hump - Türkisch Englisch Wörterbuch

hump

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "hump" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 59 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
hump n. kambur
The old lady can't walk well due to a hump on her back.
Yaşlı kadın sırtındaki kambur nedeniyle iyi yürüyemiyor.

More Sentences
hump n. hörgüç
Camels depend on their humps to survive.
Develer hayatta kalmak için hörgüçlerine ihtiyaç duyarlar.

More Sentences
hump n. kamburluk
General
hump n. tümsek
Be careful! There is a speed hump ahead.
Dikkatli olun! İleride bir hız tümseği var.

More Sentences
hump v. sırtına almak
It was impossible to hump the heavy box for the old man.
Yaşlı adam için ağır kutuyu sırtına almak imkansızdı.

More Sentences
Technical
hump n. hörgüç
A camel can store a large amount of fat in the hump on its back.
Bir deve sırtındaki hörgücünde büyük miktarda yağ depolayabilir.

More Sentences
General
hump n. tümsek yer
hump n. tepe
hump n. kabarıklık
hump n. düşey kurb
hump n. çıkıntı
hump n. (görevde) zorlu, sıkıntılı veya kritik evre
hump n. üstün gayret
hump n. telaş
hump n. efor
hump v. üzerinden geçmek
hump v. binmek
hump v. üstünden geçmek
hump v. cinsel ilişkiye girmek
hump v. sırtında taşımak
hump v. ilişki kurmak
hump v. huzursuz etmek
hump v. gayret etmek
hump v. taşımak
hump v. kamburlaştırmak
hump v. vuruşmak
hump v. rahatsız etmek
hump v. sırtta taşımak
hump v. hızla hareket etmek
hump v. son sürat gitmek
hump v. yarış yapmak
Technical
hump n. kambur
hump n. tümsek
Automotive
hump n. omuzlama duvarı
hump n. tümsek
Railway
hump n. tren bakım istasyonunda vagonların makine yardımı ile itilip doğru yerlerine yerleştirildiği yükselti
hump v. (yük vagonlarını) triyaj hattında sınıflandırıp raydaki bir yükselti aracılığıyla trenlerin arkasına toplamak
Geography
hump n. sıradağ
hump n. kıyıda belirgin çıkıntı
Slang
hump n. aşırı yabani kimse
hump n. aşırı kaba kimse
hump n. (ikinci dünya savaşı'nda) himalaya dağları
hump n. pompa
hump n. bafi
hump v. aşk yaşamak
hump v. birisini yatağa atmak
hump v. cinsel ilişki yaşamak
hump v. cinsel ilişkiye girmek
hump v. götürmek
hump v. mala vurmak
hump v. mercimeği fırına vermek
hump v. seks yapmak
hump v. sevişmek
hump v. sikmek
hump v. sikişmek
hump v. (karşı cinsi) götürmek
hump v. acele etmek
hump v. büyük çaba harcamak
British Slang
hump n. seks

Bedeutungen, die der Begriff "hump" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 146 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
a camel has a hump n. devenin hörgücü vardır
hump [uk] n. duygusal çöküş
hump [uk] n. şiddetli ruhsal çöküntü dönemi
be over the hump v. işin en zor tarafını atlatmış olmak
hump up v. kamburlaştırmak
have the hump v. üzülmek
hump oneself v. çabalamak
hump oneself v. gayret etmek
give the hump v. canını sıkmak
give somebody the hump v. canını sıkmak
give somebody the hump v. huzursuz etmek
hump-shouldered adj. yüksek ve kambur omuzları olan
Colloquial
the hump [brit] n. üzüntü
the hump [brit] n. kızgınlık
dowagers hump n. yaşlı kadınlarda görülen bir tür kamburluk
be over the hump v. sıkıntıyı atlatmak
be over the hump v. en zor kısmını atlatmak
be over the hump v. en sıkıntılı kısmını atlatmak
bust (one's) hump v. bir tarafını yırtmak
bust (one's) hump v. kendini parçalamak/helak etmek
bust (one's) hump v. kıçından ter akmak
bust (one's) hump v. kendini yırtmak
bust (one's) hump v. baskı yapmak
hump it (to somewhere) v. hızla (bir yere) gitmek
hump (along) v. aceleyle gitmek
hump (along) v. hemen gitmek
hump it v. hızla geçmek
hump it v. hızla hareket etmek
hump (along) v. hızla geçmek
hump it (to somewhere) v. hemen (bir yere) hareket etmek
hump it v. hızla gitmek
hump it (to somewhere) v. hızla (bir yere) geçmek
hump (along) v. hızla gitmek
live on your hump expr. kendi geçimini sağla
live on your hump expr. kendi yağınla kavrul
live on your hump expr. kendi ayakların üzerinde dur
live on your hump expr. kendi kendine bak
Idioms
get the hump v. rahatsız olmak
get the hump v. rahatsız edilmek
get the hump v. (birinden/verdiği sıkıntıdan) gına gelmek
be over the hump v. can alıcı noktayı aşmak
be over the hump v. en zor kısmını atlatmak
be over the hump v. uyuşturucu etkisinde olmak
live off (of) (one's) (own) hump [obsolete] v. (kendi kendine) yetmek
live on (one's) (own) hump v. (kendi) geçimini sağlamak
live on (one's) (own) hump v. (kendi) imkanlarıyla yaşamak
live off (of) (one's) (own) hump [obsolete] v. (kendi) geçimini sağlamak
live off (of) (one's) (own) hump [obsolete] v. (kendini) geçindirmek
live on (one's) (own) hump v. (kendi kendine) bakmak
live off (of) (one's) (own) hump [obsolete] v. (kendi) ayakları üzerinde durmak
live on (one's) (own) hump v. (kendi) yağıyla kavrulmak
live off (of) (one's) (own) hump [obsolete] v. (kendi kendine) bakmak
live on (one's) (own) hump v. (kendi) ayakları üzerinde durmak
live off (of) (one's) (own) hump [obsolete] v. (kendi) yağında kavrulmak
live on (one's) (own) hump v. (kendi kendine) yetmek
live off (of) (one's) (own) hump [obsolete] v. (kendi) imkanlarıyla yaşamak
live on (one's) (own) hump v. (kendini) geçindirmek
hump one's bluey v. bohçasını taşımak
hump one's bluey v. avare avare dolaşmak
give somebody the hump [uk] v. birini sinirlendirmek
get the hump [uk] v. huzursuz olmak
get the hump [uk] v. sinir olmak
give somebody the hump [uk] v. birini huzursuz etmek
get the hump [uk] v. sinirlenmek
get the hump [uk] v. canı sıkılmak
get the hump [uk] v. rahatsız olmak
give somebody the hump [uk] v. birini sinir etmek
give somebody the hump [uk] v. birinin canını sıkmak
give somebody the hump [uk] v. birini rahatsız etmek
over the hump expr. kafası iyi
over the hump expr. uyuşturucu etkisinde
over the hump expr. can alıcı noktayı aşmış
over the hump expr. en sıkıntılı kısmını atlatmış
over the hump expr. sıkıntıyı atlatmış
over the hump expr. kafası yüksek
over the hump expr. işin en zor tarafını atlatmış
over the hump expr. uyuşturucu etkisinde
over the hump expr. kafası iyi
over the hump expr. uçmuş
over the hump expr. en zor kısmını atlatmış
over the hump expr. uçmuş
over the hump expr. kafası yüksek
Technical
double-hump effect n. çift tepe etkisi
hump table n. kambur masa
Automotive
double hump n. iki tümsekli
camel hump heads n. deve hörgücü kapak
round hump rim n. yuvarlak tümsekli jant
outboard flat hump n. düz dış tümsek
flat hump rim n. düz tümsekli jant
combination hump rim n. kombine güvenlik omuzlu jant
hump rim n. tümsekli jant
flat-hump adj. düz tümsekli
Transportation
road hump n. gece bekçisi
road hump n. gece polisi
road hump n. (resmi adıyla) uyuyan polis
Aeronautic
hump resistance n. kesilme direnci
hump speed n. deniz uçağının sudan kesilme hızı
hump speed n. sudan kesilme hızı
Medical
rib hump deformity n. kaburga kamburluğu
rip hump n. kaburga paketi
buffalo hump n. bufalo hörgücü
nasal hump n. burun kemeri
dowager's hump n. yaşlı kadınlarda görülen bir tür kamburluk
Marine Biology
nuchal hump n. erkek cichlidlerdeki geniş alın
nuchal hump n. kafa
Military
tracer hump n. iz bükümü
Slang
hump day n. çarşamba
dry hump n. giysilerini çıkarmadan yapılan sevişme
hump [uk] n. kötü ruh hali
dry hump v. kerkinmek
bust (one's) hump v. kıçını yırtmak
bust (one's) hump v. tepesine/ensesine binmek/çıkmak
bust (one's) hump v. tamamlamaya/bitirmeye çalışmak
bust (one's) hump v. ensesinde boza pişirmek
bust (one's) hump v. olabildiğince/var gücüyle çalışmak
bust (one's) hump v. gayret etmek
bust (one's) hump v. kıçından ayrılmamak
bust (one's) hump v. haşlamak
bust (one's) hump v. dırdır etmek
bust (one's) hump v. tepesinde bitmek
bust (one's) hump v. tüm gücüyle/canla başla/var gücüyle çalışmak/çabalamak
bust (one's) hump v. sıkıştırmak
bust (one's) hump v. tepesine binmek
bust (one's) hump v. söylenmek
bust (one's) hump v. başının etini yemek
bust (one's) hump v. kıçını yırtmak
bust (one's) hump v. illallah dedirtmek
bust (one's) hump v. paylamak
bust (one's) hump v. zorlamak
bust (one's) hump v. çıkışmak
bust (one's) hump v. sıkı çalışmak
bust (one's) hump v. bıktırmak
bust (one's) hump v. bezdirmek
bust (one's) hump v. ensesine binmek
bust (one's) hump v. ensesinde boza pişirmek
bust somebody’s hump v. birini kızgın bir şekilde eleştirmek
bust somebody’s hump v. birine giydirmek
bust somebody’s hump v. birini rahatsız edici bir şekilde eleştirmek
bust somebody’s hump v. birini itin götüne sokmak
bust somebody’s hump v. birine laf sokmak
hump [uk] v. yukarı kaldırmak
dry-hump v. cinsel birleşme olmadan sevişmek
British Slang
dry hump v. elbiseleri çıkartmadan seks yapmak
Modern Slang
after hump day n. perşembe
air hump v. havada seks yaparmış gibi hareketler yapmak
air hump v. ayakta dururken seks yaparmış gibi hareketler yapmak