Verlauf

eye to eye

Bedeutungen von dem Begriff "eye to eye" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Idioms
1	Idioms	eye to eye expr.	(biriyle) anlaşmış
2	Idioms	eye to eye expr.	aynı fikirde
3	Idioms	eye to eye expr.	aynı yerden bakan
4	Idioms	eye to eye expr.	hemfikir
5	Idioms	eye to eye expr.	mutabık

Bedeutungen, die der Begriff "eye to eye" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 128 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	be eye to eye v.	aynı görüşlerde olmak
2	General	see eye to eye v.	aynı fikirde olmak
3	General	see eye to eye with v.	aynı fikirde olmak
4	General	eye from head to foot v.	baştan aşağı süzmek
5	General	see eye to eye v.	tamamen aynı fikirde olmak
6	General	be pleasing to the eye v.	göze hitap etmek
7	General	give an eye to v.	göz atmak
8	General	eye from head to foot v.	süzmek
9	General	leap to the eye v.	göze çarpmak
10	General	give an eye to v.	göz kulak olmak
11	General	see eye to eye v.	her konuda anlaşmak
12	General	(one's eye) to shine v.	gözleri parlamak
13	General	(one's eye) to glow v.	gözleri parlamak
14	General	(one's eye) to smoulder v.	gözleri parlamak
15	General	(one's eye) to spark v.	gözleri parlamak
16	General	(one's eye) to light up v.	gözleri parlamak
17	General	(one's eye) to stream v.	gözleri yaşarmak
18	General	(one's eye) to water v.	gözü yaşarmak
19	General	(one's eye) to water v.	gözleri yaşarmak
20	General	turn a blind eye to v.	arka plana atmak
21	General	turn a blind eye to something v.	bir şeye göz yummak
22	General	turn a blind eye to something v.	görmezlikten gelmek
23	General	turn a blind eye to something v.	görmezden gelmek
24	General	appeal to the eye v.	göze hitap etmek
25	General	appeal to the eye v.	göz zevkine hitap etmek
26	General	appeal to both eye and ear v.	hem göze hem kulağa hitap etmek
27	General	pour lead (to repel evil eye) v.	kurşun dökmek
28	General	come eye to eye v.	göz göze gelmek
29	General	appealing to the eye adj.	göz zevkine hitap
Phrases
30	Phrases	to my eye expr.	gördüğüm üzere...
31	Phrases	to my eye expr.	görüyorum ki...
32	Phrases	to my eye expr.	gördüğüm kadarıyla
33	Phrases	with an eye to expr.	amacıyla
34	Phrases	with an eye to something expr.	belirli bir amaç dahilinde
35	Phrases	with an eye to something expr.	düşünerek
36	Phrases	with an eye to doing something expr.	düşünerek
37	Phrases	with an eye to expr.	düşünerek
38	Phrases	what is essential is invisible to the eye expr.	esas olan gözle görülmez
39	Phrases	what is essential is invisible to the eye expr.	gerçeğin mayası gözle görülmez
40	Phrases	with an eye to expr.	göz dikip
41	Phrases	with an eye to expr.	hesaba katarak
42	Phrases	with an eye to expr.	göz dikerek
43	Phrases	with an eye to doing something expr.	hesaba katarak
44	Phrases	with an eye to something expr.	hesaba katarak
45	Phrases	with an eye to expr.	göz koyup
46	Phrases	with an eye to expr.	göz önünde tutarak
47	Phrases	with an eye to expr.	göz koyarak
48	Phrases	with an eye to expr.	niyetiyle
49	Phrases	with an eye to something expr.	niyetiyle
50	Phrases	with an eye to doing something expr.	niyetiyle
51	Phrases	with an eye to expr.	nedeniyle
52	Phrases	with an eye to something expr.	maksadıyla
53	Phrases	with an eye to doing something expr.	-i yapmak amacıyla
54	Phrases	with an eye to expr.	-i düşünerek
55	Phrases	with an eye to expr.	-i gözününde tutarak
56	Phrases	with an eye to expr.	-i de düşünerek
Idioms
57	Idioms	more to something than meets the eye n.	gözün gördüğünden fazlası
58	Idioms	more (to something) than meets the eye n.	gözün gördüğünden fazlası
59	Idioms	an eye to the main chance n.	işini bilme
60	Idioms	an eye to the main chance n.	fırsat kollama
61	Idioms	an eye to the main chance n.	para kazanmanın/gelişmenin kolay yolunu arama
62	Idioms	an eye to the main chance n.	gözü açık olma
63	Idioms	an eye to the main chance n.	açık göz
64	Idioms	an eye to the main chance n.	işini bilme
65	Idioms	an eye to the main chance n.	fırsat kollama
66	Idioms	an eye to the main chance n.	para kazanmanın/gelişmenin kolay yolunu arama
67	Idioms	an eye to the main chance n.	gözü açık olma
68	Idioms	an eye to the main chance n.	açık göz
69	Idioms	see eye to eye v.	aynı ağızı kullanmak
70	Idioms	see eye to eye v.	aynı kanaatte olmak
71	Idioms	have an eye to v.	bir şeyde gözü olmak
72	Idioms	have an eye to v.	bir şeye göz dikmek
73	Idioms	look to naked eye v.	çıplak gözle bakmak
74	Idioms	have an eye to the main chance v.	işini bilmek
75	Idioms	see eye to eye with v.	kesinlikle anlaşmak
76	Idioms	have an eye to v.	(bir şeyde) gözü olmak
77	Idioms	(be unable to) look somebody in the eye(s)/face v.	utançtan birinin yüzüne/gözüne bakamamak
78	Idioms	put a rope to the eye of a needle v.	iğne deliğinden halat geçirmeye çalışmak
79	Idioms	put a rope to the eye of a needle v.	beyhude bir işle uğraşmak
80	Idioms	put a rope to the eye of a needle v.	boşuna uğraşmak
81	Idioms	give a black eye to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
82	Idioms	give a black eye to (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) kötü göstermek
83	Idioms	give a black eye to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) çamur atmak
84	Idioms	give a black eye to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
85	Idioms	be more to (someone or something) than meets the eye v.	göründüğünden daha fazlası olmak
86	Idioms	be more to (someone or something) than meets the eye v.	görünenden fazlası olmak
87	Idioms	be more to (someone or something) than meets the eye v.	gözün gördüğünden fazlası olmak
88	Idioms	have an eye to the main chance v.	işini bilmek
89	Idioms	have an eye to the main chance v.	fırsat kollamak
90	Idioms	give your eye teeth for something/to do something v.	bir şey/bir şey yapmak için sağ kolunu feda etmek
91	Idioms	give your eye teeth for something/to do something v.	bir şey/bir şey yapmak uğruna her şeyini vermek
92	Idioms	give your eye teeth for something/to do something v.	bir şey/bir şey yapmak için dünyaları vermek
93	Idioms	give your eye teeth for something/to do something v.	bir şey/bir şey yapmak için canını feda etmek
94	Idioms	give your eye teeth for something/to do something v.	bir şey/bir şey yapmak için varını yoğunu vermek
95	Idioms	not see eye to eye v.	aynı fikirde olmamak
96	Idioms	not see eye to eye v.	anlaşamamak
97	Idioms	not see eye to eye v.	aynı kanaatte olmamak
98	Idioms	not see eye to eye v.	hemfikir olmamak
99	Idioms	not see eye to eye v.	uyuşmamak
100	Idioms	not see eye to eye v.	ayrı fikirlerde olmak
101	Idioms	not see eye to eye v.	fikir ayrılığına düşmek
102	Idioms	see eye to eye about (something) v.	(bir konuda) anlaşmak
103	Idioms	see eye to eye about (something) v.	(bir konuda) hemfikir olmak
104	Idioms	see eye to eye about (something) v.	(bir konuda) aynı kanaatte olmak
105	Idioms	see eye to eye on (something) v.	(bir konuda) anlaşmak
106	Idioms	see eye to eye on (something) v.	(bir konuda) hemfikir olmak
107	Idioms	see eye to eye on (something) v.	(bir konuda) aynı kanaatte olmak
108	Idioms	see eye to eye with (someone) v.	(biriyle) hemfikir olmak
109	Idioms	see eye to eye with (someone) v.	(biriyle) aynı kanaatte olmak
110	Idioms	see eye to eye with (someone) v.	(biriyle) aynı düşüncede olmak
111	Idioms	pleasing to the eye adj.	göz zevkine hitap eden
112	Idioms	pleasing to the eye adj.	göze hitap eden
113	Idioms	to someone's practiced eye adv.	bildiği kadarıyla
114	Idioms	it is easier for a camel to go through the eye of a needle expr.	iğne deliğinden deve geçirmekten daha kolay
115	Idioms	it is easier for a camel to go through the eye of a needle expr.	yapılması imkansız/çok zor bir şey
116	Idioms	it is easier for a camel to go through the eye of a needle expr.	deveye hendek atlatmaktan daha zor
117	Idioms	more (to it) than meets the eye expr.	gözün gördüğünden fazlası
118	Idioms	more (to it) than meets the eye expr.	buzdağının görünen kısmı
119	Idioms	there is more to (someone or something) than meets the eye expr.	görünenden daha fazla yeteneği/becerisi/özelliği var
120	Idioms	there is more to (someone or something) than meets the eye expr.	bu (birinin/bir şeyin) sadece gözle görünen kısmı
121	Idioms	there is more to (someone or something) than meets the eye expr.	gözle görülenden/göz önünde olandan daha fazlası var
Speaking
122	Speaking	it appeals to the eye expr.	göze güzel görünüyor
123	Speaking	what happened to your eye? expr.	gözüne ne oldu?
124	Speaking	there is more to somebody than meets the eye expr.	görünenden daha fazla yeteneği/becerisi var
125	Speaking	it appeals to the eye expr.	göze hoş geliyor
126	Speaking	it's not visible to the human eye expr.	insan gözüyle görülmez
Technical
127	Technical	visible to the naked eye adj.	çıplak gözle görülebilir
Aeronautic
128	Aeronautic	eye-to-wheel height n.	göz-tekerlek yüksekliği