ekstra - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ekstra



Bedeutungen von dem Begriff "ekstra" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ekstra extra adj.
General
ekstra icing n.
ekstra superiffic adj.
ekstra best adj.
ekstra choice adj.
ekstra supernumerary adj.
ekstra first-class adj.
ekstra first-rate adj.
ekstra high-grade adj.
ekstra added adj.
ekstra extraordinary [obsolete] adj.
ekstra uber pref.
ekstra ex (extra) abrev.
ekstra ext (extra) abrev.
Trade/Economic
ekstra extra adj.
ekstra supernumerary adj.
Technical
ekstra additional n.
Slang
ekstra gash adj.

Bedeutungen, die der Begriff "ekstra" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 127 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
opsiyonel ekstra optional extra n.
ekstra şey extra n.
ekstra kalın mutfak tezgahı extra chunky worktop n.
ekstra masraf extra n.
ekstra battaniye spare blanket n.
ekstra gelir perquisite n.
ekstra kazanç perquisite n.
ekstra kontör top up card n.
ekstra sim kart top up card n.
ekstra masraf extra charge n.
(albüm) ekstra şarkı/parça bonus track n.
(albüm) ekstra şarkı/parça bonus cut n.
(pizzada) ekstra malzeme extra toppings n.
pizzada ekstra malzeme extra topping n.
ekstra antreman extra training n.
restoranlarda ekstra pasta siparişi için alınan hizmet bedeli cakeage n.
kare dansta ekstra figür veya nakarat trimming n.
bir kravatı bağlarken ekstra döndürmeler yapılarak elde edilen geniş ve üçgen bir düğüm windsor knot n.
abd dışında görev yapan federal hükümet çalışanlarına verilen ekstra tatil süresi home leave n.
ekstra yiyecek reward n.
ekstra oran overrate n.
zorlu yollar için hazır bulundurulan ekstra at cockhorse n.
günlük yolculuklarda kullanılan ve bireysel koltuklar için ekstra ücret ödenen yolcu vagonu drawing-room car n.
günlük yolculuklarda kullanılan ve bireysel koltuklar için ekstra ücret ödenen yolcu vagonu parlour car n.
ekstra büyüklük super n.
ekstra ebat super n.
ekstra ölçü super n.
ekstra büyük ürün super n.
ekstra ısı superheat n.
(dergi ve kitaplarda) düzeltme ve ekstra içeriklerin yer aldığı ek bölüm supplement n.
ekstra güvenlik önlemleri almak take extra security precautions v.
ekstra güvenlik önlemleri almak take extra security measures v.
kapıya ekstra güvenlik görevlisi yerleştirmek place extra guards at the door v.
ekstra güzellik katmak add an extra beauty v.
ekstra isimlendirmek surname [obsolete] v.
ekstra dayanıklı extra strong adj.
ekstra nükleer extranuclear adj.
ekstra-toplumsal extra societal adj.
normalde ekstra olan dahili bir özelliğe ait built-in adj.
ekstra olarak extra adv.
(popüler müzikte) ekstra hece oh interj.
ekstra uzun maxi pref.
ekstra büyük maxi pref.
ekstra anlamına gelen bir ön ek super- pref.
ekstra anlamına gelen bir ön ek sur- pref.
Colloquial
ekstra harcama parası mad money n.
satış elemanına daha çok satması için ödenen ekstra para spiff n.
ekstra efor sarf etmek turbo-charge v.
ekstra olarak for good measure expr.
Idioms
agresif satış yapmaya teşvik etmek için satış elemanına ödenen ekstra ücret push money n.
bir çiftçinin karısının çiftlikte üretilen bazı ürünleri (yumurta, tereyağı) satarak kazandığı ekstra para (butter and) egg money [old-fashioned] n.
bir düzine ve bir tane de ekstra a baker's dozen n.
bir düzine ve bir tane de ekstra a long dozen n.
fazladan/ekstra bir indirim daha almak catch a break v.
fazladan/ekstra bir indirim daha almak get a break v.
ekstra ücret talep etmek nickel and dime someone v.
ekstra neşelenmek have jam on it v.
ekstra uğraşmak be at pains v.
ekstra çaba harcamak be at pains v.
ekstra uğraşmak take pains v.
ekstra çaba harcamak take pains v.
demiryollarında kısmi zamanlı çalışmak veya ekstra yapmak buck the board v.
ekstra işleri yapmak take the slack up v.
ekstra bir çabayla at a push [uk/australia] expr.
ekstra olarak (bir şey yapmak) (do something) for good measure expr.
gerisi ekstra the rest is (just) gravy expr.
Speaking
ekstra ücret istemeyeceğim I'm not going to charge you anything more expr.
Trade/Economic
ekstra prim extra premium n.
ekstra para extra money n.
ekstra tediye extra payment n.
ekstra gelir perquisite n.
ekstra satışlarla sağlanan karlılık flow through profit n.
ekstra masraflar extra expenses n.
verimlilik ekstra ödemeleri productivity wages n.
mal veya hizmetle beraber gelen tüm ekstra masrafların dahil olduğu fiyat unit price n.
birlikte çalışma halinde çalışanlardan alınan ekstra verim synergistic n.
ekstra maliyet getirmek bring extra costs v.
ekstra maliyet, kar gibi eklemek load v.
ekstra-ekstra double extra adj.
(emtia) ekstra işlem uygulanmayan final adj.
Law
ekstra duruşma ücreti refresher n.
Insurance
ekstra kar komisyonu super profit commission n.
Tourism
ekstra ya da daha iyi bir hizmet sınıfına alınan bedel supplement n.
resmi olarak işverenlerce genel satış acentelerine ödenen ekstra komisyon overriding commission n.
seyahatte vize ve döviz gibi ekstra hizmetlerin sunulması ancillary services n.
Technical
ekstra kuşet extra bunk n.
ekstra koltuk extra seat n.
hortum üzerinde ekstra ipliklerle örülerek yapılan bir desen wrap n.
ekstra sert extra hard adj.
Computer
b5 ıso ekstra b5 (iso) extra n.
mektup ekstra letter extra n.
ekstra kod extracode n.
satır genişliğini doldurmak için kaydın sonuna eklenen ekstra karakterler padding n.
tabloid ekstra tabloid extra expr.
Telecom
soyut deney dizisi ve kismi protokol uygulama ekstra bilgisi abstract test suite and partial protocol implementation extra information n.
Construction
ekstra hızlı çimento high-early-strength cement n.
ekstra destekleyici kazık prick post n.
Automotive
beş galonluk ekstra yakıt veya sıvı deposu jerry can n.
Aeronautic
uçağın kalkışında ekstra itiş gücü vermesi için ilave edilen jet motoru jet assisted take off n.
Marine
ekstra bir yelken daha bağlamaya yarayan, yelkenin ayağında bulunan halka lasket n.
ekstra bir ilmikle yapılan ıskalarya bağı magnus hitch n.
normalde yalnızca iki sıra dikişle birleştirilen iki yelken bezinin birleştiği yerde yapılan ekstra orta dikiş monk's seam n.
normalde yalnızca iki sıra dikişle birleştirilen iki yelken bezinin birleştiği yerde yapılan ekstra orta dikiş monk seam n.
Petrol
kuyudan ekstra petrol çıkarmaya yarayan bir yöntem fireflood n.
Medical
akupunkturda iki önemli ekstra meridyen damardan birisi governing vessel n.
ekstra-aksiyel kitle lezyonları extraaxial mass lesions n.
ekstra-aksiyel kitle lezyonları extra-axial mass lesions n.
intraskrotal ekstra testiküler anjiyolipom intrascrotal extratesticular angiolipoma n.
Pathology
ekstra 21. kromozomun neden olduğu doğumsal hastalık trisomy 21 n.
ekstra 21. kromozomun neden olduğu doğumsal hastalık mongolism n.
ekstra 21. kromozomun neden olduğu doğumsal hastalık mongolianism n.
ekstra 21. kromozomun neden olduğu doğumsal hastalık down's syndrome n.
ekstra 21. kromozomun neden olduğu doğumsal hastalık down syndrome n.
Statistics
tasarımda ekstra dönem değişimi extra period change over design n.
Chemistry
ekstra anhidrit moleküllerinin eş değerini içeren bir oksiasit polyacid n.
Education
ceza olarak verilen ekstra çalışma pensum n.
Sport
ekstra sayı extra n.
(krikette) ekstra sayı sundry n.
(dağ bisikleti) tam havalanmadan önce yayları sıkıştırarak ekstra yükseğe zıplamak huck v.
Basketball
bir takımda en az üç yıl oynayan oyuncunun o takımla tekrar anlaşmak için kazandığı ekstra kontrat ve ücret avantajları larry bird rights n.
Baseball
ekstra adım vuruşu extra-base hit n.
ev sahibi takımın son veya ekstra vuruşlarda kazanma koşusunu yapmasını sağlayan ve maçı bitiren oyun walk-off n.
Card
bazı kart oyunlarında desteye eklenen ve en yüksek değere sahip olan ekstra kart best bower n.
kartların kapalı olarak yere konduğu ekstra el blind n.
Wagering
resimli kartların ekstra puan değerine sahip olduğu bir kumarhane türü royal casino n.
Slang
ekstra yeni cold stupid fresh n.
ekstra büyük sigara sarma kağıdı king [uk] n.