extra-... - Türkisch Englisch Wörterbuch

extra-...

Bedeutungen, die der Begriff "extra-..." mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 324 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
extra adj. ekstra
Marshall works at the pub for some extra cash.
Marshall ekstra para kazanmak için bir barda çalışıyor.

More Sentences
General
extra n. ek
That is why the Group of the Greens, in tandem with the Socialist Group, is tabling four extra amendments.
Bu nedenle Yeşiller Grubu, Sosyalist Grup ile birlikte dört ek değişiklik önergesi sunmaktadır.

More Sentences
extra n. ilave
That is why we need to build in a few extra clauses.
Bu nedenle birkaç ilave madde daha eklememiz gerekiyor.

More Sentences
extra charge n. ekstra masraf
Is there any extra charge?
Ekstra masraf var mı?

More Sentences
extra n. ekstra ücret
They charged us extras such as additional driver.
Bizden ek şoför gibi ekstra ücret talep ettiler.

More Sentences
extra adj. yedek
Do you have an extra key?
Yedek anahtarın var mı?

More Sentences
extra adj. fazladan
A little extra effort and it should be possible, and I am convinced that it is possible, to reach an agreement.
Biraz daha fazla çaba ile bir anlaşmaya varmak mümkün olabilir ve ben bunun mümkün olduğuna inanıyorum.

More Sentences
extra adj. ilave
My view is that in certain Member States hunting brings an important extra source of food to the dining table.
Benim görüşüme göre bazı Üye Devletlerde avcılık, yemek masasına önemli bir ilave gıda kaynağı getirmektedir.

More Sentences
extra adj. fazladan
Is the average European citizen in need of extra information about the European Union?
Ortalama bir Avrupa vatandaşının Avrupa Birliği hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacı var mı?

More Sentences
extra adj. ek
The pool can be heated for an extra fee.
Havuz ek ücret karşılığında ısıtılabilir.

More Sentences
as an extra adv. fazladan
As an extra precaution, Fadil installed surveillance cameras outside his house.
Fazladan bir önlem olarak, Fadıl evinin dışına güvenlik kameraları yerleştirdi.

More Sentences
extra adv. fazladan
It is good that the report asks for extra attention for the encouragement of voluntary donation.
Raporda gönüllü bağışların teşvik edilmesine daha fazla önem verilmesinin istenmesi sevindiricidir.

More Sentences
Trade/Economic
extra fund n. ilave fon
The most important industrial nations, the Group of 8, have decided not to set aside any extra funding either.
En önemli sanayi ülkeleri olan 8'ler Grubu da herhangi bir ilave fon ayırmamaya karar verdi.

More Sentences
extra money n. ekstra para
There is not a lot of extra money to give away.
Dağıtılacak çok fazla ekstra para yok.

More Sentences
extra-budgetary fund n. bütçe dışı fon
The number of budgetary and extra-budgetary funds has been reduced.
Bütçe içi ve bütçe dışı fonların sayısı azaltılmıştır.

More Sentences
extra adj. ekstra
If Slovakia is to keep up with the frontrunners, an extra effort will need to be made in this connection.
Slovakya'nın önde gelen ülkelere ayak uydurabilmesi için bu konuda ekstra çaba sarf etmesi gerekecektir.

More Sentences
Education
extra lesson n. ek ders
The students whose test grades were low had to come back after school for an extra lesson.
Sınav notları düşük olan öğrenciler okuldan sonra ek ders için geri gelmek zorunda kaldılar.

More Sentences
General
extra pay n. ek ödeme
optional extra n. opsiyonel ekstra
extra profit n. ek kazanç
optional extra n. tatil veya başka herhangi bir organizayonun karşıladıklarına ilaveten müşteri tarafından satın alına
extra premium n. ek prim
stamp for extra postage n. taksa pulu
an extra n. extra bir
extra n. ilave gazete
extra n. ekstra şey
extra n. özel baskı
extra postage n. taksa
extra n. ekstra masraf
extra n. ek ücrete tabi şey
extra n. zam
extra time n. uzatma
extra sensory perception n. altıncı his
extra chunky worktop n. ekstra kalın mutfak tezgahı
extra n. figüran
extra n. ek iş
extra vires n. yetkiyi aşma
extra terrestrial n. dünya dışı canlı
extra charge n. ek ücret
extra-terrestrial n. uzaylı
extra-marital escapade n. kaçamak
extra-marital affair n. kaçamak
extra-large shirt n. battal boy gömlek
extra over price n. fiyat farkı
extra work n. ilave iş
extra mild n. çok yumuşak
extra labor n. fazladan çalışma
extra work n. ek iş
extra n. munzam
an extra job n. ek iş
extra pencil n. fazla/yedek kalem
two extra mags n. fazladan iki şarjör
extra toppings n. (pizzada) ekstra malzeme
extra topping n. pizzada ekstra malzeme
extra lean ground beef n. yağsız dana kıyması
extra training n. ekstra antreman
extra n. üstün nitelikli şey
extra n. ek sayı
extra n. ek işçi
extra n. süs
extra n. aksesuar
extra n. ek puan
be an extra v. fazlalık etmek
be extra v. fazlalık etmek
give extra time v. süre vermek
give extra time v. zaman vermek
give extra time v. müddet vermek
take extra security measures v. ekstra güvenlik önlemleri almak
take extra security precautions v. ekstra güvenlik önlemleri almak
place extra guards at the door v. kapıya ekstra güvenlik görevlisi yerleştirmek
buy someone extra time v. fazladan zaman kazandırmak
add an extra beauty v. ekstra güzellik katmak
add an extra beauty v. ayrı bir güzellik katmak
earn an extra revenue v. ek gelir elde etmek
earn an extra revenue v. ek gelir kazanmak
extra adj. olağanüstü
extra adj. üstün
extra adj. ilave edilen
extra strong adj. çok dayanıklı
extra adj. ayrı
extra adj. ala
extra adj. hariç
extra adj. fevkalade
extra adj. zait
extra strong adj. ekstra dayanıklı
extra adj. ikinci
extra adj. gereksiz
extra adj. ilaveten
extra adj. fazla
extra adj. çok iyi
extra-smooth adj. çok düzgün
extra societal adj. ekstra-toplumsal
extra societal adj. toplum harici
extra societal adj. toplum dışı
extra hard adj. çok sert
extra-strong adj. çok dayanıklı
extra-special adj. özel
extra-strong adj. çok güçlü
extra-official adj. resmi görev dışı
extra-special adj. istisnai
extra-strong adj. aşırı güçlü
extra adj. fazla
extra adj. yedek
extra adv. ayrıca
extra adv. açıktan
extra adv. çok çok
extra adv. ekstra olarak
extra adv. en iyisi
extra adv. ek olarak
extra adv. ilave olarak
ab extra adv. dıştan
ab extra adv. dışarıdan
ab extra adv. hariçten
extra adv. özellikle
extra adv. bilhassa
extra adv. alışılmamış bir şekilde
extra- pref. dış-
extra- pref. harici-
ex (extra) abrev. ekstra
ex (extra) abrev. ilave
ext (extra) abrev. ilave
ext (extra) abrev. ekstra
ext (extra) abrev. ek
Colloquial
extra pair of hands n. başka birinin daha yardım etmesi
extra pair of hands n. birinin yardımı
extra pair of hands n. başka birinin daha el atması
extra pair of hands n. başka birinin daha yardım elini uzatması
extra pair of hands n. başka birinin yardımı
why are you being so extra? expr. neden bu kadar tepki veriyorsun?
Idioms
go the extra mile v. elinden gelenin fazlasını yapmak
go the extra mile v. biraz daha uğraşmak/çabalamak
walk the extra mile v. [bir şeyi elde etmek] gerekenden fazlasını yapmak
walk the extra mile v. biraz daha uğraşmak/çabalamak
go the extra mile v. (bir şeyi elde etmek için) gerekenden fazlasını yapmak
get rid of one's extra kilos v. fazla kilolarından kurtulmak
get rid of one's extra kilos v. fazlalıklarından kurtulmak
go the extra mile v. bir adım daha ileri gitmek
go the extra mile (for somebody/something) v. (biri/bir şey için) gerekenden fazlasını yapmak
go the extra mile (for somebody/something) v. (biri/bir şey için) fazlasıyla uğraşmak/çabalamak
go the extra mile (for somebody/something) v. (biri/bir şey için) elinden gelenin fazlasını yapmak
Speaking
do you have an extra pencil? expr. fazla kaleminiz var mı?
do you have an extra pencil? expr. fazla kalemin var mı?
Trade/Economic
extra ordinary gain n. olağan dışı gelir
extra ordinary budget n. olağanüstü bütçe
extra dividend n. ek temettü
extra reserve n. olağanüstü yedekler
packing extra n. ambalaj hariç
extra laytime n. sürastarya müddeti
extra dating n. faturanın ödenme tarihine birkaç gün ilave etme
extra profit n. ek kazanç
extra freight n. ek yük
extra premium n. ek prim
extra pay n. ilave maaş
extra dividend n. olağanüstü temettü
extra insurance n. ilave sigorta
tax on extra revenues n. olağanüstü kazançlar vergisi
extra costs n. ilave masraflar
extra freight n. ilave yük
extra expenses n. ek masraflar
extra pay n. ek ödeme
extra payment n. ekstra tediye
extra reserve n. olağanüstü ihtiyat
extra payment n. zam
extra fund n. olağanüstü fon
extra expenses n. ekstra masraflar
extra payment n. fazla ödeme
extra dividend n. olağanüstü kar
extra premium n. ekstra prim
employee's premiums for extra-statutory insurance n. ilave yasal sigortaya ait çalışan primleri
extra benefit n. ilave fayda
extra benefit n. ek tazminat
bring extra costs v. fazladan maliyet getirmek
bring extra costs v. ekstra maliyet getirmek
double extra adj. ekstra-ekstra
Law
extra judicial execution n. yargısız infaz
extra territorial offence n. yurt dışında işlenen suç
extra work n. fazla çalışma
extra-contractual administrative liability n. sözleşme dışı idari sorumluluk
extra-territoriality n. ülkedışılık
extra-atmospheric space n. atmosfer dışı uzay
extra judicial adj. mahkeme dışı
extra judicial adj. mahkemenin yargı yetkisi dışında
extra legem expr. hukuk dışında
extra legem expr. hukuk dışı
Politics
extra community trade n. topluluk dışı ticaret
extra budgetary fund n. bütçe dışı fon
intra and extra community wars n. topluluk içi ve dışı savaşları
extra procedural cases n. prosedür dışı dosyalar
extra-parliamentary adj. parlamento dışı
Insurance
extra perils n. ilave muhataralar
Tourism
extra n. ekstra ücret
Technical
extra over n. fiyat farkı
extra heavy pipe n. çok kalın boru
extra bunk n. ekstra kuşet
extra seat n. ekstra koltuk
extra-bankingsuperelevation n. dolgu yükseltilmesi
extra-sensitive clay n. aşırı hassas kil
extra thick sheet glass n. kalın pencere camı
extra heavy sheet glass n. kalın pencere camı
extra large press n. tv ekran presi
extra solution n. üstünçözelti
extra large press n. büyük pres
extra high strength steels n. çok yüksek dayançlı çelikler
extra high strength molding compound n. çok yüksek dayançlı kalıp bileşiği
extra low carbon grade austenitic stainless steels n. çok düşük karbonlu ostenitli paslanmaz çelikler
extra thin sheet glass n. çok ince düz cam
additional/extra function n. ilave işlev
additional/extra function n. ilave fonksiyon
extra-low-voltage installation n. çok düşük doğru akım tesisatı
extra low-voltage electrical installation n. çok düşük gerilimli elektrik tesisatı
extra large series n. çok geniş seriler
extra hazard group n. yüksek tehlike grubu
extra hazard group n. yüksek tehlike yangın sınıfı
ehv (extra-high voltage) n. çok yüksek voltaj
ehv (extra-high voltage) n. çok yüksek gerilim
extra strong adj. çok kuvvetli
extra low adj. çok alçak
extra hard adj. ekstra sert
Computer
b5 (iso) extra n. b5 ıso ekstra
command extra n. fazladan komut
default extra large n. varsayılan çok geniş
extra settings n. ek ayarlar
extra settings n. diğer ayarlar
extra dry time n. fazladan kurutma süresi
extra thick n. çok kalın
extra content n. ek içerik
extra ball n. ek top
extra sort key n. ek sıralama anahtarı
extra payment n. ek ödeme
extra side margin n. fazladan kenar boşluğu
letter extra n. mektup ekstra
extra n. windows ve mac için uçbirim öykünme yazılımı
extra bold adj. çok koyu
extra large adj. çok büyük
extra light adj. çok ince
extra dark adj. çok koyu
extra sharp adj. çok fazla keskin
extra light adj. çok açık
extra bold adj. çok kalın
tabloid extra expr. tabloid ekstra
Telecom
abstract test suite and partial protocol implementation extra information n. soyut deney dizisi ve kismi protokol uygulama ekstra bilgisi
Electric
extra low safety voltage n. çok düşük güvenlik gerilimi
extra islet cells n. adacık dışı hücreler
Mechanic
extra close pitch n. çok sık yerleştirmeli
Textile
extra hip width n. dış kalça genişliği
Construction
extra duty glaze n. ağır iş sırı
extra duty brick n. ağır iş tuğlası
extra duty refractory n. ağır iş refrakteri
Lighting
extra low-voltage lighting systems n. çok düşük gerilimli aydınlatma sistemleri
Automotive
extra-urban fuel consumption n. şehir dışı yakıt tüketimi
extra coarse non-woven products n. sert naylon ürünler
metric extra urban n. metrik kent dışı çevrim
imperial extra urban n. emperyal kent dışı çevrim
extra urban driving cycle n. kent dışı sürüş çevrimi
extra urban fuel consumption n. kent dışı yakıt tüketimi
Aeronautic
extra-vehicular activity n. uzayda uzay aracı dışındaki faaliyetler
Marine
extra-high tide n. ektra yüksek gel git
extra premium for sea risk n. deniz rizikosu sürprimi
extra lay days n. sürestarya
Medical
extra-amniotic use n. amnion dışına uygulama
extra-osseous tissues n. kemik dışı dokular
extra-adrenal sympathetic ganglia n. adrenal dışı sempatik sinir sistemi
central extra-pulmonary airways n. santral ekstrapulmoner hava yolları
extra-axial mass lesions n. ekstra-aksiyel kitle lezyonları
extra-billing [canada] n. katkı payı
extra-uterine pregnancy n. dış gebelik
extra oral adj. ağız dışı
extra-articular adj. eklem dışı
extra- pref. hariç
extra- pref. dışarı
Anatomy
extra-uterine adj. rahim dışı
extra-uterine adj. ekstrauterin
Food Engineering
extra virgin olive oil n. natürel sızma zeytinyağı
extra-low-heat skimmed milk powder n. aşırı düşük sıcaklıkta işlem görmüş yağsız süt tozu
extra-low-heat skim milk powder n. aşırı düşük sıcaklıkta işlem görmüş yağsız süt tozu
Gastronomy
extra virgin olive oil n. sızma zeytinyağ
extra-virgin olive oil n. sızma zeytinyağı
extra large adj. battal boy
Statistics
extra period change over design n. tasarımda ekstra dönem değişimi
average extra defectives limit n. ortalama fazladan kusur sınırı
Chemistry
extra virgin olive oil n. saf sızma zeytinyağ
Biology
extra-pair copulation n. eş dışı çiftleşme
extra-ocular adj. ekstraoküler
extra-ocular adj. göz dışı
Apiculture
extra white honey n. beyaz bal
extra light amber n. çok açık amber renkli bal
Education
extra-curricular activities n. müfredat dışı faaliyetler
extra hour n. ek ders
extra class n. ek ders
take extra tuition v. takviye ders almak
Environment
extra-high wave n. çok yüksek dalga
extra-high tide n. çok yüksek gel-git
Military
extra duty n. sıra dışı hizmet
extra good time n. ceza indirimi
extra good time n. ek muteber süre
Hunting
extra-full choke n. toplu saçma atan şok
Sport
extra time n. uzatma (dakikaları)
extra time n. uzatma süresi
extra n. ekstra sayı
extra n. rakip savunmanın yaptığı hatalarla alınan sayı
extra point n. gol
extra point n. sayı
extra cover n. (krikette) cover ve kale gerisi arasındaki bir saha pozisyonu
Basketball
extra period n. uzatma devresi
Football
extra time n. uzatma dakikaları
extra time n. uzatmalar
extra time n. kayıp zaman
extra point n. amerikan futbolunda golden sonra yapılan sayı
go into extra-time v. uzatmaya kalmak
go into extra-time v. uzatmaya gitmek
score in extra-time v. uzatma dakikalarında gol atmak
give 2 minutes extra time v. 2 dakika kayıp zaman işaret etmek
play the extra time v. uzatma dakikalarını oynamak
Baseball
extra-base hit n. ekstra adım vuruşu
extra innings n. uzatma
Art
extra n. figüran
Theatre
extra crowd artist n. figüran
Cinema
extra n. figüran
extra n. filmde çok ufak roller oynayan kimse
movie extra n. figüran
Latin
extra-territorium adj. ülke dışı
extra-territorium adj. ülke sınırları dışında
Gastronomy
extra virgin n. saf sızma zeytinyağı
extra virgin adj. saf sızma

Bedeutungen, die der Begriff "extra-..." mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
extra bir an extra n.