Verlauf

gitmemek

Bedeutungen von dem Begriff "gitmemek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	gitmemek	clash v.
2	General	gitmemek	linger v.
3	General	gitmemek	skip v.
Idioms
4	Idioms	gitmemek	clash against v.
5	Idioms	gitmemek	be out of keeping with v.
Technical
6	Technical	gitmemek	linger v.

Bedeutungen, die der Begriff "gitmemek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 104 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	işe gitmemek	be off v.
2	General	randevusuna gitmemek	break an appointment v.
3	General	şansı yaver gitmemek	be out of luck v.
4	General	izin alarak işe gitmemek	take off from work v.
5	General	birbiriyle iyi gitmemek	clash v.
6	General	gitmemek (gidilmesi gereken bir toplantıya/yere)	skip v.
7	General	randevuya gitmemek	break an appointment v.
8	General	ile iyi gitmemek	clash with v.
9	General	hoşa gitmemek	displease v.
10	General	hoşuna gitmemek	dislike v.
11	General	hoşuna gitmemek	not like v.
12	General	hasta olduğundan dolayı işe gitmemek	be off sick v.
13	General	yolunda gitmemek	not go well v.
14	General	yolunda gitmemek	not go right v.
15	General	yolunda gitmemek	not go with a swing v.
16	General	planlandığı gibi gitmemek	not go to plan v.
17	General	birbirine gitmemek	clash v.
18	General	-e gitmemek	cut v.
19	General	gözünün önünden gitmemek	haunt v.
20	General	kötü gitmemek	get on v.
21	General	(renk) gitmemek	jar v.
22	General	hoşuna gitmemek	displease v.
23	General	artık hoşuna gitmemek	cease to appeal v.
24	General	hoşuna gitmemek	misplease v.
25	General	hoşuna gitmemek	misset v.
26	General	durup gitmemek	gib v.
27	General	hoşuna gitmemek	disfancy [obsolete] v.
28	General	doğu yönüne gitmemek	disorientate v.
Phrasals
29	Phrasals	telefon edip hasta olduğunu söyleyerek/bahane ederek işe gitmemek	bang something in v.
30	Phrasals	(bir yere/şeye) bir süre gitmemek	take off from (something or some place) v.
31	Phrasals	(bir şeyle) gitmemek	clash with (something) v.
Colloquial
32	Colloquial	(birinin) pek hoşuna gitmemek	not do a lot for (someone) v.
33	Colloquial	(birinin) pek hoşuna gitmemek	not do anything for (someone) v.
34	Colloquial	birine pek gitmemek	not do anything for somebody v.
35	Colloquial	birine pek gitmemek	not do a lot/for somebody v.
36	Colloquial	birine pek gitmemek	not do much for somebody v.
37	Colloquial	(birinin) pek hoşuna gitmemek	not do much for (someone) v.
38	Colloquial	telefon edip hasta olduğunu söyleyerek/bahane ederek işe gitmemek	bang in (sick) v.
39	Colloquial	işe/okula gitmemek	play (the) wag [uk] v.
40	Colloquial	hasta olduğu için izinli olmak/okula gitmemek	be off sick v.
Idioms
41	Idioms	işe gitmemek	whip the cat [obsolete] v.
42	Idioms	birisinin üzerine gitmemek	cut someone a break v.
43	Idioms	birisinin üzerine gitmemek	cut someone some slack v.
44	Idioms	hoşuna gitmemek	take issue with v.
45	Idioms	hasta olduğunu söyleyip (ya da bahane edip) işe gitmemek	call in sick v.
46	Idioms	hasta olduğunu söyleyip (ya da bahane edip) işe gitmemek	report in sick v.
47	Idioms	hiçbir şey istediği gibi gitmemek/olmamak	have nothing going for someone v.
48	Idioms	içtikleri su ayrı gitmemek	live in each other's pockets v.
49	Idioms	şansı yaver gitmemek	be out of luck v.
50	Idioms	şansı yaver gitmemek	have the cards stacked against one v.
51	Idioms	şansı yaver gitmemek	have the deck stacked against one v.
52	Idioms	parası boşa gitmemek	get one's money's worth v.
53	Idioms	(belirli bir dönem) talihi yaver gitmemek	be down on one's luck v.
54	Idioms	(artık) üzerine gitmemek/üzerine varmaktan vazgeçmek	ease off on someone v.
55	Idioms	(giysi) gitmemek	clash with v.
56	Idioms	üstüne fazla gitmemek	go light on v.
57	Idioms	birinin üstüne gitmemek	give (one) some slack v.
58	Idioms	(birinin) çok üstüne gitmemek	let (one) off easy v.
59	Idioms	gidiyorum deyip gitmemek	do a melba [australia] v.
60	Idioms	parası boşa gitmemek	have (one's) money's worth v.
61	Idioms	parası boşa gitmemek	get/have your money’s worth v.
62	Idioms	(bir şey birinin) hoşuna gitmemek	be not (one's) style v.
63	Idioms	düzgün gitmemek	go off-kilter v.
64	Idioms	düzgün gitmemek	go out of kilter v.
65	Idioms	(birinin) üstüne fazla gitmemek	go soft on (someone) v.
66	Idioms	(birinin) gözünün önünden gitmemek	come back to haunt (one) v.
67	Idioms	(birinin) gözünün önünden gitmemek	return to haunt (one) v.
68	Idioms	boşa gitmemek	not be lost on (someone) v.
69	Idioms	(bir yere) gitmemek	not darken the doorstep of (some place) v.
70	Idioms	(bir yere) bir daha gitmemek/geri dönmemek	not darken the doorstep of (some place) v.
71	Idioms	işe gitmemek/işten kaytarmak için hasta numarası yapmak	be swinging the lead [uk] v.
72	Idioms	içtikleri su ayrı gitmemek	be in each other's pockets [uk] v.
73	Idioms	içtikleri su ayrı gitmemek	live in each other's pockets [uk] v.
74	Idioms	(birinin) üzerine gitmemek	cut (one) a break v.
75	Idioms	(birinin) üzerine gitmemek	cut (one) some slack v.
76	Idioms	üzerine gitmemek	cut a break v.
77	Idioms	(birinin) fazla üstüne gitmemek	go light on (someone) v.
78	Idioms	hiçbir şey (birinin/bir şeyin) istediği gibi gitmemek/olmamak	have nothing going for (someone or something) v.
79	Idioms	şansı yaver gitmemek	have the cards stacked against v.
80	Idioms	(birinin/bir şeyin) şansı yaver gitmemek	have the cards stacked against (someone or something) v.
81	Idioms	(birinin/bir şeyin) şansı yaver gitmemek	have the cards stacked up against (someone or something) v.
82	Idioms	şansı yaver gitmemek	have the deck stacked against v.
83	Idioms	(birinin/bir şeyin) şansı yaver gitmemek	have the deck stacked against (someone or something) v.
84	Idioms	üzerine gitmemek	hold (one's) fire v.
85	Idioms	üzerine gitmemek	hold one's fire v.
86	Idioms	hiçbir yere gitmemek	lead nowhere v.
87	Idioms	bir yere gitmemek	lead nowhere v.
88	Idioms	içtikleri su ayrı gitmemek	live in (one's) pocket v.
89	Idioms	hiçbir zaman (bir yere) gitmemek/girmemek	never set foot in (some place) v.
90	Idioms	asla (bir yere) gitmemek/girmemek	never set foot in (some place) v.
91	Idioms	asla bir yere gitmemek	not darken somewhere's door v.
92	Idioms	asla bir yere gitmemek	not darken somewhere's doorstep [old-fashioned] v.
93	Idioms	(bir yere) gitmemek	not set foot in (some place) v.
94	Idioms	gözünün önünden gitmemek	return to haunt v.
95	Idioms	(biri/bir şey) hoşuna gitmemek	take issue with (someone or something) v.
Traffic
96	Traffic	trafikte sıkışık ana yollardan gitmemek için ara sokakları kullanmak	rat-running n.
Archaic
97	Archaic	hoşa gitmemek	miscontent v.
98	Archaic	hoşa gitmemek	mislike v.
99	Archaic	hoşa gitmemek	displeasure v.
Slang
100	Slang	şansı hiç yaver gitmemek	can't take a trick [australia] v.
101	Slang	hoşuna gitmemek	pee in (someone's) cheerios v.
102	Slang	hoşuna gitmemek	piss in (someone's) cheerios v.
103	Slang	hoşuna gitmemek	bum out v.
104	Slang	hoşuna gitmemek	bum v.