fillet - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

fillet

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "fillet" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 38 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
fillet n. fileto
fillet n. kemiksiz et
fillet n. saç bandı
fillet n. bant
fillet n. tiriz
fillet n. şerit
fillet n. saça takılan bant
fillet n. pervaz
fillet n. (köşeyi, boşluğu) kavis vererek yuvarlamak
fillet n. kalkanın üst bölümünün en alttaki dörtte birlik kısmında yer alan dar ve yatay şerit
fillet v. bantlamak
fillet v. fileto kesmek
fillet v. şerit takmak
Technical
fillet n. dolgu
fillet n. tiriz
Computer
fillet n. file
fillet v. köşeleri dik veya yay şeklinde genellikle dik bir şekilde birleştirmek
fillet v. köşeden kırmak
fillet v. köşeleri birleştirmek
fillet v. pah yapmak
Mechanic
fillet n. pervaz
Architecture
fillet n. dar ve düz silme
fillet n. silmeleri ayırmak veya süsleme amaçlı kullanılan ince düz silme
fillet n. yivli sütunun girintili kısımlarının arasındaki çıkıntılara verilen ad
Automotive
fillet n. bant
fillet n. kavis
Aeronautic
fillet n. geçiş yolu
fillet n. kuşak
Medical
fillet n. tenya
Anatomy
fillet n. çember şeklindeki lif şeridi
Food Engineering
fillet n. fileto
Gastronomy
fillet n. biftek
fillet n. fileto
fillet n. kemiksiz et
fillet n. kılçıksız et
fillet n. kemiksiz balık
fillet v. fileto kesmek
Bookbindery
fillet n. kitap kapağına basılan dar ve süslü hat

Bedeutungen, die der Begriff "fillet" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 51 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
fillet weld n. açı kaynağı
fillet steak n. bonfile
fillet weld n. dolgu kaynak
fillet weld n. dolgu kaynağı
fillet weld n. bindirme kaynak
Colloquial
chicken fillet n. (kıyafetlerde göğsü daha büyük gösteren) jel dolgu
Idioms
chicken fillet n. silikon
chicken fillet n. silikon meme
Technical
fillet welding n. açı kaynağı yapma
fillet weld n. dolgu kaynak
leg of a fillet weld n. dolgu kaynağı ayağı
fillet weld n. dolgu kaynağı
angular fillet n. köşeli dolgu
fillet welding n. köşe kaynağı yapma
fillet welding n. köşe kaynağı
fillet weld n. köşe dikişi
fillet weld n. köşe kaynağı
chain intermittent fillet welding n. zincirleme dolgu kaynağı
staggered-intermittent fillet weld n. zigzag kaynak
Computer
radius of fillet n. kavis yarıçapı
Mechanic
fillet weld n. pervaz kaynağı
Construction
tilting fillet n. yağmurun aşağı doğru akıp gitmesine olanak sağlayan, çatılara yerleştirilen üçgen ahşap
arris fillet n. yağmurun aşağı doğru akıp gitmesine olanak sağlayan, çatılara yerleştirilen üçgen ahşap
Automotive
corner joint fillet weld n. dış köşe dolgu kaynağı
convex fillet weld n. dışbükey köşe kaynağı
flat fillet weld n. düz köşe kaynağı
concave fillet weld n. içbükey köşe kaynağı
fillet weld n. köşe kaynak dikişi
crankshaft fillet n. krank kolu dolgusu
t-joint fillet weld n. t birleştirmeli köşe (dolgu) kaynağı
one-run fillet weld n. tek pasolu köşe kaynağı
Gastronomy
fish fillet knife n. balık fileto bıçağı
fried fillet of fish n. balık filetosu tava
fried fish fillet n. balık filetosu tava
steak fillet n. bonfile
veal steak fillet n. dana bonfile
fillet steak n. fileto biftek
fish fillet n. fileto balık
fillet knife n. fileto bıçağı
fried fish fillet n. kızartılmış balık fileto
grilled fillet of sea bass n. levrek fileto ızgara
sea bass fillet n. levrek fileto
fillet of sea bass n. levrek filetosu
fillet of grouper n. orfoz fileto
fillet of beef n. sığır filetosu
salmon fillet n. somon fileto
chicken fillet n. tavuk fileto
fillet steak n. kontrfile
fillet of sole n. dil balığı gibi çeşitli yassı balıkların yağsız eti
fish fillet n. ince balık dilimi
fish fillet n. balık fleto