izlenen - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

izlenen



Bedeutungen von dem Begriff "izlenen" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
izlenen monitored adj.
izlenen spotted adj.
Computer
izlenen watched adj.
izlenen tracked adj.

Bedeutungen, die der Begriff "izlenen" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 46 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
izlenen yol course n.
General
cep telefonuna yüklenip izlenen televizyon dizisi bölümü mobisode (mobile episode) n.
izlenen yöntem the method followed n.
izlenen yöntem method of procedure n.
izlenen yöntem modus operandi n.
izlenen yöntem the method applied n.
izlenen rota the route being followed n.
haftanın en çok izlenen maçı the most watched game of the week n.
izlenen yol career n.
küçük bir delik ya da büyüteçten izlenen erotik gösteri raree show n.
küçük bir delik ya da büyüteçten izlenen erotik gösteri raree-show n.
izlenen yol march n.
(yetkili kişi tarafından izlenen) yol rounds n.
sabırsızca izlenen yol pace n.
izlenen yolda kararlı olmak continue v.
akvaryum balığı gibi herkesçe izlenen goldfish adj.
Colloquial
dip dibe izlenen etkinlik fanny-bumper n.
Idioms
izlenen yol değişikliği a change of tack n.
izlenen rota değişikliği a change of tack n.
izlenen fakat durdurulamayan felaket slow motion train wreck n.
dışarıdan izlenen şey spectator sport n.
katılım göstermeden izlenen şey spectator sport n.
Trade/Economic
izlenen muhasebe sistemi basis of accounting n.
satın alma işleminde izlenen yol buying procedure n.
Tourism
bir yolculuğun başlangıcıyla sonu arasında izlenen yol routeing n.
bir yolculuğun başlangıcıyla sonu arasında izlenen yol routing n.
Technical
izlenen bağ followed hyperlink n.
tek kristal yonga üretiminde izlenen yöntem czochralski method n.
tek kristal yonga üretiminde izlenen yöntem czochralski process n.
elektroensefalogramda izlenen dalganın sivri uçlu kısmı dart n.
Computer
izlenen değişiklikler tracked changes n.
izlenen değişiklikler tracked change n.
yakından izlenen hot-tracked adj.
Informatics
izlenen değişiklik tracked change n.
Telecom
izlenen bilgi monitored information n.
Television
belirli bir zaman ayırıp izlenen televizyon programları appointment television n.
Transportation
gemi ve malların nakliyesinde izlenen rota carrying place n.
gemi veya mallar karayolu üzerinden taşınırken izlenen güzergah portage n.
Medical
boyanma izlenen hücrelerin yüzdesi percentage of immunostained cells n.
endometrial kanser ile eş zamanlı olarak izlenen appendiksin karsinoid tümörü coincidental carcinoid tumor of appendix and endometrial cancer n.
Chemistry
radyoaktif atomla izlenen labeled adj.
Biology
gelişmiş hücrenin ilk oluşum sürecine kadar geriye doğru izlenen gelişimsel geçmişi cell lineage n.
Linguistics
izlenen öge marked suppressive argument n.
Military
izlenen unsurun zararsız hale getirilmesi neutralize track n.
ortak hedefe yönelik eşgüdümlü hareket edecek iki veya daha fazla yabancı ülke kuvvetinin görevlendirilmesinde izlenen temel ilkeler multinational doctrine n.
Sport
izlenen rota rock climb n.