kürk - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kürk



Bedeutungen von dem Begriff "kürk" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kürk fur n.
General
kürk pelage n.
kürk furring n.
kürk coat n.
kürk hackle [dialect] [uk] n.
kürk robe [us] n.
kürk pell [obsolete] n.
Technical
kürk fur n.
Textile
kürk fur n.
Zoology
kürk hair n.
kürk flick [dialect] [uk] n.

Bedeutungen, die der Begriff "kürk" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 115 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
vizon kürk mink coat n.
kürk ceket fur coat n.
kürk yaka tippet n.
kürk şapka fur hat n.
samur kürk zibeline n.
kürk toplama furring n.
iskoç eteğinin önüne asılan kürk torba sporran n.
astragan kürk persian lamb n.
vizon kürk mink fur n.
kürk başlık busby n.
samur kürk sable skin coat n.
vizon kürk mink n.
kürk manto fur coat n.
deri-kürk ürünleri leather-fur goods n.
kürk kalpak busby n.
çalıntı kürk manto stolen fur coat n.
kürk çiftçiliği fur farming n.
kürk çiftliği fur farm n.
deri ve kürk skin and fur n.
yumuşak kürk soft fur n.
beyaz kürk miniver n.
hanedan kalkanlarında kullanılan iki ana kürk türünden biri vair n.
kürk üzerindeki tüysüz kısım window n.
fötr şapka yapımında kullanılan kürk hatter n.
eskiden amerika'da kürk ticaretinin başında olan kimse bourgeois n.
eski amerikan kürk ticaretinde tedarikçi bir taraf brigade n.
kürk avcılarının yıllık geleneksel toplantısı rendezvous [obsolete] n.
ortaçağ kostümlerinde süs olarak kullanılan pahalı, gri bir kürk gris n.
orta çağ kostümlerinde süs olarak kullanılan pahalı, gri bir kürk grise n.
orta çağ kostümlerinde süs olarak kullanılan pahalı, gri bir kürk grize [obsolete] n.
genellikle kürk veya sahte kürkten yapılan dikdörtgen formda, siperliksiz ve katlanabilir şapka cossack hat n.
kürk ve deriden yapılan bir tür eskimo botu crowboot n.
kürk satıcısı peltmonger n.
ucuz giysilerde kullanılan düşük kaliteli kürk parçası plate n.
ilkbaharda yüzülen kürk/post spring n.
küçük kürk parçalarını kırkıma hazırlayan kimse sticker n.
kürk ile kaplamak fur v.
kürk ile süslemek fur v.
kürk giymek wear fur v.
(kürk) koyu renge boyamak blend v.
değiştirmek (renk veya kürk) mew [obsolete] v.
kürk avcılığı karşıtı antifur adj.
kürk kaplı furry adj.
rütbe ve mevki itibarıyla süslü kürk giymiş (kimse) ermined adj.
kırpılmamış (kürk, yün) unsheared adj.
(kürk) düz renkli clear adj.
(kürk) beneksiz clear adj.
(hanedan armaları) birbirini takip eden metal, altın, kürk ve renkten oluşan counter-compony adj.
(kürk) platin rengi platina adj.
en iyi durumdaki (kürk deri) prime adj.
Phrases
kürk giymeyin don't wear fur expr.
kürk giyme don't wear fur expr.
Idioms
kürkü orak vaktinde, orağı kürk vaktinde almak buy straw hats in winter v.
kürk ile börk ile adam olunmaz clothes do not make the man expr.
kürk ile börk ile adam olunmaz clothes don't make the man expr.
Speaking
kürk giymemeliyiz we shouldn't wear fur expr.
kürk giymeyi bırak stop wearing fur expr.
Trade/Economic
kürk piyasası fur market n.
kürk satan dükkan furrier n.
kürk dükkanı furrier n.
Technical
kürk taklidi imitation fur n.
kürk manto fur coat n.
samur kürk sable n.
Textile
astragan kürk caracul n.
karagül koyununun yeni doğmuş kuzularından elde edilen siyah kıvrımlı kürk caracul n.
astragan kürk persian lamb n.
imitasyon kürk fur imitation n.
kürk ve kürk mamülleri fur and fur products n.
kürk taklidi imitation fur n.
kürk-süet fur-suede n.
kürk kumaşı fur fabric n.
kürk yaka fur collar n.
kürk kaplama furring n.
kürk palto fur coat n.
sahte kürk fun fur n.
sahte kürk fake fur n.
sahte kürk faux fur n.
genellikle siyah veya gri renkli bir kürk çeşidi astrachan n.
genellikle siyah veya gri renkli bir kürk çeşidi astrakhan n.
eskiden amerikan yerlilerinin giydiği genellikle yün kumaştan olup kürk veya kuş tüyünden de yapılabilen pelerin veya benzeri bol bir örtü match-coat n.
orta çağ'da tören elbiselerinin astarları ve süslemelerinde kullanılan, beyaz veya beyaz-gri benekli bir kürk meniver n.
kürk olarak kullanılan kısa, yoğun ve kadifemsi köstebek postu mole n.
el bileği etrafına giyilen ufak kürk muffettee n.
çerçeve (kürk manto için) muslin n.
destek (kürk manto için) muslin n.
(alaska ve kuzey kanada'da) parka başlığının çevresinde veya ceket kenarlarında bulunan kürk saçaklar ruff n.
kenarı kürk işlemeli pelerin pelisse n.
(kürk olarak) köpek derisi dog n.
(eskiden kanada'da) kürk ticaretinde standart birim değeri olarak kullanılan kunduz postu plew n.
(eskiden kanada'da) kürk ticaretinde standart birim değeri olarak kullanılan kunduz postu plu n.
(eskiden kanada'da) kürk ticaretinde standart birim değeri olarak kullanılan kunduz postu plue n.
paralel çizgili (kürk) let-out adj.
kürk astarlı fleece-lined adj.
tekdüze uzunlukta olması için kırpılarak şekil verilmiş (kürk veya yün) sheared adj.
Marine
geminin tabanını kaplamada kullanılan kürk ve katran karışımı ploc n.
Psychology
kürk düşkünlüğü doramania n.
Biology
büyük erkek balonlu fokun omzundaki kalın kürk wig n.
Zoology
(bazı memelilerde olan) kalın iç kürk underfur n.
(bazı memelilerde) kalın iç kürk undergrowth n.
yumuşak iç kürk underhair n.
kırlaşmış (kürk) roan adj.
Breeding
kürk tavşanı fur rabbit n.
(köpeklerde) mavimsi gri kürk rengi merle n.
açık renkli kürk hayvanı platinum n.
Literature
kürk mantolu madonna madonna in a fur coat n.
History
(eskiden) kürk şirketinin ticaret merkezlerine gönderdiği yıllık ticari mal ve malzeme sevkiyatı outfit [canada] n.
Religious
geçmişte belirli dini tarikatlarda giyilen kürk astarlı pelerin almuce n.
Military
bazı ordularda üniformanın bir parçasını oluşturan uzun, siyah kürk başlık bearskin n.
Entomology
larvaları yün halılar, kürk, deri ve benzeri organik malzemelere zarar veren böcek cinsi carpet beetle (anthrenus) n.
larvaları yün halılar, kürk, deri ve benzeri organik malzemelere zarar veren böcek cinsi carpet bug n.
kürk güvesi casemaking clothes moth (tinea pellionella) n.
larvaları halı, ipek, kürk gibi ürünlerle beslenen küçük siyah böcek tapestry beetle (attagenus piceus) n.
larvaları kürk, deri, yün ve depolanmış gıda gibi hayvansal materyallerle beslenen bir böcek bacon beetle (dermestes lardarius) n.
larvaları kürk, deri, yün ve depolanmış gıda gibi hayvansal materyallerle beslenen bir böcek dermestid n.
larvaları kürk, deri, yün ve depolanmış gıda gibi hayvansal materyallerle beslenen bir böcek cinsi trogoderma n.