Verlauf

göz etmek

Bedeutungen von dem Begriff "göz etmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	göz etmek	wink at v.
2	General	göz etmek	cock one's eye at v.
3	General	göz etmek	wink v.
4	General	göz etmek	make eyes at v.
Idioms
5	Idioms	göz etmek	make eyes at v.
6	Idioms	göz etmek	bat (one's) eyelashes v.
7	Idioms	göz etmek	bat your eyelashes v.
8	Idioms	göz etmek	bat your eyes v.
9	Idioms	göz etmek	bat (one's) eyes v.
10	Idioms	göz etmek	bat your eyelashes v.
11	Idioms	göz etmek	bat your eyes v.
12	Idioms	göz etmek	flutter your eyelashes v.

Bedeutungen, die der Begriff "göz etmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 89 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	kaş göz etmek	make signs with eye and brow v.
2	General	baş göz etmek	marry v.
3	General	baş göz etmek	give in marriage v.
4	General	göz kırparak işaret etmek	wink at v.
5	General	baş göz etmek	wed v.
6	General	göz ardı etmek	ignore v.
7	General	kaş göz etmek	wink v.
8	General	baş göz etmek	marry off v.
9	General	-e kaş göz etmek	make eyes at v.
10	General	göz zevkine hitap etmek	appeal to the eye v.
11	General	göz zevkine hitap etmek	be eye-pleasing v.
12	General	göz ardı etmek	rule out v.
13	General	göz ardı etmek	overlook v.
14	General	göz ardı etmek	pigeonhole v.
15	General	göz ardı etmek	ignore v.
16	General	göz ardı etmek	overlook v.
17	General	göz ardı etmek	rule out v.
18	General	göz ardı etmek	neglect v.
19	General	göz ardı etmek	blip (out) v.
20	General	göz ardı etmek	blow v.
21	General	kaşla göz arasında yok etmek	harlequin v.
22	General	göz ardı etmek	bracket v.
23	General	göz ardı etmek	brush off v.
24	General	meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek	overgeneralize v.
25	General	meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek	overgeneralize v.
26	General	meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek	overgeneralise v.
27	General	meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek	overgeneralise v.
28	General	göz ardı etmek	oversee [dialect] v.
29	General	göz ardı etmek	overslip [obsolete] v.
30	General	göz ardı etmek	belay v.
31	General	göz ardı etmek	paper v.
32	General	göz ardı etmek	flaunt v.
33	General	göz ardı etmek	sink v.
34	General	göz ardı etmek	sleep v.
Phrasals
35	Phrasals	göz ardı etmek	place aside v.
36	Phrasals	göz ardı etmek	look beyond v.
37	Phrasals	(birini bir şey) nedeniyle göz ardı etmek	place behind (someone or something) v.
38	Phrasals	göz ardı etmek	pass over v.
39	Phrasals	göz ardı etmek	gloss over v.
40	Phrasals	kaşla göz arasında yok etmek	magic away v.
41	Phrasals	birine kaş göz etmek	make something at someone v.
42	Phrasals	göz/kulak ardı etmek	wave aside v.
43	Phrasals	göz/kulak ardı etmek	wave off v.
44	Phrasals	(bir şeyi) göz/kulak ardı etmek	pave (something) over v.
45	Phrasals	göz/kulak ardı etmek	pave over v.
46	Phrasals	göz ardı etmek	wish away v.
47	Phrasals	(bir şeyi) göz ardı etmek	blind to (something) v.
48	Phrasals	(bir şeyi) göz ardı etmek	blink at (something) v.
49	Phrasals	göz ardı etmek	brush off v.
50	Phrasals	hızlıca göz gezdirip hataları kontrol etmek	look over v.
51	Phrasals	bir şeyi bir şey olarak göz ardı etmek	dismiss something as something v.
52	Phrasals	(birini/bir şeyi) göz ardı etmek	pass (someone or something) over v.
53	Phrasals	göz ardı etmek	place behind v.
54	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) alay edip başından savmak/göz ardı etmek	scoff at (someone or something) v.
55	Phrasals	(birine) göz etmek	wink at (someone) v.
56	Phrasals	göz ardı etmek	set by [obsolete] v.
57	Phrasals	meseleyi göz ardı etmek	skate over v.
Colloquial
58	Colloquial	göz ardı etmek	blink the fact v.
59	Colloquial	(kadın erkeğe) göz etmek	flutter one's eyelashes at v.
60	Colloquial	göz alıcı/kamaştırıcı bir şekilde dekore etmek	pimp up [us] v.
Idioms
61	Idioms	göz ardı etmek	tell no store of v.
62	Idioms	ayrıntılarla uğraşırken büyük resmi göz ardı etmek	trade off the orchard for an apple v.
63	Idioms	anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek	put aside (one's) differences v.
64	Idioms	birini göz ardı etmek	kiss someone off v.
65	Idioms	birine kaş göz etmek	tip somebody the wink v.
66	Idioms	kaş göz etmek	make eyes at v.
67	Idioms	bir şeyi göz ardı etmek	rule something out of court v.
68	Idioms	bir şeyi göz ardı etmek	throw something out of court v.
69	Idioms	anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek	set aside (one's) differences v.
70	Idioms	göze göz mücadele etmek	play the same game (as somebody) v.
71	Idioms	(bir şeyi) göz ardı etmek	leave (something) out of account v.
72	Idioms	göz ardı etmek	look past v.
73	Idioms	(bir şeyi) göz ardı etmek	breeze past (something) v.
74	Idioms	göz ardı etmek	be blind to v.
75	Idioms	(bir şeyi) göz ardı etmek	breeze past (something) v.
76	Idioms	(bir şeyi) göz ardı etmek	gloss over (something) v.
77	Idioms	(birini/bir şeyi) göz önünde kamufle etmek	hide (someone or something) in plain sight v.
78	Idioms	birini/bir şeyi göz ardı etmek	leave someone/something out in the cold v.
79	Idioms	(bir şeyi) göz ardı etmek	lose sight of (something) v.
80	Idioms	bir şeyi göz ardı etmek	lose sight of something v.
81	Idioms	duygularını görmezden gelmek/göz ardı etmek	shut down emotionally v.
Law
82	Law	göz hapsine mahkum etmek	bind over v.
83	Law	göz ardı etmek	ignore v.
Military
84	Military	hayati önemi haiz istihbarat ve göz temaslarını rapor etmek için muhabere talimatları	communications instructions for reporting vital intelligence sightings n.
Archaic
85	Archaic	uygun lensleri reçete etmek için göz muayenesi yapan kimse	optologist n.
86	Archaic	uygun lensleri reçete etmek için göz muayenesi yapan kimse	optology n.
87	Archaic	baş göz etmek	spouse v.
Slang
88	Slang	(birini/bir şeyi) göz ardı etmek	sleep on (someone or something) v.
89	Slang	(birini/bir şeyi) göz ardı etmek	be sleeping on (someone or something) v.