gözlemlemek

Bedeutungen von dem Begriff "gözlemlemek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	gözlemlemek	observe v.
The teacher observed that her students were working well together. Öğretmen, öğrencilerinin birlikte iyi çalıştıklarını gözlemledi. More Sentences
General
2	General	gözlemlemek	observe v.
They observed that politics, training and education towards responsibility belong together. Siyaset, eğitim ve sorumluluğa yönelik eğitimin birbirine ait olduğunu gözlemlediler. More Sentences
3	General	gözlemlemek	monitor v.
This is why it is important to monitor the effectiveness of the measures. Bu nedenle tedbirlerin etkililiğinin gözlemlenmesi önemlidir. More Sentences
4	General	gözlemlemek	sight v.
5	General	gözlemlemek	behold v.
6	General	gözlemlemek	track v.
7	General	gözlemlemek	twig v.
8	General	gözlemlemek	mark v.
9	General	gözlemlemek	overeye [obsolete] v.
10	General	gözlemlemek	sicht [scotland] v.
Archaic
11	Archaic	gözlemlemek	smoke v.

Bedeutungen, die der Begriff "gözlemlemek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 37 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	günes tutulmalarını seven ve gözlemlemek için seyahat eden kişi	umbraphile n.
2	General	iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı bir kap	vivary n.
3	General	iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap	terrarium n.
4	General	iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap	vivarium n.
5	General	tedavilerini hastanın durumunu gözlemlemek yerine teori ve akıl yürütmeye dayandıran eski bir hekim okulunun üyesi	methodist n.
6	General	yıldızları gözlemlemek	stargaze v.
7	General	tüm ayrıntıları gözlemlemek	observe every detail v.
8	General	yanlış şekilde gözlemlemek	misobserve v.
9	General	yeniden gözlemlemek	reobserve v.
10	General	belirsiz ve uzakta olanı dikkatlice gözlemlemek	descry v.
11	General	gözlemlemek için kullanılan araç	-scope suf.
Phrasals
12	Phrasals	(birini/bir şeyi) gözlemlemek	babysit with (someone or something) v.
13	Phrasals	(birini/bir şeyi) gözlemlemek	look at (someone or something) v.
Idioms
14	Idioms	her hareketini gözlemlemek	keep close tabs on (someone or something) v.
15	Idioms	gelişmeleri gözlemlemek	spy out the land v.
16	Idioms	gidişatı gözlemlemek	spy out the land v.
17	Idioms	durumu gözlemlemek	spy out the land v.
18	Idioms	işlerin durumunu gözlemlemek	spy out the land v.
19	Idioms	vaziyeti gözlemlemek	spy out the land v.
20	Idioms	uzun süre gözlemlemek	summer and winter v.
21	Idioms	(birini/bir şeyi) gözlemlemek	babysit (someone or something) v.
22	Idioms	birini/bir şeyi dikkatlice gözlemlemek	keep a beady eye on somebody/something v.
23	Idioms	birini/bir şeyi dikkatlice gözlemlemek	have your beady eye on somebody/something v.
24	Idioms	(birini/bir şeyi) dikkatlice gözlemlemek	have (one's) beady eye on (someone or something) v.
25	Idioms	birini/bir şeyi dikkatlice gözlemlemek	have your eye on somebody/something v.
26	Idioms	(birinin/bir şeyin) her hareketini gözlemlemek	keep tabs on (someone or something) v.
27	Idioms	(birini) gözlemlemek	look over (one's) shoulder v.
28	Idioms	(birini/bir şeyi) yakından gözlemlemek	ride herd on (someone or something) v.
29	Idioms	gözlemlemek için	for the ride expr.
Technical
30	Technical	pusula ibresinin değişimini gözlemlemek için kullanılan bir pusula	variation compass n.
Optics
31	Optics	el altındaki nesneleri aynı bir mikroskop gibi gözlemlemek için kullanılabilecek bir tür teleskop	telengiscope n.
Forestry
32	Forestry	ormanda geniş bir alanı gözlemlemek üzere yangın kulesinde nöbet tutan ormancı	towerman n.
33	Forestry	ormanda geniş bir alanı gözlemlemek üzere yangın kulesinde nöbet tutan ormancı	fire lookout n.
History
34	History	tedavilerini hastanın durumunu gözlemlemek yerine teori ve akıl yürütmeye dayandıran eski bir hekim okulunun üyesi	methodic n.
Meteorology
35	Meteorology	üst atmosferdeki rüzgarı gözlemlemek için kullanılan radar takılmış balon	rawinsonde n.
Hunting
36	Hunting	(tilki) gözlemlemek	view v.
Sport
37	Sport	(sporcu veya oyuncuyu) değerlendirmek amacıyla gözlemlemek	scout v.