haliyle - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

haliyle



Bedeutungen von dem Begriff "haliyle" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
haliyle consequently adv.
haliyle at that adv.
haliyle naturally adv.
haliyle therefore adv.
haliyle presently adv.
haliyle at prep.
Idioms
haliyle of course adv.
Slang
haliyle natch adv.
haliyle of coz expr.

Bedeutungen, die der Begriff "haliyle" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 58 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dilin yazılı metinlerde kullanıldığı haliyle durumu veya niteliği textuality n.
taze veya ilk haliyle kalmak preserve v.
en açık haliyle gösterilmiş graphical adj.
haliyle hatta at that adv.
olduğu haliyle as are adv.
şimdiki haliyle as are adv.
mevcut haliyle as are adv.
her haliyle in all extents adv.
her haliyle in all aspects adv.
haliyle de therefore adv.
en katı haliyle in its strictest form adv.
en katı haliyle in its most rigid form adv.
kısaltılmış haliyle digestedly adv.
gebe haliyle pregnantly adv.
bodur haliyle stockily adv.
Phrases
bu haliyle as is expr.
en basit haliyle at its simplest expr.
mevcut haliyle as it stands expr.
olduğu haliyle for what it is expr.
Colloquial
şu anki haliyle as we know it expr.
şu haliyle as it is expr.
bu haliyle as such expr.
her haliyle (bir şey) quite the little (something) expr.
Idioms
en yalın haliyle gerçek the straight goods n.
doğadaki haliyle in a state of nature expr.
orijinal haliyle come stà expr.
yazıldığı ve bestelendiği haliyle come stà expr.
geleneksel haliyle with a capital (some letter) expr.
Speaking
(iki şeyi karşılaştırırken) her haliyle çok daha iyi that beats something all to pieces expr.
(iki şeyi karşılaştırırken) her haliyle çok daha iyi that beats all to pieces expr.
Trade/Economic
şimdiki haliyle as is expr.
Industry
doğal haliyle 55° ile 65° c arasında, saf haliyle 79° c'de eriyen madensel bir parafin mumu mineral tallow n.
doğal haliyle 55° ile 65° c arasında, saf haliyle 79° c'de eriyen madensel bir parafin mumu hatchettine n.
doğal haliyle 55° ile 65° c arasında, saf haliyle 79° c'de eriyen madensel bir parafin mumu hatchettite n.
Construction
duvar, yol gibi yapıların inşasında doğal haliyle kullanılmış taş fieldstone n.
Automotive
olduğu haliyle satılık kullanılmış araç as-is used car n.
Psychology
uykudan önceki ara bilinç haliyle ilgili hypnogogic adj.
uyanmadan önceki yarı bilinçlilik haliyle ilgili hypnopompic adj.
Chemistry
sarı kristalli haliyle bilinen tatsız kokusuz bir element sulphur n.
sarı kristalli haliyle bilinen tatsız kokusuz bir element sulfur n.
Botanic
(bitkilerin) aktif büyüme haliyle ilgili nondormant adj.
Linguistics
geçişsiz fiilin gramer haliyle ilgili absolutive n.
cümlenin birkaç parçasının aynı isim haliyle veya çekim ekiyle bittiği figür homoioptoton n.
ortaç haliyle kullanmak participialize v.
ortaç haliyle kullanmak participialise v.
ismin -den haliyle ilgili ablatival adj.
ismin yalın haliyle ilgili nominatival adj.
bir dilin bilinen en eski yazılarının yazıldığı haliyle ilgili old adj.
fincede ismin eylemi gerçekleştirmek için kullanılanları bildiren haliyle ilgili instructive adj.
yönelme haliyle ilgili directive adj.
ismin yalın haliyle ilgili olarak nominatively adv.
ortaç haliyle participially adv.
Geology
saf haliyle donma sıcaklığında buz benzeri kristaller oluşturan glacial adj.
Printery
tıraşlanmamış haliyle 14 cm'ye 48 cm ölçülerine sahip bir kitap boyutu demy n.
(genellikle britanya'da) tıraşlanmamış haliyle 22 cm'ye 28 cm ölçülerine sahip bir kitap boyutu demy n.
tıraşlanmamış haliyle 14 cm'ye 48 cm ölçülerine sahip bir kitap boyutu demy octavo n.
(genellikle britanya'da) tıraşlanmamış haliyle 22 cm'ye 28 cm ölçülerine sahip bir kitap boyutu demy quarto n.
Modern Slang
kendini cinsiyet değiştirmiş haliyle düşündüğünde cinsel açıdan tahrik olan kimse agamp (autogyneandromorphophilia) n.