fazla miktarda - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

fazla miktarda



Bedeutungen von dem Begriff "fazla miktarda" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
fazla miktarda surplus adj.
Phrases
fazla miktarda sheer amount expr.

Bedeutungen, die der Begriff "fazla miktarda" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 51 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
fazla miktarda ilaç verme overdose n.
fazla miktarda glikojen depolanması şeklinde ortaya çıkan metabolik bir hastalık glycogenesis n.
çok fazla miktarda hatful n.
çok fazla miktarda scores n.
fazla miktarda ilaç vermek (birine) overdose with v.
fazla miktarda yaymak eruct v.
fazla miktarda istiflemek overpackage v.
(yemeğe, içeceğe) fazla miktarda sıvı eklemek drown v.
çok fazla miktarda too much adj.
(içecek) fazla miktarda long adj.
çok fazla miktarda overmany adj.
(alkol, ilaç) fazla miktarda etken madde içeren stiff adj.
çok fazla miktarda a hell of a lot adv.
Phrasals
birine fazla miktarda (ilaç vb) vermek overdose someone with something v.
birine fazla miktarda (ilaç vb) vermek overdose (someone) (on something) v.
(bir şeyi) fazla miktarda almak overdose on (something) v.
(bir şeyi) fazla miktarda almak overdose with (something) v.
fazla miktarda (ilaç) vermek overdose with (something) v.
(bir şeyi) fazla miktarda vermek/yüklemek overdose with (something) v.
gereğinden fazla/aşırı miktarda (bir şey) vermek overdose with (something) v.
Phrases
çok fazla miktarda too many expr.
Colloquial
fazla miktarda şeker yedikten sonra oluşan aşıraı enerji sugar rush n.
fazla miktarda şeker yedikten sonra oluşan aşıraı enerji sugar high n.
fazla miktarda şeker yedikten sonra oluşan aşıraı enerji sugar crash n.
Idioms
çok fazla miktarda/sayıda (bir şeyin) içinde kalmış knee-high in (something) adj.
Trade/Economic
bir ülkenin aynı kaynak miktarını kullanarak bir maldan diğer ülkeye göre daha fazla miktarda üretim yapabilmesi absolute frequency n.
fazla miktarda satın alma volume buying n.
fiyatı arttıkça daha fazla miktarda alınan mal giffen good n.
fazla miktarda satın almak overbuy v.
(girişim için) karlı yatırım olanaklarının getireceğinden daha fazla miktarda sermaye yatırmak overcapitalize v.
(girişim için) karlı yatırım olanaklarının getireceğinden daha fazla miktarda sermaye yatırmak overcapitalise v.
Industry
fazla miktarda akaryakıt tüketen benzin motoru oil burner n.
Technical
fazla miktarda olmayan belirsiz çokluk small indefinite amount n.
fazla miktarda olmayan belirsiz çokluk small indefinite quantity n.
Transportation
nakliye gereklerinin karşılanmadığı günlerin kırmızı ile, gerekli miktarda veya fazla taşıma kapasitesinin bulunduğu günlerin ise yeşil ile kodlandığı sistem flag days (red or green) n.
Medical
devamlı olarak fazla miktarda gözyaşı gelişi dacryorrhea n.
fazla miktarda tütün kullanımından doğan zehirlenme tabacism n.
fazla miktarda tütün kullanımından doğan zehirlenme tabagism n.
vücudun fazla miktarda demir emmesi sonucu oluşan bir rahatsızlık hemochromatosis n.
vücudun fazla miktarda demir emmesi sonucu oluşan bir rahatsızlık bronzed diabetes n.
vücudun fazla miktarda demir emmesi sonucu oluşan bir rahatsızlık iron overload n.
vücudun fazla miktarda demir emmesi sonucu oluşan bir rahatsızlık iron-storage disease n.
sabit miktarda iki veya daha fazla içerikten oluşan bir ilaç türü fixed-combination drug n.
Food Engineering
(gıda maddesine) yeterli veya fazla miktarda vitamin eklemek vitaminize v.
(gıda maddesine) yeterli veya fazla miktarda vitamin eklemek vitaminise v.
(içki) fazla miktarda alkolsüz içecek içeren long adj.
Chemistry
üredeki fazla miktarda sodyum natriuresis n.
Biology
bol miktarda iki veya daha fazla türden organizma içeren (doğal topluluk) mixed adj.
Astronomy
çekirdeğinde oksijenden daha fazla miktarda karbon içeren varsayımsal gezegen türü carbon planet n.
Social Sciences
çok fazla miktarda ancak yüzeysel bilgilere sahip olan internet kullanıcıları pancake people n.
Modern Slang
fazla miktarda alkol alımından kaynaklanan uykusuzluk alcohol insomnia n.