fortify - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

fortify

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "fortify" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 29 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
fortify v. berkitmek
fortify v. takviye etmek
fortify v. alkolle kuvvetlendirmek
fortify v. desteklemek
fortify v. kuvvetlendirmek
fortify v. canlandırmak
fortify v. sağlamlaştırmak
fortify v. moral vermek
fortify v. güçlendirme yapmak
fortify v. güçlendirmek
fortify v. talikim etmek
fortify v. -de tahkimat yapmak
fortify v. tahkim etmek
fortify v. malzeme ekleyerek sağlamlaştırmak
fortify v. teşvik etmek
fortify v. yüreklendirmek
fortify v. cesaretlendirmek
fortify v. doğrulamak
fortify v. tasdik etmek
fortify v. onaylamak
fortify v. kabul etmek
fortify v. (içeceklere) alkol eklemek
fortify v. temel inşa etmek
fortify v. destek inşa etmek
Law
fortify v. tahkim etmek
Gastronomy
fortify v. (yiyecek) zenginleştirmek
fortify v. (yiyecek) faydalı hale getirmek
fortify v. besin değerini artırmak
Military
fortify v. tahkim etmek

Bedeutungen, die der Begriff "fortify" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
fortify [obsolete] v. (garnizon) sağlamak
fortify [obsolete] v. (garnizon) ile donatmak
fortify [obsolete] v. yolu açmak
fortify [obsolete] v. (yol) temizlemek
fortify [obsolete] v. (yol) geçilir hale getirmek
fortify [obsolete] v. (şaraba) etil alkol eklemek
fortify [obsolete] v. (yiyecek veya beslenme düzeni) takviyelerle zenginleştirmek
fortify [obsolete] v. (kıvamsız çözeltiyi) kıvamlı hale getirmek
fortify [obsolete] v. (kıvamsız çözeltiyi) yoğunlaştırmak
fortify [obsolete] v. büyümek
fortify [obsolete] v. gelişmek
fortify [obsolete] v. güçlenmek
Phrasals
fortify (someone or something) with (something) v. (bir şeyi/birini bir şeyle) güçlendirmek/kuvvetlendirmek
fortify (someone or something) with (something) v. (bir şeyi/birini bir şeyle) desteklemek
fortify (someone or something) with (something) v. (bir şeye/birine bir şey) takviyesi yapmak
fortify (someone or something) with (something) v. (bir şeyi/birini bir şeyle) takviye etmek
fortify (someone or something) against (something) v. (bir şeye) karşı (bir şeyi ya da birini) güçlendirmek
fortify (someone or something) against (something) v. (bir şeye) karşı (bir şeyi ya da birini) sağlamlaştırmak
fortify (someone or something) against (something) with (something) v. (bir şeye) karşı (bir şeyi ya da birini bir şey) ile güçlendirmek
fortify (someone or something) against (something) with (something) v. (bir şeye) karşı (bir şeyi ya da birini bir şey) ile sağlamlaştırmak
fortify (someone or an animal) (against something) (with something) v. (birini/bir hayvanı bir şey karşısında bir şeyle) güçlendirmek/sağlamlaştırmak
fortify (someone or an animal) (against something) (with something) v. (birini/bir hayvanı bir şey karşısında bir şeyle) takviye etmek
Law
fortify a position v. tahkimat yapmak