duyusal - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

duyusal



Bedeutungen von dem Begriff "duyusal" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
duyusal sensory adj.
duyusal sensorial adj.
General
duyusal sensual adj.
duyusal sensate adj.
duyusal sensating adj.
duyusal lush adj.
duyusal pandemian adj.
duyusal satiny adj.
duyusal fleshy adj.
duyusal sensitory [dated] adj.
Food Engineering
duyusal organoleptic adj.
Philosophy
duyusal sensitive adj.
Archaic
duyusal sensificatory adj.

Bedeutungen, die der Begriff "duyusal" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 142 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
duyusal deneme sensory testing n.
duyusal özellikler sensorial properties n.
duyusal özellikler yönetimi management of sensorial properties n.
duyusal algı sensory perception n.
duyusal kalite sensory quality n.
duyusal ikame sensory substitution n.
duyusal algıları kullanmadan gelecekte yaşanacak olayları bilme telegnosis n.
duyusal deneyimin ve kişinin kendine dair deneyimlediği özelliklerin gerçek olduğu yanılsaması maya n.
duyusal haz delicate [obsolete] n.
duyusal zevk delicate [obsolete] n.
duyusal temel datum n.
bilinçli deneyimin duyusal ürün ya da bellek imgesi olarak ortaya çıkması presentation n.
bilinçli deneyimin duyusal ürün ya da bellek imgesi olarak ortaya çıkması presentment n.
duyusal algılama kapasitesi olan kimse sensitive [obsolete] n.
belirli bir duyusal sonuç elde etmek için yapılan aktivite sensory activity n.
duyusal ilişkileri temsil eden üç boyutlu diyagramatik gösterim pyramid n.
fiziksel ya da duygusal duyusal zevk tutkusu ile ilgili sensualistic adj.
aşırı duyusal ultrasensual adj.
duyusal olmayan cortical adj.
duyusal uyaran işlevi gören sensitive [obsolete] adj.
iç kulakta bulunan duyusal sisteme ait static adj.
iç kulakta bulunan duyusal sistem ile ilgili static adj.
iç kulakta bulunan duyusal sistemi oluşturan static adj.
duyusal algılamanın ötesinde subsensible adj.
Trade/Economic
duyusal pazarlama stratejisi sensory marketing strategy n.
Technical
bir ürünün duyusal profili sensory profile of a product n.
duyusal veriler sensory data n.
duyusal analiz sensory analysis n.
duyusal değerlendirme sensory evaluation n.
duyusal profil sensory profile n.
Informatics
duyusal hafıza sensory memory n.
duyusal bellek sensory memory n.
duyusal veriler sensory data n.
Medical
duyusal nöron afferent neuron n.
duyusal blok ve motor blok seviyeleri sensorial and motor blockade levels n.
duyusal reseptörler sensory receptors n.
duyusal yüklenme sensory overload n.
duyusal blok başlangıcı sensorial block onset n.
duyusal tutulum sensory involvement n.
duyusal uyarım sensory stimulation n.
duyusal rahatsızlık sensory disorder n.
duyusal izolasyon sensory isolation n.
duyusal yoksunluk sensory deprivation n.
duyusal blok sensory block n.
duyusal entegrasyon sensory integration n.
duyusal ve motor blokun başlaması onset of sensory and motor block n.
karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar paresthaesia n.
motor ve duyusal lifler motor and sensory fibers n.
motor ve duyusal sinir iletim çalışmaları motor and sensory nerve conduction studies n.
motor ve duyusal blokajlar sensory and motor blocs n.
otonom duyusal meridyen tepki autonomous sensory meridian response (asmr) n.
otonom duyusal meridyen yanıt autonomous sensory meridian response (asmr) n.
rasyonel-duyusal psikoterapi rational-emotive psychotherapy n.
uzamış duyusal ve motor blok prolong sensory-motor block n.
uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar paresthesia n.
uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar paraesthesia n.
duyusal yoksunluk tankı flotation tank n.
sinir sisteminin duyusal faaliyet veya işlevleri ile ilgili neurosensory adj.
sinir sisteminin duyusal faaliyet veya işlevlerine ait neurosensory adj.
sinir duyusal neurosensory adj.
Anatomy
iç kulakta bulunan ve kafanın yönünü algılayan bir duyusal sistem labyrinthine sense n.
farenks ve dilin arkasına giden duyusal sinir ninth cranial nerve n.
vestibüler organın saç hücrelerini ve kulak salyangozunun içindeki kıl hücrelerini besleyen bileşik duyusal sinir nervus vestibulocochlearis n.
ön beynin arka kısmında yer alan ve duyusal uyarıları kortekse ileten, büyük, oval, gri madde kitlesi thalamus n.
çeşitli sürüngenlerde bulunan, ışık alma yeteneğine sahip duyusal yapı third eye n.
çeşitli sürüngenlerde bulunan, ışık alma yeteneğine sahip duyusal yapı pineal eye n.
beyinde motor ya da duyusal olmayan kortikal bölgeler association area n.
beyinde motor ya da duyusal olmayan kortikal bölgeler association cortex n.
merkezi sinir sisteminde duyusal ve motor nöronları birbirine bağlayan sinir hücresi associative neuron n.
hem duyusal hem de motor iğcikleri bulunduran sinir mixed nerve n.
otonom duyusal meridyen tepki autonomous sensory meridian response (asmr) n.
duyusal reseptör sensory receptor n.
hem motor hem de duyusal iğcikleri bulunduran (sinir) mixed adj.
Psychology
belli bir duyusal uyarım örüntüsünün tekrar tekrar deneyimlenmesiyle akılda oluşan fikir veya görüntü recept n.
duyusal algıları kullanmadan bir başka kimsenin zihniyle diğer yollardan iletişim kurma işlemi telepathy n.
duyusal intiba ile harmanlanmış hafıza görüntüsü tied image n.
birincil bedensel-duyusal korteks primary somatosensory cortex n.
duyusal-motor afazisi sensorimotor aphasia n.
duyusal sönümleme sensory extinction n.
duyusal bütünleşme terapisi sensory integration therapy n.
duyusal girdi sensory input n.
duyusal ön şartlandırma sensory preconditioning n.
duyusal bütünleşme bozukluğu sensory integrative dysfunction n.
duyusal beceriler sensory abilities n.
duyusal tecrit sensory isolation n.
duyusal transdüksiyon sensory transduction n.
duyusal afazi wernicke's aphasia n.
duyusal minyatür sensory homunculus n.
duyusal bütünleşme sensory integration n.
duyusal tip sensational type n.
duyusal nöropati sensory neuropathy n.
duyusal filtre sensory filter n.
duyusal ayrımsama sensory awareness n.
duyusal rahatsızlıklar sensory disorders n.
duyusal yoksunluk sensory deprivation n.
duyusal deneyim sensory experience n.
duyusal ayrımsama grupları sensory awareness groups n.
duyusal adaptasyon sensory adaptation n.
duyusal ayırt etme sensory discrimination n.
duyusal bütünleşme ve praksi testleri sensory integration and praxis tests n.
duyusal-motor iletişim sensorimotor communication n.
duyusal amüziya sensory amusia n.
duyusal gangliyon sensory ganglion n.
duyusal epilepsi sensory epilepsy n.
duyusal dengeleme sensory compensation n.
duyusal ayrımsama yöntemleri sensory awareness procedures n.
duyusal dikkatsizlik sensory inattention n.
hayvanlarda duyusal işlevlerin ölçülmesiyle ilgilenen psikoloji dalı behavioral psychophysics n.
azalmış duyusal tepki hypothymia n.
şiddetli duygu patlamaları ve duyusal ve motor işlev bozuklukları ile karakterize bir ruhsal bozukluk hysterical neurosis n.
Physiology
omuriliğin ön, motor ve kök sinirlerinde duyusal liflerin varlığı nedeniyle var olan duyarlılık recurrent sensibility n.
sinirlerin kaslara ilettiği duyusal harekete sebep olan madde nervimotor n.
sıcağa ve soğuğa tepki veren duyusal reseptör thermoreceptor n.
sıcağa ve soğuğa tepki veren duyusal reseptörler thermoreceptors n.
kafanın hareketini algılayarak dengeyi kontrol etmeye yardımcı olan iç kulaktaki duyusal mekanizma vestibular system n.
dokunmaya, sese veya vücut dengesindeki değişimlere yanıt veren, basınca duyarlı duyusal reseptörler mechanoreceptors n.
beyin zarının presantral girus ile postsantral girusu içerip duyusal ve motor işlevlerini bir araya getiren bölümü sensorimotor area n.
beyin zarının presantral girus ile postsantral girusu içerip duyusal ve motor işlevlerini bir araya getiren bölümü sensorimotor region n.
duyusal eşik sensory threshold n.
kimyasal bir uyarıcının duyusal yollarla algılanması ile ilgili chemosensory adj.
hem duyusal hem de motor sensorimotor adj.
Pathology
saf duyusal laküner sendrom pure sensory lacunar syndrome n.
motor veya duyusal hislerin kaybolması sonucu koordinasyon gerektiren fiziksel becerinin tamamen veya kısmen kaybolması apraxia n.
Food Engineering
duyusal analiz sensory analysis n.
duyusal değerlendirme sensory evaluation n.
gıda ürünlerinin duyusal analizleri sensory analysis of food products n.
unsu (duyusal) mealy n.
Physics
duyusal yoksunlaştırma havuzu sensory deprivation tank n.
duyusal yoksunlaştırma tankı sensory deprivation tank n.
Biology
sempatik ve duyusal sinir hücrelerinin büyümesini uyaran bir protein nerve growth factor n.
basit dokunuşa tepki veren duyusal sinir ucu organı thigmoreceptor n.
duyusal uyaran sensory stimulus n.
duyusal uyaranlar sensory stimuli n.
Zoology
bazı hayvan hücrelerinde bulunan, özellikle duyusal işlevi olan kalkerli kitle lithite n.
Literature
sübjektif ve duyusal edinimleri uyandırmak için zihinsel çağrışımların kullanıldığı bir yazın stili impressionism n.
Linguistics
çok-duyusal multi-sensory adj.
Philosophy
maddenin duyusal olduğunu savunan teori hylopathism n.
(kant epistemolojisinde) kategoriler yoluyla duyusal manifolddan nesnelere veri sentezi imagination n.
duyusal algıların algılanan nesnelerin zihinsel karşılıkları olduğu teorisi introjection n.
Environment
duyusal analiz sensory analysis n.
Abbreviation
sempatik ve duyusal sinir hücrelerinin büyümesini uyaran bir protein ngf (nerve growth factor) n.
Entomology
içinden duyusal saç veya kıl çıkan gözenek trichopore n.