Verlauf

doğru gitmek

Bedeutungen von dem Begriff "doğru gitmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	doğru gitmek	verge on v.
Phrasals
2	Phrasals	doğru gitmek	make towards v.

Bedeutungen, die der Begriff "doğru gitmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 97 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	gitmek (belirli bir yöne doğru)	bear v.
2	General	iyiye doğru gitmek (hasta)	progress v.
3	General	iyiye doğru gitmek (hasta)	make progress v.
4	General	-e doğru gitmek	head for v.
5	General	-e doğru gitmek	make for v.
6	General	-e doğru gitmek	progress to v.
7	General	-e doğru gitmek	strike out for v.
8	General	bir tarafa doğru yavaş yavaş gitmek	edge v.
9	General	kapıya doğru gitmek	go to the door v.
10	General	doğru yoldan gitmek	go in the right direction v.
11	General	nehirden yukarı doğru gitmek	sail up a river v.
12	General	kontrolsüz bir şekilde akıntıya doğru gitmek	drive v.
13	General	ağırlığı patenlerin iç kenarına verip ayakları birbirine yaklaştırıp birbirinden uzaklaştırarak geriye doğru gitmek	double scull v.
Phrasals
14	Phrasals	ileriye doğru gitmek	go ahead v.
15	Phrasals	geriye doğru gitmek	move backward v.
16	Phrasals	bir sonuca doğru gitmek	work up to v.
17	Phrasals	-e doğru yönelmek/gitmek	turn onto something v.
18	Phrasals	-e doğru gitmek	be off to somewhere v.
19	Phrasals	yavaş yavaş ileriye doğru gitmek	inch forward v.
20	Phrasals	(tekerlekli bir araç, top) bir yerden aşağı doğru gitmek	roll down something v.
21	Phrasals	(amerikan futbolunda ileri pas atmak için zaman kazanmak amacıyla) hücum yönünün tersine doğru gitmek	fade back v.
22	Phrasals	bulunulan konumun kuzeyine doğru gitmek/seyahat etmek	drive up v.
23	Phrasals	yukarı doğru gitmek/seyahat etmek	drive up v.
24	Phrasals	kuzeye doğru gitmek/seyahat etmek	drive up v.
25	Phrasals	öne doğru gitmek	go forward v.
26	Phrasals	gruptan ayrılıp başka bir yöne doğru gitmek	peel off v.
27	Phrasals	'-e doğru gitmek	go for v.
28	Phrasals	bir amaca doğru gitmek	go for v.
29	Phrasals	birine/bir şeye doğru gitmek	go to someone or something v.
30	Phrasals	birine/bir şeye doğru gitmek	go toward someone or something v.
31	Phrasals	bulunulan yerin kuzeyine doğru gitmek	go up v.
32	Phrasals	-e doğru uzayıp gitmek	stretch away v.
33	Phrasals	farklı bir şeye/yöne doğru gitmek	swing to something v.
34	Phrasals	ileri doğru gitmek	nose in v.
35	Phrasals	ileri doğru gitmek	nose into v.
36	Phrasals	(bir şeyin/yerin) içine doğru kaybolup gitmek	vanish into (something or some place) v.
37	Phrasals	bir şeyin içine doğru yitip gitmek	vanish into something v.
38	Phrasals	kuzeye doğru gitmek	track up v.
39	Phrasals	bir şeye doğru gitmek	verge upon something v.
40	Phrasals	bir şeye doğru gitmek	verge on something v.
41	Phrasals	(bir şeye/yere) doğru hızla gitmek	make toward (something) v.
42	Phrasals	'-e doğru hızla gitmek	make toward v.
43	Phrasals	hızla (bir yere) doğru gitmek	blast off for (somewhere) v.
44	Phrasals	fırlayıp (bir yere) doğru uzaklaşmak/gitmek	blast off for (somewhere) v.
45	Phrasals	(bir şeyden) aşağı doğru geri geri gitmek/inmek	back down (something) v.
46	Phrasals	hızla (birine/bir şeye) doğru gitmek	cut out for (someone or something) v.
47	Phrasals	zamanda ileriye/geleceğe doğru gitmek/yolculuk yapmak (kitap, tv programı, film)	flash forward v.
48	Phrasals	birine doğru gitmek	rush at v.
49	Phrasals	birine/bir şeye doğru gitmek/yaklaşmak	go up to someone or something v.
50	Phrasals	geri (bir yere) doğru gitmek/yönelmek	head back (some place) v.
51	Phrasals	birine/bir şeye doğru gitmek	head for someone or something v.
52	Phrasals	bir sonuca doğru gitmek/ilerlemek	head toward something v.
53	Phrasals	tekrar (bir yere) doğru yöneltmek/gitmek	lead back v.
54	Phrasals	aceleyle (birine/bir şeye) doğru gitmek	make for (somewhere or something) v.
55	Phrasals	aceleyle bir yere doğru gitmek	make for somewhere v.
56	Phrasals	(bir yere/bir şeye) doğru hızla gitmek	make out for (somewhere or something) v.
57	Phrasals	(bir yere/bir şeye) doğru fırlayıp gitmek	make out for (somewhere or something) v.
58	Phrasals	bir yöne doğru gitmek	go toward v.
59	Phrasals	(bir konuya) varmak/doğru gitmek	open into (something) v.
60	Phrasals	(bir şeye) doğru gitmek	progress to (something) v.
61	Phrasals	aceleyle (bir şeye) doğru gitmek	race for (something) v.
62	Phrasals	(tekerlekli bir şeyle) (birine/bir şeye) doğru gitmek	roll to (someone or something) v.
63	Phrasals	sinirle (birine) doğru gitmek	rush at (someone or something) v.
64	Phrasals	(birine/bir şeye) doğru hızla/aceleyle gitmek/koşmak	rush for (someone or something) v.
65	Phrasals	(birine/bir şeye) doğru hızla/aceleyle gitmek/koşmak	rush to (someone, something, or some place) v.
66	Phrasals	(bir şeye/bir yere) doğru gitmek/yola çıkmak	strike out for (something or some place) v.
67	Phrasals	'-e doğru yönelmek/gitmek	turn onto v.
68	Phrasals	(bir şeyin) içine doğru kıvrılarak gitmek	wind up into (something) v.
69	Phrasals	yavaş yavaş ileriye doğru gitmek	inch towards v.
Colloquial
70	Colloquial	iyiye doğru gitmek	change for the better v.
71	Colloquial	kötüye doğru gitmek	change for the worse v.
72	Colloquial	yıkıma doğru gitmek	be going to hell v.
73	Colloquial	başarısızlığa doğru gitmek	be going to hell v.
74	Colloquial	(bir şeye/yere) doğru gitmek	be headed for (something) v.
75	Colloquial	(bir sona) doğru gitmek/ilerlemek	be headed for (something) v.
Idioms
76	Idioms	bir işi başarmaya/yapmaya doğru gitmek	be on course for something v.
77	Idioms	bir işi başarmaya/yapmaya doğru gitmek	be on course to do something v.
78	Idioms	hızlıca ölüme doğru gitmek	fade fast v.
79	Idioms	durup geriye doğru gitmek	reverse (one's) field v.
80	Idioms	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make (one's) way to (something or some place) v.
81	Idioms	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make (one's) way toward (something or some place) v.
82	Idioms	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make your way (to/towards something) v.
83	Idioms	denizde rüzgarın geldiği yöne doğru gitmek	sail near the wind v.
84	Idioms	işler başarısızlığa doğru gitmek	be coming apart at the seams v.
85	Idioms	bir şeye doğru gitmek	be on course for v.
86	Idioms	bir sonuca doğru gitmek	be on course for v.
87	Idioms	doğru yolda ilerlemek/gitmek	keep on (the right) track v.
88	Idioms	doğru gitmek/yol almak	make your way v.
89	Idioms	durup geriye doğru gitmek	reverse field v.
90	Idioms	nehirden yukarı doğru gitmek	sail up the river v.
Marine
91	Marine	rüzgarın estiği yöne doğru yavaş yavaş gitmek	eat the wind out of a vessel v.
92	Marine	ileri doğru gitmek	run in with v.
93	Marine	gitmek (belirli bir yere doğru)	steer for v.
94	Marine	kıç tarafa doğru gitmek	drop astern v.
Geography
95	Geography	(gölde) dibe doğru gitmek	descend v.
Slang
96	Slang	-e doğru hızla gitmek/yol almak	make tracks for v.
97	Slang	(bir yere doğru) fırlayıp gitmek	blast off v.