varlıklı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

varlıklı



Bedeutungen von dem Begriff "varlıklı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 40 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
varlıklı substantial adj.
varlıklı wealthy adj.
General
varlıklı brownstone n.
varlıklı easy adj.
varlıklı opulent adj.
varlıklı propertied adj.
varlıklı affluent adj.
varlıklı wealthy adj.
varlıklı flush adj.
varlıklı well-heeled adj.
varlıklı well-off adj.
varlıklı well off adj.
varlıklı bien [scotland] adj.
varlıklı wealthful adj.
varlıklı luxurious adj.
varlıklı gilded adj.
varlıklı pecunious adj.
varlıklı forehanded adj.
varlıklı silk-stocking adj.
varlıklı prestige adj.
varlıklı sufficient [obsolete] adj.
varlıklı in easy circumstances adv.
varlıklı high on the hog [us] adv.
Phrases
varlıklı in good circumstances expr.
Idioms
varlıklı culturally advantaged adj.
varlıklı well-fixed adj.
varlıklı well-to-do adj.
varlıklı rolling in it adj.
varlıklı well fixed adj.
varlıklı well-heeled adj.
varlıklı in the chips expr.
varlıklı on easy street expr.
Trade/Economic
varlıklı monied adj.
varlıklı moneyed adj.
varlıklı rich adj.
Tourism
varlıklı affluent adj.
Slang
varlıklı minted adj.
varlıklı dollared adj.
varlıklı stinking adj.
British Slang
varlıklı loaded adj.

Bedeutungen, die der Begriff "varlıklı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 90 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
varlıklı kimse have n.
varlıklı sınıf propertied class n.
varlıklı aile wealthy family n.
varlıklı aile land-owning family n.
varlıklı toplum well-off society n.
varlıklı aile well-to-do family n.
varlıklı/zengin adam rich man n.
varlıklı/zengin adam wealthy man n.
varlıklı/zengin adam man of means n.
varlıklı kimse/kişi a wealthy person n.
korece nehrin güneyi anlamına gelen güney kore'de son derece varlıklı bir muhit kangnam n.
korece nehrin güneyi anlamına gelen güney kore'de son derece varlıklı bir muhit gangnam n.
yabancı bir ülkede varlıklı bir hanede baş hizmetçilik yapan kimse major-domo [dialect] n.
varlıklı kimseler hoi polloi n.
varlıklı bölge affluent area n.
varlıklı erkek gentleman n.
çok varlıklı kimse loadsamoney n.
aşırı varlıklı kimse loadsamoney n.
varlıklı olma opulency n.
küresel yaşam tarzını benimseyen varlıklı işletme fakültesi mezunu cosmocrat n.
aşırı varlıklı kimse gazillionaire n.
varlıklı kimse silk-stocking n.
varlıklı kimse fortunate n.
varlıklı çiftçi squatter n.
varlıklı bir aileye doğmak be born in the purple v.
varlıklı bir aileye doğmak be born into the purple v.
daha varlıklı better off adj.
varlıklı olmayan unaffluent adj.
varlıklı olmayan unmoneyed adj.
çok varlıklı gilt-edge adj.
çok varlıklı gilt-edged adj.
çok varlıklı overrich adj.
varlıklı olmayan inopulent adj.
aşırı varlıklı filthy rich adj.
varlıklı aileden gelen silver-spoon adj.
ailesi varlıklı olan silver-spoon adj.
çok varlıklı superrich adj.
varlıklı olarak wealthily adv.
Colloquial
zengin/varlıklı bir adam a wealthy man n.
varlıklı olma fat city n.
varlıklı insanların yaşadığı ufak tefek sorunlar champagne problems n.
varlıklı bir aileye doğmuş olan silver-spooned adj.
varlıklı bir aileye ait silver-spooned adj.
varlıklı bir aile ile ilişkili silver-spooned adj.
varlıklı bir ailede doğmuş born with a silver spoon in one's mouth expr.
Idioms
varlıklı kimse a (person) of substance n.
varlıklı kişi a (person) of substance n.
varlıklı kişi a woman, man, person of substance n.
çevreye önemli ve varlıklı biri olarak görünülmek istendiğinde beraber gidilen ama aslında hoşlanılmayan partner arm candy n.
varlıklı ve seçkin kesim the culturally advantaged n.
varlıklı müşteriler the carriage trade n.
eskiden daha iyi/daha varlıklı olmak have known better days v.
eskisi kadar/gibi iyi durumda/varlıklı olmamak have known better days v.
eskiden daha iyi/daha varlıklı olmak have seen better days v.
eskisi kadar/gibi iyi durumda/varlıklı olmamak have seen better days v.
varlıklı bir ailede doğmuş olmak be born with a silver spoon in one's mouth v.
varlıklı olmak roll in it v.
varlıklı olmak roll in wealth v.
varlıklı bir ailede doğmuş olmak be born with a silver spoon in your mouth v.
varlıklı olmak be not short of a bob or two [uk/australia] v.
çok varlıklı olmak be rolling in dough v.
çok varlıklı olmak be rolling in it v.
varlıklı ve ayrıcalıklı koşullarda doğmuş to the manor born adj.
varlıklı/zengin bir ailede doğmuş born with a silver spoon adj.
doğuştan zengin/varlıklı born with a silver spoon adj.
aileden zengin/varlıklı born with a silver spoon adj.
varlıklı/zengin bir ailede doğmuş born with a silver spoon in his or her mouth adj.
doğuştan zengin/varlıklı born with a silver spoon in his or her mouth adj.
aileden zengin/varlıklı born with a silver spoon in his or her mouth adj.
varlıklı/zengin bir ailede doğmuş born with a silver spoon in mouth adj.
doğuştan zengin/varlıklı born with a silver spoon in mouth adj.
aileden zengin/varlıklı born with a silver spoon in mouth adj.
(belli özellikte, konumda birine) göre bayağı varlıklı well-heeled for (a particular type of person) adj.
Speaking
daha varlıklı günler yaşamıştık we have seen better days expr.
Trade/Economic
miras olmaksızın sonradan servet edinmiş varlıklı kişi veya aile new money n.
ayrıcalıklı ve varlıklı üst sınıfa ait white-shoe adj.
ayrıcalıklı ve varlıklı üst sınıfla ilgili white-shoe adj.
ayrıcalıklı ve varlıklı üst sınıfın özelliği olan white-shoe adj.
varlıklı, çocuksuz ve evli kimseler için tasarlanmış dinkie adj.
varlıklı, çocuksuz ve evli kimselere hitap eden dinkie adj.
Social Sciences
bir bölgeye yeni gelmiş olup yerlilere aldırmadan bölgenin sunduğu imkanlardan yararlanan varlıklı kimse white settler n.
varlıklı, çocuksuz ve evli kimse dinkie n.
toplumun varlıklı ve eğitimli insanlardan oluşan ve ekonomik gücü elinde bulunduran üst tabakası overclass n.
History
abd'de demokratlara muhalif olup varlıklı kimseleri ve mesleki çıkarları temsil eden bir siyasi partinin üyesi whig n.
Art
sanat hamiliği yapan varlıklı kimse maecenas n.
Archaic
varlıklı adam goodman [scotland] n.
varlıklı hale getirmek fortune v.
Slang
varlıklı solcu limousine liberal n.
orta sınıfın okumamış, kültürsüz ve nispeten varlıklı üyesi pink n.
aşırı varlıklı rolling adj.