grouse - Türkisch Englisch Wörterbuch

grouse

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "grouse" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
grouse n. şikayet
There aren't any grouse about the product.
Ürünle ilgili herhangi bir şikayet yok.

More Sentences
grouse v. yakınmak
She started to grouse about the hardship of her job.
İşinin zorluğundan yakınmaya başladı.

More Sentences
Gastronomy
grouse n. orman tavuğu
They went grouse shooting up on the moors.
Bozkırda orman tavuğu avlamaya gittiler.

More Sentences
General
grouse n. ormantavuğu
grouse n. yakınma
grouse n. bir tür keklik
grouse v. söylenmek
grouse v. sızlanmak
grouse v. şikayet etmek
grouse v. homurdanmak
grouse v. orman tavuğu aramak
grouse v. orman tavuğu avlamak
Colloquial
grouse n. kadın
grouse n. piliç
grouse n. bomba
grouse n. fıstık
grouse n. cinsel olarak düşünülen kadın
grouse v. sarmaş dolaş olmak
grouse v. yiyişmek
grouse v. sarmaş dolaş öpüşmek
grouse v. sarılıp öpüşmek
grouse v. öpüşüp koklaşmak
Dyeing
grouse n. gri ila sarımsı bir kahverengi tonu
Zoology
grouse n. bağırtlak
Slang
grouse adj. çok iyi
grouse adj. harika
grouse adj. mükemmel

Bedeutungen, die der Begriff "grouse" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 96 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Zoology
black grouse n. kara orman tavuğu
Wolverine catches a lot of hares and black grouses, hazel grouses, small rodents.
Kutup porsuğu bir sürü yabani tavşan, kara orman tavuğu, ela orman tavuğu ve küçük kemirgenler yakalar.

More Sentences
General
black grouse n. kayıntavuğu
caucasian black grouse n. huş tavuğu
black grouse n. orman tavuğu
pallas's sand grouse n. bağırtlak
wood grouse n. ormanhorozu
hazel-grouse n. dağtavuğu
hazel-grouse n. çil
grouse hunting season n. orman tavuğu av sezonu
grouse-beating n. orman tavuğu avlama
Phrasals
grouse about v. şikayet etmek
grouse about v. söylenmek
grouse about v. şikayet edip durmak
grouse at (someone) v. (birine) söylenmek/söylenip durmak
grouse about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında şikayet edip durmak
grouse about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında söylenmek/söylenip durmak
grouse at (someone) v. (birine) şikayet edip durmak
grouse at (someone) v. (birine) sızlanmak/yakınmak
grouse about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında şikayet etmek
grouse about (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında sızlanmak/yakınmak
Idioms
grouse (about) v. şikayet etmek
grouse (about) v. homurdanmak
grouse (about) v. küçük şeyler için yakınmak
grouse (about) v. mızmızlanmak
grouse at v. söylenmek
grouse at v. yakınmak
grouse at v. sızlanmak
Speaking
duck or grouse expr. başınızı eğin/kafanıza dikkat edin
Zoology
black grouse n. orman horozu
hazel grouse n. fındık tavuğu
black grouse n. kayıntavuğu
hazel grouse n. orman tavuğu
hazel grouse n. çil
wood grouse n. büyük orman tavuğu
wood grouse n. çalıhorozu
wood grouse n. dağ horozu
haze grouse n. dağtavuğu
haze grouse n. çil
red grouse n. orman tavuğu
ruffed grouse n. yakalı ormantavuğu
ruffed grouse n. yakalı keklik
caucasian black grouse n. dağ horozu
sharp-tailed grouse n. kara başlı dikkuyruk
sharp-tailed grouse n. dikkuyruklu bir kuzey amerika ördeği
hazel grouse n. dağ tavuğu
sand grouse n. bağırtlak
sand grouse n. çöl tavuğu
sand grouse n. istep tavuğu
Botanic
grouse-berry n. amerikan yabanmersini
grouse-berry n. kuzey amerika'ya özgü kırmızı meyveleri olan bir çalı
grouse whortleberry (vaccinium scoparium) n. kuzey amerika'ya özgü kırmızı meyveleri olan bir çalı
grouse whortleberry (vaccinium scoparium) n. amerikan yabanmersini
Military
grouse snare n. karatavuk tuzağı
Ornithology
spruce grouse (canachites canadensis) n. kuzey amerika orman tavuğu
sage grouse (centrocercus urophasianus) n. büyük adaçayı orman tavuğu
red grouse n. bayağı kar kekliği
red grouse n. büyük britanya'nın yayla karalarında bulunan kırmızımsı kahverengi bir orman tavuğu
timber grouse n. orman tavuğu
tippet grouse (bonasa umbellus) n. yakalı keklik
tippet grouse (bonasa umbellus) n. yakalı ormantavuğu
pinnated grouse (tympanuchus cupido) n. büyük çayır tavuğu
caucasian black grouse n. kafkas kara orman tavuğu
caucasian grouse n. kafkas kara orman tavuğu
caucasian grouse n. asya'nın batısında bulunan siyah bir orman tavuğu
asian black grouse (lyrurus mlokosiewiczi) n. asya'nın batısında bulunan siyah bir orman tavuğu
asian black grouse (lyrurus mlokosiewiczi) n. kafkas kara orman tavuğu
caucasian black grouse n. asya'nın batısında bulunan siyah bir orman tavuğu
european black grouse n. kara orman tavuğu
northern black grouse (lyrurus tetrix) n. kara orman tavuğu
ruffed grouse n. yakalı tavuk
black grouse (lyrurus mlokosiewiczi) n. kırhavun
black grouse (lyrurus mlokosiewiczi) n. kafkas kara orman tavuğu
black grouse n. orman horozu
black grouse n. kayın tavuğu
black grouse (lyrurus mlokosiewiczi) n. kafkas horozu
white grouse (pedioecetes phasianellus) n. batı abd ve kanada'ya özgü çayırlarda yaşayan büyük bir ormantavuğu
white grouse n. kar tavuğu
white grouse (pedioecetes phasianellus) n. kara başlı dikkuyruk
white grouse n. çayır tavuğu
red grouse n. britanya adaları'na özgü bayağı kar kekliğine akraba kırmızımsı kahverengi bir orman tavuğu
willow grouse n. bayağı kar kekliği
willow grouse n. avrupa'ya özgü kırmızımsı kahverengi tüyleri ve beyaz kanatları olan bir kuş
wood grouse n. kuzey amerika orman tavuğu
blue grouse n. mavi orman tavuğu
heath grouse n. kara orman tavuğu
pinnated grouse n. büyük çayır tavuğu
dusky grouse (dendragapus obscurus) n. esmer orman tavuğu
pin-tailed grouse n. kılkuyruk bağırtlak
pin-tailed grouse n. avrupa ve afrika'da yaşayan, pterocles cinsi bir bağırtlak
prairie grouse n. dik kuyruklu bir tavuk
prairie grouse n. orta amerika'ya özgü bir orman tavuğu
prairie grouse n. büyük kır tavuğu
prairie grouse n. güney kolorado ve kansas'a özgü küçük bir orman tavuğu
prairie grouse n. küçük kır tavuğu
canada grouse n. kanada ve birleşik devletler'in kuzeyinde görülen bir orman tavuğu
sooty grouse (dendragapus fuliginosus) n. kuzey amerika'nın kıyı bölgelerine özgü bir su kuşu