Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Books
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Books
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
do well
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"do well"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
do well
v.
becermek
General
2
General
do well
v.
durumu iyi olmak
3
General
do well
v.
iyi etmek
Bedeutungen, die der Begriff
"do well"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 83 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
do well and easily
v.
döktürmek
2
General
do well in the exam
v.
sınavda başarılı olmak
3
General
do well in the exam
v.
sınavda iyi yapmak
4
General
do something well-timed
v.
isabet etmek
5
General
not do as well as expected at the box office
v.
gişede umduğunu bulamamak
6
General
not do as well as expected at the box office
v.
gişede beklediğini bulamamak
7
General
never-do-well
n.
işe yaramaz kimse
8
General
ne'er-do-well
n.
beceriksiz
9
General
ne'er-do-well
n.
hiçbir işi beceremeyen (kimse)
10
General
ne'er-do-well
n.
serseri
11
General
never-do-well
n.
serseri
12
General
never-do-well
n.
beceriksiz
13
General
well-to-do family
n.
varlıklı aile
14
General
well-to-do man
n.
zengin adam
Phrases
15
Phrases
it's never too late to do well
expr.
iyi yapmak için hiçbir zaman çok geç değildir
Proverb
16
Proverb
if you want a thing done well do it yourself
bir şeyi adamakıllı yapmak istiyorsan kendin yapacaksın
17
Proverb
if you want a thing done well do it yourself
kendi ununu kendin öğüt
Colloquial
18
Colloquial
do-well by
v.
gerçek değerini vermek
19
Colloquial
do-well by
v.
hakkını vermek
20
Colloquial
can't very well (do something)
v.
gidip de (bir şeyi) yapamamak
21
Colloquial
can't very well (do something)
v.
(bir şeyi yapmak) yersiz olmak
22
Colloquial
can't very well (do something)
v.
(bir şeyi yapmak) pek de doğru/uygun olmamak
23
Colloquial
can't very well (do something)
v.
(bir şeyi yapmak) mantıklı olmamak
24
Colloquial
can't very well (do something)
v.
(bir şeyi yapmak) mümkün olmamak
25
Colloquial
couldn’t very well (do something)
v.
gidip de (bir şeyi) yapamamak
26
Colloquial
couldn’t very well (do something)
v.
(bir şeyi yapmak) yersiz olmak
27
Colloquial
couldn’t very well (do something)
v.
(bir şeyi yapmak) pek de doğru/uygun olmamak
28
Colloquial
couldn’t very well (do something)
v.
(bir şeyi yapmak) mantıklı olmamak
29
Colloquial
couldn’t very well (do something)
v.
(bir şeyi yapmak) mümkün olmamak
30
Colloquial
do well for (oneself)
v.
işleri iyi olmak
31
Colloquial
do well for (oneself)
v.
iyi kazanmak
32
Colloquial
do well for (oneself)
v.
başarılı olmak
33
Colloquial
do well out of (someone or something)
v.
(bir işten) iyi para yapmak
34
Colloquial
do well out of (someone or something)
v.
(bir işten) iyi kâr etmek
35
Colloquial
do well out of (someone or something)
v.
(birinden veya bir işten) iyi para kazanmak
36
Colloquial
well do it then
expr.
öyleyse yap da görelim
37
Colloquial
well do it then
expr.
yap o halde
38
Colloquial
can’t/couldn’t very well do something
expr.
(bir şey yapmak) abes olmak
39
Colloquial
can’t/couldn’t very well do something
expr.
yersiz olmak
40
Colloquial
can’t/couldn’t very well do something
expr.
(bir şey yapmak) hiç de mantıklı olmamak
41
Colloquial
(well) what do you know
expr.
bil bakalım, (dolapta) ne var
42
Colloquial
(well) what do you know
expr.
bil bakalım, ne oldu
43
Colloquial
(well) what do you know
expr.
bak sen şu işe
44
Colloquial
(well) what do you know
expr.
vay be
45
Colloquial
you know as well as I do
expr.
senin de bildiğin gibi
46
Colloquial
you know as well as I do
expr.
ikimiz de biliyoruz ki
47
Colloquial
you know as well as I do
expr.
sen de biliyorsun ki
Idioms
48
Idioms
do well by doing good
v.
başkalarına iyilik yaparak/yardımcı olarak toplumda yer edinmek
49
Idioms
do well by doing good
v.
doğru/iyi/yararlı işler yaparak sosyal ve parasal başarı kazanmak
50
Idioms
do well for yourself
v.
başarılı olmak
51
Idioms
can't very well (do something)
v.
(yapması) uygun olmamak
52
Idioms
can't very well (do something)
v.
(yapması) mantıklı olmamak
53
Idioms
can't very well (do something)
v.
(yapması) doğru olmamak
54
Idioms
can't very well (do something)
v.
(yapması) münasip olmamak
55
Idioms
couldn’t very well do something
v.
(yapması) uygun olmamak
56
Idioms
couldn’t very well do something
v.
(yapması) mantıklı olmamak
57
Idioms
couldn’t very well do something
v.
(yapması) doğru olmamak
58
Idioms
couldn’t very well do something
v.
(yapması) münasip olmamak
59
Idioms
can't very well do something
v.
(yapması) uygun olmamak
60
Idioms
can't very well do something
v.
(yapması) mantıklı olmamak
61
Idioms
can't very well do something
v.
(yapması) doğru olmamak
62
Idioms
can't very well do something
v.
(yapması) münasip olmamak
63
Idioms
ne’er-do-well
n.
beceriksiz ve işe yaramaz kimse
64
Idioms
well-to-do
adj.
müreffeh
65
Idioms
well-to-do
adj.
rahatı yerinde
66
Idioms
well-to-do
adj.
tuzu kuru
67
Idioms
well-to-do
adj.
varlıklı
68
Idioms
well-to-do
adj.
zengin
69
Idioms
well-to-do
expr.
hali vakti yerinde
70
Idioms
(one) would do well to (do something)
expr.
(bir şeyi) yapsan iyi olur
Speaking
71
Speaking
how well do you know your friend?
expr.
arkadaşını ne kadar iyi tanıyorsun?
72
Speaking
how well do they know each other?
expr.
birbirlerini ne kadar iyi biliyorlar/tanıyorlar?
73
Speaking
do you cook well?
expr.
güzel yemek yapar mısın?
74
Speaking
do you cook well?
expr.
iyi yemek yapar mısın?
75
Speaking
when things do not go well
expr.
işler iyi gitmediğinde
76
Speaking
how well do you know him?
expr.
onu ne kadar iyi tanıyorsun?
77
Speaking
how well do you know her?
expr.
onu ne kadar iyi tanıyorsun?
78
Speaking
you might as well do something
expr.
(boş boş durmaktansa) bir şeyler yapsan iyi olur
Sport
79
Sport
do jolly well
v.
çok iyi yapmak
Cinema
80
Cinema
do well at the box office
v.
gişe yapmak
81
Cinema
do well at the box office
n.
iyi bir gişe yapmak
Slang
82
Slang
neer-do-well
n.
hiçbir faydalı işe yaramayan lüzumsuz kimse
83
Slang
ne'er-do-well
n.
gereksiz ve işe yaramayan tip
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of do well
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy