impairment - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

impairment

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "impairment" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 22 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
impairment n. bozulma
General
impairment n. özürlülük
impairment n. azalma
impairment n. bozma
impairment n. sakatlık
impairment n. zarar
impairment n. noksan
impairment n. zayıflatma
impairment n. bozukluk
Trade/Economic
impairment n. değer düşüklüğü
impairment n. değer düşüklüğü
impairment n. stok değer düşüşü
impairment v. azaltmak
impairment v. bozmak
impairment v. eksiltmek
Law
impairment n. noksanlaşma
impairment n. zarar
Politics
impairment n. zarar görme
Telecom
impairment n. bozulma
Medical
impairment n. imperman
Environment
impairment n. bir doğal kaynağın kirlenmesi süreci
impairment n. bozulma

Bedeutungen, die der Begriff "impairment" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 74 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
hearing impairment n. işitmenin zayıflaması
impairment pension n. sakatlık aylığı
impairment of health n. sağlığın bozulması
impairment capital of health n. sağlığın bozulması
visual impairment n. görme bozukluğu
health impairment n. sağlık bozukluğu
impairment risk n. özürlülük riski
Trade/Economic
impairment losses n. bozulmadan kaynaklanan kayıplar
impairment loss n. değer düşüklüğü zararı
impairment test n. değer düşüklüğü testi
impairment losses n. değer düşüklüğü kayıpları
provision for securities impairment n. menkul değerler değer azalma provizyonu
impairment of capital n. sermayenin azalması
impairment of capital n. sermayenin zedelenmesi
asset impairment n. şirketin varlıklarındaki beklenmedik değer kaybı
tests goodwill for impairment n. şerefiye değer kaybı analizleri
asset impairment n. şirket varlıklarının değer kaybetmesi
impairment of trade interests n. ticari menfaatlerin zarar görmesi
impairment of assets n. varlıklarda değer düşüklüğü
Law
drug impairment n. uyuşturucu etkisi altında olma
mental impairment n. zekada veya sosyal işlevsellikte önemli bir geriliğin söz konusu olduğu durum
Politics
sight impairment n. görme kaybı
sight impairment n. görme bozukluğu
memory impairment n. unutkanlık
Telecom
noise transmission impairment n. gürültü iletim zaafiyeti
Medical
renal impairment n. böbrek yetmezliği
serious health impairment n. ciddi rahatsızlık
serious health impairment n. ciddi sağlık problemi
impairment charges n. değer azalışları
impairment charges n. değer düşüklüğü zararı
circulatory impairment n. dolaşım bozukluğu
functional impairment n. fonksiyonel bozukluk
physical impairment n. fiziksel rahatsızlık/bozukluk
impairment in gas transfer n. gaz değişiminde bozulma
fibrin polymerization impairment n. fibrin polimerizasyon bozukluğu
mild cognitive impairment n. hafif bilişsel bozukluk
noise-induced hearing impairment n. gürültünün sebep olduğu işitme kaybı
subacute visual impairment n. görsel kaybın subakut gelişmesi
visual impairment n. göz bozukluğu
visual impairment n. görme bozukluğu
visual impairment n. görme kaybı
visual and hearing impairment n. görme ve işitme kusuru
noise-induced hearing impairment n. gürültü kaynaklı işitme kaybı
phagocytosis impairment n. hücre yutumu kötüleşmesi
severe visual impairment n. ileri derecede görme bozukluğu
hearing impairment n. işitme sorunu
isolated memory impairment n. izole bellek bozukluğu
severe visual impairment n. ileri düzeyde görsel kayıp
hepatic impairment n. karaciğer bozukluğu
permanent impairment n. kalıcı sakatlık
concentration impairment n. konsantrasyon bozukluğu
impairment of concentration n. konsantrasyon bozukluğu
disproportionate frontal-subcortical impairment n. orantısız frontal-subkortikal bozukluklar
specific language impairment n. özel dil bozukluğu
specific language impairment n. özgün dil bozukluğu
platelet function impairment n. platelet fonksiyon bozukluğu
peripheral vascular impairment n. periferik damar bozukluğu
cerebral movement impairment n. serebral hareket bozukluğu
impairment of consciousness n. şuur bozukluğu
respiratory impairment n. solunum bozukluğu
vascular cognitive impairment n. vasküler bilişsel bozukluk
Psychology
deep sensory impairment n. derin duyu bozukluğu
visual impairment n. görme kusuru
mild cognitive impairment n. hafif kognitif bozukluk
cognitive impairment n. kognitif yetersizlik
psychiatric impairment n. psikiyatrik bozukluk
age-associated memory impairment n. yaşla ilişkili bellek zayıflığı
Pathology
olfactory impairment n. koklama duyusunda bozukluk
olfactory impairment n. koku duyusunda bozukluk
olfactory impairment n. koku duyusunda bozulma
dual sensory impairment n. görme ve işitmenin aynı anda kaybı
Optics
visual impairment n. görme bozukluğu
Environment
environmental impairment liability n. çevresel bozulmanın sorumluluğu
Geology
environmental impairment liability n. çevre bozulmasına karşı sorumluluk