamanı)
251
Idioms
measure the drapes
v.
ortada fol yok yumurta yokken hazırlık/plan yapmak (özellikle seçim zamanı)
252
Idioms
measure swords
v.
kılıçlı düello yapmak
253
Idioms
measure swords
v.
dövüşmek
254
Idioms
measure swords
v.
çarpışmak
255
Idioms
measure swords
v.
savaşmak
256
Idioms
get the measure of
v.
artı ve eksileriyle birini tanımak
257
Idioms
get the measure of
v.
'-i iyi tanımak
258
Idioms
get the measure of
v.
'-i iyi çözmek/anlamak
259
Idioms
get the measure of
v.
'-in hakkında fikir sahibi olmak
260
Idioms
get the measure of (someone or something)
v.
artı ve eksileriyle (birini/bir şeyi) tanımak
261
Idioms
get the measure of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) iyi tanımak
262
Idioms
get the measure of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) iyi çözmek/anlamak
263
Idioms
get the measure of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hakkında fikir sahibi olmak
264
Idioms
get/have/take the measure of somebody
v.
biri hakkında yargıya varmak
265
Idioms
get/have/take the measure of somebody
v.
biri hakkında fikir edinmek
266
Idioms
get/have/take the measure of somebody
v.
biri hakkında kanıya varmak
267
Idioms
get/have/take the measure of somebody
v.
birinin nasıl biri olduğunu anlamak ve onunla nasıl başa çıkacağını bilmek
268
Idioms
get/have/take the measure of somebody
v.
artı ve eksileriyle birini tanımak
269
Idioms
get/have/take somebody's measure
v.
biri hakkında yargıya varmak
270
Idioms
get/have/take somebody's measure
v.
biri hakkında fikir edinmek
271
Idioms
get/have/take somebody's measure
v.
biri hakkında kanıya varmak
272
Idioms
get/have/take somebody's measure
v.
birinin nasıl biri olduğunu anlamak ve onunla nasıl başa çıkacağını bilmek
273
Idioms
get/have/take somebody's measure
v.
artı ve eksileriyle birini tanımak
274
Idioms
have the measure of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) anlamak ve onunla nasıl başa çıkacağını bilmek
275
Idioms
have the measure of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) artı ve eksileriyle tanımak
276
Idioms
make (something) to measure
v.
(bir şeyi) verilen ölçülere göre dikmek
277
Idioms
make (something) to measure
v.
(bir şeyi) ölçüye uygun dikmek
278
Idioms
make (something) to measure
v.
(bir şeyi) birinin üzerine göre dikmek
279
Idioms
make (something) to measure
v.
(bir şeyi) birinin ölçülerine özel olarak dikmek
280
Idioms
make (something) to measure
v.
(bir şeyi) birine özel dikmek
281
Idioms
make (something) to measure
v.
(bir şeyi) birinin üstüne dikmek
282
Idioms
make something to measure [uk]
v.
bir giysiyi verilen ölçülere göre dikmek
283
Idioms
make something to measure [uk]
v.
bir şeyi ölçüye uygun dikmek
284
Idioms
make something to measure [uk]
v.
bir şeyi birinin üzerine göre dikmek
285
Idioms
make something to measure [uk]
v.
bir şeyi birinin ölçülerine göre dikmek
286
Idioms
make something to measure [uk]
v.
bir şeyi birinin üzerine dikmek
287
Idioms
make something to measure [uk]
v.
bir şeyi birine özel olarak dikmek
288
Idioms
make something to measure [uk]
v.
bir şeyi birinin ölçülerine özel dikmek
289
Idioms
measure up to (someone's) expectations
v.
(birinin) beklentilerini karşılamak
290
Idioms
measure up to (someone's) expectations
v.
(birinin) beklediği standartta/seviyede olmak
291
Idioms
measure up to (someone's) expectations
v.
(birinin) beklediği/istediği düzeyde olmak
292
Idioms
measure up to (someone's) expectations
v.
(birinin) beklediği kriterleri karşılamak
293
Idioms
measure up to (someone's) expectations
v.
(birinin) beklediği kadar başarılı olmak
294
Idioms
measure your length [obsolete]
v.
boylu boyunca yatmak
295
Idioms
measure your length [obsolete]
v.
boylu boyunca uzanmak
296
Idioms
measure your length [obsolete]
v.
yere kapaklanmak
297
Idioms
measure your length [obsolete]
v.
boylu boyunca yere serilmek
298
Idioms
measure your length [obsolete]
v.
iki seksen uzanmak
299
Idioms
measure swords
v.
kozlarını paylaşmak
300
Idioms
take the measure of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) değerlendirmek
301
Idioms
take the measure of (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında fikir edinmek
302
Idioms
take the measure of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) özelliklerini değerlendirmek
303
Idioms
take the measure of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) ölçüp tartmak
304
Idioms
measure for measure
expr.
kısasa kısas
305
Idioms
(do something) for good measure
expr.
ek olarak (bir şey yapmak)
306
Idioms
(do something) for good measure
expr.
fazladan (bir şey yapmak)
307
Idioms
(do something) for good measure
expr.
garantiye/sağlama almak için (bir şey yapmak)
308
Idioms
(do something) for good measure
expr.
ekstra olarak (bir şey yapmak)
309
Idioms
(do something) for good measure
expr.
emin olmak için (bir şey yapmak)
310
Idioms
in some measure
expr.
bir dereceye kadar
311
Idioms
in equal measure
expr.
aynı derecede
312
Idioms
man is the measure of all things
expr.
her şeyin ölçüsü insandır
313
Idioms
man is the measure of all things
expr.
insan her şeyin öcüsüdür
314
Idioms
man is the measure of all things
expr.
en önemli/değerli şey insandır
315
Idioms
man is the measure of all things
expr.
insan her şeyden üstündür
316
Idioms
man is the measure of all things
expr.
insandan daha önemli/değerli/üstün bir şey yoktur
317
Idioms
measure twice and cut once
expr.
iki düşün, bir konuş
318
Idioms
measure twice and cut once
expr.
iki düşün, bir söyle
319
Idioms
measure twice and cut once
expr.
İki ölç, bir biç
320
Idioms
some measure
expr.
belli bir dereceye/boyuta kadar
321
Idioms
some measure
expr.
biraz
322
Idioms
some measure
expr.
kısmen
323
Idioms
some measure
expr.
az
324
Idioms
some measure
expr.
az miktarda
Trade/Economic
325
Trade/Economic
interval measure
n.
ara ölçüsü
326
Trade/Economic
corrective measure
n.
düzeltici önlem
327
Trade/Economic
measure of safety
n.
emniyet tedbiri
328
Trade/Economic
economy measure
n.
ekonomi önlemi
329
Trade/Economic
economical measure
n.
ekonomik önlem
330
Trade/Economic
economic policy measure
n.
ekonomik politika önlemi
331
Trade/Economic
economic policy measure
n.
ekonomik politika tedbiri
332
Trade/Economic
transitional measure
n.
geçici önlem
333
Trade/Economic
measure of capacity
n.
istiap ölçüsü
334
Trade/Economic
safeguard measure
n.
korunma önlemi (ithalat)
335
Trade/Economic
bridging measure
n.
köprü önlem
336
Trade/Economic
cost-cutting measure
n.
maliyet düşürücü önlem
337
Trade/Economic
material measure
n.
maddi ölçüt
338
Trade/Economic
fiscal measure
n.
mali önlem
339
Trade/Economic
customer satisfaction measure
n.
müşteri memnuniyeti ölçütü
340
Trade/Economic
unit of measure
n.
ölçü birimi
341
Trade/Economic
performance measure
n.
performans ölçümü
342
Trade/Economic
measure of capacity
n.
sığma ölçüsü
343
Trade/Economic
measure of capacity
n.
sığdırma ölçüsü
344
Trade/Economic
standard measure
n.
standart ölçü
345
Trade/Economic
preferential tariff measure
n.
tercihli tarife düzenlemesi
346
Trade/Economic
preferential tariff measure
n.
tercihli tarife önlemleri
347
Trade/Economic
savings measure
n.
tasarruf tedbiri
348
Trade/Economic
full measure
n.
tam ölçü
349
Trade/Economic
austerity measure
n.
tasarruf tedbiri
350
Trade/Economic
measure of length
n.
uzunluk ölçüsü
351
Trade/Economic
half measure
n.
yetersiz önlemler
352
Trade/Economic
repressive measure
n.
zorunlu tedbir
353
Trade/Economic
sell by measure
v.
ölçü ile satmak
354
Trade/Economic
sell by measure
v.
ölçüyle satmak
355
Trade/Economic
made-to-measure
adj.
ısmarlama
356
Trade/Economic
made-to-measure
adj.
sipariş üzerine yapılmış
Law
357
Law
interim measure
n.
ara tedbir
358
Law
judicial review measure
n.
adli kontrol tedbiri
359
Law
punitive measure
n.
cezalandırıcı tedbir
360
Law
safety measure
n.
emniyet tedbiri
361
Law
interim measure
n.
geçici tedbir
362
Law
unlawful measure
n.
gayrimeşru ölçü
363
Law
interim measure
n.
ihtiyati tedbir
364
Law
reformatory measure
n.
ıslah edici tedbir
365
Law
corrective measure
n.
ıslah edici tedbir
366
Law
restrictive measure
n.
kısıtlayıcı tedbir
367
Law
necessary measure
n.
lüzumlu tedbir
368
Law
measure of damages
n.
tazminatın miktarı
369
Law
structural measure
n.
yapısal önlem
Politics
370
Politics
ballot measure
n.
halk oylaması
371
Politics
precautionary measure
n.
ihtiyati önlem
372
Politics
precautionary measure
n.
ihtiyati tedbir
373
Politics
protection measure
n.
koruma tedbiri
374
Politics
protectionist measure
n.
korumacı önlem
375
Politics
collective protective measure
n.
kolektif koruyucu önlem
376
Politics
scope of a measure
n.
önlemin kapsamı
377
Politics
proposed measure
n.
önerilen önlemler
378
Politics
countervailing measure
n.
telafi edici önlem
379
Politics
countervailing measure
n.
telafi edici tedbir
380
Politics
preferential tariff measure
n.
tercihli tarife önlemleri
381
Politics
stimulus measure
n.
uyarıcı önlem
382
Politics
stringent measure
n.
zecri tedbir
383
Politics
abstain from any measure
v.
her türlü tedbirden kaçınmak
Insurance
384
Insurance
measure of indemnity
n.
sigortacının zararla ilgili sorumluluğunun kapsamı
Technical
385
Technical
angular measure
n.
açısal ölçüm
386
Technical
angular measure
n.
açısal ölçü
387
Technical
square measure
n.
alan ölçüsü
388
Technical
intake measure
n.
alış ölçüsü
389
Technical
yard measure
n.
bir yardalık ölçü
390
Technical
circular measure
n.
daireleri ölçmeye yarayan bir ölçüm
391
Technical
circular measure
n.
dairesel ölçü
392
Technical
proxy measure
n.
dolaylı ölçü
393
Technical
greatest common measure
n.
en büyük ortak ölçüm
394
Technical
complete measure
n.
eksiksiz ölçüm
395
Technical
measure of effectiveness
n.
etkinlik ölçüsü
396
Technical
capacity measure
n.
hacim ölçüsü
397
Technical
dry measure
n.
hacim ölçü birimleri
398
Technical
security measure
n.
güvenlik önlemi
399
Technical
counter measure
n.
karşı tedbir
400
Technical
complex measure
n.
karmaşık ölçüm
401
Technical
bank measure
n.
kazıda ölçü
402
Technical
dry measure
n.
kuru ölçek
403
Technical
conical measure
n.
konik ölçü
404
Technical
dry measure
n.
kuru ölçü
405
Technical
dry measure
n.
kuru hacim ölçüsü
406
Technical
dry measure
n.
kuru maddeler hacim ölçeği
407
Technical
material measure
n.
maddi ölçü
408
Technical
cubic measure
n.
kübik ölçüm
409
Technical
lebesgue measure
n.
lebesgue ölçümü
410
Technical
laplace measure of dispersion
n.
laplace dağılım ölçümü
411
Technical
cubic measure
n.
kübik ölçü
412
Technical
tape measure
n.
mezür
413
Technical
metrical measure
n.
metrik ölçü
414
Technical
tape measure
n.
mezure
415
Technical
convergence in measure
n.
ölçümde yakınsaklık
416
Technical
unit of measure (uom)
n.
ölçüm birimi
417
Technical
measure current transformer
n.
ölçü akım trafosu
418
Technical
liquid measure
n.
sıvı ölçüsü
419
Technical
liquid measure
n.
sıvı ölçü birimi
420
Technical
tape measure
n.
şerit metre
421
Technical
tap measure
n.
şerit metre
422
Technical
slope protection measure
n.
şev koruma tedbiri
423
Technical
linear measure
n.
uzunluk ölçüsü
424
Technical
linear measure
n.
uzunluk ölçme sistemi
425
Technical
long measure
n.
uzunluk ölçüsü
426
Technical
proxy measure
n.
yaklaşık ölçüm
427
Technical
yard measure
n.
yarda ölçüsü
428
Technical
slope protection measure
n.
yamaç koruma önlemi
429
Technical
circular measure
n.
yaysal ölçü
430
Technical
software security measure
n.
yazılım güvenlik önlemleri
431
Technical
face measure
n.
yüzey ölçüsü
432
Technical
yard measure
n.
yarda ölçeği
433
Technical
wine measure
n.
şarapların ve diğer alkollü içkilerin satıldığı ölçü birimi
434
Technical
solid measure
n.
bir hacim ölçüsü
435
Technical
measure the noise
v.
gürültüyü ölçmek
436
Technical
measure the noise
v.
gürültü ölçmek
437
Technical
measure the attenuation of optical components
v.
optik bileşenlerdeki zayıflamayı ölçmek
438
Technical
measure the surface imperfections
v.
yüzey kusurlarını ölçmek
Computer
439
Computer
contingency measure
n.
beklenmedik durum planı
440
Computer
information measure
n.
bilgi ölçüsü
441
Computer
measure in
n.
birimi
442
Computer
measure from
n.
ilgili uzaklık
443
Computer
material measure
n.
maddi ölçü
444
Computer
measure in
n.
ölçü birimi
445
Computer
point measure
n.
punto
Informatics
446
Informatics
measure of performance
n.
başarım düzeyi
447
Informatics
security measure
n.
güvenlik önlemi
448
Informatics
software security measure
n.
yazılım güvenlik ölçütü
Electric
449
Electric
measure the voltage
v.
voltajı ölçmek
Textile
450
Textile
made to measure
adj.
kişiye özel üretilmiş
Construction
451
Construction
unit weight measure
n.
birim ağırlık kapları
452
Construction
land measure
n.
kara ölçüsü
Woodworking
453
Woodworking
log measure
n.
tomruk ölçeği
Automotive
454
Automotive
connection or measure item
n.
bağlantı veya ölçme işlemi
Medical
455
Medical
apothecaries measure
n.
eczacılıkta kullanılan sıvı ölçüm sistemi
456
Medical
public health measure
n.
halk sağlığı tedbiri
457
Medical
apothecaries measure
n.
sıvı ölçüm sistemi
458
Medical
primary outcome measure
n.
birincil sonuç ölçümü
459
Medical
measure blood pressure
v.
tansiyon ölçmek
Psychology
460
Psychology
measure of dispersion
n.
dağılma ölçüsü
461
Psychology
measure of association
n.
ilişki ölçüsü
462
Psychology
measure of central tendency
n.
merkezi eğilim ölçüsü
Food Engineering
463
Food Engineering
control measure
n.
kontrol önlemi
Math
464
Math
degree measure of an angle
n.
açının derece ölçüsü
465
Math
grade measure of an angle
n.
açının grad ölçüsü
466
Math
radian measure of an angle
n.
açının radyan ölçüsü
467
Math
borel measure
n.
borel ölçümü
468
Math
outer measure
n.
dış ölçüm
469
Math
complete measure
n.
eksiksiz ölçüm
470
Math
haar measure
n.
haar ölçümü
471
Math
complex measure
n.
karmaşık ölçüm
472
Math
lebesgue measure
n.
lebesgue ölçümü
473
Math
common measure
n.
ortak bölen
474
Math
convergence in measure
n.
ölçümde yaklaşım
475
Math
convergence in measure
n.
ölçümde yakınsaklık
476
Math
measure space
n.
ölçüm uzayı
477
Math
measure theory
n.
ölçüm kuramı
478
Math
convergence in measure
n.
ölçümde yakınlık
479
Math
radian measure
n.
radyan ölçümü
480
Math
finitely additive measure
n.
sonlu toplamsal ölçüm
481
Math
circular measure
n.
yaysal ölçü
Geometry
482
Geometry
arcual measure of an angle
n.
birim açısı dairenin yarıçapına eşit yay olan bir ölçü
Statistics
483
Statistics
quartile measure of skewness
n.
çeyrek çarpıklık ölçüsü
484
Statistics
fieller-hartley-pearson measure association
n.
fieller-hartley-pearson birliktelik ölçüsü
485
Statistics
kayser-meyer-olkin measure sampling
n.
kayser-meyer-olkin örnekleme ölçüsü
486
Statistics
measure of location
n.
konum ölçüsü
487
Statistics
laplace's measure of dispersion
n.
laplace dağılım ölçüsü
488
Statistics
absolute measure
n.
mutlak ölçü
489
Statistics
convergence in measure
n.
ölçüde yakınsaklık
490
Statistics
pearson measure of skewness
n.
pearson çarpıklık ölçüsü
491
Statistics
standard measure
n.
standart ölçüm
492
Statistics
measure of sampling adequacy
n.
örneklem uygunluk ölçüsü
Chemistry
493
Chemistry
measure of association
n.
bağlılık ölçümü
494
Chemistry
measure of dispersion
n.
dağılım ölçümü
495
Chemistry
measure of central tendency
n.
merkezi gidiş ölçümü
496
Chemistry
measure of central location
n.
merkezi yer ölçümü
Forestry
497
Forestry
board measure
n.
kereste ölçüsü
Social Sciences
498
Social Sciences
psychosocial measure
n.
psikososyal önlem
Literature
499
Literature
long measure
n.
uzun ölçü
500
Literature
common measure
n.
iki heceli vezin
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of measure
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy