dürtmek

Bedeutungen von dem Begriff "dürtmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 54 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	dürtmek	nudge v.
Barbara nudged Noah to warn him. Barbara Noah'ı uyarmak için dürttü. More Sentences
2	Common Usage	dürtmek	poke v.
They poked the dead dog with a stick. Ölen köpeği sopayla dürttüler. More Sentences
General
3	General	dürtmek	poke v.
I poked him three times, but he didn't send any messages. Onu üç kez dürtmüştüm ama hiçbir mesaj göndermedi. More Sentences
4	General	dürtmek	prod v.
My mom prodded me with the long rule in her hand. Annem elindeki uzun cetvelle beni dürttü. More Sentences
Phrasals
5	Phrasals	dürtmek	poke (one) in (some body part) v.
Tom got poked in the eye. Tom gözünden dürtüldü. More Sentences
General
6	General	dürtmek	stimulate v.
7	General	dürtmek	ginger up v.
8	General	dürtmek	edge on v.
9	General	dürtmek	jab v.
10	General	dürtmek	jam v.
11	General	dürtmek	urge v.
12	General	dürtmek	jerk v.
13	General	dürtmek	ginger v.
14	General	dürtmek	jolt v.
15	General	dürtmek	dig v.
16	General	dürtmek	spur somebody on v.
17	General	dürtmek	push v.
18	General	dürtmek	incite v.
19	General	dürtmek	hustle v.
20	General	dürtmek	shove v.
21	General	dürtmek	jog v.
22	General	dürtmek	spur v.
23	General	dürtmek	provoke v.
24	General	dürtmek	goad v.
25	General	dürtmek	prudent v.
26	General	dürtmek	thrust v.
27	General	dürtmek	egg v.
28	General	dürtmek	tig [scottish] v.
29	General	dürtmek	extimulate v.
30	General	dürtmek	job v.
31	General	dürtmek	juice v.
32	General	dürtmek	harten [obsolete] v.
33	General	dürtmek	brod [dialect] [scotland] v.
34	General	dürtmek	broddle [dialect] v.
35	General	dürtmek	muscle v.
36	General	dürtmek	gig [dialect] v.
37	General	dürtmek	instance [obsolete] v.
38	General	dürtmek	dig v.
39	General	dürtmek	dub v.
40	General	dürtmek	pote [dialect] [uk] v.
41	General	dürtmek	root v.
42	General	dürtmek	scuffle v.
43	General	dürtmek	poach [dialect] v.
44	General	dürtmek	hotfoot v.
45	General	dürtmek	proke [obsolete] v.
Phrasals
46	Phrasals	dürtmek	prick on v.
47	Phrasals	dürtmek	poke someone in something v.
48	Phrasals	dürtmek	thrust down v.
49	Phrasals	dürtmek	whomp up v.
Idioms
50	Idioms	dürtmek	light a fire under v.
51	Idioms	dürtmek	build a fire under v.
52	Idioms	dürtmek	put a bomb under v.
Engineering
53	Engineering	dürtmek	impulse v.
Slang
54	Slang	dürtmek	inoculate v.

Bedeutungen, die der Begriff "dürtmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 76 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	üvendire ile dürtmek	goad v.
The shepherd goaded the sheep. Çoban koyunları üvendire ile dürttü. More Sentences
2	General	hafifçe dürtmek	nudge v.
Tom gently nudged Mary. Tom, Mary'yi hafifçe dürttü. More Sentences
3	General	dirsekle dürtmek	nudge v.
The politician nudged his way through the protesters. Politikacı protestocuları dirsekle dürterek aralarından geçti. More Sentences
4	General	dirsek ile dürtmek	nudge v.
5	General	dirsekle dürtmek	elbow v.
6	General	burnu ile dürtmek	nuzzle v.
7	General	parmak baston vb ile dürtmek	poke v.
8	General	(harekete geçmesi için vb.) dürtmek	chivvy v.
9	General	yeniden dürtmek	reincit [rare] v.
10	General	yeniden dürtmek	reincite v.
11	General	dirsekle dürtmek	nub [dialect] v.
12	General	(sivri bir şeyle) dürtmek	thrust v.
13	General	sivri bir şeyle dürtmek	jag v.
14	General	burunla dürtmek	muzzle v.
15	General	(boğayı) mızrak ile dürtmek	pic v.
16	General	üst üste dürtmek	potter [dialect] v.
17	General	kalçasından dürtmek	prat v.
18	General	burun ucuyla dürtmek	snuzzle v.
19	General	(vücudun bir bölümünü) dürtmek	stick v.
20	General	üvendireyle dürtmek	hotfoot v.
Phrasals
21	Phrasals	birini dürtmek	poke someone v.
22	Phrasals	birini dürtmek	jab at someone v.
23	Phrasals	birini bir yerinden dürtmek	jab someone in something v.
24	Phrasals	birini bir şeyi ile dürtmek	jab something at someone v.
25	Phrasals	birini bir şeyi ile dürtmek	poke someone with something v.
26	Phrasals	birini bir şeyi ile dürtmek	jab someone with something v.
27	Phrasals	birini dürtmek	poke at someone v.
28	Phrasals	birini dürtmek	prod at someone v.
29	Phrasals	bir şeyi bir yerden aşağı/içeri dürtmek	thrust something down something v.
30	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir yere dürtmek	force (someone or something) in v.
31	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerinden dürtmek	dig someone or something in something v.
32	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine itmek/dürtmek	dig in v.
33	Phrasals	(bir şeyi) dürtmek	dig in (something) v.
34	Phrasals	(bir şeyi) dürtmek	dig into (something) v.
35	Phrasals	(birini/bir şeyi) dürtmek	prod into (someone or something) v.
36	Phrasals	(birini/bir şeyi) dürtmek	poke into (someone or something) v.
37	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerinden dürtmek	tap someone or something on something v.
38	Phrasals	(birinin/bir şeyin) bir şeyini dürtmek	tap on (someone or something) v.
39	Phrasals	birini daha hızlı ilerlemesi için teşvik etmek/zorlamak/dürtmek	urge someone along v.
40	Phrasals	birini ilerlemeye/hareket etmeye devam etmesi için dürtmek	urge someone along v.
41	Phrasals	(birini) ilerlemeye/hareket etmeye devam etmesi için dürtmek	urge (one) along v.
42	Phrasals	sağa sola dürtmek	bat around v.
43	Phrasals	(birini) dürtmek	get after (someone) v.
44	Phrasals	(birini/bir şeyi) dürtmek	goad (someone or something) on v.
45	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin) içine dürtmek	jab (something) into (something else) v.
46	Phrasals	içine dürtmek	jab in v.
47	Phrasals	(bir şeyi) uzatıp (birini/bir şeyi) dürtmek/dürtüklemek	jab (something) out at (someone or something) v.
48	Phrasals	ile dürtmek	jab with v.
49	Phrasals	içine dürtmek	jab into v.
50	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyle) dürtmek	jab (someone or something) with (something) v.
51	Phrasals	(bir yerinden/bir yerini) dürtmek	jab in v.
52	Phrasals	(birini/bir şeyi) sürekli sıkıştırmak/dürtmek	keep after (someone or something) v.
53	Phrasals	(birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek	keep at (someone) v.
54	Phrasals	sürekli sıkıştırmak/dürtmek	keep after v.
55	Phrasals	(bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek	keep on (one) about (something) v.
56	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir şeyle dürtmek	poke at (someone or something) v.
57	Phrasals	(birini/bir şeyi) dürtmek	poke at (someone or something) v.
58	Phrasals	-i dürtmek	poke at v.
59	Phrasals	-i dürtmek	poke in v.
60	Phrasals	-i dürtmek	prod at v.
61	Phrasals	(birini/bir şeyi) dürtmek	prod at (someone or something) v.
62	Phrasals	(birini) dürtmek	tug at (someone) v.
Idioms
63	Idioms	arının yuvasına çöp dürtmek	stir up a hornet's nest v.
64	Idioms	birini dürtmek	take a punch at someone v.
65	Idioms	(birini) nazikçe dürtmek	give (someone) a nudge v.
66	Idioms	birini (biriyle/bir şeyle ilgili) dürtmek	put a bee in someone's bonnet (about someone or something) v.
67	Idioms	(bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek	keep at (one) about (something) v.
68	Idioms	(birini/bir şeyi) dürtmek	light a fire under (someone or something) v.
69	Idioms	(birini/bir şeyi) dürtmek/güdülemek	put a bomb under (someone or something) [uk] v.
70	Idioms	(birini/bir şeyi) dürtmek/güdülemek	put a rocket under (someone or something) [uk] v.
71	Idioms	arının yuvasına çöp dürtmek	stir up a hornets' nest v.
Archaic
72	Archaic	(bir şeyi) dürtmek	powter v.
Slang
73	Slang	(birilerini bir iş yapmaları için) dürtmek	kick ass v.
74	Slang	(birilerini bir iş yapmaları için) dürtmek	kick butt v.
75	Slang	birini bir işe başlaması için dürtmek	kick ass v.
76	Slang	birini bir işe başlaması için dürtmek	kick butt v.